ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim 

Ben hayatta en çok babamı sevdim

Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk

Çarpı bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek

Nasıl koşarsa ardından bir devin

O çapkın babamı ben öyle sevdim

Bilmezdi ki oturduğumuz semti

Geldi mi de gidici - hep , hep acele işi

Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi

Atlastan bakardım nereye gitti

Öyle öyle ezber ettim gurbeti

Sevinçten uçardım hasta oldum mu,

Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul a

Bi helallaşmak ister elbet , diğ mi oğluyla!

Tifoyken başardım bu aşk oy nunu,

Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,

En son teftişine çıkana değin

Koştururken ardından o uçmaktaki devin,

Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için

Açıldı nefesim, fikrim, canevim

Hayatta ben en çok babamı sevdim. 

Can Yücel

Sevgili Amanda,

Bu sana yazdigim son mektup. Iliskimiz hakkinda dogru karari verdigimizi düsünüyorum. Birlikte olaganüstü bir bes ay geçirdik. Hersey için tesekkürler. Bilmeni isterim ki, birlikte geçirdigimiz zamanlarin, kalbimde hep özel bir yeri olacak. Ama bundan sonra görüsmememiz (hatta telefonlasmamiz) ikimiz için de en dogrusu.

Sevgiler,

Joey.

Sevgili Amanda,

Dün gece seni aramamin sebebi, o hep görmek istedigin film vardi ya, iste televizyonda o gösteriliyordu. Neyse, sana haber vermek için telefon açtim. Ve n oldu? Aliskanlik iste, telesekreter kodunu girdim ve yanlislikla mesajlarini dinledim. Yapmamam gerekirdi, ne de olsa ayrildik biz. Özür dilerim. Bu arada Francisco kim? Sadece meraktan soruyorum.

Joey

Sevgili Amanda,

Birdenbire ne fark ettim biliyor musun , alti çift saki kadehin bende kalmis! Hani sana ben hediye etmistim. Japon yemegini cok sevdigini bilirim, ihtiyacin olur diye düsündüm. Bir sekilde onlari sana ulastirmak istiyorum. Ne zaman uygun olur? Beni bir arasana. Herzamanki numaradan. Ama isten de arayabilirsin, 19:00 a kadar isteyim. 19:45 de evde oluyorum. Ama yok o arada arayacaksan, lütfen araba numarami dene. Eminim saki kadehlerini sen de özlemissindir. Bu sana yazdigim son mektup.

Joey

Sevgili Amanda,

Ne büyük tesadüf degil mi, kedim patisiyle telefonun hafiza dügmesine basiyor ve küt diye sen karsima çikiyorsun! Iyi oldu aslinda uzun zamandir konusmuyorduk. Gerçi Bitti artik Joey. Bunu kafana sok! derken, neyi kasdettigini tam anlayabilmis degilim. Bu arada, o telefon konusmasindan sonra kendimi senin sokaginda buluverdim. Dalginlik iste. Gecenin bir yarisinda evinin önünde sari bir Mustang gördüm, sasirdim, tanidik birininin mi? Yoksa esrarengiz Francisco ya mi ait, hani o hakkinda pek iyi konusulmayan adam! Neyse önemli degil. Saki kadehlerini sokak kapisinin önüne biraktim. Neyse. O içeriden gelen müzik neydi? Sesini fazla açmissin, neden?

Sevgiler,

Joey.

Sevgili Amanda,

Bu sana yazdigim son mektup. Seni incitmek inan bana, isteyecegim en son sey, ama bilmen gerekir diye düsündüm: Yeni bir sevgilim var! Tanissan çok seversin. Adi Marisa. Çok saçma degil mi, ikinizin de isminde ayni harf var! Tesadüf iste! Bu arada, Francisco nun vergi borçlari oldugunu ögrendim. Üzüldüm tabii. Yardimci olmami ister misin? Biliyorsun iliskiniz beni artik yaralamiyor, elimden ne gelirse yaparim. Yine de seni Latin erkekleri konusunda uyarayim dedim! Biliyorsun onlara bir kadin asla yetmez.

Joey

Not: Kirmizi keçeli kalemin var mi? Gerçekten ihtiyacim var. Kitapçilarda
bulamadim.. Varsa beni
haberdar et, çagrima mesaj yolla.

Sevgili Amanda,

Bu sana yazdigim son mektup. Telefon numarani degistirmis oldugunu ögreniyorum. Bana haber bile verme ihtiyaci hissetmeden! Gerçekten incindim. Ya acil bir durum olursa ve sana ulasmam gerekirse, hiç düsünmüyorsun degil mi? Bir de sana ait bir dolu sey var hala bu evde. Geçen gün Marisa bu konuyu açti ve biraz tartistik. Lütfen gel al onlari, çünkü bu durum Marisa yla iliskimizi ciddi bir sekilde zedeliyor. En iyi zaman Çarsamba lari. 17:00 ila 19:00 saatleri arasi. Cuma lari ögle saati hariç ne zaman istersen. Bir de tabii Sali lari olabilir. Bu arada, internette Francisco adinda bir herif var, resmen kizlara asiliyor. Yani öylesine söyledim iste.

Joey

Sevgili Amanda,

Yarin Sevgililer Günü. Bu mektubu posta yerine bir tasa baglayarak pencerenden attigim için kizmazsin sanirim. Postayla zamaninda eline geçmeyebilirdi. Tasi farkettin mi? Birlikte tatile çöle gitmistik ya, biliyordum hatirlayacagini. Bugün birlikte ögle yemegi yeriz diye düsündüm. Istersen Francisco yu da getirebilirsin. Ona sikistigi ödemeler konusunda yardimci olabilirim. Bir de ne diyecegim biliyor musun, sana yazdigim mektuplari senden geri almam gerekiyor. Bu son yazdigimi da getirir misin? Ben de sana ait olan seyleri yanima alirim. Ama çiplakken parasütle atladigim o fotograf var ya, o sende kalsin! Bana haber verir misin? Aslinda ben asagidayim. Bu sana yazdigim son mektup. Hep seviyorum,

Joey...

Erkekler kadar kendini ciddiye alan ve abartan bir baska yaratik yoktur. Erkek, televizyonda maça konsantre olmasiyla takimina maç kazandiracagini düsünen tek canlidir.

Kulaginda küpe olan yeni nesil erkeklerle evlenmekte sakinca yoktur. En azindan acinin anlamini ve mücevherin degerini bildikleri kabul edilebilir.

Erkeklere is yaptirmak için isin içine "tehlike unsuru" katmak gerekir. "Aman yangin çikmasin" dediginiz anda, erkek, mangalin basina geçer.

Kel ve zengin olanlara dikkat edin, paranin verdigi hava basmaca kelligin verdigi seksiligi gölgelemesin.

Erkekler üzerinde mümkün oldugu kadar çok dügme bulunan telefonlari severler. Çok dügme olunca kendilerini büyük adam zannediyorlar (bakiniz ayni masada üç telefon!).

Erkek sabahlari gazeteyi ilk okuyan olmak ister, ilk siz okursaniz "Ben"likleri yara alir.

Bir adamin aynada kendisine bakisindan, bir baskasina ihtimam gösterme potansiyeli olup olmadigini anlarsiniz.

Topluluk içinde asla bir adama bir sey ögretmeye çalismayin. Erkekleri sadece onlarla basbasa oldugunuzda egitebilirsiniz. Toplum önünde hep her seyi biliyor olurlar.

Bütün erkekler kirpik kivirma aletinden ürker, yastigin yanina koysaniz tabanca zannediyorlar.

"Iliskimiz hakkinda biraz konussak" lafi kadar erkegin kaninin donduran baska cümle yoktur.

Bütün erkekler kendilerini çok sempatik zanneder, çogu degildir.

Bir erkek asla kadinlarin mayo satin almasinin neden bu kadar vakit aldigini kavrayamaz.

Erkekler kendilerinin de alisveristen nefret ettiklerini bildiklerinden magazalarda "Erkekler" bölümü hemen giris kapisinin yanindadir.

Dört adam yanyana geldiginde spor konusur, dört kadin yanyana geldiginde erkekleri konusur.

Bir erkek hiç bir ask filmini ikinci kez izlemez.

Kadinlar "Onu gerçekten seviyor muyum, mutlu olur muyum" diye düsünürken erkekler "Bu arabanin 240 bastigi dis görünüsünden de belli oluyordur, degil mi" türü düsüncelere dalarlar.

Eger bir erkek "Seni ararim" dedikten sonra aramamissa... Telefon numarasini kaybettiginden veya öldügünden degil, görmek istemediginden aramiyordur.

Kocanizi tenis maçinda yenerseniz aksama sirtini dönerek uyur.

Erkek sevgilinizi onun kalbini kirmadan terketmek istiyorsaniz "Senden çocuk sahibi olmak istiyorum" diyerek hedefe kestirmeden ulasabilirsiniz.

Pantalonunun altina body giymis bir kadinin tuvalette çektigi sikintiyi sadece, üzerinde kayak kiyafeti varken sikisan adam anlar.

Karisina "Kilo aldin" diyen adam, kendi durumunu -gözünüzün içine bakarak- "Bu pantalon yikanirken daralmis" diye açiklar.

Erkegin algilamasi o kadar zayiftir ki agir çekimde tekrari görmedikçe golün nasil atildigini anlamaz.

Genelde klasik müzik dinlemeyi seven erkekler yere tükürmez.

Erkek herseyi unutur, kadin herseyi hatirlar.

Erkeklere psikanaliz yapmasi çok daha kolaydir çünkü hiç çikmadiklarindan çocukluklarina dönmeleri gerekmez.

Erkegin sürekli sizi yataga sürüklemesini durdurmak istiyorsaniz, onunla evlenin

Bazı insanlar farklıdır.Ama kimse onlara başka türlü olmayı öğretmemiştir.Aileleri ve çevreleride gösterdikleri tuhaf tutumlarla daha da beter ederler onları.

Küfür sığ bir ifade şeklidir.Zaman zaman kendini ifade edemeyen insanların sığındıkları bir yoldur.Oysa insanlar güzeldir,ruhları güzeldir.Küfürü ifade biçimi sananlarla bile sıkı dostluklar kurulabilir .

Küfür kötü bişeydir diyip geçip gidiyorsak bizde bir okadar sığızdır.

Anlamaya başlamakla başlar insanlık,hayat.Sonu gelmeyen tek şey öğrenmektir.Bildiklerimizi tarzımızı dahi örnek alınması adına öğretmeliyiz kendimizi paylaşmalıyız fikirlerimizi savunma mekanizmalarımızı ,ifade şekillerimizi örnek alınması adına çok gizlememeliyiz.insanlar güzeldir ruhlarıda güzeldir.

Hayatta bir yerlere savruluyoruz.Savrulurken yeni adaptasyonlarda bulunduğumuz yerdeki insanların izdüşümü olmaya çalışıyoruz bu uyum sürecidir.Biliyorum ki sessizlik en büyük yardım isteme çığlığıdır .Şunuda bliyorum ki bi şekilde kendini ifade edemeyen kimseye yardımcı olamam.

İnsanlar güzeldir ruhlarıda güzeldir.KEndimizi güzel ifade edelim başlığı ile giriş yapalım hayata . Bize güzel davranmaları için bizde iyi ve saygılı olalım.Olalım ki insanların bize ve hayata yansımaları güzel olsun....

Saygılarımla Jelin....

KIRILGAN

Kırılgan bir çocuğum ben
Yüreğim cam kırığı
Bütün duygulardan önce
Öğrendim ayrılığı
Saldırgan diyorlar bana
Oysa kırılganım ben
Gözyaşlarım mücevher
Saklıyorum herkesten
Ürküyorlar gözümdeki ateşten
Ürküyorlar dilimdeki zehirden
Ürküyorlar o dur durak bilmeyen
gözükara cesaretimden
Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum,
Bir yanı çılgın dağ doruğu.
Oysa böyle yapmasam ben
Nasıl korurum içimdeki çocuğu?
Bir yanım çılgın nar ağacı
Bir yanım buz sarayı.

 MURATHAN MUNGAN

Bana kendimi anlatan, bu benim dediğim kendimden sakladığım beni bana anlatan ender şiirlerden

KARA GÖZLERİN
Kara gözlerindeki umut
Siyah saçları kadar karamsardı
ve kadere küsmüştü O, bir kere
Sevgiyi öldürdü diye...
Sanki ona uzanan ellerde
Keskin bir bıçak
Ha vurdu ha vuracak
Bu, benim karanlıklarım,
Bu benim sırlarım diyor hep
Bir gün gelecek
Şefkatle kollarına saracaklar...
Asılsız sevgilerdi onu yıkan aslında
Umutları umduğu gibi çıkmamış
Beklentileri hep korkuları olmuş
Sanki bütün hayatı,
Kupkuru bir odadaymış kopamadıklarıyla..
Gülüşleri bir sigara içimi zamanı kadar az
Her nefeste biraz daha kısalırken
Bütün beklentileri
Duman duman uçuyorlardı.
Kurallar koymak isterken dostluklarına,
Kuralları bozduğunun farkında değildi aslında...
Şimdi o gözlerde,
Vakitsiz yağan yağmurlar var,
Hasat mevsimi bitmiş bahçelere
Sağnak sağnak yağacaklar.,
Belki gönlünde gökkuşağı açacak
Ama, altından çocuklar geçmeyecekler.
Su yerine zehir akacak ırmaklarından,
Hiç kimse içmeyecek...
ya Ben,
Şimdilerde bir bağ bozumu hüznü var içimde,
Üzümlerim gazap üzümü
Şaraplarımsa gözyaşları...
Sen güz güneşinde, sanki kanadı kırık bir kuş,
Konmuştu bahçeme,
Ona şefkatle eğilirken
Pır diye uçtu birden
Kırık sandığım kanatlarındaki sahtelik,
ve inancımla birlikte.

 AHMET MUHİP DIRANAS