ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
manolya41> Forum Mesajları | | manolya41'e ait Toplam 9827 Forum Mesajı var
|
|
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Kendini Bil Bardağı> 12.Ağu.2009 Çar 16:21:01 | |
Sisamlı Pisagor, M.Ö. 570- 500 yılları arasında yaşadı. Ünlü düşünürün buluşu olan ilginç bir bardak var. Resimdeki su bardağının çok önemli ve anlamlı bir özelliği bulunmaktadır. İçine koyduğumuz suyun, bardağın ortasındaki çıkıntının seviyesini geçmesiyle birlikte bardağın altındaki deliklerden su akmaya başlamaktadır. Bu bardakla herhangi bir içecek içebilmeniz için en fazla bu yükseltinin seviyesinde doldurmamız gerekmekte. Düşünür Pisagor, bu buluşuyla “aza kanaat getirmeyen, çoğu bulamaz” sözünü belirtmek istemiş ve açgözlü kişilere uyarıda bulunmuş bu bardağın diğer bir adıda "kendini bil bardağıdır" . | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Kitaplarla Yapılan İlginç Çalışmalar> 12.Ağu.2009 Çar 02:34:09 | |
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Gölgesine 7 Bin Kişi Sığan Ağaç> 12.Ağu.2009 Çar 02:07:31 | |
Bu sadece tek bir ağaç, orman değil!.. Dalları geniş bir araziye yeni bir ağaç gibi yayılan hint inciri ağacının adı Banyan yada ficus bengalensisdir. .
Kökleri daha sonra yeni gövdeler ve dallar oluşturur
Bu özelliği ve uzun ömürlülüğünden dolayı ağaç ölümsüz kabul edilir ve Hindistan mitleri ve efsanelerinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Bugün bile banyan ağacı köy hayatında önemli bir yere sahiptir ve gölgesinde köy toplantıları yapılır
Hindistan da bulunan "Banyan" ağacı, Budha nın "ben banyan ağacıyım" dediği için Hintlilerce kutsal kabul ediliyor. Ve her bir dalının yere doğru uzamasıyla toprakta kök salarak yeni gövdeler oluşturduğu için ölümsüzlüğü simgeliyor.
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Gizli Kalmış Hazineler> 12.Ağu.2009 Çar 02:02:00 | |
Ahit Sandığı
Eski İsrailliler için Ahit Sandığı dünyadaki en kutsal şeydi. İncil’e göre Yahudiler’in ana objesi olan bu oymalı sandık, Tanrı tarafından yaratılmıştı. 112 santimetre uzunluğunda, 66 santimetre genişliğinde ve 66 santimetre yüksekliğindeki bu sandık artistik, altın bir kenar süsü ile tasarlanmış. Sandık, aralarında 10 Emir’in yer aldığı iki taşın da olduğu kutsal emanetleri saklamak göreviyle kullanılırdı. Tarihsel ve dinsel bir hazine olan bu parçanın değeri paha biçilemiyor.
Milattan Önce 607 yılında, İsrail Krallığı’nın başkenti Judah (Yahuda), Babilliler tarafından kuşatılıp fethedilmişti. Bir milyondan fazla insanın öldürüldüğü bu katliamda Ahit Sandığı kaybolmuş, bir daha da bulanamamıştır.
Amber Odası
Görenlerin dünyanın sekizinci harikası olarak tanımladıkları Amber Odası, kesinlikle dünyanın en eşsiz hazinelerinden biri. Prusya kralı Birinci Friedrich için yapılıp Rus çarı Birinci Petro’ya 1716 yılında verildi.
Adolf Hitler. Nazi silahlarını Rusya’ya doğrultuğunda, Amber Odası sahipleri endişelenip Amber Odası’nı saklamak için amberi taşımaya çalıştılar. 1941’de çatlayan amberi duvar kağıdıyla saklarlarken Naziler’e yakalanınca, Nazi askerleri odaya el koyup Königsberg Kalesi’ne taşıdılar. 1945 Nisan ayında, Königsberg kuşatıldığında Amber Odası kaybolmuştu. Şehir dışında bir yeraltı sığınağına mı saklanmıştı yoksa Sovyetler yanlışlıkla kendi odalarını bombalayarak yok mu etmiştilerdi? Herhalde bunu asla bilemeyeceğiz.
Karasakal’ın Hazinesi
Tarihteki en ünlü korsan Karasakal sadece 1716 ve 1718 yılları arasında açık denizleri yağmalayarak büyük bir zenginliğe kavuştu. İspanyollar’ın Meksika ve Güney Amerika’dan yağmaladıklarını Karasakal ve arkadaşları İspanyollar’dan çaldı.
Saçtığı korku tüm Batı Hint Adaları’nı ve Kuzey Amerika’nın Atlantik kıyısını sarmıştı. 1718’in ekiminde İngiliz teğmen Robert Maynard Karasakal’ı yakalayıp öldürdükten sonra adeta bir güç gösterisi şeklinde kafasını gemi direğine astırdı. Karasakal’ın batmış gemisi ‘Kraliçe Anne’nin İntikamı’nın 1996’da Beaufort, North Carolina yakınlarında bulunduğuna inanılıyor fakat ganimet bulanamamış. Ganimetin olabileceği düşünelen yerler Karayip Adaları, Virginia’nın Chesapeake Koyu ve Cayman Adaları’ndaki mağaralar.
Lima’nın Hazineleri
1820’de Lima, Peru’daki genel vali yaklaşan isyanı fark edince şehrin servetini Meksika’ya göndermeye karar verir. Hazine mücevher, şamdan ve insan boyutunun iki katı büyüklüğündeki bebek İsa’yı tutan Meryem’in heykelini de içeriyordu. Hazine 11 gemiye sığdı ve toplam değeri 60 milyon dolardı. Hazineyi Meksika’ya götürecek kaptan Thompson aslında bir korsandır ve gemideki korumaların boğazlarını keserek hazineyi Cocos Adaları’na gömer. Thompson ve diğer korsanlar yakalandıktan sonra kurtulabilmek için İspanyollar’a onları hazineye götüreceklerine söz verirler. Onları Cocos Adaları’na götürdükten sonra kaçmayı başaran Thompson, arkadaşı ve hazine bir daha asla görülmezler.
Firavun’un kaybolan hazineleri
Mısır’daki Krallar Vadisi’ndeki Tutankhamen’in mezarını 1922’de keşfeden Howard Carter, genç kralın mezarında bulduğu sanat eserlerinden büyülenmişti.
Mezarın bulunduğu odadaki mücevherleri ve diğer sanat eserlerini Carter’ın gruplaması tam on yılını aldı.
Ama 19’uncu yüzyılın sonlarına doğru daha ünlü firavunların mezarlarının bulunduğu odalar incelendiğinde boş oldukları görüldü.
Bazı araştırmacılara göre 20’inci yüzyılın sonlarına doğru ve 21’inci yüzyılın başlarındaki Mısır hanedanları zamanında rahipler Krallar Vadisi’ndekilerin tekrardan gömülmesini istedi. Ramses XI zamanında yüksek mahkeme memuru olan Herihor, Ramses’in ölümüyle tahtı ele geçirdi. Krallar Vadisi’ndekilerin gömülmesini üstlenip büyük bir kısmını kendisine ayırdı. < Mezarı bulunamadı ve çoğu araştırmacı Mısır firavunlarının kaybolan hazinelerin çoğunun o mezarda olduğunu düşünüyor.
Montezuma’nın Hazinesi
İspanyollar’ın Meksika’daki Aztek İmparatorluğu’nun büyük bir çoğunluğunu yok edişi 1 Haziran 1520’de sona erer. İmparator Montezuma’yı ölümcül bir şekilde yaraladıktan sonra Hernando Cortés ve adamları başa geçer. Cortés, sinirli Aztekler’den kurtulmak adına adamlarına hazinelerin büyük bir kısımını toplattırıp gece kaçma planı yapar. Aztekler’in hücumuna uğrayan İspanyollar’ın öldürdükleri ve Montezuma’nın çalınan hazineleri Tezcuco Nehri’ni boylar.
Cortés ve adamları öç almak için bir yıl sonra dönerler. Tenochtitlán sakinleri hazinenin kalanı İspanyollar’a kalmasın diye hazineyi Tezcuco Nehri’nin içine ve etrafına gömerler. O gün bu gündür bulunamayan hazineyi, bir önceki Meksika başkanı nehri kurutarak bulmaya çalıştı ama gene de başarılı olamadı. | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Geçmişte Hayal Edilen Günümüz Dünyası> 12.Ağu.2009 Çar 01:51:40 | | Geçmiş yıllarda insanlar günümüz dünyasının nasıl olacağı konusunda biraz hayal kurmuşlar
1933 çizimi bir şehir
Bizim içinde gelecekte olan sürücüsüz otomobil
1959 çizimi geleceğin otomobili
Havada, karada, suda kullanılabilen bir araç
1950 çizimi uçan otobüs
Nükleer enerji ile çalışan kamyon
1966 çizimi voltranvari bir jet
1943 çizimi yol yapım aracı
1930 çizimi bir zeplin, ileri hareketini balonun burgu hareketiyle, yukarı aşağı hareketi kabinin ileri geri hareketiyle sağlanmakta
1971 çizimi nükleer enerji ile çalışan süper gemi
1971 çizimi uçan şehir
1970 çizimi tırmanma aracı
1960 çizimi deniz otobüsü
1965 çizimi yolcuda taşıyabilen kargo gemisi
Uzay programlarının sonuçlarının bu şekilde olması bekleniyordu
1953 çizimi Rusya uzayda
Ay üssü
1970 çizimi Rus uzay mekiği
İyi ki gerçekleşmemiş olan bir çizim "Buharlı uçak"
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >Yusufumm ( yusufT1907 ) İyi Ki Doğdun> 12.Ağu.2009 Çar 01:35:53 | |
GUNES KADAR SICAK... KAR TANESI KADAR BERRAK... YAGMUR KADAR SAF VE TEMIZ BIR OMUR DILEGIYLE | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Sen Hiç Sevdin mi Delicesine?> 11.Ağu.2009 Sal 20:24:26 | | Sen Hiç Sevdin mi Delicesine?
Sen hiç terkedilmişliğin acısını tattın mı?Hor gördü mü seni, yüze gelen dostların?Sevda ateşiyle yandın mı kavrulurcasına?Uykusuz kalıp sabahlara kadar,Ağlattı mı seni dinlediğin şarkılar?Sen hiç doğduğuna pişman oldun mu?Ya mutluluk! Aradığın an buldun mu?Yağmurlu akşamlarda sırıl sıklam dolaşıp,Başıboş kaldığın bu şehirde,Yalnızlık sana hiç koydu mu?Sen hiç sevdin mi delicesine?Kaldın mı sevdiğinden uzak yıllar yılı?Kadehlerde teselli aradığın oldu mu?Kaldırımlarda bulduğun solmuş sarıçiçeğe,Seni bu hale kim koydu diye sordun mu?Sen hiç mum ışığında şiirler yazıp,Ayrılığın zor olduğunu satırlara yazdın mı?Bekledin mi sevdiğini geceler boyu uykusuz?Her kapı çaldığında o dur diye,Heyecandan boğazına bir şeyler tıkandı mı?Sen hiç dert çektin mi dermanı olmayan?Ölümü düşlediğin oldu mu bazı kereler?Sevmenin azap verdiği bir aşk uğruna,Sonsuza dek kavuşacağın günü bekleyip,El açıp yalvardığın oldu mu Tanrı’ya?
MANOLYA41+SERDAR | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Aşk Öldü ...> 11.Ağu.2009 Sal 20:16:00 | | Islaktı gözlerim... hüznünü bulutlara yükleyip gecesine kavuşamayan gündüzün hüznünü yağdırdığı gibi yağıyordu gözlerimden anlamsız yaşlar.. Anlamsızlık taa içimdeydi benim.. Seninle sensizliğin olduğu yerde... Kimi sevmeye kalksam sen oluyor karşımdaki.. sen şimdi kiminlesin bilmem ama ben hep seninleyim.. Gidişin ölümdü... Ölümüm ardından bakarken kal diyemeyişimdi.. Yüzyıl oldu sanki gidişin, ardından bakarken şimdiki gibi ıslaktı kirpiklerim.. Gittin... belki de hiç gelmemiştin, ben gelmiş olmanı ümit ettim. Bu ümitle yaşattım asırlardır içimde yaşayan hayalden ibaret sevdamı... Kaçışlarına gizlenen sen değildin belki de tüm korkaklığımla bendim senden kaçmaya çalışan.. Dağ gibi hüzünlerden arta kalan yıllanmış şarap tadındaki sevdanla yüzleştim sonunda sevgili.. Senin için çok şey olmaya çalıştım.. ve sonunda hiçbir şeyin oldum.. Seni sevmek saflığın doruk noktasındaki buğulu bir hüzündü ruhuma dolan.. seni sevmek seni özgür bırakmaya razı olmaktı.. Gittin... önce sıcaklığın çekildi tenimden.. sonra nefesin gitti yüzümden.. Arkası dayanılmaz bir soğuktu her gece beni uykumda bile titreten.. Tek bir söz bekledim senelerdir senden. Geldim demeni bekledim.. Ama sen rüyalarımda bile söylemedin.. beni bir söze hasret ettin.. Aşka inancım yok oldu sevgili.. İnandığım aşk, Leyla’yla birlikte öldü asırlar önce.. İnandığım aşk, gidişinle birlikte yok etti beynimde senden kalan aspire olmayan tortulaşmış duyguları.. Aşk öldü sevgili.. aşk öldü.. Sevgi üzerine yazdığım tüm cümleler yokoluyor birer birer.. Gözün aydın sevgili, bıraktım seni ruhumdan... özgürsün artık çekil git düşlerimden... çık git beynimden.. De ki, aşk öldü.. Farzet ki... ben öldüm.. toprağa karıştım yok oldum.. git artık benden.. Artık ben yokum... Aşk Öldü.... Alıntı | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Renklerin Psikolojik Anlamı> 11.Ağu.2009 Sal 19:37:05 | | Mavi, en populer renklerden biridir. Fakat yiyeceklerle iliskili olarak mavi kullanilacaginda dikkatli olmak gerekir cunku mavi dogal bir istah kapaticidir ve bazi durumlarda itici etki yaratabilir.
Mavi, butun renkler arasinda en istah kapatici renktir. Dogada mavi renkli yiyecek cok ender bulunur. Mavi yiyecekler insana itici gelir cunku ilk caglarda atalarimiz yiyecek ararken zehirli yada bozulmus yiyeceklerden uzak durmayi ogrendiler. Genelde bu yiyecekler mavi, mor yada siyah olarak gorunuyordu. Deneyler sirasinda katilimcilara mavi boya katilmis yiyecekler ikram edildiginde hemen hemen hepsi istahini kaybetti.
Mavi, sinir sistemini rahatlatir. Kirmizinin aksine zihni rahatlatan bir etkisi vardir ve insanlarin biraz daha dusunceler icine dalmasina yol acabilir. Huzurlu ve sakin bir mavi yatak odasi icin ideal bir renk olabilir, cunku vucudun sakinlestirici kimyasallar salgilamasina yol acar. Fakat mavinin daha koyu tonlari soguk ve ic karartici gelebilir.
Mavi, ile boyanmis ortamlar, cok koyu renkli olmadigi surece uretimi arttirir. Arastirmalar gosteriyor ki, ogrenciler mavi odalarda daha yuksek notlar almakta ve halterciler daha agir yukleri kaldirabilmektedir. Ayrica insanlar mavi renkle yazilmis yazilari daha fazla akilda tutabilmektedirler. __________________________________________________ __________ Kirmizi, sicak, ates, kan, sehvet, ask, samimiyet, guc, heyecan ve agresiflik gibi kavramlari simgeler. Kan basincini ve solunumu hizlandirabilir. insanlari cabuk karar almaya ve beklentileri arttirmaya tesvik edici bir etkisi vardir.
Kirmizi, dikkat cekici bir renktir. Kirmizi renkteki kelimeler ve objeler insanlarin dikkatini hemen ceker. Dekorasyon ve dizayn yaparken kirmizi cisimlerin mukemmel olmasi onemlidir cunku insanlar bu objeleri hemen farkedecektir. Arabalar konusunda kirmizi renk ile hirsizlik orani arasinda pozitif bir korelasyon vardir.
Kirmizi, duygusal olarak oldukca yogun ve asiri bir renktir. Kirmizi kiyafetler ruhu canlandirici olabilir. Bazi durumda kirmizi kiyafet enerji ve guc mesaji gonderiri ama ayni zamanda catismalara davet cikarabilir.
Kirmizi, hakimiyet kuran bir renktir. Zemin olarak degil, vurgu yapmak icin kullanilmalidir.
Kirmizi, odalar insani huzursuz eder fakat kirmizi renklerin daginik olarak kullanildigi odalar insanlarin zamani unutmasina yol acar. iste bu yuzden barlarda ve gazinolarda kirmizi renge agirlik verilir. Ayrica istahi acma etkisi nedeniyle restorantlar sik sik kirmizi rengi dekorasyon icin kullanirlar.
__________________________________________________ __________
Sari, parlak limon sarisi gozu en cok yoran renktir. Bu parlak renkten yansiyan isik gozleri asiri derecede uyarir ve rahatsizliga yol acar. Ayni zamanda sari renk metabolizmayi hizlandirir. Odayi parlak sariya boyarsaniz bebeklerin aglamasina ve buyuklerin sinirlenmelerine yol acarsiniz. Ayrica sari sayfali not defteri ve bilgisayar ekraninda sari renkli arka fon pek iyi bir fikir degildir; beyninizi uyararak konsantrasyonu arttirabilir fakat gozleriniz icin zarar vericidir.
Sari, az miktarlarda kullanildiginda parlaklik ve sicaklik hissi verir. Sakaciligi, aydinligi, yaraticiligi, samimiyeti ve hayata karsi rahat bir tutumu simgeler. Tipki gunesli bir gun gibi davet cekicidir. Sari gunes isigi gibidir: kendinizi iyi hissetmek icin orda olmasini istersiniz ama gozunuzun icine girmesini istemezsiniz.
Sari, rengin pek cok farkli tonu vardir. Saf sari butun diger tonlar arasindaki en neseli ve gunesli olanidir. Fakat bir parca koyulasmis haline bakmak daha keyiflidir. Soluk sari dikkati, curumeyi, hastaligi, kiskancligi ve hilekarligi simgeler. Sari soz konusu oldugunda secilen ton oldukca onemlidir.
Sari, bu neseli gunes rengi dikkat toplayan bir renktir. Butun renkler arasinda en gozle gorulen ve dikkat ceken renktir.
Sari, pek cok dinde ilahi varligi simgeleyen bir renktir.
__________________________________________________ __________ Yesil, pek cok kavramla iliskili olarak gelir, bunlarin icinde en guclusu ve evrensel olani dogadir. Buna bagli olarak ayrica yasami, gencligi, yenilenmeyi, umitleri ve dincligi simgeler. Bazi kulturlerde orta yaslardaki gelinler, dogurganligi simgelemesi icin yesil giyer.
Yesil, gozler icin en rahat renktir ve gorme gucunu arttirir. Sakinlestiricidir ve sinir sistemi uzerinde dogal bir etki yapar. Televizyona cikmadan once insanlar oturup sakinlesmek icin yesil renkli odalara alinirlar. Yesil ayni zamanda hastanelerde de populer bir renktir cunku hastalarin rahatlamasini saglar.
Yesil, rengin farkli tonlari farkli mesajlar iletir:
Koyu Yesil -- sogukluk, erkeksilik, tutuculuk ve zenginlik kavramlarini ifade eder. Zumrut Yesili -- Olumsuzluk. Zeytin Yesili -- Baris. Sarimsi Yesil -- Tuketicilerin en son tercih ettigi renk.
Yesil, ayni zamanda Amerikan kulturunde parayi simgeler. __________________________________________________ __________ Portakal, sicaklik, memnuniyet, verimlilik ve sihhat ile iliskilendirilir. Guclu ve comert bir gorunumu vardir.
Portakal, en cok istah ile ilgili olan renktir.
Portakal, renginin gizliligi olmayan, genis kapsamli bir cazibesi vardir. Ornegin bir urunun herkese uygun oldugunu ifade etmek icin kullanilabilir yada pahali bir uygun fiyatli gibi algilanmasi saglanabilir.
______________ ______________________________________________ Siyah, tartismali bir renktir. Bir taraftan karanlik gucler, suc ve kotuluk ile dusunulurken diger taraftan sadakat, sebat, dayaniklilik, ihtiyat, bilgelik ve guvenilirlik ile iliskilendirilir. Bir tarafta yonetim ve guc anlamina gelirken diger tarafta aci, keder ve yas anlamina gelir.
Siyah, pek cok insan icin kiyafet rengidir. Bazilari siyahi guclu ve ciddi gorunmek icin kullanir. Bazilari ise daha zayif gosterdigi icin tercih eder. Ayrica siyah sik ve zarif olarak kabul edilir.
__________________________________________________ __________ Beyaz, safligi, temizligi ve masumiyeti simgeler. Pek cok kulturde gelinler beyaz giyer. Ayrica temizligi simgeler. Doktorlar, hemsireler ve labaratuvar teknisyenleri steril olmak icin beyaz giyerler.
Beyaz, isigi yansitir ve ortami serin tutar. Dolayisiyla yaz ayinin kiyafet rengidir. Genel olarak serin ve canlandiran bir his verir.
____________________________________________________________ Mor, asaletin rengidir. Luks hayat, zenginlik ve zarafeti simgeler. Ayni zamanda romantizmin, duygusalligin ve tutkunun rengidir.
Mor, dogada ender bulunan bir renktir. ilkel zamanlarda insanlar bazi deniz kabuklularini kullanarak mor rengi elde etmislerdir... Oldukca zor bir calismadir... Bazi insanlar mor rengi, gosterisli havasindan dolayi dekorasyonda kullanmayi sever. Bazilari ise suni bir renk olarak algilar. __________________________________________________ __________ Kahverengi, topragin ve ahsabin rengidir. Saglam ve guvenilir bir his verir. Kahverengi dogal, rahat ve acik bir atmosfer yaratmayi saglar. Duraganlik, gucluluk, olgunluk ve guvenilirlik mesajlari iletir.
Kahverengi, genelde erkeklerin favori rengidir.
Kahverengi, bazi tonlari yipranmis ve eskimis havasi verir.
__________________________________________________ __________ Pembe, en romantik ve narin renktir. Ayni zamanda sakinlestirici bir etkisi vardir. Arastirmalar gosteriyor ki, pembe insanlari yatistiriyor ve kalplerini yumusatiyor.
Dr. Alexander Schauss, hapishane demirleri pembeye boyandiginda mahkumlarin arasinda agresif davranisin azaldigini ifade etmistir. Dr. Schauss a gore "insan sinirlenmek istese bile pembe rengin yakininda basarili olamaz. Kalp kaslari yeterince hizli hareket etmez. Pembe enerjiyi ceken bir sakinlestirici gibidir. Hatta renk korleri bile pembe ile sakinlesmislerdir". Fakat sonradan yapilan arastirmalar gosteriyor ki bu tur bir etki maalesef kisa surelidir. Gorunuse gore vucut normal seviyesine geri dondugunde bu sefer daha agresif bir ruh haline girebiliyorlar. | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Ünlü Oyunca Aykut Oray Ölü Bulundu> 11.Ağu.2009 Sal 19:32:30 | | ÜNLÜ OYUNCU AYKUT ORAY ÖLÜ BULUNDU Muğla nın Köyceğiz ilçesinde düzenlenen 4. Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri Festivali ne katılan sinema oyuncusu Aykut Oray, kaldığı otelde ölü bulundu.
Milas Kaymakamı Halil İbrahim Çomaktekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Köyceğiz de düzenlenen 4. Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri Festivali ne katılan tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Aykut Oray ın (67) kaldığı otelde ölü bulunduğunu belirterek, "Aykut Bey 4 gündür Köyceğiz deydi, kaldığı otel odasında ölü bulundu. Savcı ve polis otelde inceleme yapıyor" dedi.
Oray ın ölüm nedeninin otopsi sonucu belli olacağı bildirildi. 4. Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri Festivali nin açılışına katılan Aykut Oray a, organizasyon komitesince, Türk sinemasına katkıları dolayısıyla plaket verilmişti.
Bizimkiler dizisiyle gönüllerde taht kuran oyuncun kaybı sanat dünyasında büyük üzüntü yarattı.
1960 yılında tiyatroya başlayan sanatçı, 1963 yılında profesyonel olmuştu. Birçok oyunda rol oynayan Aykut Oray, sinema ve dizi filmlerde de oynadı. CHP ye üye olarak aktif politikada yer aldı.
Hayatı
3 Ekim 1942’de İstanbul Üsküdar’da doğdu.
İlkokula, Buca Çaka Bey İlkokulunda başlayıp, Ödemiş Zafer İlkokulunda bitirdi. Ortaokula, Ödemiş’te başlayıp Manisa’da bitirdi. Liseyi, 1957 yılında babasının ölümünden sonra döndüğü Ödemiş te tamamladı.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Ön Asya Dilleri ve Kültürleri bölümünden mezun olan Aykut Oray, Yüksek Lisansımı Hititoloji üzerine yaptı.
1961 yılında tiyatroya, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği Gençlik Tiyatrosu’nda başladı. 1963’te profesyonel oldu ve 50’yi aşkın oyunda rol aldı.
1975’te askerlik sebebiyle oyunculuğa ara verdi. Askerlikten sonra evlendi ve ticaretle uğraşıp, kendi işini kurdu. 1988’de “Perihan Abla isimli dizide birkaç bölüm rol alarak oyunculuğa döndü.
1989’da BRT Kanalında öğle kuşağındaki “Halk Matinesi programının sunuculuk yaptı. Oray, evli ve 2 çocuk babasıydı. | |
| |