ŞEYTANIN HİLLELERİ
Bir gün Hz. Muhammed (s.a.v ) ile birlikte ensardan birisinin evine sohbete dalmışken dışarıdan bir ses
- İçerdekiler! Eve girmem için bana da izin verin? Benim sizden bir isteğim görülecek bir işim var
Bunun üzerine herkes Hz Muhammed (s.a.v) ‘nin yüzüne bakmaya başladı.Zira her zaman büyük oyuydu izin ondan çıkardı.
Hz Muhammed (s.a.v ) muttali oldu
- Bu seslenen kimdir biliyor usunuz dedi ? Bizler Allah ve Resulü daha iyi bilirdiye cevap verdiler
Allah resulü
- ‘’ O lanetlenmiş şeytandır Allahın laneti onun dedi…’’
Bunun üzerine Hz Ömer
- Ey Allah’ın Rasulü bana izin veriniz onu öldüreyim.
Hz Muhammed izin vermedi şöyle buyurdu :
-‘’ Dur ey Ömer biliyor musun ki; ona belli bir vakte kadar mühlet verilmiştir…’’
Ve şöyle dedi :
- Kapıyı açın o içeri girsin . Buraya gelmek için emir almıştır. Diyeceklerini anlamaya çalışın . Size anlatacaklarını iyi dinleyin… dedi
Kapıyı açtılar.İçeri girip göründü Şaşı bir ihtiyar .Aynı zamanda da köse. Çenesinin at kılına benzer altı yada yedi kıl sallanıyor,gözleri yukarı doğru açılmış. Kafası , büyük bir fil kafasını andırıyor.Dudakları ise bir manda dudağına benziyor.
Sonra
- selam sana ey Muhammed selam size ey cemaat-ı Müslimin ,diyerek selam verdi.
Onun bu selamına karşılık Hz Muhammed (s.av) Efendimiz
- ‘’Selam Allah’ındır ey lanetlenmiş …’’ diye karşılık verdi.
Sonra da :
- Bir iş için geldiğini duydum nedir o iş ? diye sorunca şöyle anlatmaya başladı :
- Ben buraya kendi arzumla değil mecburen geldim.
Hz Muhammed (s.a.v)
- Nedir o mecburiyet diye sordu?
Şeytan:
- İzzet sahibi Rabbin katından bir melek gelerek dediki:
- Yüce Allah sana emir veriyor: Muhammed düşük ve zelil bir halde tavazu ile gidecek Ademoğullarını nasıl kandırdığını anlatacaksın. Onları nasıl aldattığını söyleyeceksin bir bir.Sonra o sana ne sorarsa doğrusunu söyleyeceksin.
Yüce Allah buyurdu ki:
- Söylediklerine bir yalan katar,doğruyu söylemezsen seni rüzgarın savurduğu kül gibi yaparım.Düşmanların önünde rezil ederim yani Allah sevdiği kullar .Durum böyle ; ey Muhammed! O emir üzerine sana geldim.Arzu ettiğini bana sor.Şayet bana sorduklarına sorduklarına doğru cevap veremezsem düşmanlarım benimle eğlenecek.Gerçek şu ki bana ,düşmanlarımın eğlencesi daha zor bir şey yoktur.
Sonra, Resülüllah (s.a.v)Efendimiz şunu sordu:
- Madem ki, sözlerinde doğru olacaksın.O halde bana söyle: Halk arasında en çok sevmediğin kimdir?
- Sensin, ey Muhammed … Allah’ın yaratıkları arasında senden daha çok hoşlanmadığım kimse yoktur.
Sonra Hz Muhammed (s.a.v )efendimiz şöyle buyurdu :
- Benden sonra en çok kimlerden nefret edersin ?...
Şeytan anlattı:
- Müttaki bir genç ki, varlığını Allah yolunda vermiştir.
- Sonra kimi sevmezsin ?
- Temizlik için yıkadığı yerleri üç defa yıkamaya devam eden kimseyi.
- Sonra… ?
- Sabırlı olan bir fakiri ki ; ihtiyacını hiç kimseye söylemez .Halinden asla şikayetçi olmaz
- Peki bu fakirin sabırlı olduğunu nereden anlıyorsun.?
- Ey Muhammed, ihtiyacını kendi gibi birine üç gün üst üste anlatırsa,Allah onu sabredenlerden yazmaz.Sabırlı kimselerin işi buna benzemez. Hasılı,onun sabrını;halinden tavrından ve şikayet etmeyişinden anlarım.
- Sonra kim…?
- Şükreden zengin
- Peki o zengin şükreden olduğunu nasıl anlarsın.?
- Malını helal yoldan alıp helal yollarda harcadığını görürsem bilirim ki o şükreden bir zengindir.
Hz Muhammed (s.a.v ) Efendimiz:
- Peki ümmetimin vakit namazına kalkınca, senin durumun nasıl olur.
- Ey Muhammed beni bir sıtma tutar.Ve titrerim.
- Niçin böyle olursun ey lain?
- Zira kul Allah için secde edince bir derece yükselir.
- Peki oruç tutukları vakit nasıl olursun .?
- O vakit de onlar iftar edinceye kadar bağlanırım.
- Peki ya hac yaptıkları vakit nasıl olursun .?
- O takdirde de çıldırırım.
- Peki ya Kur’an okudukları vakit nalsı olursun .?
- O vakit tıpkı kurşunun ateşte eridiği gibi eririm .
- Peki ya sadaka verdikleri zaman durumun nasıl olur.?
- İşte o zaman durumum çok kötü olur.Sanki sadaka veren eline bir testere alırda beni ikiye böler.
- Neden öyle testere ile ikiye biçilirsin ya Ebammüre… diye sorduğunda iblis şunları anlatır.
- Onu da anlatayım …
Sadakada dört güzellik vardır:
1- Yüce Allah sadaka verenin malını bereketli kılar.
2- Sadaka veren kimseyi insanlara sevdirir.
3- Verdiği sadakayı cehennemle arasında bir perde yapar.
4- Bela, sıkıntı ve ahları ondan defeder .
Beni yaratan ve BAS gününe Kadar yani KIYAME kadar süre veren Allah’a yemin ederim ki : Onların tümünü azdırırım Cahillerini ve alimlerini … Ümmilerini ve okumuşlarını …Facirlerini ve ABİDLERİNİ… Hasılı , bunların hiçbiri elimden kurtulamaz .
Ancak Allah halis kulları hariç. Evet bunları azdıramam .
- Sana göre halis olan kullar kimlerdir.?
İblis şöyle cevap verdi .
- Ey Muhammed Bilmez misin ki; kim dinar ve dirhemi severse onlar ihlas olmaz.
Dirhemi ve dinarı sevmeyen;övülmekten hoşlanmayan bir kişiyi görsem, bilirim ki o ihlas sahibidir. Ve hemen onu bırakır kaçarım.Bir kul ,malı övülmeyi sevdiği , kalbi dünya isteklerine baglı kaldığı müddetçe size özeliklerin saydığım kimseler arasında bana en çok izaat edendir.Bilmez misin ki ; mal sevgisi büyük günahların en büyüğüdür.
- Yine bilmez misin ki ey Muhammed Benim yetmiş bin çocuğum var. Bunların her birini bir başka yere tayin etmişimdir.Yine her çocuğum la beraber yetmiş bin tane şeytan vardı.Onların bir kısmını alimlere , bir kısmını gençlere saldım ,bir kısmını şeyhlere ,bir kısmını da ihtiyar kadınlara saldım.
Gençlere gelince aramızda hiç anlaşmazlık yoktur.
Bilmez misin ki ey Muhammed Rahip Basisa ;tam yetmiş yıl ihlas ile Allah ibadet etti.
Bu ibadeti sonucu ,öyle bir hal aldıki :Her dua ettiği hasta onun duası bereketi sayesinde şifa bulurdu.
Onun peşine takıldım ;hiç bırakmadım. Önce zina etti, sonrada o kadını öldürdüen, sonunda da küfre girdi.
Ulu Allah ‘ın Yüce kitabında anlatığı kişiler bunlardır.
(Onların durumu ) Tıpkı şeytanın durumuna benzer ki insana ‘’ inkar et ‘’ dedi.( İnsan ) inkar edince de ‘’Ben senden uzağım , ben alemlerin Rabbi Allah’tan korkarım’’ dedi .
- Bilmez misin ki ey Muhammed yalan bendendir ve ilk yalan söyleyen de benim
Her kim yalan söylerse ;o benim dostumdur.
Her kim yalan yere yemin ederse ,o da benim sevgilimdir.
Bilmez misin ey Muhammed ben Aden ‘e ve Havva’ya yalan yere Allah adına yemin ettim.
Gerçekten ben size ögüt verenlerdenim .( A’raf 21 )
Bunu yaparım; çünkü yalan yere yemin gönlümün eğlencesidir.
Gıybet ve koğuculuğa gelince…Onlarda benim meyvelermi ve şenliğimdir.
- Ey Muhammed! Namazı, sürekli tehir edenlere gelince, onu da anlatayım.
· her zaman vakit namaz kalkmak isteyince onu tutarım.,ona vesvese veririm Sonrada derim ki :
· Henüz vakit var .Sen de meşgulsün hele şimdilik işine bak .Sonra kılarsın, derim.
Böylece o kişi :Vaktin dışında namaz kılar… Ve bu sebepten onun kıldığı namaz yüzüne çalınır.
Şayet o kimse, beni mağlup ederse insan şeytanlardan birini salarım..
O bu seferde beni yenerse … bu sefer onun hesabını namazında görmeye bakarım.O namazda iken.
- Sağa bak … sola bak
O da, bakar… sonra yüzünü okşar ve bende anlından öperim. Bundan sonra ona
- Sen , ebedi yaramaz bir iş yaptın derim ve böylece onun huzurunu bozarım.
Sen de bilir sin ki ey Muhammed ,her kim namazda , sağa ve sola çokça bakarsa ,Allah onun namazını kabul etmez.
Bunda da ona mağlup olursam.Yalnız başına namaz kıldığı zaman yanına giderim . Ve ona Çabuk çabuk kılmasını emrederim .O da , başlar; namazını çabuk çabuk kılmaya . Tıpki horozun , gagası ile yerden bir şeyler topladığı gibi … Devamı gelecek…
Teşekkür ederim arkadaşlar böyle güzel konular açtıgınız için sizleri tebrik ederim .
|