ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
18 Mayıs 2024, Cumartesi 12:24   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  Pishti> Forum Mesajları
    Pishti'e ait Toplam 195 Forum Mesajı var
<<1 234567891011...20>>


Pishti

Pishti resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ>
  8.Mar.2007 Per 17:23:39
fiogf49gjkf0d
evet agzına saglık bu konuda heryerde acıklama yapıyorum bugun kadınlar guunu degl dunya emekçı kadınlar günüdür


Pishti

Pishti resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >siz bu tabloya uyuyomusunuz>
  6.Mar.2007 Sal 00:16:42
fiogf49gjkf0d


Pishti

Pishti resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >O Olsan Ne Yapardın?>
  6.Mar.2007 Sal 00:14:37
fiogf49gjkf0d

ARKADASLAR BOLE degıl yanlıs anlamıssınız

 

tekrardan baslatıyorum..

 

 bülent ersoyun manıtası olsaydınız ne yapardınız..

  cvp:mustafa topal ogluyla aldatırdım

sımdı baslıyoz

 1.zekeriya beyazın sekreteri olsaydın ne yapardın.!



Pishti

Pishti resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Küçük KIZ>
  6.Mar.2007 Sal 00:12:16
fiogf49gjkf0d
Babası İspanya nın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapisanede
mahkumdu küçük kızın. Fırsat bulduğu her haftasonu babasını ziyaret için
annesiyle birlikte hapisaneye giderdi.Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi
yanında götürdü ancak hapisane kurallarına göre özgürlügü
çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı. Bu sebeple
kagıda
çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı... Çok
üzülmüştü küçük kız...Babasına söyledi bunu,o da "üzülme kızım, yine
çizersin;bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?"dedi.
Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü. Bu
sefer
kuş yerine bir ağaç
ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Babası keyifle resme baktı ve
sordu:
"Hmmm!Ne güzel bir ağaç bu!Üzerindeki benekler ne? Portakal mı?
Küçük kız babasına eğilerek, sessizce:"Hşşşşt! O benekler ağacın içinde
saklanan kuşların gözleri!....."


Pishti

Pishti resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Dostluk>
  6.Mar.2007 Sal 00:08:45
fiogf49gjkf0d
Sizin de bu ortamda dostluk ve sevgi aradığınızı ya da er geç arayacağınızı düşünüyorum...

Birbirimizi görmeden, tanımadan ve sadece "hissederek" yürüttüğümüz dostluk ilişkisi yaşamımızdaki diğer ilişkilerden çok farklı gelişiyor..
Gerçek yaşamda önce fizikleriyle, giyim kuşamlarıyla, sonra da fikirleriyle ve yaşam görüşleriyle, zihinleriyle tanışırız insanların..
Oysa burada, sanal ortamda, önce fikirler ve görüşler ön plandadır, birbirimizi zihinlerimizle tanırız, severiz (ya da sevmeyiz) ve bazen de tanımak isteriz, görüşür tanışırız....

Değer verir, dost oluruz..

"Dostunuz size aklından geçenleri açıklarken ne -hayır-ı ne de -evet-i ona söylemekten korkmayınız. Ve o sustuğunda yüreğiniz onu dinlemeyi sürdürsün;
Eğer dostun senin içindeki denizin alçalacağını bilmek zorundaysa, bırak yükseleceğini de bilsin..
Yalnızca zaman öldürmek için aranılan dost nedir ki ?
O, sizin ihtiyacınızı karşılamak içindir, yoksa anlamsız boşluğunuzu değil..
Ve dostluğunuzun uyumunda bırakın kahkahalar yükselsin ve zevkler paylaşılsın...

Bazen bu büyü bozulmasın diye, dürüst olamadığımız için, bu tanışmayı istemeyiz.
Karşımızdakinin dürüstlüğü veya bizimki, bir şekilde kafamızda hep dürüstlüğü sorgularız, güvenmek isteriz yazılana, dostlarımıza....

Gerçekten o kişi mi...
Gerçekten böyle mi düşünür...
O mu gerçekten bizim etkilendiğimiz...
Sevgi duyduğumuz...
Yoksa yalan mı bize söyledikleri....
yoksa...
yoksa...

bize sevgiden bahseden, yüce duyguları bayrak etmiş kişi, evinde eşini veya çocuklarını döven biri mi?
En azından, insanları iddia ettiği kadar sevmiyor olabilir mi?
Zaman içinde tanıdıkça kuşkular başlayacaktır...

Hiç kimse yalanı sürekli sürdürecek kadar zeki değildir...
Ve hiç kimse de bu yalanlara sonsuza kadar inanacak kadar saf değil...
Dürüstlük, özgürlük demektir ve özgürlük kısıtlanmamalıdır asla...

"Özgürlüğünüz, kendisine vurulmuş olan zincirlerinden kurtulduğunda, daha büyücek bir özgürlüğe zincir olur..."
Sürdürmeye çalışacağımız yalan, hatırlamak zorunda olduğumuz uydurma kişilik en çok kendimizi rahatsız edecektir bir gün.....

İnsan karşıısındakini bir süre aldatabilir belki...
Hatta uzun bir süre de bunu devam ettirebilir...
Ama, kendini kandıramaz, bunu hep sürdüremez...
Sürdürürse, kişilik sorunları başlayacaktır, yarattığı kahramanı yaşatmaya çalışırken, kendisini yaralamış, hatta öldürmüş olabilir...

Ne kaybederiz oysa, ne olur boyumuz kısa veya uzun ise, zayıf veya şişman isek....
Sağlığımız yerinde veya değil ise...
Eksiklerimiz varsa...
Paramız olsa veya olmasa...
Veya o filmi görmemişsek, o şiiri duymamışsak....
Ya da o ülkeye gitmemişsek...
Sesimiz güzel değilse...
O konuya yabancı isek....
Söylediğimiz yaşta değilsek...
Manken-fotomodel bir kadın veya atletik vücuda sahip bir erkek değilsek..
Ya da yaşamımızda olmadığını söylediğimiz birileri varsa...
Ne fark eder dostluk adına..
Yalanların esiri olarak yaşamak ve bir gün her şeyden kaçmaktansa, dürüst olmayı denesek dostlarımıza ve kendimize...
Yarattığımız dünyanın birgün başımıza çökmesindense....
Daha kötüsü, bir başkasının dünyasını yıkmaktansa....

"Tıpkı okyanusun sahilinde durmadan kumdan kaleler yapan ve sonra da bir vuruşta gülerek yıkıveren çocuklar gibi.
Oysa sizler kumdan kaleler yaptıkça okyanus sahile daha çok kum yığmaktadır.
Ve yaptığınız kaleleri yıktıkça okyanus sizlere gülmektedir..."

Kendine mükemmel bir kişilik yaratmak çok kolay..

Zor olan,olduğunu dürüstçe olabilmek.....

En acı gerçeğin bile en güzel yalandan üstün olduğunu hatırla....

Dürüstlük temelinde oturan dostlukların daha değerli ve uzun ömürlü olacağını ta içinde biliyorsun...

Unutma, uzun vadede dürüstlük her zaman galip gelecektir...
Kendini zor olsa da, acı olsa da, kabullen...

Çünkü sen biriciksin, çok değerlisin. Sonradan acısını çekeceğin hayalleri yaratma..

"Acınız, idrakinizi kaplayan kabuğun kırılmasıdır.
Nasıl ki, bir meyvanın yüreğinin güneşi görebilmesi için kabuğunun çatlaması gerekir, acı da sizin için öyledir.
Kalbinizi güncel yaşantınızın mucizelerine hayran tutabilseydiniz, acınız mutluluğunuzdan daha az görkemli olmazdı.
Tıpkı tarlalarınızdan geçip giden mevsimler gibi, yüreğinizin mevsimlerini de kabul edebilseydiniz, Pişmanlık ve üzüntülerinizin Kış ında çevrenize huzur içinde bakabilirdiniz...

Acılarınızın çoğu kendinizce seçilmiştir.
İçinizdeki hekimin hastalıklı benliğinizi tedavi amacıyla verdiği tatsız ilaçtır...
Bu nedenle, içinizdeki hekime güvenin ve uzattığı devayı sükunetle ve yatışarak için.."

Karşındakine güvenmek istiyorsan, dürüstlük arıyorsan, önce kendini güvenilir kılmalısın.
Bunun da yolu bir; acı da olsa, zor da gelse kendinle tanış ve bize seni sun..


"Çünkü biz seni seviyoruz, klavyenin tuşlarındakini sahte dostu değil, sadece ve tam da şu halinle seni..."


Pishti

Pishti resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Bakanın İzlediği piyesin tozu kaçtı.>
  6.Mar.2007 Sal 00:06:15
fiogf49gjkf0d
Aşkale de Ermenilerin Türk aileyi katletmesinin anlatıldığı oyun için Belediye Başkanı, Dozu ayarlanmamış dedi ONUR SAĞSÖZ, KÜRŞAT TERCANLI Erzurum DHA


Erzurum un Aşkale ilçesinin düşman işgalinden kurtarılışının 89 uncu yıldönümü törenlerinde sergilenen, Ermenilerin bir Türk aileyi katletmesinin sahnelendiği "Kurtuluş" adlı oyunda, oyuncuların "Ermeni bu, itten de aşağıdır", "Ayıdan post, Ermeni den dost olmaz" gibi replikler dikkat çekti. Oyunu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen de izledi.
Belediye çalışanları tarafından hazırlanan piyesin doğaçlama olduğunu söyleyen AKP li Belediye Başkanı Ahmet Yaptırmış şöyle konuştu: "Ermeniler bu ilçede beş bin kişiyi katletti. Bu katliamı gelecek nesillere anlatmak için bu tür etkinlikler düzenliyoruz. Oyunu hazırlayan arkadaşlar doğaçlama yaptılar, ama biraz da heyecandan olsa gerek dozunu ayarlayamamışlar."
Törenleri Tüzmen dışında, AKP Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, Vali Celalettin Güvenç, Kaymakam Vekili Cihan Demirhan, Büyükşehir Belediye Başkanı AKP li Ahmet Küçükler de izledi.
Oyunda ilçede yaşayan bir ailenin, yanlarında çalışan iki Ermeni tarafından katledilmesi konu ediliyor.


Pishti

Pishti resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Yurt öğrencileri sertifika aldı..>
  6.Mar.2007 Sal 00:05:16
fiogf49gjkf0d
Baba Beni Okula Gönder kampanyasında faaliyete geçen 15 kız yurdunun yöneticileri, "Yurt Yönetimi ve Ergenlik Dönemi" eğitimini başarıyla bitirdi İSTANBUL Milliyet


Milliyet in kız çocuklarının okula kazandırılması amacıyla sürdürdüğü "Baba Beni Okula Gönder" kampanyası kapsamında hizmete giren 15 yurdun yöneticileri ve sorumlu müdürleri, Doğan Medya Center da düzenlenen "Yurt Yönetimi ve Ergenlik Dönemi" başlıklı eğitime katıldı. Eğitim; öğretmen, pedagog, doktor, hemşire gibi farklı mesleklerden oluşan, alanında uzman olan bir ekip tarafından gerçekleştirildi.
Milli Eğitim Bakanlığı gözlemcisi Melih Yöney in yönetimini üstlendiği eğitimde katılımcılara, yurtların temizliği, gıda zehirlenmeleri, öğrenci psikolojisi, mevzuat, yönetim ilişkileri, ergenlik dönemi özellikleri, çocuk hakları, eğitim ortamında şiddetin önlenmesi, bilinçaltı stres birikimi gibi konularda eğitim içeriği sunuldu.
Eğitimini başarıyla tamamlayan yurt ve okul yöneticilerine sertifikaları verildi. Görüştüğümüz bazı yurt yöneticileri, eğitimle ilgili şu yorumlarda bulundu:
Cevat Topu (Aydın Doğan Kız Öğrenci Yurdu): "Erzurum daki yurdumuzda 210 kız öğrencimiz var. Milliyet in verdiği eğitim çok faydalı oldu."
Necati Akgün (Iğdır Bahriye Hadi Üçer Kız Öğrenci Yurdu): "Yurdumuzda 221 öğrencimiz kalmakta. Ergenlik ve öğrenci psikolojisini yeniden hatırlamak faydalı oldu."
Hicran Sayılkan (Mardin Midyat Çağdaş Yaşam Ergun Mehmet Öner Kız Öğenci Yurdu): "Eğitim çok faydalı oldu, ancak süre kısıtlıydı. Kendimle ilgili de bazı gerçekleri fark ettik. Mesela bende bilinçaltı şiddet varmış, bunu kontrol etmeyi ve öğrenciye yansıtmamayı öğrendim."


Pishti

Pishti resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Kadına tecavüzde avrupa üçünsüyüz.>
  6.Mar.2007 Sal 00:03:33
fiogf49gjkf0d


Avrupa Birliği ne bağlı Avrupa Yaşam ve Çalışma Koşullarını İyileştirme Kurumu tarafından hazırlanan "4 üncü Avrupa Çalışma Koşulları Anketi" açıklandı. Türkiye dahil 31 Avrupa ülkesinde 2005 yılının eylül ve kasım aylarında gerçekleştirilen ankette 30 bin işçiye sorular yöneltildi.



Anketin "İşyerinde cinsel taciz" ya da "istenmeyen cinsel tavır" bölümünde ise yanıt verenlerden yüzde 2 den azı bu tür bir davranışla karşılaştıklarını bildirdi. Ankete şöyle devam edildi:
"Kadınlar bu tür eylemlerle erkeklerden üç kat fazla karşılaşmaktadır. Kadınlar Çek Cumhuriyeti nde yüzde 10, Norveç te yüzde 7, Türkiye ve Hırvatistan da yüzde 6, Danimarka, İsveç, Litvanya ve İngiltere de yüzde 5 oranlarında bu olaylardan en çok etkilenmektedirler. Bazı Güney Avrupa ülkelerinde bu olgu güçlükle rapor edilebilmiştir. İtalya, İspanya, Malta, Kıbrıs ta yüzde 1 in altında olay elde edilmiştir."
Ankette yer alan bir grafiğe göre, Avrupa da 15-29 yaşları arasında işyerlerinde cinsel tacize uğrayan kadınların oranı yüzde 5.5 e ulaşıyor. 30-49 yaş arasındaki kadınların tacize uğrama oranı yüzde 2.9. Türkiye dahil Avrupa işyerlerinde tacize uğrayan 50 yaşından büyük kadınların oranı yüzde 1 in altında. Beyaz yakalılar olarak adlandırılan kesim, şiddet, taciz ve ayrımcılığa kol gücüne dayalı işlerdeki mavi yakalılardan daha açık durumda. Beyaz yakalılardaki vaka sayısı yüzde 6, mavi yakalılarda ise yüzde 4 olarak ölçüldü.


Pishti

Pishti resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >*SORUMLULUK DUYGUSU NASIL KAZANDIRILIR?*>
  6.Mar.2007 Sal 00:01:22
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
*SORUMLULUK DUYGUSU NASIL KAZANDIRILIR?*
*Psikolojik Danışmanı Emine Kararmış*
**

Çocuğunuzun ileride sorumluluk sahibi bir birey olmasını istiyorsanız
daha bebeklik dönemlerinden davranışlarına yön vermeniz gerekir. Örneğin
çocuklar tam olarak yürümeden önce adım atmaya başladıklarında, ara ara
ellerini bırakır, onları cesaretlendirmeye çalışırız. İşte daha o
zamanlardan belki de bilinçsizce yaptığımız bu davranış dahi, çocuğa ileriki
dönemlerde sorumluluk duygusunu kazandırmanın başlangıç basamaklarındandır.
Aslında düzgün olmayacağını bildiğimiz halde üstüne başına saçarak yemek
yemesine, saçlarını toplamasına, ayakkabılarını giymesine, hamur açarken
hamurunun şeklini kendisinin vermesine ve birçoğuna izin vermek ileriye
temel oluşturan örneklerdir.

Çocuklarımız küçükken onlara hizmet etmek, onlarla daha fazla
ilgileniyormuş hissini oluşturabilir. Onların yapamayacağını bildiğimiz
şeyleri onların yerine yaparak iyilik yapmışız gibi ya da çok ilgili
ana-babalarmışız gibi düşünebiliriz. Ancak unutmamalıyız ki fazla koruyucu
olmak da çocuklarımızın devamlı olarak anne babaya bağlı olmasına yani
sorumluluk sahibi olamamalarına yol açar.

Çocuklara sorumluluk duygusu kazandırmada dikkat edilecek birtakım noktalar
vardır.

1)Çocuğunuzu görev ve sorumluluklarıyla baş başa bırakın
Örneğin odasını toplaması gereken bir çocuğun odasını onun yerine siz
toplamayın. Bırakın kendisi yapsın. Aradığını bulamadığında ya da bir
arkadaşını davet ettiğinde dağınık bırakmaması gerektiğini öğrenecek ve
toplama girişiminde bulunacaktır.

2)Yardım istediği zaman yardım edin
Örneğin çocuğunuzun ödevini yaparken zorlandığını görüyorsanız, gidip nasıl
yapması gerektiğini söylemeyin. Bırakın sizden yardım istesin. Yardım
isteyip istemediğini de sorabilirsiniz. Böylece zorlandığında soru sormasını
öğrenmiş olacaktır.

3)Desteğe ve yardıma açık olduğunuzu ifade edin
Örneğin dışarı çıkacaksınız ve çocuğunuzdan giyinmesini istediniz.
Giyinirken biraz zorlanıyorsa onu yalnız bırakın. Siz de hazırlanın ve
yardıma ihtiyacı olursa seslenmesini, yardıma gelebileceğimizi söyleyin.

4)Yaşına uygun sorumluluklar verin
Örneğin oyuncaklarını sepete doldurması, sofraya tabak taşıması, fırından
ekmek getirmesi, evdeki kuşun ya da balığın bakımının(yem atmak) verilmesi
küçük çocuklar için uygun sorumluluklar olabilir.

5)Seçim yapmalarına fırsat tanıyın
Örneğin gezmeye giderken ne giyeceğini kendisinin seçmesine, dışarıda
otururken neyi içeceğine karar vermesine fırsat tanıyın.

Unutulmamalıdır ki başarı bizim gözümüze ne kadar küçük görünürse
görünsün çocuğunuzun çabasını takdir ederseniz onu ödüllendirmiş olursunuz.
Yaptığı davranışın çevresi tarafından takdirle karşılandığını gören çocuk da
aynı davranışı tekrarlamaya çalışacaktır. Çocuk eğitimi konusunda detaylı ve
güvenilir kaynak arayanların, benim de bir zamanlar öğrencisi olduğum, hocam
Haluk Yavuzer in Çocuk Eğitimi El Kitabı nı incelemeleri faydalı
olabilir.


Pishti

Pishti resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Bosanmalar bulasıcı..>
  5.Mar.2007 Pzt 23:57:44
fiogf49gjkf0d
Evliliklerin en büyük düşmanının işyerinde çalışan boşanmış arkadaşlar
olduğu öne sürüldü. İşyerinde çalışanların üçte biri boşanmışsa evli bir
çalışanın boşanma olasılığının yüzde 43 oranında arttığı kaydedildi.
Yapılan araştırmaya göre, işyerinde karşı cinsten çok sayıda kişi bulunması,
evliliklerin yüzde 70 oranında bozulmasına yol açıyor. 7 yıl süren ve bin
500 işyerinde çalışan 37 bin çalışanı kapsayan araştırmada, aynı cinsten
insanların bir arada çalıştığı işyerlerinde ise benzeri duruma rastlanmadı.

*En Önemli Problem İletişimsizlik*

Araştırda, karşı cinsten çok sayıda insanın bulunduğu işyerlerinde flörte
başlayanların, partnerinin evli ya da bekar olmasını fazla dikkate
almadıkları da ortaya çıktı. Araştırmaya katılanlar, evli de olsalar, karşı
cinsten biri eğlence olsun diye kendileriyle flört etmeye başlayınca, buna
karşılık verdiklerini itiraf ettiler. Ancak böyle başlayan flörtlerin
zamanla ciddi ilişkiye dönüştüğü ve evlilikleri tahrip ettiği de belirlendi.

Bu noktada evliliği kurtaran çözümlerden biri; herkes için geçerli olamasa
da, eşiyle aynı işyerinde çalışmak. Bunun dışında, evliliği kurtarma
kurslarına yazılmak, eskisi gibi eşiyle baş başa kalmak ve hepsinden
önemlisi eşlerdeki olumsuz değişiklikleri ciddi bir gözle izleyerek, bunun
nedenlerini konuşmak önem taşıyor. Çünkü, araştırmalar evliliklerdeki en
önemli problemin iletişimsizlik olduğunu ortaya koyuyor. Bu durumda da
Çiftlerin birbirini anlamak için çaba sarfetmemesi, birbirlerine özel zaman
ayırmamaları evliliğin sürdürülebilir olmasında önemli rol oynuyor.
<<1 234567891011...20>>