ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
15 Mayıs 2024, Çarşamba 05:57   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  I3aranEfe> Forum Mesajları
    I3aranEfe'e ait Toplam 218 Forum Mesajı var
<<12345678910 11121314151617181920...22>>


I3aranEfe

I3aranEfe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Spor >Fenerbahçe >-_Hade FB liler_->
  19.Şub.2007 Pzt 02:07:53
fiogf49gjkf0d
Dile kolay...
Tam bir asır!
Türk sporunda düşü gerçeğe çeviren, inanılmazları başarmayı kendine bir alışkanlık haline getiren, rakiplerinin bir ASIR ilerisindeki gerçek efsane:
galatASIRay!

Türkiye nin en büyük taraftar kitlesine sahip spor kulübü olan galatASIRay bugünlerde mutlu günler yaşıyor. 100. yılımızı kutluyoruz coşkuyla... Geçmişteki başarılarımızla yetinmeden, gelecekte çok daha büyük başarılara ulaşacağımızın bilinciyle kutluyoruz 100. yılımızı!

Öyle bir asır ki... 1905 yılında Galatasaray Lisesi nin beşinci sınıfında edebiyat dersi sırasında birkaç arkadaşı ile birlikte önemli kararlar alan Ali Sami Yen, acaba bir dünya devinini yarattığının farkında mıydı? Her türlü olanaksızlığa karşı, büyük fedakarlıklarla galatASIRay ı yaratan Ali Sami Yen ve arkadasları o gün tarihe geçecek önemli bir adım atmışlardı. Aradan geçen yıllarda o fidan büyüdü ve bugün asırlık bir çınar oldu. Bugün Türk sporunun en büyüğü o!

Bu fidanı kimler mi büyüttü. Saymakla bitmez.
Ali Sami Yen, Asim Tevfik Sonumut, Ulvi Ziya Yenal, Selahattin Beyazit, Alp Yalman, Faruk Süren... Onlar kulübü yöneterek bugünlere getirdiler. Gündüz Kılıç, Brian Birch, Jupp Derwall, Mustafa Denizli, Mircea Lucescu ve İmparator Fatih Terim... Onlar dünya çapında teknik direktördüler.
Ya futbolcularimiz... Metin Oktay dan Hakan Şükür e, Kadri Aytaç tan Tanju Çolak a, Turgay Şeren den Taffarel e, Suat Mamat tan Tugay Kerimoğlu na, Gökmen Özdenak tan Cüneyt Tanman a, Simoviç ten Hagi ye... Ve muhtesem taraftarımız... Onlar zaferlerle dolu bir asrın yapı taşlarıydı. Onlar dünya kulübü galatASIRay ı bugüne getirenler...

Bir asırda kupalarla doldurduk müzemizi. Neler mi? Bir hatırlayalım bakalım. Böylece herkes görsün büyüklüğümüzü. İşte müzemizdeki kupalar, işte başarılarımız:

Avrupa Süper Kupa Şampiyonlukları (1)
2000

UEFA Kupasi Şampiyonlukları (1)
1999-2000

Türkiye Ligi Şampiyonlukları (16)
1961-1962, 1962-1963, 1968-1969, 1970-1971, 1971-1972, 1972-1973, 1986-1987, 1987-1988, 1992-1993, 1993-1994, 1996-1997, 1997-1998, 1998-1999, 1999-2000, 2001-2002, 2005-2006

Türkiye Kupası Şampiyonlukları (14)
1962-63, 1963-64, 1964-65, 1965-66, 1972-73, 1975-76, 1981-82, 1984-85, 1990-91, 1992-93, 1995-96, 1998-99, 1999-2000, 2004-2005

Cumhurbaşkanlığı Kupası Şampiyonlukları (10)
1966, 1969, 1972, 1982, 1987, 1988, 1991, 1993, 1996, 1997

Basbakanlık Kupası Şampiyonlukları (5)
1975, 1979, 1986, 1990, 1995

TSYD Kupası Şampiyonlukları (12)
1963, 1966, 1967, 1970, 1977, 1981, 1987, 1991, 1992, 1997, 1998, 1999

*Süper Kupa kazanan ILK ve TEK Türk takımı
*UEFA kupasını hiç yenilgi almadan müzesine götüren ILK ve TEK Türk takımı
*Avrupa Şampiyonu olan ILK ve TEK Türk takımı
*Avrupa maçlarında galibiyeti, maglubiyetinden çok TEK Türk Takımı
*FIFA sıralamasında 1. sıraya yükselen ILK Türk takımı
*Üçüncü yıldızı alan ILK takım
*Türkiye Süper Ligi nin ILK Şampiyonu
*Şampiyonlar Ligi nde Çeyrek Final e çıkan ILK ve TEK Türk takımı
*Şampiyonlar Ligi ne katılan ILK Türk takımı
*Türkiye 1. Ligi ni namaĞlup bitiren ILK takım (1985-86)
*Yurtdışında ILK galibiyet alan Türk futbol Takımı (1911)
*Yurtdışında Türkiye yi temsil eden ILK futbol takımı (1911)
*Uluslararası maçlarda kendi sahasında ardarda EN çok galibiyet alan TEK Türk takimi (20 kez)
*Devlet üstün madalyası alan ILK takım
*Bir sezonda 2 İtalyan takımını eleyen ILK Türk takımı (Milan-Bologna)
*Bir sezonda 2 İngiliz takımını eleyen ILK Türk takımı (Leeds-Arsenal)

Not: alıntıdır


I3aranEfe

I3aranEfe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Spor >Fenerbahçe >-_Hade FB liler_->
  19.Şub.2007 Pzt 02:05:35
fiogf49gjkf0d
Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ü "bir takım taraftarı" yapmak çabaları, tarihin gerçekleri karşısında her zaman hüsrana uğruyor.Ulusların yaşamında çok az sayıda kişi önder niteliğini kazanmış ve tüm ulusa mal olmuştur. Bu nitelikteki kişilerin kayıtlı belgeler olmadan sözel tanıklıklara dayanarak birtakım alanlarda tüm ulusun aidiyetinden koparılıp bazı camialara mal edilmesi yanlış bir tutumdur. Bu kişiler tarihsel özellikleriyle, kişiler, topluluklar, gruplar ve camialar üstüdür. Bunun tersini savunmak kişi ve camialara bir öncelik kazandırmayacağı gibi, toplumsal boyutta da onarılmaz yaralar açar. Bunun bilincinde olan gerçek önderler de, toplumun tümünü kucaklamayan ve kurucusu olmadıkları ya da arasında yer almadıkları oluşumlara katılma konusunda büyük hassasiyet gösterirler. Mustafa Kemal Atatürk bu özeni göstermemiz gereken kişilerin başında gelir.




Atatürk ün Galatasaray camiasıyla olan ilişkisi, Galatasaray Lisesi ni 2 Aralık 1930, 28 Ocak 1932 ve 1 Temmuz 1933 tarihlerindeki ziyaretleriyle somutlaşmıştır. Çok yakın bir tarihte yitirdiğimiz ve bugün örneğine pek rastlanmayan "dinozor" gazeteci Metin Toker in sözleriyle

"Hiçbir lise Atatürk ten böyle bir ilgi görmemiştir...Galatasaray, sadece Türkiye nin Batı ya açılan penceresi değil, Atatürk devrimlerinin en önemlilerinden, belki de en önemlisi laisizmin kilometre taşlarından biri olmuştur.

Nasıl Harp Akademisi, Harbiye ve Mülkiye sıradan eğitim müesseseleri sayılmazsa Galatasaray da sıradan bir lise sayılamaz."


Evrensel bir sevgi

Galatasaray camiasının Atatürk e karşı duyduğu sevginin evrenselliği 956 okul numaralı Celalettin Som un satırlarında çarpıcı bir biçimde dile gelir:

"Galatasaray Lisesi 7. sınıftaydım. Sınıf, müdür merdiveni karşısında, ön avluya bakan, müdür odasından sonraki ilk sınıftı. Beyoğlu Caddesi nin bütün gürültüsü duyulurdu. İlk dersimiz Fransızcaydı. Hocamız Monsieur M. Journé anlatıyordu...Birden bütün sesler sustu...Koyu sessizlikte mektebin önünde virajı alan tramvayın acı çığlık sesine benzeyen demir tekerleklerin raylara sürtünmesinden çıkan ses kulaklarımızda çınladı...M. Journé ders anlatmayı kesmiş, başını elleri arasına almış ağlıyordu!..Tarih 10 Kasım 1938 saat 9 u 5 geçiyordu...ATATÜRK vefat etmişti." İşte o günlerde evrensel ve toplumlar üstü bir devlet adamına karşı duyulan evrensel sevgi budur.






Galatasaray Lisesi ni İlk Ziyareti

1930 yılında dünyanın ve Türkiye nin, siyasal ve toplumsal konjonktürü oldukça hareketlidir. Atatürk 18 Kasım da bir yurt gezisine çıkar ve İstanbul a döndükten sonra bazı okulları ziyaret ve teftiş eder. Devletin resmi yayın organı Ayın Tarihi mecmuası bu olayı şöyle anlatır (cilt 23-24, sayı 79-81, sayfa 6630-6631):

"3.12.1930; Reisicumhur Gazi Hz. saat ikide otomobille saraydan hareket ederek sıra ile Harp Akademisi, Mülkiye ve Harbiye Mekteplerini...buradan Galatasaray Lisesi ni teşrif ettiler.(...) Galatasaray Lisesi nde kütüphanenin hatıra defterini imzaladılar. Daha sonra müdür odasında bir müddet oturarak mektebin vaziyeti umumiyesi ve talebenin durumu hakkında konuştular. İmla, resim ve lisan derslerinde bulundular, mektep müdüründen uzun uzadıya izahat aldılar..."

Şimdi devlet arşivlerinden edinilen bu kuru ve nesnel bilgilerin yanına çağdaş yazınımızın öykücülüğünün ve tiyatro yazarlığının bir klasiği olan, benzersiz kurgu işçiliğinin yanı sıra edebiyatımıza humour denilen ince alayı ve gözlem gücünü de kazandıran ve bir Galatasaraylı olan ustanın kalemine, Haldun Taner in gözlemlerine başvuralım ve bu ziyareti bir kez de onun anlatısından dinleyelim:


Şarklıların Efsaneye Düşkünlüğü


"Ya sekizde ya dokuzda idik. Demek ki otuz, otuz bire rastlıyor. Mektepte bir telaş, bir kıyamet. Taş tablolar boyanıyor, yıkık yerler sıvanıyor. Meğer Gazi Paşa gelecekmiş. İdare her sınıfa Afet Hanımın, baskısı henüz bitmemiş Yurt Bilgisi kitabından üçer nüsha dağıttı. Talebeler kımlanıyor: Ah bir bizim sınıfa girse. Hocalar başka gûna: Allah vere bizimkine girmese. (...) Atatürk e bakıyorum, resimlerinde sık sık gördüğümüz pozlarından birinde: Sol elinin iki parmağını üst yelek cebine takmış, başı hafif öne eğik, çatık kaşları ve o meşhur bakışıyla gözünün üstünden müdüre bakarak anlattıklarını dinliyor. Biz Şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz. Aklı başında insanlardan duymuştum: Bakılamıyor efendim, diyorlardı. İmkânı yok gözlerine bakılamıyor. Çenesine kadar hadi neyse ne ama, başınızı daha yukarı kaldırdınız mı, gözleriniz iki kuvvetli projektörle karşılaşmış gibi kamaşıyor, çarpılıp sersemliyor, bir şeyler oluyorsunuz. Ben bunu duydum ya, şimdi korkudan başımı kaldırıp da yüzüne bakamıyorum. Bütün görebildiğim: Saatinin kösteği, yeleği, sol elinin yelek cebine dalmış iki parmağı, kolalı devrik yakası, hadi bilemediniz biraz da çenesinin ucu...Hepsi bu kadar. Ama çocukluk işte, şeytan dürttü. Ya herrü ya merrü deyip birden daha yukarı bakıverdim. A, ne kamaşma ne çarpılma, işte pekala bakılabiliyordu. Hatta müdür de bakabiliyordu. Hoca da bakabiliyordu.






Bu Gözlerden Hiçbir Şey Kaçmaz

Gerçi projektör, şimşek filan edebiyat ama, şunu söylemeli ki, bu bakış pek öyle herkesin bakışına da benzemiyordu. Bu gözler bir yere bakıyor ama baktığı şeyden çok daha gerileri çok daha derinleri görüyor gibi idiler. O gün, orada, onun karşısında çocuk kafamın koyduğu ilk teşhis şu oldu: Bu gözlerden hiçbir şey kaçmaz arkadaşlar. Bu adam kandırılamaz, aldatılamaz. Bu adam mugalataya, laf cambazlığına pabuç bırakmaz. Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır(...) Atatürk mektepten ayrılmak üzere iken paydos trampeti çaldığından hepimiz bahçeye boşandık. Rahmetli, maiyetindeki mutat zevata bir şeyler söyledikten sonra talebe kalabalığının ortasına dalıverdi. O, tek başına, ortamızda, maiyetindeki zevat ise geride, çok geride, mektebin iki kanadı da açılmış cümle kapısına doğru yürümeğe başladık. Atatürk, yüzünü daha iyi görebilmek için yengeç gibi yampiri yampiri hatta gerisin geri yürüyen bir sürü çocuğun arasında, iki eli ceketinin iki yan cebinde, gururlu ve gülümser ilerliyordu. Büyük kapının önüne binlerce meraklı birikmişti. El ele vermiş polisler kaldırımlardan taşan halk kitlesini zor zaptediyorlardı. Karşı apartmanların her bir penceresinde ben diyeyim, on, siz deyin yirmi baş. Atatürk görününce bir alkış koptu. Aklımıza gelmiş gibi biz de onlara uyduk. Atatürk bu alkışlar arasında otomobiline bindi (...) Akşam, etütte yoklama yapılınca, o kargaşalıkta iki açıkgöz arkadaşımızın neharilere karışıp mektepten kaçtıkları anlaşıldı. Geçmiş zaman, kendilerine idarece bir ceza verildi mi idi, pek hatırlamıyorum. Galiba, bu tarihi günün yüzüsuyu hürmetine, Beyoğlu nda sürtüp durdukları yanlarına kâr kaldı idi. E, artık o kadar da olmasın mı?"

İkinci Ziyaret


Mustafa Kemal, 28 Ocak 1932 Perşembe günü Beyoğlu nda otomobille çıktığı bir gezinti sırasında saat 16 da Galatasaray Lisesi ni ikinci kez ziyaret ederek onurlandırmıştır. Lisedeki tarihi Tevfik Fikret salonunda verilen bir müsamereyi izlemiş ve oyunda rol alan öğrencilere övgüler yöneltmiştir. Niyazi Ahmet Banoğlu nun "Atatürk ün İstanbul daki Hayatı" adlı yapıtında bu ziyaret hakkında bilgi verilmektedir.





Üçüncü Ziyaret

Atatürk ün Galatasaray Lisesi ne üçüncü gelişinin tarihi 1 Temmuz 1933 tür. Gazi bu gelişinde öğrencilerin Tarih-Coğrafya-Yurt Bilgisi grubundan geçirdikleri orta mektep bakalorya sınavlarına bizzat katılmış ve çeşitli sorular sormuştur. Maiyetiyle (Riyaseticümhur Katibi Hikmet (Bayur), Başyaver Celal, Yaver Şükrü ve Cevdet Beyler ve Muallim Afet Hanım) Lise ye gelen Atatürk talebenin alkışları arasında Müdürlük odasına çıkmış, burada müdür Tevfik Bey ve öğretmenlerle okul hakkında görüştükten sonra doğruca imtahan odasına girmiştir.

İlhan E. Postacıoğlu nun anılarından Gazi nin imtahan odasına girdiğinde sınavdaki öğrencinin Bandırmalı Ahmet olduğunu öğreniyoruz. Ardından Serbest Fırka nın kurucusu Fethi Okyar ın oğlu Osman (Okyar) sınav odasına alınır. Sınavdan çıkan Osman Okyar a Atatürk tarafından babasına selam söylendiği öğrenciler arasında hızla yayılır ve büyük bir memnuniyet uyandırır. Atatürk ün Galatasaray Lisesi öğrencilerine yönelttiği bazı sorular şunlardır: Atilla nın Romalılar la ilk harbi; Sevr muahedesiyle, Lozan muahedesi arasında ne gibi farklar vardır?; Eti medeniyeti; Devletçiliğin ve fertçiliğin mukayesesi; Şimendifer siyasetimiz; Malazgirt Meydan Muharebesi; Din ve laiklik üzerine sorular; İspanya yarımadası; Mudanya Mütarekesi; Bizanslılarla Türklerin ilk temasları; Referandum ve halk oylaması vb. Sınavlar gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürmüş ve Atatürk Galatasaray Lisesi nden memnun kalarak ayrılmıştır. Dönemin okul müdürü olan Tevfik Ararat o günün izlenimlerini şu sözlerle anlatır:

"1 Temmuz 1933, Galatasaray Lisesi nin yaşadığı en büyük gündür; o gün Gazi Hazretleri, müessemizde beş saat bir çeyrek saat kalmışlar, ve birinci devre Tarih-Coğrafya-Yurtbilgisi mezuniyet imtahanlarına giren talebemizden dokuzunu imtahan etmek lütfunda bulunmuşlardır. Galatasaray Lisesi, bundan sonra, o unutulmaz günü her sene anmak ve tekrar yaşamak için aynı devrenin aynı imtihanlarını daima aynı güne koyacaktır."


I3aranEfe

I3aranEfe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Spor >Fenerbahçe >-_Hade FB liler_->
  19.Şub.2007 Pzt 02:03:47
fiogf49gjkf0d

ALİ SAMİ YEN (1886-1951)NİHAT BEKDİK (1902-1972)ULVİ ZİYA YENAL (1908-1993)MEHMET LEBLEBİ (1908-1972) BODURİ(1921-1942)NACİ ÖZKAYA (1922-)
EŞFAK AYKAÇ (1918-2004)GÜNDÜZ KILIÇ (1919-1980)BÜLENT EKEN1923- )
REHA EKEN(1925- )İSFENDİYAR AÇIKSÖZ(1929-2006)SUAT MAMAT (1930- )
COŞKUN ÖZARI (1931- )TURGAY ŞEREN (1932- )METİN OKTAY (1936-1991)
FATİH TERİM (1953- )ZORAN SİMOVİÇ (1954- )CÜNEYT TANMAN (1956- )
CEVAD PREKAZİ (1957- )TANJU ÇOLAK (1963- )ANDRE CLAUDİO TAFFAREL(1966- )
GHEORGHE HAGİ (1965- )GHEORGHE POPESCU (1967- )BülENT KORKMAZ (1968

 

 

tarihin baş bimarları burdaa  saygıyla diz çokun



I3aranEfe

I3aranEfe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Spor >Fenerbahçe >-_Hade FB liler_->
  19.Şub.2007 Pzt 01:57:10
fiogf49gjkf0d

 

Lodos Fırtınası
Aman o ne lodos firtinasi... Istanbul un her yani sismis, denizi kabarmis alga dalga, lodos kiyameti desek yerinde olacak... Günlerden 30 Aralık 1911.

Yilbasina bir gün kalmis, evlerde kestaneler çiziliyor, hazirlik
girla...

Vapurlarin kalkis saatleri birbirine girmis, kalkip kalkamiyacaklari bile meçhul. Ama kalkan bir vapura zor bela yetisen dört Galatasarayli oyuncu, dalgalarla mücadele eden vapur un içerisinde, Fenerbahçe ile oynayacaklari maç a dogru yol aliyorlardi.. Galatasaray olarak Fenerbahçe karsinda oynadiklari ilk üç maç ta da galip gelmislerdi, 2-0, 3-0, 5-0, eh, heyecanli degillerdi pek, ama lodos onlari perisan ediyordu.
Kadiköy e geldiklerinde diger takim arkadaslari ile bulusacaklardi, ama iskelede sadece iki arkadaslarini gördüler. Önce pek üstünde durmadilar, nede olsa Union Kulüp Stat inda (Fenerbahçe Stati) diger arkadaslarini bulabileceklerini ümit ediyorlardi. Alti Galatasarayli oyuncu yollandilar Stat a... Baskan Ali sami Yen onlari orada buldu, baska da kimse yoktu. Ali Sami Yen oynamak istiyordu ama sakatti, maç saati de yaklasiyordu, yedi Galatasarayli oyuncunun gözleri saat in üzerindeydi, ne gelen vardi, ne giden! Aralarinda konusup, oyunun ertelenmesini istediler; Istanbul sehri bir lodos afetine yakalanmis, vapurlar iptal olmus, oyuncular gelememis, bu maç böyle oynanirmi, iptal en dogal hakkimiz diye düsündüler elbette.
Ama rakip takim Fenerbahçe buna razi olurmuydu hiç? Bizim yedi kisi kalmis Galatasaray takimimiza, "Sahaya çikmazsaniz, hükmen yenik sayilirsiniz!" diyip, tutturukluklarina devam edince, Galatasaray ruh u bunu kaldirirmi, yenileceksek, aslanlar gibi çikariz, saha da yeniliriz diyip, yedi kisi çikip, oynamayi kabul ettiler. Bir önemli sorunlari daha vardi, kaleci yoktu! Lodos firtinasi yüzünden, kalecimiz de gelemeyenler arasindaydi! Ali Sami Yen kaleci olmayi kabul edince, biri kalede olmak üzere, yedi Galatasarayli Aslan, gururla saha ya yayiliverdiler.
Ali, Bekir Bircan, Horace Armitage, Celal, Idris, Emin Bülent ve kalede Ali Sami Yen. Hey gidi ASLANLAR hey, yelelerini diklettirip, pençelerini çikarip, gerinip, rakiplerine baktilar. Onbir tane Kanarya, lodos un da etkisi ile biraz ürperdi ama, içlerinden de kis kis güldüler, arenaya sadece yedi aslan çikabilmis, saha vicik vicik, alirlardi elbet bu maçi! Aman Allahim oda neydi? Saha da kükreyen aslanlar sanki yüzlerce oluvermisti... Ali Sami Yen in durdugu kale, rakipleri tarafindan ziyaret bile edilemedi, 90 dakika boyunca top bir adet kere eline bile gelmedi... Aslanlar hem atak yaptilar, hemde kalelerine kimseyi aklastirmadilar. Ne lodos, ne vicik vicik bir saha, nede onbir kisilik rakip takim onlarla bas edemedi.
Galatasaray, Fenerbahçeyi 30 Aralık 1911 günü, yedi kisi ile, 7 - 0
yendi.

Aslan Galatasaray i lodos afeti bile durduramamis, büyük ruh u ile, yedi kisi ile oynadigi maç tan alninin akiyla çikmisti. Yani Infaz gerçeklesmisti.
Evlerinde yilbasi gecesi için kestane çizen aileler ise, haberi alinca çok sasirip, Fenerbahçe kestaneden beter çizilmis diyip, gülüsmüslerdi diye büyüklerimden hep duyarim!!!! O gece lodos tüm gücü ile devam etmis, bizim Aslanlar ise vapurlar iptal oldugundan, geceyi rakiplerimizin evlerinde geçirmek zorunda kalmislardi.
Bence, bizimkiler bir güzel uyumustur da, karsi tarafi tam bilemiyorum! Nede olsa tatli tatli uyurlarken bir iki kükreme sesi çinlatmislardir o evlerde Aslanlarimiz, rakiplerimizin tetikteki uykularini bölen!
Iste Galatasaray ruh u, inanci ve gerçeklerinden bir tanesi daha.
Bir rivayete göre, ne zaman lodos firtinasi çiksa, rüzgar in içerisinden bir kükreme sesi yayilirmis Kadiköy semalarina, içleri ürperten, dolana dolana Fenerbahçe Stat ina yayilan... Ali Sami Yen in, Ali nin, Bekir Bircan in, Horace Armitage in, Celal in, Idris in, Emin Bülent in sesleri, hani artik bizlere bulutlarin arkasindaki o güzel yerden bakanlarin kükremeleri bunlar.
Selam sizlere kahramanlar, selam
 
(buda size kapak oslun fenerliler ne diyim artık)


I3aranEfe

I3aranEfe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Spor >Galatasaray >ultraaslanlarım sıra bizim>
  19.Şub.2007 Pzt 01:52:51
fiogf49gjkf0d

 

 

                                     1697

 

 butun cimbomluları bekliyorumm kanaryayı hezaman oldu gibi her dalda susturmayı başardımız gibi burdada ezeceyiz

size şuan ornek olarakta surviverden verebilirim orda suan ki durum

 

aslanlar:3

kanaryalar(ezikler):1

 

herzaman heryerde enbuyuk cimbom başka buyuk yokk



I3aranEfe

I3aranEfe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >KADIN ŞOFÖRLERİ NASIL TANIRSINIZ?>
  18.Şub.2007 Pzr 22:26:22
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

-Sol şeritte 40 kilometre hızla bir Clio gitmekte, şeridi ortalamakta zorlanmaktadır. Herkes bu arabanın sağından ayar verir.
Sonuç: Yüzde 91 kadın,

 

candya yazıyı kesmek zorunda kaldımm hata %91 deyilde %100 kadındır ooo ben kadınların araba kulanmasına karşıyım ne işi var kadınların trafikte otursunlar evinde çocu varsa çocuna baksın yoksaa yemek yapsın elişi orsun ne işi var kadın kısmının araba ustundee



I3aranEfe

I3aranEfe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >GÖZLERİN......>
  18.Şub.2007 Pzr 22:22:30
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

hepinizze çok tşkederim arkadaşlarım hepinizden ayrı ayır allah razı olsunn ilgilenip yazdınız için tşkederim dostlarımm sizlerin duaları olduktan sonraa bununda ustesinden gelicez hepbirlikte saolunn

 

                                 



I3aranEfe

I3aranEfe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >Artık cc ye elveda demenın zamanı geldı:)>
  18.Şub.2007 Pzr 22:17:33
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

angelkite

angelkite resimleri

    18.Şub.2007 Pzr 21:48:51 Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
iyi cc yi bırakıyosunda ne gereği var bunun için başlık açmanın
amaç dikkat çekmek mi yoksa reklam yapmak mı

 

 

angelkite sanamı kaldı bu yorumu yapmak hem sen kimsin  tanımadın kişi için bunu neden yazıyosun reklam yapmak kimin amacı beli olmuşş sen içini ferah tut ilgi alanında deyil bu başlık seni ilgilendirmez lutfen başlı kirletme elime supurge alıp seni supurmeden tozların arasında yok olmadan sen kendin çık istersen

 

 



I3aranEfe

I3aranEfe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >GÖZLERİN......>
  18.Şub.2007 Pzr 21:42:45
fiogf49gjkf0d

arkadaşlar oncelikle forma yazan arkadaşlarıma çok tşkederim ben haberi alınca sevindim sizinde sevinicenizi umuyorum xcileklipastax den aldım son haber beni çok sevindirdi durumu iyiymişş dualarınız için sizlere tşkedrim

 

gisemim aşkım seni çok özledim yeter artık ayaklan yaffff don ccye  seniseviyom balım (godzılam) yazan çöpteneken

 

 



I3aranEfe

I3aranEfe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >GÖZLERİN......>
  18.Şub.2007 Pzr 03:11:25
fiogf49gjkf0d


·SsunriseE·

·SsunriseE· resimleri

    18.Şub.2007 Pzr 03:04:52 Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Geçmişh olsun Allah şifa versin :)

 

saolasın allah razı olsunn

naon kankam elerin dert gormesin saolasın sendende allah razı olsun

 

 

 

<<12345678910 11121314151617181920...22>>