ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
17 Haziran 2024, Pazartesi 15:06   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  MELIKEEE> Forum Mesajları
    MELIKEEE'e ait Toplam 114 Forum Mesajı var
<<1 23456789101112>>


MELIKEEE

MELIKEEE resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >GÜNÜN SÖZÜ>
  20.Nis.2007 Cum 20:07:48
fiogf49gjkf0d
GeceLeri geLme jiLet tutarIm.. Uzatma koLLarInI Sanada AtarIm SenIn Icin ağLar Kendimi dOğrarIm Dedim Ya GüzeLim ßen PisKopatIm..


MELIKEEE

MELIKEEE resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >GERÇEK SEVDA>
  15.Nis.2007 Pzr 18:54:59
fiogf49gjkf0d


MELIKEEE

MELIKEEE resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >GERÇEK SEVDA>
  15.Nis.2007 Pzr 18:54:24
fiogf49gjkf0d


MELIKEEE

MELIKEEE resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >GERÇEK SEVDA>
  15.Nis.2007 Pzr 18:52:36
fiogf49gjkf0d

Bir gün, bir adam ellerini açıp yalvardı:
"Allahım! Konuş benimle!"

Tam o sırada bir çayırkuşu adamın bahçesinde
en son şarkısını söylüyordu. Ama adam çayırkuşuna
hiç kulak vermedi ve yakarmaya devam etti:
"Allahım! Benimle konuş!"

Az sonra hava aniden kapandı, gökgürültüsü
ve şimşekle birlikte kuvvetli bir yağmur başladı.
Fakat adam bunlara hiç aldırış etmedi,
yakarmaya devam etti:
"Allahım! Seni görmeme izin ver!"

O böyle yalvarırken, sağanak yağmur
sona ermiş ve güneş bütün ihtişamıyla ışıklarını
adamın evine kadar taşımaya başlamıştı.
Fakat adam bu manzaraya aldırış bile etmedi.
Her gün gördüğü birşey değilmiydi bu?
Yalvarmaya devam etti adam:
"Bana bir mucize göster Allahım!"

Böyle yalvarırken, yakınlardaki
evlerden birinden yeni doğmuş
bir bebeğin ağlayışları geliyordu kulağına
ama o bunu da farketmedi.
Üzüntüsünden ağladı, ağladı...
" Cevap ver bana Allahım!
Burada olduğunu bilmemi sağla!"

Tam o an, bir kelebek gelip
adamın koluna konmuştu.
Ama görmemekte, duymamakta
ve bilmemekte ısrar eden adam öbür eliyle
kelebeği iteleyip kovdu. Sonra da:
"Allahım!" Neden, neden bana
bir cevap vermiyorsun?"
diye ağlayıp, yakınmaya devam etti...



MELIKEEE

MELIKEEE resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >GERÇEK SEVDA>
  15.Nis.2007 Pzr 18:48:47
fiogf49gjkf0d


Genç adam kollarında bir buket çiçek, sahile koşarak geldi. Gözleri şöyle bir sahilde gezindi, aradığını göremeyince ilk gördüğü banka oturup sevdiğini beklemeye başladı.
Ellerinde yine her zamanki çiçeklerden vardı.
Sevgilisinin en sevdiği çiçekler bunlardı. Kırmızı, kıpkırmızı, kan kırmızısı güller...
Sanki dalından yeni koparılmış gibi
tazeydiler. Buram buram sevgi kokuyor,
aşk kokuyor en önemlisi de
özlem ve hasret kokuyordu güller...

Hepsinin üzerinde damlalar vardı. Sanki ağlıyor gibiydiler. Genç adam güllere baktı, sanki onlarla konuşuyormuş gibi,
"Neden ağlıyorsunuz, bakın ben ne kadar mutluyum" dedi. Az sonra sevdiğini
göreceği için kalbi yine deli gibi atmaya başlamıştı. Ne zaman onu düşünse,
onunla buluşacağını hayal etse
kalbi hep böyle yerinden çıkacakmış
gibi oluyordu. Senelerdir birbirlerini sevmelerinde rağmen ikisi de
sevgisinden hiç birşey kaybetmemişti.
Onları hiç birşey ayıramazdı... Ne hasret,
ne ayrılık, ne de ölüm...

Genç adam telaşla saatine baktı. Sevdiği
yine 1 dakika geç kalmıştı. Üstelik o,
sevdiğini bekletmemek için dakikalarca
önce koşarak geliyor, onu beklemeyi bile seviyordu. Oysa o, her zaman kendisini bekletiyordu. Herkesin bir kusuru
olurmuş diye düşündü. Ve gözlerini
önündeki uçsuz bucaksız denize dikti...

Denizin sonu yok gibiydi, tıpkı sevdiği
kıza olan aşkı gibi denizin de sonu yoktu. Sonsuzluğa uzanıyordu... Aslında bugün onlar için çok özel bir gündü. Kendi
aralarında sözleneceklerdi. Delikanlı önce bunu sevdiğine açmış, sonra da gidip
2 tane yüzük almıştı. Bu kadar önemli bir günde bari, onu bekletmemeliydi. Ama
alışmıştı artık beklemeye, zararı yok biraz daha beklerim diye düşündü. Güllerin yaprakları nedense hâlâ yaşlı idi.
Bir türlü anlamıyordu onları. Herşey bu
kadar güzelken neden ağlıyorlardı ki?
İşte az sonra sevdiği gelecek, ona
sarılacak, kucaklaşacaklardı...
Sonra söz yüzüklerini takıp, evliliğe
ilk adımlarını atacaklardı. Genç adam
öyle heyecanlıydı ki, sevdiğine
kavuşmak için can atıyordu...

Martılara baktı, birbirleriyle oynaşıp,
uçuşan martılara... Ne kadar güzel dansediyorlardı havada.
Tekrar saatine baktı genç adam. Endişelenmeye başlamıştı. Sevgilisi
yine geç kalmıştı, hem de çok... Bu kadar
geç kalmaması gerekiyordu.

İşte hergün burada buluşmak için sözleşmiyorlar mıydı? Her gün sahilde, martılara bakarak, denizin onlara
anlattığı masalları dinleyerek birbirlerine sarılıp hasret gidereceklerine
söz vermiyorlar mıydı ? O zaman neden gelmemişti yine ?? Aklına kötü
düşünceler gelmeye başladı. Hayır! Hayır, olamazdı. Sevdiğine birşey olamazdı.
Onsuz hayat yaşanmazdı ki...
O ölse bile devamlı benimle yaşar diye düşündü genç adam. Bunun
düşüncesi bile hoş değildi.
Gözlerini yere indirdi. Gözyaşlarını
kimsenin görmesini istemiyordu.
Zaten nedense etrafındaki insanlar
ona sanki kaçık gibi bakıyorlardı.
Rahatsız olmaya başladı bakışlardan.
Artık bıkmıştı... Yine sevgilisi geldi aklına...

Neden gelmedi acaba diye düşünmeye başladı. Gözlerini kapattı. 7 sene oldu
dedi. 7 senedir hergün bu sahildeydi. Sevdiğini bekliyordu. Daha fazla
dayanamadı. Kalbi parçalanacak gibi oluyordu. Gözlerinden bir damla yaş
daha güllerin üzerine damladı. Yine gelmeyecek galiba, en iyisi ben onun
evine gideyim diye mırıldandı...
Hiç olmazsa gülleri her zamanki gibi
yanına koyar, ona vermiş olurdu...
Genç adam ayağa kalktı, sevdiğiyle
buluşmak üzere, yeşil tepenin ardındaki
kabristana doğru yürümeye başladı...



MELIKEEE

MELIKEEE resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >Fıkra...)>
  9.Nis.2007 Pzt 13:23:44
fiogf49gjkf0d

ARKADASLAR SİZE MİTHİŞ BİR HABERİM VAR =SİGARANIN FAYDALARI BULUNMUŞ

                

 

Türkiye de İlk Defa Sigaranın Faydaları Bizde

Sigara içeni köpek ısırmaz
Çünkü yanında baston taşır

Evine hırsız girmez
Çünkü sabahlara kadar öksürür

Üzerine sinek konmaz
Çünkü buram buram nikotin kokar

Fazla yorulmaz
Çünkü yorulunca tıkanacağını bilir

Yürümek için zorlanmaz
Çünkü tekerlekli iskemlede gezdirilir

İhtiyarlamaz
Çünkü genç yaslarda sevdiklerine kavuşur

Sigara içenlerin ayrıca:

Yüzlerine renk gelir
Çünkü dişleri ve bıyıkları sapsarı olur

Vücutları bir kus gibi hafifler
Çünkü ileri donemdeki dolaşım bozukluğundan ötürü önce parmakları,
sonra da el ve ayakları kesilir

 



MELIKEEE

MELIKEEE resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >ARAŞTIRMAK LAZIM...>
  7.Nis.2007 Cmt 20:47:24
fiogf49gjkf0d

               7 KÖK SOY

Yedi kök soy (root-race), Teozofi’de kullanılan bir terim olup, Dzyan Kitabı gibi Doğu’nun kadim metinlerinden yola çıkan Batı teozofisinin, dünya tarihini ve dünya insanının bedensel değişim sürecini açıklamak üzere ortaya attığı, bilimsel dayanağı olmayan bir teoriyi dile getirir. Bu teoriye göre, Dünya gezegeninde insan türü, bugünün insanının beşinci kök soyu oluşturduğu, “yedi kök soy” olarak belirtilen, yedi basamaklı bir süreç geçirmektedir.

Bu süreç ve önceki kök soylar hakkında teozofların iddiaları şöyle özetlenebilir:

  • 1- Esîrî alemdeki birinci kök soy: Dünya gezegeninde ilk insan bedenleri fiziksel alemde değil, esîrî alemde meydana getirilmişlerdi. Bunlara insan demek pek olanaklı değildi; çünkü insan bedeni formunda olmayan, hatta belirli bir biçimi olmayan esîrî yaratıklardı. Havadan değil, esîrden besleniyorlardı. “Adem’in yeryüzüne gelişinden önce mevcut olan bu düşünce projeksiyonları bir gölün sularındaki amibi andıracak biçimde, düşüncesinin yöneldiği yöne doğru hareket edebilme özelliğine sahipti." (Edgar Cayce) “Bu ilk kök soya Polarean soy adı verilir. Az çok eliptik forma sahip bu ‘soy’un beyin vs. gibi iç organları bulunmuyordu. Düşünme yetisine sahip değildi, algılaması bir tür dokunma duyusundan ibaretti, görme duyusu yoktu, fakat kulağa sahip olmasa da bir tür işitme duyusuna sahipti. Yaşamı güdülerden oluşuyordu. Ruhu kendisini sadece içgüdülerle, hazlarla, hayvani arzularla vb. ile ifade ediyordu. Bilinç durumu rüyayı andırıyor, atıl bir yaşam sürüyordu.” (Rudolf Steiner)
  • 2- Hyperborea’daki ikinci kök soy; Bu soya Hyperborean kök soy denir. Yeryüzünde ısının azalması maddelerin katılaşma sürecine girmesine neden oldu. Hermafrodit (çift cinsiyetli) olan bu ikinci kök soy bireyleri kendi kendilerini dölleyerek bir tür “kendiliğinden yumurtlama” tarzında ürüyorlardı. Sürmeye devam eden yoğunlaşmayla beraber boyları kısalmıştı, fakat günümüz insanına oranla dev boyutlardaydılar.
  • 3- Lemurya’daki (Mu kıtası) üçüncü kök soy: Üçüncü kök soyda, bu soyun kendi gelişim sürecinin orta zamanlarında meydana gelen “yoğunlaşmanın tamamlanması”yla iskelet, sinir, kas sistemi oluştu ve cinsiyetler ayrılarak, bilinen insan formu meydana geldi. Artık ciğerleriyle hava soluyabiliyorlardı. Esîrî alemden tümüyle çıkmışlardı. Üçüncü kök soyun dev boyutlarda olmalarından dolayı Lemuryalı devler denilen bireyleri artık bilinen cinsel yolla üreyecekti. Bilinç ve zihinsel etkinliğin geliştiği üçüncü kök soy bireyleri, iyice katılaşmış olmalarının ve dev bedenlerinin (3-4 metre) verdiği avantajla ilk kentlerini dev taşlardan inşa ettiler.
  • 4- Atlantis’teki dördüncü kök soy: Dördüncü kök soy Atlantis’te ortaya çıkmıştır. Lemuryalı atalarının bilmediği duyguları geliştirdiler. İlk Atlant dili, Lemurya’da yaşamış üçüncü kök soydaki gibi eklemlemeli (agglutinant) bir dildi. (Türkçe yeryüzünde az sayıda olan eklemlemeli dillerden biridir.)
    • İlk Atlantisliler’in sözleri bir anlama sahip olmalarının yanısıra, psişik ve majik etkilere de sahip bulunuyordu; örneğin sözlerle bitkilerin büyümeleri hızlandırılabilir, vahşi hayvanları evcilleştirilebilirdi. Bu ilk Atlantisliler Atlantis’in birinci “alt soy”udur (Rmoahal’lar, her kök soy kendi içinde ‘alt soy’ kategorilerine ayrılır).
    • Atlantisliler’in birer inisiye olan kral ve liderleri üçüncü “alt soy” döneminde ortaya çıktılar. Fakat bencillik ve güçlerin kötüye kullanımı da yine bu dönemde ortaya çıktı.
    • Dördüncü “alt soy” döneminde Manu adındaki bir uzaylı, müritleriyle birlikte Orta Asya’ya çekildi. (Kimi teozoflara göre de, Atlantis’teki seçilmişlerin bir kısmı Nuh ve Rama adındaki iki uzaylı önderliğinde Orta Asya’ya, bir kısmı ise Mısır’a göç etmiştir.)
    • Beşinci “alt soy” döneminde insanda mantıklı düşüncenin, yargılama yeteneğinin gelişmesine ve hesaplama ve sentezleme becerilerinin ilerlemesine karşın, buna ters orantılı bir şekilde, psişik gücü kullanma yeteneğinin gerilemesi, kısırlaşması sözkonusu oldu.
    • Zeka ve düşünce yeteneğinin iyice gelişmesiyle, altıncı “alt soy”da adalet ve hukuk düzenlemeleri ortaya çıktı.
    • Yedinci “alt soy”, Atlantis’in batışıyla birlikte, yerini bugünkü insanlığın oluşturduğu beşinci kök soya bırakmıştır.
  • 5-Beşinci kök soy son günlerini yaşamaktadır; bir ayıklanma olacak ve kalanlar, herkesin gerçek yerini bulacağı altıncı kök soyu oluşturacaktır. Maddenin kölesi olmaktan kurtulmuş ve psişik yeteneklerini kullanabilen bir insanlığın oluşturacağı altıncı kök soy, Altın Çağ’ı yeniden bulacak olan kök soydur. Evrim, yedinci kök soyla tamamlanacaktır.

 

Resim:Townsend Lloyd K - Atlantis.jpg

 

 

Resim:Cole Thomas The dream of the architect 210 Sun Unedited.jpg

Resim:Cole Thomas The Consummation The Course of the Empire 1836.jpg

BENİM MERAK ETTİĞİM KONU 1 NİSANDA NEDEN ŞAKA YAPILIYOR

BEN BUNU ARDIM AMA BULAMADIM



MELIKEEE

MELIKEEE resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >Süper bişe izleyin :D>
  7.Nis.2007 Cmt 19:56:20
fiogf49gjkf0d

SONUNU İZLEMEYE KULAĞIM DAYANMADI

AMA KOMİKTİ



MELIKEEE

MELIKEEE resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZMÜ !!!!!>
  7.Nis.2007 Cmt 10:57:09
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
İLK DEFA


MELIKEEE

MELIKEEE resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >CC DE ERKEK ADAM NE YAPMAZ !>
  25.Mar.2007 Pzr 16:21:51
fiogf49gjkf0d

kızlarla didişmez

öyle değil mi acaba?

<<1 23456789101112>>