an yüzüne ``seni seviyorum`` diyen yalanlarınız yok mu. Sevmek bu mu? Sevmek seni seven kadının bedenine sahip olmanın hayalini kurmak mı? Olmaz olsun böyle sevgi. Sizin gibi kişilikten yoksun insanlara koşun. Yanınızdaki kadının temiz hayallerini daha fazla kirletmeyin. Sevmek bedenine sahip olmak değil, sevmek yokluğunda dahi varmışcasına onu yaşatmaktır. Artık bunu anlayın. Yalnızca o zaman yanınızdakini hak edersiniz.
Bunları sana yağışlı bir geceden yazıyorum.
Yağışlı ve sessiz, bir o kadar da yalnız bir gece.
Öyle çok canım acıyor ki içimde biriken düş kırıklarını sayfalara ağlıyorum. Gökyüzü kadar temiz bir sayfaya acılarımı sığdırmak çok zor, asıl dayanılmaz olan buna muhtaç olmak. Senden sonra yalnızlığıma eşlik ediyor demli bir çay ve içimi çürüten ucuz bir sigara. İyi geliyor bazen. Bir yudum çay alarak gözlerimi tavana dikip içinde bulunduğumuz düşlere dalmak. Ve sonra bunun sadece düşlerden ibaret olduğunun farkına varmak. Çaresizce tebessüm edip, zehri çeker gibi sigarayı içime çekmek. İyi geliyor işte. Şimdi hiç bilmediğim bir kentte ve başka bir bedenle yüzünde çizgiler oluşana dek yaşamak istiyorsun! Geride ne bıraktığını umursamadan, şehri üzerime itip gittiğini hatırlamadan, teslim ediyorsun dudaklarını sana benim gibi bakamayana.
Sen...Sen Afra...Sen zifiri gecemi aydınlatan ay ışığı...
Sen, ayak basılmamış kutsal toprak kokusunu,
Saçlarında toplayan güzellikler kraliçesi.
Ahh! Sen, yalnızlığımın tek çaresi.
Sen tenime dokunmadan işkencelerden geçiren,
Ve buna rağmen tüm insanlar içinde hâlâ en çok sevilen…
Aklına sığamayacak kadar çok özlüyorum..
Ama sen ölüyorum anla!
Beni çıkarma aklından.
Arada bir söyle kendine,
Yalnız uyuduğunda, ıslak caddelerde üşüdüğünde.
Söyle işte, ``o olsaydı tenime dokunuşuyla,
tüm bedenimi ısıtabilirdi `` de!
O olsaydı `` beni uyurken izlemeden,
yüzüme bulaşan saçlarımı toplamadan,
dudaklarıma iyi geceler öpücüğü kondurmadan asla uyumazdı`` de!
Hatırla;
İzlediğin duygusal bir filmin, en romantik sahnesinde.
Beni hatırla! Hatta koy ikimizi o filme!
``Biz olsaydık küçük bir çocuğun,
Masumiyetiyle dokunurduk birbirimizin yüzüne.``
``Eğer biz olsaydık, cennetteki çiçekleri koklar gibi
Aşkla, sevgiyle içimize çekerdik tenlerimizin kokusunu.
Biz olsaydık eğer ayrılığı suç üstü yakalanan,
Bir hırsız gibi utandıra bilirdik`` de!
Lütfen arada bir fısılda tüm bunları vicdanına!
Tunc Aslantuğ.. ( Denizim Yazdigim Kitabtan aldigim Noktalarimdan)