ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
2 Haziran 2024, Pazar 08:21   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  Melissa606> Forum Mesajları
    Melissa606'e ait Toplam 2803 Forum Mesajı var
<<1...100...109110111112113114115116117118119 120121122123124125126127128129...200...281>>


Melissa606

Melissa606 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >DOSTLUK ÜZERİNE...>
  21.Mar.2007 Çar 09:35:48
fiogf49gjkf0d
Bir Dost

Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın...
"Nereden çıktın bu vakitte" dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;
"Gözünün dilini" bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı...
Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin. ihtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin.
Kucaklamalı seni güvenli kolları,
...dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı...
En gizli sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...
Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
Alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.

Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi...
Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş...
Gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.
Ve sen ağladığında, onun gözünden gelmeli yaş...


Melissa606

Melissa606 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Einstein Amcaya Ne Yazdırmak İsterseniz Onu Yazsın :))>
  21.Mar.2007 Çar 09:29:23
fiogf49gjkf0d

:)))



Melissa606

Melissa606 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Açıklanamayan Bilimsel Bulgular...>
  21.Mar.2007 Çar 09:27:27
fiogf49gjkf0d
8) PIONEER 10 VE 11 İ UZAY BOŞLUĞUNA ÇEKEN NE?


Şimdi güneş sisteminin dışına çıkarak yıldızlararası boşlukta yol alan Pioneer 10 ve 11 uydularını uzay derinliklerine çeken veya iten bir enerji var, bu nedir?


Bu iki uzay aracı ile ilgili bir öykü. Pioneer-10 1972 yılında fırlatıldı, Pioneer 11 bir yıl sonra yola çıktı. Şu günlerde iki uzay aracı, uzayın derinliklerinde sürükleniyor. Ancak bunların yörüngesi göz ardı edilemeyecek kadar önemli.


Çünkü bunları bir şey itiyor veya çekiyor olabilir. Bu şey uzay araçlarının hızlanmasına yol açıyor. Gerçi sonuçta ortaya çıkan hızlanma saniyede bir nanometreden küçük! Bu da Dünya nın yüzeyindeki yerçekiminin on milyarda birine eşit. Ancak yine de Pioneer 10 u 400.000 kilometre öteye sürükleyecek kadar güçlü. NASA nın, Pioneer 11 ile bağlantısı 1975 yılında kesildi. Ancak o noktaya kadar Pioneer 10 ile benzer bir sapmaya maruz kalmıştı. Bu sapmanın nedeni ne olabilir?


Bunun kimse bilmiyor. Yazılım hataları, güneş rüzgárları veya yakıt sızıntısı gibi bazı olası açıklamaların yanlışlığı şu ana kadar kanıtlandı. Eğer bunun nedeni kütleçekimsel bir etkiyse, bu bizim bildiğimiz kütleçekimi olamaz. Aslında, bazı fizikçiler bu konuda o kadar çaresizler ki, bu gizemi açıklamak için açıklaması olmayan başka fenomenlere başvurmaktan çekinmiyorlar.


İngiltere deki Portsmouth Üniversitesi nden Bruce Bassett, Pioneer bilmecesinin, hassas yapı sabiti olan alfa daki değişikliklerden kaynaklanmış olabileceğini ileri sürüyor. Diğerleri nedenin kara delikle ilgili olabileceğini düşünüyor.


Bazıları da uzay aracından gelen erken yörünge bilgilerinin yeniden incelenmesi gerektiğine inanıyor. Bu veriler, yeni bilgilerin ışığı altında incelendiğinde taze fikirlere zemin hazırlayabilir. Ancak sorunun temeline inebilmek için güneş sisteminin derinliklerindeki yerçekimsel etkiyi test edecek yeni uzay araçlarına ihtiyaç var. Böyle bir aracın 300 ile 500 milyon dolara mal olacak olması NASA yı düşündürüyor. Yine de Pioneer anomalisinin fark edilemeyen bir ısı kaynağı gibi çok basit bir nedene bağlı olabileceği olasılığı da var.


9) EVRENİN GENİŞLEME HIZINI ARTIRAN NE?


Keşif doğru, genişleme artan hızla sürüyor, fakat bu hızı artıran kuvvetin ne olduğu bir sır.


Bu, fiziğin en utanç verici, en ünlü problemlerinden biridir. 1998 yılında astronomlar evrenin giderek artan bir hızda genişlediğini keşfettiler. Ancak bu sonuç hálá nedenini arıyor. O zamana kadar evrenin genişlemesinin Big Bang den sonra yavaşladığı düşünülüyordu.. Ann Arbor daki Michigan Üniversitesi nden kozmolog Katherine Freese, "Süpernova, galaksi kümeleri gibi gözlemlerimizden elde ettiğimiz bilgilerin bizlere uzayın genişlemesi ile ilgili bilgi vereceğini umuyoruz" diyor.


Bir öneriye göre boş uzayın bazı özellikleri bu konuyla ilgili. Kozmologlar buna kara enerji diyor. Ancak bu da her şeyi açıklamakta yetersiz. Ayrıca evren geniş anlamda ele alındığı zaman Einstein ın genel görelilik kuramının biraz manipüle edilmesi gerekiyor.

(Devamı gelecek)



Melissa606

Melissa606 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Açıklanamayan Bilimsel Bulgular...>
  21.Mar.2007 Çar 09:23:18
fiogf49gjkf0d
6) MARS TA METAN GAZININ KAYNAĞI NE?


Viking uzay araçlarından biri Mars ta metan gazı var, diğeri yok diye rapor etti? Var mı yok mu?


1976 yılında Gilbert Levin gört gözle uzay aracı Viking den gelecek verileri bekliyordu. Mars tan milyonlarca kilometre uzakta, Viking uzay araçları Lander, yerden aldıkları toprak örneğini karbon-14 etiketli madde ile karıştırdı. Lander ın üzerindeki enstrümanlar, topraktan yayılan emisyonun içinde metan gazı olduğunu saptarsa, Mars ta yaşam olduğu anlaşılacaktı.


Viking sonucun pozitif olduğunu belirtti. Demek ki bazı organizmalar karbon-14 ü sindirip yaktığı için metan gazı çıkıyordu.


Ancak bu sonuçlar beklenilen etkiyi yaratmadı. Çünkü, organik molekülleri bulmak için tasarlanan başka bir enstrüman hiçbir şey bulamamıştı. Bilim adamları da Viking in yanlış veri gönderdiği konusunda görüş birliğine vardı. Peki Viking niçin pozitif sonuç göndermiş olabilirdi?


Tartışmalar şiddetlendi. Bu arada NASA nın Mars a son gönderdiği Rover ların yolladığı bilgilere göre Mars geçmişinde sulak bir gezegendi ve bu nedenle yaşam olasılığı vardı. Levin, Mars tan gelen tüm verilerin yaşam olduğuna ilişkin görüşünü desteklediğini ileri sürüyordu.


Ve Levin bu iddiasından hiçbir zaman vazgeçmedi ve bu konuda da yalnız değil. Los Angeles teki Güney Kaliforniya Üniversitesi nden hücre biyoloğu Joe Miller, verileri yeniden gözden geçirerek, emisyonun 24 saatlik biyolojik döngüsüne ilişkin kanıtlar içerdiğini ileri sürdü. Bu da, yaşamın olduğuna ilişkin çok önemli bir kanıttı.


Acaba öyle mi? Mars a gönderilecek araçların, Mars ta yaşam olup olmadığını bazı moleküllerin şekline bakıp karar verecek.


7) HESAPTA OLMAYAN BU PARÇACIKLAR DA NE?


Atomun yapısı modelinde asla yer almayacak bazı parçacıklar gözlendi. Eğer bu doğruysa, evrenin genişlemeyi bir kenara bırakın, kendi üzerine çökmesi gerekirdi!.. Ama bu parçacıkların varlığına inananlar da var. Bu nasıl oluyor?


Bundan 4 yıl önce Fransa da bir parçacık hızlandırıcısı varolmaması gereken 6 parçacık tespit etti. Bunlara tetra-nötron adı verildi. Dört nötronun birbirine bağlanmasıyla oluşan bu yapılar fizik yasalarına meydan okuyordu.


Caen deki Ganil hızlandırıcısında çalışan Francisco Miguel Marques ve arkadaşları bu yapıları yeniden ele geçirmenin yollarını arıyor. Eğer başarılı olurlarsa bu kümeler, atomik çekirdekleri bir arada tutan kuvvetleri yeniden gözden geçirmemize neden olacak.


Ekip, berilyum çekirdeğini küçük bir karbon hedefe ateşleyerek, çevresindeki dedektörde biriken parçacıkları inceledi. Dedektörlere çarpan 4 ayrı nötronun izini göreceklerini umut ediyorlardı. Oysa Ganil ekibi yalnızca tek bir dedektörün üzerinde tek bir ışık çakması tespit etti. Bu ışık çakmasının enerjisi, dedektöre 4 nötronun aynı anda çarpmış olabileceğini gösteriyordu. Kuşkusuz, bu rastlantısal bir keşif olabilirdi. 4 nötron aynı yere aynı anda rastlantısal olarak varmış olabilirdi. Ne var ki bunun bir rastlantı olma olasılığı çok düşüktü.


Ancak tetranötronların varolma olasılığı da bu rastlantı kadar düşüktü. Çünkü parçacık fiziğinin standart modelinde tetranötronlar yer almaz. Pauli ilkesine göre aynı sistem içindeki iki proton veya nötronun bile kuantum özellikleri aynı değildir. Aslında bunları bir arada tutan şiddetli nükleer kuvvet o şekilde ayarlanmıştır ki, bırakın 4 nötronu bir arada tutmayı, iki yalnız nötronu bile birlikte tutamaz. Marques ve ekibi bu keşif karşısında o kadar büyük bir şaşkınlığa uğramış ki, bulguların yanlış olduğunu düşünüp bir kenara atmışlar.


Bu arada tetranötronların varlıklarına ilişkin başka kuşkular daha söz konusu. Fizik yasalarını bir kenara itip 4 nötronun birbirine bağlanmasına izin verdiğiniz takdirde kaos meydana gelebilir (Journal of Physics G, vol 29, L9) Bu şu anlama geliyor: Evren genişlemeye fırsat bulamadan çökerdi!..


Bu mantık silsilesinin içinde yine de bazı boşluklar var. Hálihazırda geçerli olan kuramlar tetranötronların varolabileceğini kabul ediyor, ancak çok kısa ömürlü bir parçacık olarak. Maddenin çoklu nötronlardan oluşabileceği fikrini destekleyen bir başka kanıt da nötron yıldızları. Çok fazla miktarda yapışık nötron içeren bu unsurlar, nötronların kümeleşmeleri durumunda açıklanamayan bazı kuvvetlerin ortaya çıkabileceği olasılığını gündeme getiriyor.



Melissa606

Melissa606 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Açıklanamayan Bilimsel Bulgular...>
  21.Mar.2007 Çar 09:22:08
fiogf49gjkf0d
4) HOMEOPATİK ERİYİKLER ETKİLİ Mİ?


Homeopatik yöntem, kimyasal ilaçların sulandırılması esasına dayanır; tek bir ilaç molekülü içermeyecek noktaya gelinceye kadar sulandırılma devam etse dahi, suyun iyileştirme özelliğini koruduğu iddia edilir. Bu nasıl oluyor?


Belfast taki Queen s University den farmakolog Madeleine Ennis ise homeopatiyi şiddetle eleştirenler arasında. Homeopatinin hiçbir işe yaramadığını düşüncesinde.


Ennis, son makalesinde, iltihabi yangı durumunda ortaya çıkan insan akyuvarları üzerinde aşırı sulandırılmış histaminin etkilerini araştırdı. Bu bozofiller, hücre saldırı altındayken histamin adı verilen maddeyi salgılar. Bunlar bir kez salgılandığı zaman, histamin bozofillerin daha fazla salgılamasını engeller. Farklı laboratuvarlarda tekrarlanan bu çalışma homeopatik eriyiklerin histamin gibi etki yarattığını ortaya çıkartmış. Bu sonucun üzerine Ennis bu etkinin yok sayılamayacak kadar gerçek olduğunu kabul etmek zorunda kalmış.


Bu nasıl oluyor? Homeopatlar kömür, örümcek zehiri gibi maddeleri etanol içinde eriterek, bu "ana eriyik"i su ile tekrar tekrar sulandırır. Sulandırma düzeyinden bağımsız olarak homeopatlar, orijinal ilacın su molekülleri üzerinde iz bıraktığını iddia eder.


Ennis in niçin konuya kuşkuyla yaklaştığını anlayabiliyoruz. Kaldı ki homeopatik tedavinin, geniş kapsamlı, plasebo-kontrollü klinik bir deneyde bugüne dek yararlı olduğu kanıtlanmadı. Ancak Belfast çalışması (Inflammation Research, vol 53, p 181) bazı şeylerin "etkin olduğunu" gösteriyor. Enis diyor ki: "Bulgularımızı açıklamakta zorlanıyoruz. Dolayısıyla başkalarını ileri deneyler yapması için teşvik ediyoruz. Eğer bu ileri deneylerde sonuçlar olumlu çıkarsa kimya ve fiziği yeniden yazmamız gerekebilir."


5) KARA MADDE VAR DENİYOR, AMA NEDİR AÇIKLANAMIYOR!


Fizikçiler, evrende bazı olayları açıklayabilmek için kara maddenin varolduğunu söylüyor.


Yerçekimi konusundaki bilgilerimizi galaksilerin nasıl döndüğü konusuna uyarladığınız zaman, ortaya yeni bir problem çıkar, çünkü galaksilerin hızla birbirlerinden ayrılması gerekir. Galaktik madde merkezi bir nokta etrafında yörüngeye oturur, çünkü bunların karşılıklı kütleçekimsel cazibesi, merkezcil kuvvetler yaratır. Ancak galaksilerde, gözlenen dönmeyi yaratacak miktarda kütle yoktur.


Amerikalı astronom Vera Rubin, 1970 li yılların sonlarına doğru bu anormalliği tespit etti. Fizikçilerden gelebilecek en anlamlı tepki, görebildiğimizden daha fazla kütlenin varolabileceği doğrultusundaki önermeydi. Burada sorun bu "kara madde"nin ne olabileceği konusunda kimsenin bir fikri olmamasıydı.


Şu anda hálá bu soruya kimse yanıt veremiyor. Öneri bol ama bu konuda bir ortak bir görüş yok. Bu da bilim adına utanılacak bir konu. Astronomik gözlemlere göre kara madde evrendeki kütlenin yüzde 90 ını oluşturmakla birlikte, insanoğlu bu yüzde 90 ın ne olduğunu bilmemekte.


Büyük bir olasılıkla en önemli neden belki de böyle bir şeyin varolmamasıdır. Rubin de gerçeğin bu olduğuna inanıyor: "Eğer seçme şansım olsaydı, geniş mesafelerdeki kütleçekimsel etkileşiminin doğru olarak tanımlanması için Newton ın yasalarının değiştirilmesini talep ederdim."




Melissa606

Melissa606 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Ben geldim, ben gidiyorum...>
  21.Mar.2007 Çar 09:19:15
fiogf49gjkf0d

Günaydın...

İyi sabahlar herkese...



Melissa606

Melissa606 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Lezzet Köşesi...>
  19.Mar.2007 Pzt 18:24:15
fiogf49gjkf0d

YEŞİL SALATA

Malzemeler:


1 göbek marul
1 demet taze soğan
3 salatalık
10-15 kiraz domates
5 küçük kırmızı turp
4 çorba kaşığı zeytinyağı
1 limonun suyu
Tuz

Hazırlanışı:
Marul ve yeşillikleri yıkayıp süzgece alın. Suyu süzülünce iri parçalar halinde doğrayın. Taze soğan ve salatalıkları yıkayıp dilimleyin. Turpların kabuğunu soymadan ortadan ikiye kesin. Domatesleri yıkayıp kâğıt havlu ile kurulayın. Yeşillikler, taze soğan, salatalık, domates ve turpları salata kâsesine alın. Zeytinyağı, limon suyu ve tuz ekleyip salata kaşığı ile harmanlayın. Üzerine tuz serpip bekletmeden servis yapın.

Afiyet olsun...



Melissa606

Melissa606 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Lezzet Köşesi...>
  19.Mar.2007 Pzt 18:14:44
fiogf49gjkf0d

TAVUK GÖĞSÜ veya KAZANDİBİ  (Kendi tarifimden)

Malzemeler: 1 litre süt,3 fincan şeker,3 fincan un,çeğrek paket margarin (tereyğı olursa daha güzel olur)1 paket kabartma tozu...

Margarini derin bir tencere eritiyoruz...Ardından unu ve şekeri ilave ediyoruz...

Yağa bulanmış olan unu ve şekeri iyice kavuruyoruz...İyice kavrulduktan sonra üzerine sütü ilave ediyoruz ve kısık ateşte karıştırmaya başlıyoruz...Sonra yavaştan orta ateşe alıyoruz ve kaynamaya yakın üzerine vanilyayı ilave ediyoruz...(İsteğe göre bir adet tatsız sakızda buarada ilave edilebilir;ama tavsiyem sakız katmayın...)

Biraz daha karıştırdıktan sonra ateşten alıp bir kek kalıbına yada kaselere boşaltıyoruz,soğuduktan sonrada buzdolabına yerleştiriyoruz...

Afiyet olsun...



Melissa606

Melissa606 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Haydi alttaki arkadaşımızı şimartalım.....:))>
  19.Mar.2007 Pzt 18:06:15
fiogf49gjkf0d
·itgirl· :

:D:D:D

alttaki karizmaaa:)

Evet,öyleyimdir...

Alttaki çok güzel yemekler yapar,hamur işleri tatlılar ondan sorulur :))



Melissa606

Melissa606 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Lezzet Köşesi...>
  19.Mar.2007 Pzt 18:03:09
fiogf49gjkf0d

Lezzet Köşesi...

Yemek yapmayı çok iyi bilsekte,bilmesekte,şu yemeği şu tatlıyı çok iyi yaparım,şu salata benden sorulur diyenlerimiz vardır...

Bu köşede yapabildiğimiz,tatlıları,çörekleri,içecekleri,(kısacası yiyecek içecek türü olan herşey)paylaşsak...Ne dersiniz?

Güzel olmaz mı? Haydi hanımlar,beyler,görelim sizi:))

<<1...100...109110111112113114115116117118119 120121122123124125126127128129...200...281>>