ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
2 Haziran 2024, Pazar 00:56   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  MAAFFAAYY> Forum Mesajları
    MAAFFAAYY'e ait Toplam 840 Forum Mesajı var
<<1...345678910111213 14151617181920212223...84>>


MAAFFAAYY

MAAFFAAYY resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >SİZCE IMPARATOR NERON ROMA YI NEDEN YAKMIS OLABILIR?>
  19.Kas.2007 Pzt 17:36:23
fiogf49gjkf0d

Görelim Bakalım Neden yakmiş?



MAAFFAAYY

MAAFFAAYY resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Bushido,Hattori Hanzo,Samuray,Kendo>
  19.Kas.2007 Pzt 17:27:52
fiogf49gjkf0d
BUSHİDO:

Bushido, Savaşçının, Rokugan’da yaşamış en büyük general olan Aslan Klanı’nın kurucusu Tek Gözlü Akodo tarafından tanımlanmış ölümsüz davranış kuralları. Bu davranış kuralları tüm samurayların bağlı oldukları ve askeri davranış biçimlerinden Zümrüt İmparatorluktaki kültür gibi hayatın her yönü için temel yapıdır. Erdem ve güvenirliğe önem verir. Tüm bu erdemler bir samurayın onurunu özetler ve davranışları ve hayatındaki seçimlerinde görülebilir.


Bushido Felsefesinin Kuralları şu şekildedir:

Anne babam yok; gökyüzü ve dünya anne babamdır.
Evim yok; Tan Tien evimdir.
İlahi gücüm yok; dürüstlüğüm ilahi gücümdür.
Huysuzluğum yok; uysallığım huysuzluğumdur.
Büyü gücüm yok; kişiliğim büyü gücümdür.
Ne ölümüm ne de yasamım yok; Um ölüm ve yasamımdır.
Bedenim yok; sabırlılık bedenimdir.
Gözlerim yok; şimşeğin çakması gözlerimdir.
Kulaklarım yok; duyarlılığım kulaklarımdır.
Bacaklarım yok; çabukluğum bacaklarımdır.
Kanunum yok; kendimi savunmam kanunumdur.
Stratejim yok; doğru öldürmem ve yaşamımı doğru vermem stratejimdir.
Planım yok; fırsatı değerlendirmem planımdır.
Mucizem yok; dürüst kurallarım mucizemdir.
Prensiplerim yok; bütün koşullara adapte olmak prensibimdir.
Taktiklerim yok; boşluk ve doymuşluğum taktiğimdir.
Doğal yeteneğim yok; zekâmı hazır tutmak doğal yeteneğimdir.
Arkadaşlarım yok; aklim arkadaşımdır.
Düşmanım yok; dikkatsizliğim düşmanımdır.
Zırhım yok; yardımseverliğim zırhımdır.
Kalem yok; değişmezliğim kalemdir.
Kılıcım yok; zekâm kılıcımdır.








HATTORİ HANZO:

Masanari veya Masashige olarak da bilinen, Hattori Yasunaga nın oğlu olan Hattori Hanzo (1541–1596) Japonya nın Ninjalarıyla ünlü İga bölgesinden bir klanın başıydı. Hattorinin kendisinin Ninja eğitimi alıp almadığı hiç kesinleşmedi. Fakat birçok çizgi roman ve mangada hep bir Ninja gibi tanıtıldı. Matsudaira (adı daha sonra Tokugawa olmuştur) klanının bir samurayı olarak doğan Hanzo ki daha sonra savaşta gösterdiği öfke yüzünden Oni no Hanzo (şeytan hanzo) lakabını kazanmıştır, Tokugawa İeyasu ya sadık ve yararlı hizmetlerde bulunmuştur. Lakabı, mızrağın Hanzosu olarak da bilinen diğer bir Tokugawa samuray ı olan Watanabe hanzo ile karıştırılmamasını sağlamıştır.

Ayrıca kendisi Katana Kılıç Üstatları arasındadır ve kendi adıyla bir kılıcı vardır. Öyle ki Katana’nın yerini de almıştır. Kill Bill serisi ile birlikte Japon kültürüne merak duymaya başlayan genç neslin bildiğiniz Katana ya hitap ediş şekli olmuştur.










SAMURAY:

Savaş, Japon kültüründe önemli bir yer işgal eder. Ülkenin önemli klanları birbirleriyle pek çok kez karşı karşıya gelmiştir. Japon topraklarının sadece %20’si tarıma elverişli oluşu, toprak kavgasını doğuruyordu. Toprak savaşları da hem tinsel, hem de fiziksel gelişim ve mücadele yöntemlerini doğurdu. Samuraylar da bu olgular içinde ortaya çıktı. M.Ö. 660 da Ölümsüz Savaşçı adıyla bilinen Jimmu Tenno, bir kabilenin başına geçti. Tenno ve kabilesi Yamato bölgesine yerleştiler. Yamato klanı Asya’ya çeşitli seferler düzenledi. Kore ve Çin’in kültürel zenginliklerinden, teknolojilerinden ve savaş sanatlarından etkilendiler. İmparator Keiko, tarihte "Shogun" ünvanını taşıyan ilk kişi oldu. Bir nevi generallik rütbesi gibi de anlaşılabilecek Shogun ünvanı, Keiko’nun savaş sanatlarında geldiği üst noktayı da belirliyordu. Onun oğlu Prens Yamato da savaş sanatları konusunda çok yetenekliydi. Korkusuz, güçlü, gözü pek bir genç olarak tanındı ve Samuraylık anlayışında bir örnek teşkil etti.

Samuraylar "Bushido" anlayışını temel alıyordu. Bushido, "Savaşçının Yolu" anlamına geliyordu. Bushido felsefesinde korkunun yeri yoktur. Samuray, ölüm korkusunu yenmiş kişidir. Bu, dinginlik kazandırır ve efendiye sadakat sağlardı.

Samurayların iki kılıcı olurdu. Uzun kılıç daito-katana, kısa kılıç shoto-wakizashi’ydi. Samuraylar çoğunlukla kılıçlarına isim (mei) verirler ve onların ruhuna inanırlardı. Çift kılıç taşıma ve kullanmaya daisho denirdi.

Samuray geleneği,1876 yılında İmparator Meiji tarafından ortadan kaldırıldı. Kılıç taşıma kanunlarını değiştiren Meiji, Samuraylığı tarihe karıştırdı. Ancak ve ancak imparatorluk ordusunda bazı rütbeli subaylar tören amaçlı kılıçlar taşırdı. 20 yüzyılda kılıç tekrar serbestleşti ancak askeri kullanım dışında sportif gelişim için kullanılmaya başlandı. 2. Dünya savaşından da hatırlayacağınız gibi tüm rütbeliler, hatta kamikaze pilotları özellikle de kılıçlıydı. Bushi öğretisinde, hece olarak geçen shi ibaresinin aynı zamanda ölüm demek olduğunu hatırlatalım. Yani, bir nevi bushidoka ölüm korkusunu yenmiş kişidir.

Bu dönem öncesinde efendisiz kalan samuraylar, yani roninler zamanla ya isyan ederek öldürüldü ya da kılıçlarıyla seppuku/harakiri yaparak intihar ettiler.










KENDO:

Kendo kelimesi Japonca’da "Kılıç Yolu" anlamına gelmektedir. Japonya da olduğu kadar genel olarak Asya, Avrupa ve Amerika da da en yoğun ilgi gören budo (savaş disiplinleri) dalıdır. Kökenleri samurai sınıfının esas silahı olan Japon kılıcı Katana’nın kullanımına dayanmaktadır.

Modern Kendo, yaklaşık üç asır önce shinai (bambu kılıç)’nin ve bogu (antrenman zırhı)’un Japon savaşçılarının çalışma aracı olmaya başlaması ve geleneksel kılıçla savaş sanatının bu sayede güvenli ve serbest çalışımıyla bugünkü şeklini almıştır.

16. Yüzyıl Feodal Japonya’sında tüm ülke çapındaki iç savaşlar sırasında kılıç teknikleri ölüm kalım pahasına öğrenilmekteydi. Samurai’lar kılıçlarını sanki kollarının doğal bir uzantısıymış gibi benimser, genelde tahta kılıçla çalışırlardı. Bu dönemin sonucunda kılıç kullanımındaki temel yollar “kata” yani kendo’nun esas formları olarak ortaya çıktı. Öğretilerinin tamamen kendine özgü olduğunu öne süren kılıç ustaları tarafından yaklaşık 600 kadar kılıç okulu kurulmuştur. Bunların birçoğu günümüze kadar gelememiştir.

Kendo, fiziksel gücün olduğu kadar zihinsel ve ruhsal gücün de kullanımını ve gelişimini öngörür. Cesaret, hızlı ve sakin karar verme, ekip bilinci gibi yetenekleri, saygılı ve kibar olmak gibi belli davranış kalıplarıyla birlikte çalışanlarına yansıtır. Barındırdığı binlerce senelik geleneği ve kişisel gelişime dayalı olan kendine özgü amaçları, Kendo’nun spor olmak ötesinde farklı bir öğreti olduğunu kanıtlamaktadır. Bu özellikleriyle Kendo, 1911 senesinden beri Judo ile birlikte Japonya genelinde erkek öğrenciler için zorunlu ders haline getirilmiştir. Günümüzde yirmi milyona yakın çalışanıyla Kendo Japonya nın en popüler sanatlarından biri konumundadır. Uluslararası Kendo Federasyonu’na 41 ülke üyedir; düzenledikleri Dünya Şampiyonası üç senede bir, Avrupa Şampiyonası ise iki senede bir yapılmaktadır.









MAAFFAAYY

MAAFFAAYY resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >ATATÜRK ün tabutunun açıldığı gün>
  19.Kas.2007 Pzt 17:17:12
fiogf49gjkf0d
Kefen sıyrıldı ve...

Özel solüsyonla ıslatılmış pamuk kitlesi kaldırılınca
Ata nın
yüzü ortaya çıktı. Derisi kahverengi bir hal almış, ama hatları
bozulmamıştı.Sanki uyuyordu...

8 Kasım 1953 Pazar gecesi saat 23.00 da Prof. Dr. Kamile
Şevki
Mutlu nun ev telefonu çaldı. Prof. Mutlu, Ankara Tıp Fakültesi
Histoloji ve Ambriyoloji Kürsüsü Başkanı ydı.Patalogdu. Arayan
ise
Ankara Valisi Kemal Aygün dü...
Aygün, "Hocam" dedi, "10 Kasım günü Atamızın naaşını
Anıtkabir e taşıyacağız. Bunun için bir komite kurduk. Naaşı
geleneklere uygun olarak toprağa defnedeceğiz. Ancak bozulmadan
korunduğunu belgelemek için muayene etmenizi rica
ediyoruz."Prof. Mutlu
önce reddetti. Mutlu, o sırada 40 derece ateşle yatıyordu.
Hastalığını
gerekçe göstererek bu görevi bir başka meslektaşının yapmasını
rica
etti.Ancak Vali Aygün ısrarcıydı: "Ben sizi sarar sarmalar
götürürüm,
bu tarihi bir görev" dedi. Mutlu kabul etti ve 9 Kasım sabahı
Etnografya Müzesi ne gitti. Başbakan Adnan Menderes oradaydı.
Meclis
Başkanı Refik Koraltan ve eski başkan Abdülhalik Renda
da...Mutlu,
görevden affını istemekle ne büyük hata ettiğini o zaman anladı.
Gerçekten
tarihi bir tanıklıktı bu...
Ata nın gül ağacından tabutu, 4 Kasım günü, geçici
kabrinden
çıkarılıp müzenin holündeki mermer katafalka konulmuştu. Bir
hafta
boyunca sırayla öğrenciler, subaylar ve generaller katafalk
başında
nöbet tutmuştu. Nihayet tabutun açılma günü gelip de komite
üyeleri
tamam olunca Prof. Kamile Mutlu "Başlayın" talimatını verdi.
Bunun
üzerine tabutun vidaları söküldü. Tahta tabutun içinde madeni
bir
sanduka bulunuyordu. Bu sandukada gaz birikmiş olma ihtimali
düşünülerek önce bir burgu ile delik açıldı. Gaz ya da koku
çıkmadı.Sanduka
talaş doluydu.
Sandukanın içi, muhafaza solüsyonu ile ıslatılmış tahta talaşı
doluydu.
Bu talaş, naaşın ayak yönüne doğru toplandı. Talaşın arasında,
ağzı
kapalı ve içi sıvı dolu bir şişe bulundu. Bu,cesedi muhafaza
için
kullanılan solüsyondan bir numuneydi. Üzerinde terkibi
yazılıydı.Ata nın naaşı beyaz kefene sarılmış, sonra kahverengi
bir
muşambayla kaplanmıştı.Sargıları açmaya başladılar. Herkes
nefesini
tutmuştu. Çünkü, "Naaş çürüyüp bozulmuş, çıkan gazlar tabutu
patlatmış,
nöbetçi er, kokudan bayılmış" diye bir sürü söylenti
geziniyordu. Ve 15
yıl sonra ilk kez Ata nın yüzünü göreceklerdi.Kefenin sargıları
aralanınca Prof. Kamile Şevki Mutlu, orada bulunanların
yardımıyla
katafalka çıktı ve Atatürk ün yüzüne baktı. Ata nın derisi
kahverengi
bir hal almış, ama yüz hatları bozulmamıştı. Menderes sapsarı
olmuştu
Prof. Mutlu, gördüğü tabloyu daha sonra şöyle
anlatacaktı:"Yüzünü örten
ıslak pamuk kitlesi kaldırılınca Ata nın heykel gibi duran yüzü
ile
karşılaştım. Uzun sarı saçlarından ince bir tutam, sol göz
kapağının
üzerine düşmüştü. Atatürk, Dolmabahçe Sarayı ndaki yatağında
uyuyor
gibiydi."
Prof. Mutlu, kenarda bekleyen komite üyelerini tabutun
başına
çağırdı. Onlar da tek tek tabutun içine baktılar.En başta
Başbakan
Adnan Menderes vardı. Koyu renk takım elbisesi içindeki Menderes
de
yanındakilerin yardımıyla katafalka çıktı,ürkek bir şekilde
aşağı,
tabuta doğru baktı. O an ne olduğunu Prof. Kamile Mutlu dan
aktaralım: "Menderes çok heyecanlandı.Rengi sapsarı oldu. Bir de
baktım
ki, müzenin kapısına doğru gidiyor. Atatürk ün yüzüne bakmadı.
Tahmin
ediyorum, kendinde o kuvveti bulamadı. En sona Abdülhalik Renda
kalmıştı. O da Ata yla karşı karşıya gelir gelmez tabutun yanına
yığılıverdi.
Salondaki herkes Atatürk ü tek tek gördükten sonra naaş,
tekrar
solüsyonla ıslatıldı. Ata nın başı pamuklarla örtüldü ve vücudu
beyaz
kefenle sarıldı. Bu sırada bir komiser,orada görevli adli tıp
doçenti Dr.
Cahit Özen in yanına yaklaşıp avucunda taşıdığı bir kâğıdı
gösterdi ve
şöyle dedi:"Bu kâğıdı,Atatürk ün hemşiresi Makbule Hanım
gönderdi.Kefenin içine Atatürk ün göğsü üstünekonmasını
istiyor."Doç.
Özen, kâğıda bir göz attı. Eski Türkçe bir şeyler yazılıydı.
"Böyle bir
kâğıdı Atatürk kabul etmez. Bize kızar, darılır" dedi.Komiser
kâğıdı
katlayıp cebine koydu ve uzaklaştı. Bütün işlemler bittikten
sonra
salonda bulunanlar naaşın iki yanından geçip hep bir ağızdan
besmele
çektiler ve cesedi yeni tabuta yerleştirdiler. Bu tabut da 15
yıl
içinde yattığı büyük gül ağacı tabutun içine konuldu. Üzeri
bayrakla
örtüldükten sonra kapağı kapatıldı.
Ve 10 Kasım sabahı, Ata nın naaşı 15 yıl önce onu
Dolmabahçe den Ankara ya taşıyan top arabasına yerleştirilip son
durağı
olacak Anıtkabir e taşındı. Artık ebediyen orada kalacaktı...
Atatürk ün tabutu, Menderes in huzurunda açılmıştı
Ata nın 15 yıl Etnografya Müzesi nde bekletilen naaşı,12
askerin
omuzları üzerinde oradan alınmış ve 136 asteğmenin çektiği bir
top
arabası ve matem marşı eşliğinde Anıtkabir e taşınmıştı.Radyodan
naklen
yayımlanan o görkemli tören, en az 15 yıl önceki kadar
hüzünlüdür.Ancak
o törenden hemen önce yaşananlar, tarihçilerin pek ilgisini
çekmemiştir. Bilindiği gibi, Anıtkabir yapılana dek, Atatürk ün
naaşının korunabilmesi için "tahnit" denilen bir işlem
yapılmıştı.
Gülhane Patolojik Anatomi profesörü Dr. Lütfi Aksu tarafından
gerçekleştirilen bu işlem sırasında naaşa, şırıngayla özel bir
formül
enjekte edilmiş ve üzerine formüllerin yapıştırıldığı iki küçük
ilaç
şişesi, Ata nın koltuk altlarına yerleştirilmişti. Bu işlem
sayesinde
Ata nın naaşı da -diyelim bugün Lenin in mozolesinde olduğu gibi
-
öldüğü günkü haliyle korunabilirdi. Ancak İslam dini, ölünün
defnini
şart koştuğundan,geçici tahnitin bozulması şarttı.
Nakilden önce, bu işlem için bir komite kuruldu. O
komite,törenden bir gün önce, Başbakan Adnan Menderes in
huzurunda
Atatürk ün tabutunun açılmasını kararlaştırdı.Tabut açılınca
tahnit
bozulacak ve ceset çürümeye başlayacaktı.Bir başka deyişle
Atatürk ün
(mumyalanmış gibi) korunmuş naaşını son görenler, o törene
katılanlar
olacaktı. Atatürk le ilgili belgesel çalışmaları sırasında o
törene
katılanların bir kısmıyla konuşmuştuk.Bu yazıda yer alan
bilgilerin bir
kısmı o tanıklıklara, önemli bir bölümü ise değerli Atatürk
araştırmacısı Prof. Dr. Utkan Kocatürk ün, Prof.Dr. Kamile Şevki
Mutlu
ile yaptığı sohbetten aktardıklarına dayanıyor.
Ata nın yarım asır önceki son yolculuğu, sanırım bu
ayrıntılarla
daha da ilginç bir boyut kazanıyor.

Atatürk ü son görenler anlatıyor:

Yüzünde iki günlük sakal vardı

Osman Ersoy ve Halide İntepe, 10 Kasım 1953 te
Etnografya
Müzesi nde asistan olarak çalışıyorlardı. O yüzden 50 yıl önceki
o
töreni ve tabutun içindeki Atatürk ü son kez görme fırsatı
buldular.
İzlenimlerini şöyle anlattılar:
• OSMAN ERSOY: "Sağlığında görmemiştim Atatürk ü... Korkunç
heyecanlıydım. Biz çalışanlar, asistanlar, memurlar sıra ile
katafalka
çıktık. Oldukça sararmış ve küçülmüş bir çehre... 1 - 2 günlük
sakalı
vardı. Kaşları fevkalade iyi şekilde fark ediliyordu."

Gözleri aralıktı

• HALİDE İNTEPE: "Tabut kapanmadan en son gittim baktım.
Başı yana
doğru eğikti. Yüzü hiç bozulmamıştı. Azıcık sakalları çıkmıştı.
Hani
insan hasret giderek ölürse, gözleri aralık kalırmış ya, öyle
aralıktı
gözleri... Ama bir ölü yüzü yoktu. Uyuyor gibiydi."


MAAFFAAYY

MAAFFAAYY resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >Atatürk ün Ölüm İlanı....>
  19.Kas.2007 Pzt 17:09:09
fiogf49gjkf0d
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti nin resmi tebliğidir :

Müdavi ve müşavir tabiplerin neşredilen son raporu, Atatürk ün dünyaya gözlerini kapadığını bildirmektedir.

Bu acı hadiseyle Türk vatanı büyük yapıcısını, Türk milleti ulu şefini, insanlık büyük evladını kaybetti. Milletimize, içimiz yanarak, bu tarife sığmayan acıdan dolayı en derin taziyelerimizi sunarız.

Kederlerimizin tesellisini ancak ve ancak O nun büyük eserine bağlılıkta ve aziz vatanımızın hizmetinde ararız. Şurasını da her şeyden evvel beyan etmeliyiz ki ölmez olan, onun büyük eseri, Cumhuriyet Türkiyesi dir. Hükümetimiz, içinde bulunduğumuz bu mühim anda, bugüne kadar olduğu gibi dikkatle vazife başındadır. Müesses olan nizam ve idame hususunu, büyük Türk milletinin hükümetiyle tek vücut olarak teyit ve temin edeceğine şüphe yoktur.

Teşkilat-ı Esasiye Kanunu nun 33. maddesi mucibince Büyük Millet Meclisi derhal yeni Reisicumhuru intihap edecektir. Türkiye nin en büyük makamına, Teşkilat-ı Esasiye Kanununa göre geçecek zatın etrafında hükümetiyle, şanlı ordusuyla ve bütün kuvvetleriyle Türk Milleti sarsılmaz bir varlık olarak toplanacak ve yükselmesine devam edecektir.

Bugün ayrılığına ağladığımız büyük şefimiz Atatürk, her vakit Türk Milletine güvendi. Eserlerini bu güvenle yaptı. İdamesi esbabını da istikmal ederek güvenle büyük milletimize bıraktı. Ebedi Türk Milleti onun eserlerini ebediyetle yaşatacaktır. Türk gençliği onun kıymetli vediası olan Türkiye Cumhuriyetini daima koruyacak ve onun izinde yürüyecektir.

Kemal Atatürk, Türk ün tarihinde ve gönlünde daima yaşayacaktır


MAAFFAAYY

MAAFFAAYY resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >10000 den gerıye sayıyoruz:))>
  19.Kas.2007 Pzt 16:55:59
fiogf49gjkf0d
5604


MAAFFAAYY

MAAFFAAYY resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >10000 den gerıye sayıyoruz:))>
  19.Kas.2007 Pzt 16:54:57
fiogf49gjkf0d


·evvil·

·evvil· resimleri

    3.Kas.2007 Cmt 17:52:35 Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
5764



·gamze22s·

·gamze22s· resimleri

    3.Kas.2007 Cmt 18:09:43 Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
5163

 

 

YUKARIDADA GORULDUGU GIBI 400. SAYFADA 5764.SAYIDAYKEN GAMZE22S ARKADASIMIZ 5763 YAZMASI GEREKIRKEN 5163 YAZMISTIR  YANI 600 SAYI BIRDEN ATLAMISTIR.LUTFEN BIR USTUNUZDEKININ YAZDIGI SAYIYI KONTROL EDEREK KENDI SAYINIZI YAZINIZ OYUNU BOZMA GIBI BUR DUSUNCENIZ OLMASIN OYUNU OYNAYAN INSANLARA SAYGINIZ OLSUN

ŞIMDI DUZELTMEYI YAPIYORUM VE 5763 DEN SONRA YAZILAN MESAJ SAYISI 158 MESAJ BU NEDENLE 5763 DEN 158 DUSUYORUM VE DEVAM ETMEMIZ GEREKEN SAYIYI YAZIYORUM LUTFEN ASAGIDAKI SAYIDAN DEVAM EDINIZ

SAYGILAR

 

5605



MAAFFAAYY

MAAFFAAYY resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >İÇERİ GİRİN VE AKLINIZIN SINIRLARINI ZORLAYIN...>
  19.Kas.2007 Pzt 16:41:50
fiogf49gjkf0d
Rica Ederim Arkadaslar


MAAFFAAYY

MAAFFAAYY resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >İÇERİ GİRİN VE AKLINIZIN SINIRLARINI ZORLAYIN...>
  18.Kas.2007 Pzr 22:56:32
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

                                                                         FANTASTİK...


Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka

Jacek Yerka


MAAFFAAYY

MAAFFAAYY resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >YARATICI SANATLAR...>
  18.Kas.2007 Pzr 22:29:10
fiogf49gjkf0d

















MAAFFAAYY

MAAFFAAYY resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Makastan Örümcek Yapımı...>
  17.Kas.2007 Cmt 16:29:42
fiogf49gjkf0d

Makaslıkdan cıkmıs bunlar.Deformasyona ugramıslar.

Paylasım ıcın tskler .

<<1...345678910111213 14151617181920212223...84>>