Her Yaşta Mutlaka Süt İçin Uyarısı...

İnsan vücudunun hastalıklara karşı daha dirençli olması için her yaşta mutlaka süt tüketilmesi gerektiği vurgulandı.

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. TanjuB esler, Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü ile Tetra Pak Türkiye işbirliğiyle Mersin Kültür Merkezi nde düzenlenen Sağlıklı Süte Çağrı seminerinde, dünyada çocuk ölümlerinin büyük çoğunluğunun yetersiz ve dengesiz beslenmeden kaynaklandığını belirtti.

Toplumda beslenmenin bilinçli yapılması halinde çocuk ölümlerinin azalacağını ifade eden Besler, ABD de çok küçük yaşlardan itibaren beslenmenin önemini vurgulamak için okullarda ve okul öncesi eğitimde bilgilendirme programları yürütülmektedir. Dolayısıyla eğitim şart dedi.

Besin değeri yüksek olan sütün yaşamın her döneminde vazgeçilmez olması gerektiğini ifade eden Besler, şöyle konuştu: Doğumdan itibaren yaşamın her evresinde süt içilmesi gerekiyor. Bir bardak sağlıklı sütle kalsiyum ve fosfor gibi mineral ihtiyacının yarısı karşılanıyor. Kemik sağlığı, diş sağlı ve vücudun enerji mekanizmasında kalsiyuma ihtiyaç vardır. İnsan vücudunun hastalıklara karşı daha dirençli olması için her yaşta mutlaka süt tüketilmesi gerekiyor.

-ARAŞTIRMADAN ÇIKAN SONUÇ-

Tetra Pak Türkiye Kurumsal iletişim Müdürü Yasemin Ayginin de açıkta satılan sütün düşük olan vitamin değerinin, kaynatıldıktan sonra önemli oranda kaybolduğunu söyledi. Uluslararası standartlarda, 1 mililitre sütte kabul edilebilir bakteri miktarının 5 bin iken, HÜ tarafından açık süt örneklerinde yapılan incelemede bu sayının 100 bine kadar yükseldiğinin belirlendiğini ifade eden Ayginin, şunları kaydetti:

Yapılan saha araştırmasında, Ankara nın 39 semtinden elde edilen 150 sokak, 109 UHT ve 41 pastörize süt örneği üzerinde yapılan laboratuvar analizlerine göre, UHT uzun ömürlü sütün insan sağlığı açısından tüm standartlara uygun özellikler taşıdığı açıkça ortaya çıktı.

AA

Cannes ta Fatih Akın a Büyük Onur...

60. Cannes Film Festivalinde, Fatih Akın ın, Yaşamın Kıyısında isimli filmi en iyi senaryo ödülünü kazandı. En iyi film ödülünü ise Christian Mungiun kazandı.

"İnternet" ve "Cep" Aldatmayı Patlattı...

Durex in araştırmasında Türk erkeği, yüzde 57 oranla aldatma şampiyonu çıktı. Psikiyatrlar "İnternet ve cep telefonu Türkleri aldatma konusunda tetikliyor" görüşünde.

Türkler in aldatma şampiyonu çıkması, uzmanları şaşırtmadı. 41 ülkede 300 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilen ankete göre, eşlerini aldatan Türk erkeklerin yüzde 57 çıkmasını yadırgamayan Türk uzmanlar, modern yaşamın bunu kolaylaştırdığını ve artırdığını söyledi.

Yüzde 35 olan dünya ortalamasının üzerinde yer alan Türk erkeklerle ilgili bu sonuçların büyük şehirlerde hat safhada yaşandığına dikkat çeken Psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu durumdan "modern yaşamı" sorumlu tutuyor. Son yıllarda aldatma vakalarında ciddi artış gözlemlediklerini ve internet ile cep telefonu gibi teknolojik aletlerin, Türkleri aldatma konusunda tetiklediğini belirten Prof. Dr. Tarhan, aldatmaların arttığına dikkat çekti.

SESSİZLİK KÖRÜKLER

Özellikle Karadeniz bölgesinde aldatmanın erkeklik gereği olarak bile kabul edildiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, "Erkekler bunu heyecan olarak görüyor ve yaşıyor. Duygusal herhangi bir bağ kurmuyor. Toplumun özellikle büyük şehirlerde belirleyiciliğinin azalmasıyla daha da rahat yaşanıyor. Bir de erkeklerin aldatmalarına karşı sessiz kalış var ve bu olayın daha fazla yaşanmasını besleyip destekliyor. Erkeklere karşı bu tutum bir bakıma onay anlamına geliyor" dedi.

En Sadık İsrailliler

Araştırmada Türkleri, yüzde 44 ile Danimarka, yüzde 41 ile Norveç, yüzde 38 ile İzlanda takip etti. Diğer ülkeler ise şöyle: Güney Afrika yüzde 26, İsveç yüzde 25, Fransa yüzde 24, Kanada yüzde 19, ABD yüzde 18, Avustralya yüzde 17, Çin yüzde 16, Hindistan yüzde 16, İngiltere yüzde 14, Almanya yüzde 11, Polonya yüzde 10, İsrail yüzde 7.

Uzmanlar ne diyor?

HEYECAN ARIYORLAR
* Doç. Dr. Ece Orhon / Psikiyatr
"Erkeklerin aldatması giderek artıyor. Ancak bu aldatmaların yüzde 90 ında aşk ve kalıcılık yok. Ancak aldatılan kadınlar olaya daha fazla anlam yüklediği için aldatma bir anda farklı bir boyuta geçiyor. Erkekler olayı kaçamak boyutunda yaşıyor. Heyecan arayan, 40 yaş üstü kişilerde daha fazla gözlemleniyor."

ORANLAR ABARTILI
* Doç. Dr. Armağan Samancı / Psikiyatr
"Anket sadece evli çiftlerle ilgili yapılmışsa bu rakamın abartılı olduğunu düşünüyorum. Aldatma Türk toplumunda var ve bu giderek artıyor. Ancak araştırma sonuçlarına bakıldığında Fransa ve İngiltere gibi ülkelerin bu kadar düşük düzeyde çıkması düşündürücü."

(Sabah)

O parçayı severim..Teşekkürler...

Alttaki arkadaş için benim çok sevdiğim ve uzun zamandır dinlemediğim  bir parçayı seçeyim:

Murat Başaran: Seni üzerler...

Çikolatanın hertürlüsünü yiyebilirim :)

Ama sütlü ve antepfıstıklıysa daha bir güzel oluyor...

Fenerbahçe numberone  

BİR YILIN SON GÜNLERİ

I.

bir yıl daha bitiyor

İşte bu kadar duru,bu kadar yalın

bu kadar el değmemiş

sıradan bir gerçeği daha

kolları bağlı hayatımızın

bir şiire nasıl dahil edilir bir yılın son günleri

her sonda her başlangıçta ve her defasında

alır gibi bir başkasını karşımıza

perdeler çekip,ışıklar söndürüp

oturup yatağın içine bir başımıza

sorgulamak kendimizi

öğrenmek ikizin anadilini,ikinci belleğimizi

öğrenmek kendimizle hesaplaşmanın buzul ilişkilerini

bu aynaların dehlizlerinde gezinirken görürüz

karanlık günlerimizin kenar süslerini

biterken bir yılın son günleri

biliyoruz takvimler belirlemez değişimin mevsimlerini

gençlik ikindilerini

kargınmış bir çocuktuk büyüdüğümüzden beri

II.

bir yıl daha bitiyor

düşlerim,tasarılarım,yarım kalmış onca şey

her yıl biraz daha kısalıyor öncekinden

bana mı öyle geliyor

yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman

insan yaşlanırken?

III.

kırdım mı incittim mi birilerin

kimleri kazandım,yitirdiklerim kimler?

kendimi yineledim mi yazdıklarımda?

yeniden düşünmeliyim

dostluklarımı,ilişkilerimi

dağınık yatağım,mutsuz yatağım

çoğalttın mı eksiklerimi

gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı

yitirdim mi yoksa masumiyetimi?

borçlarımı ödedim mi?

doğru seçtim mi soruların fiillerini?

tırnaklarım kesilmiş,dişlerim fırçalanmış,saçlarım taranmış,

giysilerim ütülü,odam düzenli mi?

ödünç aldığım kitapları geri verdim mi?

geri verdim mi aldıklarımı:

aşkları,dostlukları,sevgileri,güvenleri,bağları

kitaplara,sayfalara,satırlara borcumu ödedim mi?

yokladım mı duygularımı

hala sevebiliyor muyum insanları?

ovmalı gümüşlerimi,bakırlarımı,cila geçmeli ahşaplarıma

ovmalı umutları

saklı tutumalı gelecek inancını,yarınları,eksik etmemeli ağzımızdan

hançer kıvamındaki karamizah tadını

şimdi oturup uzun bir hasretlik mektubu yazmalıyım Yavuz a

sonra köşe başından bir demet çiçek alıp öyle başlamalıyım akşama

yeni bir yıla

ama nedense her şeyin tadı dağılıyor ağzımda

bir sap çiçek mi taşısam yoksa ağzımın kıyısında

aydınlık rengi vursun diye gözlerimdeki buluta

                                                                        Murathan MUNGAN

·shaRAPnel43·

O açıklama alıntı bir açıklama idi :)

Açıklamanın altına "alıntıdır" ibaresini eklemiştim...Yani o tanım bana ait değil...(Grafitinin tanımı o bahsettiğim sitede o şekilde yapılıyordu...)

Bilgilendirmelerin için yeniden teşekkür ederim...

Sana duygularımı nasıl anlatsam
Buna kelimeler yetmez ki.
Gökyüzünden yıldızları indirsem,
Sana ışık olamam ki.
Sevgi bahçelerinden güller toplasam,
Sana açtıklarını anlatamam ki.
Gönlünde bir gonca gül olsam,
Seninle açacağını anlatamam ki.
Sen bir kuş, ben bir ağaç olsam,
Dallarıma kon diyemem ki.
Çağlayanlar gibi akmak istiyorum,
Bunu yinede anlatamam ki.
Seviyorum diye dağlara haykırsam,
Sana sesimi duyuramam ki.
Başını kalbinin üstüne koysam,
Nasıl attığını anlatamam ki.
Hep seninle kalsam, yanında olsam,
Seni sevdiğimi anlatamam ki...

                                                                      (Alıntı)