fiogf49gjkf0d Sevgili Arkadaşlar.
Son zamanlarda malumumuz olduğu üzere yazılı ve görsel basınlarda sıkça duyduğumuz,kaçırılan evlatlarımız,kızkardeşlerimizin porno filmlerde oynatıldığını duyuyoruz.Bu tip haberlerde bizleri çok üzüyor ve yaralıyor.O kişiler bizlerinde bir yakını olabilir bunu böylede düşünmek lazım.
İnternet sitelerinde gösterime sunulan bu tip porno yayınların İnternette yayınlandığı için nasılsa suç teşkil etmez düşüncesinde olan bizler bu proğramları indirirken ve izlerken aslında suç işliyoruz!!
Özellikle çocuk pornosu indirmek yasal ve kanuni bir suçtur.
İnternette de olsak. Emniyet Müdürlüğünde Bilişim Suçları adı altında faaliyet gösteren ve 24 saat görev yapan ve bu tip proğramları indiren suçluları takip etmek üzere çeşitli kimliklerle(nicklerle) İnternete girip,sürekli araştırma yapan, bizzat takip etmek üzere suçluları izleyip, İP numaralının tespiti ile bu suçluları yakalıyorlar.
Merak yüzünden de olsa bilmediğiniz bu tip sitelere girişleri nasıl olsa kimse anlamaz demeyin.!!
İp noları tespit edilerek bilgisayar ve internet bağlantıları takip edilerek yasal işlemler başlatılıyor.
Çocuklarımız için önerilen şudur:
-Bilgisayar kullanan çocuğun odasının kapısının devamlı açık tutulması,mümkünse bilgisayarı salon kısmına göz önünüzde ve ekranı size dönük olacak şekilde görebilmeniz zaman zaman takip edebilmeniz açısından
-Gerekirse bilgisayarınızda filtre proğramları kullanın
Özellikle !!
-Çocuklarımızı webcam konusunda uyaralım Webcamda gördüğü kişi başka biriside olabilir( kötü amaçlı tuzağa düşürücü) sizlerin kullanmadığınız zamanlarda bilgisayarınıza giren kişi kamerayı aktif hale getirebilir,istemediğiniz özel görüntülerinizi kaydedebilir.ve bunu şantaj malzemesi olarak kullanabilir.
Özellikle çocuklar veya kendiniz webkameralarınızın fişini çekin veya kamerayı aksi istikamete duvar tarafına çevirin devamlı.
-Bilgisayarınıza sık sık çocuğunuzla birlikte girin ve onun yaptığı şeyleri paylaşın.
Maalesef günümüz teknolojisi ve bilişim çağında çeşitli maskeler altında ,Bu tip porno çetelerinin, yakışıklı kişileri seçerek webcamada bu tipleri çıkararak genç kızlarımızı ve çocuklarımızı kandırarak emellerine kavuşurken diğer tarafında telafisi mümkün olmayan üzüntüler bırakıyorlar ailelerde ve çocuklarımızda.
24 saat görev yapan ve suçluları takip eden Bilişim Suçları Büro Amirliklerine yardımcı olarak bu zihniyette kişiler varsa bildirelim.
Yarının geleceği olan çocuklarımız hepimizin çocukları.
Tşkler....
|
fiogf49gjkf0d Harwest çok ciddi anlamda toplum için tehdit unsuru olan bir konuya değinmişsin bu anlamda ben teşekkür ederim.
Toplumsal olayları ilgilendiren durumlarda mücadele bireyle başlar.Bireyle başlarki büyük hareketler doğru ve sağlıklı olsun.Halkımız bu anlamda çok bilinçli değil.Çocuk pornosu nedir ne değildir, çocuk hakları nelerdir.Bilgi sahibi olamadığımız hiç bir konuya hakim olamayız.
Öncelikle acil olarak şahsen görsel ve yazılı basın yoluyla gözümüze sokulan bazı yayımların reklam amaçlı dahi olsa yayınlanmasını istemyorum.
Çocuklar çocuk gibi gösterilmek yerine büyük erişkin havalarında sunulmamalı.
Film ve dizilerde yaşların yanı sıra gösterimdeki zaman dakika ile kısıtlanmalıdır.Ciddi anlamda kanunen alınmış izinlerle çocukların gelişimlerinin etkilenmeyeceği yapımlarda oynatılmaları taraftarıyım.
Tüm büyüklerin yaşadıkları ortamı gülpembe göstermeleri ne kadar yanlışsa tüm sorunlarını çocuklarının olduğu ortamda paylaşılmalarınıda yanlış buluyorum.
Kişisel gelişimleri açısından bazı yönlerden erken uyanmalarını engellemek adına çocuk yetiştiren kişilerin maalesef bunun bir okulu olmadığı için artık büyüklerinin tavsiyeleri yerine ciddi anlamda profosyonel yardımlarla kendilerini geliştirmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Konuyla alakalı bazı bilgileri sizinle paylaşmak isterim
Harwest hocam cidden ciddi bir konu tekrar teşekkürler
Bilişim Suçları içinde Çocuk Pornografisi ve Mücadele Yöntemleri
Günümüzde 25 milyon çocuk internet’te saatlerce sörf yapıyor. Uzmanlar, bu sayının 2005 yılında 44 milyona yükseleceğini söylüyor.
Her dört çocuktan biri en az bir defa çocuklar için sakıncalı içeriği olan seks sitelerine giriyor ve bunların beşte biri, erişkinlerin cinsel tekliflerine maruz kalıyor.
7650 adet sansürlenmiş pedofili (Küçük çocuklardan cinsel ilgi duyma, haz alma ve cinsel ilişkiye girme,sübyancılık) sitesi var.
TÜRKİYE’DE İNTERNET ÜZERİNDEN ÇOCUK PORNOGRAFİSİ YAYINI VE TİCARETİ İLE MÜCADELE KONUSUNDA YAPILMAKTA OLAN ÇALIŞMALAR VE YASAL DÜZENLEMELER
1) Yaşanan İlk Olay
Türkiye, ilk defa “Hidayet Eğitim Sağlık ve Kardeşlik Vakfı”na bağlı Bursa Özel İlkgüneş İlköğretim Okulu nda 1,5 yıldır Rehber öğretmen ve Psikolojik danışman olarak görev yapan Özgen İmamoğlu’nun İngiliz Gizli Servisi tarafından uluslararası yürütülen ve 18 ülkede çocuk pornografisi suçlarının faili 132 kişinin yakalandığı Landmark Operasyonu sonucunda yakalanması ile bu konuya eğilmiştir. Olay, tüm gazetelere yansımış ve Aralık 2001 ile Mart 2002 arasında gazetelerin gündeminden inmemiştir. Habere göre, Türkiye’den İngiltere’ye İnternet aracılığıyla gönderilen pornografik fotoğrafların izini süren polis, Bursa da Özgen İmamoğlu’na ulaşmıştır. Bu olayda ülkemizde ilk kez kullanılan bir teknikle, internet bağlantısını sağlayan firma belirlenerek, mahkeme kararıyla ISP firmasının kayıtlarından IP numarasının sahibi tespit edilmiştir. Olayda, failin çocuk pornografisi içeren görüntüleri transfer etmek amacıyla kullandığı e-mail adreslerinin incelenmesi için İnterpol ile koordine kurulmuş ve sanığın 222 adet ayrı çocuk pornosu sitesine üye olduğu ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca failin bilgisayarında 603 adet çocuk pornosu resim bulunmuştur. Olayın gerçekleştiği tarihte operasyonu yürüten Emniyet görevlisi Mutlu Çelik, gazetecilerin soruları üzerine, failin, internet üzerinden işlediği suçun cezasının 450 milyon lira para cezası olduğunu belirtmiştir.
Landmark Operasyonu nda, 18 ülkeye pornografik yayın sattığı iddiasıyla yakalanan İmamoğlu, 28 Aralık 2001 de tutuklanmış; Bursa 4. Ağır Ceza da yargılanan sanığın, Hidayet Vakfı na ait Özel İlkgüneş İlköğretim Okulları ndaki görevi sırasında bazı çocukların ırzına geçtiği ve ruhsatsız silah bulundurduğu için 90 yıl ağır hapsi istenmiştir. İmamoğlu hakkında Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesi nde de Ahmet Mutafoğlu Rehabilitasyon ve Danışma Merkezi ile Çocuk Esirgeme Kurumu Yuvası’nda öğretmenlik yaptığı sırada tanıdığı T.A.’nın ırzına geçmekten 15 yıl 6 ay, B.Ş.’nin ırzına geçmekten de 4 yıl 6 ay ağır hapis cezası istemiyle dava açılmış; 10 ay tutuklu kalan sanık, Gaziantep in ardından Bursa daki davadan da tahliye olmuştur. Ne yazık ki, bu olayla gündeme oturan çocuk pornografisi yayını ve ticareti suçu, sanığın tahliye edilmesiyle yine unutulmuştur.
Oysa o dönemde, Bilişim Suçları ve Araştırma Büro Amirliği tarafından hazırlanan raporda ise, çocuk pornografisinin de içinde bulunduğu yasadışı yayınlara ilişkin suçlarda önceki yıllara nazaran inanılmaz bir artış görüldüğü, bunların içinde %40’lık pay ile çocuk pornografisi yayınının en çok işlenen suç olduğu açıklanmıştır.
Yasal Düzenlemeler ve Etkileri
Ülkemizde bilişim alanındaki gelişmeler karşısında, bir yandan mevzuatta kendini hissettiren ihtiyaçları karşılayabilmek, bir yandan da tavsiye kararlarına uyum sağlayabilmek amacıyla hukuki alanda bazı düzenlemelere gidilmiştir :
-
1991 yılında Türk Ceza Kanunu’na bazı bilgisayar suçlarını öngören “bilişim alanında suçlar” ilave olunmuştur. Ülkemizde, bu konuda,6.6.1991 tarih ve 3756 sayılı Kanunla, Türk Ceza Kanununa “Bilişim Alanında Suçlar” başlığı altında 11.Bab olarak 525/a, 525/b, 525/c ve 525/d maddeleri eklenmiştir.
-
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda 1995 yılı’nda 4110 ve 4630 sayılı yasalarla yapılan değişikliklere ve eklenen hükümlere göre, bilgisayar programları da “eser” kapsamına alınarak, bilgisayar programlarına karşı gerçekleştirilen bir takım eylemler cezai yaptırıma bağlanmıştır.
-
Bu suçlarla mücadele etmek üzere Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde 1999 yılında “Bilişim Suçları Çalışma Grubu” oluşturulmuştur. Daha sonra, Emniyet Genel Müdürlüğü, Bilgi İşlem Daire Başkanlığına bağlı olarak İnternet ve Bilişim Suçları Şube Müdürlüğü kurulmuştur.
-
Türkiye ile Birleşmiş Milletler işbirliği çerçevesinde 2000 yılı içerisinde Ankara’da kurulan “Türkiye Uluslararası Uyuşturucu ve Organize Suçlarla Mücadele Akademisi” bünyesinde “Bilişim Suçları Araştırma Merkezi” kurulmuştur.
-
Ülkemizde, internet üzerinden çocuk pornografisi yayını ve ticareti suçu ile mücadele edilmektedir ama bunun yeterli olduğu söylenemez. Zira, çocuk-yetişkin ayrımı gözetilmeksizin, pornografik yayınlara ilişkin olarak para cezasını öngören TCK’nun 426.maddesi uygulanmaktadır. Halbuki çocuk pornografisi suçları bakımından hürriyeti bağlayıcı cezalar öngörülmelidir. Hatta bu tür suçların internet aracılığıyla işlenmesi ağırlatıcı neden olarak kabul edilmelidir.
-
Ülkemizde, internet çıkışı, üniversitelerin internet bağlantıları ULAKNET ; ticari kuruluşlar ve internet servis sağlayıcılarının (İSS) yararlandığı bağlantılarını sağlayan TTNet ve bazı özel şirketlerin ve servis sağlayıcılarının TTNet ile yaptıkları internet erişim noktası bağlantılı doğrudan yurt dışı internet çıkış merkezleri ve bunların dışında kalan diğer bağlantılar aracılığıyla söz konusu olmaktadır. Ne var ki, servis sağlayıcı –erişim sağlayıcı ayrımı yapılmadığından,bunların tümü internet servis sağlayıcısı (İSS) olarak adlandırılmaktadır.[ Gerçekten, örneğin, super online hem erişim hem de servis sağlayıcıdır.Halbuki, servis sağlayıcılar, erişim sağlayıcılardan farklıdır ve teknik imkanlara sahiptirler.
Ülkemizde, şu an itibarıyla, internet süjelerinin cezai sorumluluklarını belirleyen genel bir düzenleme mevcut olmadığı için, uygulamada karışıklık meydana gelmektedir. Servis sağlayıcıları, kendi denetimleri altındaki bölgelerde oluşan hukuk ihlallerine karşı ne şekilde müdahale etmeleri gerektiğini bilememekte, duruma göre müdahale etmemelerinden dolayı da asli failin eylemine ortaklıktan dolayı kendilerine suç isnat edilmektedir. Ülkemizde, içerik sağlayıcılar, servis sağlayıcılar ve erişim sağlayıcıların cezai sorumlulukları bakımından genel esaslara göre işlem yapılmakta; içerik sağlayıcılar genel hükümlere göre; servis sağlayıcılar, içeriğin niteliğini bildikleri ve önleme imkanları bulunduğu takdirde ceza sorumlulukları yoluna gidilmektedir.Buna karşılık erişim sağlayıcıları ise, teknik olarak önleme imkanları olmadığı için sorumlu tutulmamaktadırlar.
Kanımızca, ülkemiz bakımından da, Alman Teleservisler Kanunundaki düzenlemede olduğu gibi, erişim sağlayıcıların sorumluluğu, servis sağlayıcılardan ayrı olmalıdır. Servis sağlayıcılarının cezai sorumluluğu, sadece suç niteliğinden haberdar olduğu ve önleyebilme olanağına sahip bulunduğu veriler bakımından kabul edilmelidir. Aksi takdirde, İSS’leri , sırf internet çerçevesinde teknik bir altyapı kurarak suç içerikli bazı verileri erişilebilir kıldıkları için sorumlu tutmak, ceza sorumluluğunun şahsiliği ve kusursuz suç ve ceza olmaz ilkeleri ile bağdaşmamaktadır. Ancak cürümlerde sorumluluk için kural olarak kast aranmaktadır. Bu bakımdan kastları bulunmayan kimseleri cezalandırmak , kusursuz suç ve ceza olmaz ilkesine aykırılık teşkil eder. Nitekim, Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi de , eylemlerin ancak kasten işlendiği takdirde cezalandırılabilmesini ve ceza sorumluğunun bireyselliği ilkesini kabul etmiştir. Bu nedenle, çocuk pornografisine ilişkin internet yayınlarında , bu tür materyalleri sunmak, erişim sağlamak, dağıtmak, yaymak, üretmek veya bulundurmak konusunda kast niteliğinde kusurluluğu bulunmayan başka bir deyişle, böyle fiilleri bilme ve isteme durumunda olmayan internet servis sağlayıcıları (İSS) hakkında, ister sadece erişim sağlasınlar, isterse içeriğini bilmeden depolama işleminde bulunsunlar ceza sorumluluğuna gidilemez. Ayrıca, bu sözleşme gerekçesinde, bir servis sağlayıcısına ceza sorumluğundan kurtulması için bu tür eylemleri denetleme yükümlülüğünün konulamayacağı açıklanmıştır.
Ülkemizde yapılacak yasal düzenlemede, servis sağlayıcıları tarafından, mahkeme, hakim, savcı, kolluk gibi idari veya adli makamın uyarısı üzerine suç teşkil eden yazı vb verilerin silinmemesinin cezai sorumluluğu gerektirdiği kabul edilmelidir.
-
Türkiye’nin 14.09.1990 tarihinde imzaladığı, 27.01.1995 gün ve 22184 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Çocuk Haklarına Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve 18.05.2001 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla onaylanıp ülkemiz bakımından da yürürlüğe giren ve 17.06.1999 tarih ve 182 sayılı ILO sözleşmesinden, temel haklara ilişkin bir sözleşme olan “Kötü Şartlardaki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Önlemler Sözleşmesi” ile BM Genel Kurulu tarafından 23 Mayıs 2000 tarihinde imza, onay ve katılıma açılan Türkiye tarafından 9 Eylül 2000 tarihinde imzalanıp daha sonra onaylanan BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ye ek Çocuk Satışı, Çocuk Fahişeliği ve Çocuk Pornografisi İle İlgili İhtiyari Protokol hükümleri uyarınca ülkemiz de, internet üzerinden çocuk pornografisi yayını ve ticareti suçuyla mücadele yükümlülüğü altına girmiştir.
Nitekim, bu uluslararası sözleşmenin gereğini yerine getirmek üzere, 2004 tarihli Türk Ceza Kanunu Tasarısında bir düzenlemeye gidilmiştir. Bu tasarıya göre (m.6,b) çocuk henüz 18 yaşını doldurmamış kişiyi ifade etmektedir. Bu tasarı gereğince(m.228/3), müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arzeden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bu ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi ise, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.(m.228/5) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. (m.228/6) Bu tasarının 228. maddesinin 1.fıkrası ile neredeyse çocuklara müstehcen görüntü, yazı veya sözlerin her türlü aktarımı suç sayılmıştır. Böylece tüm bu hükümler sayesinde, müstehcenlikten uzak tutulmak suretiyle, çocukların istismarının engellenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca hayvanlarla veya ölü kişilerle olan cinsel ilişkileri gösteren yazı, ses ve görüntülerin üretiminden bulundurulmasına değin bir çok fiil de Tasarı ile cezalandırma kapsamına alınmıştır.(m.228/4)
Yukarıda sözü edilen durumlara rağmen, internet üzerinden çocuk pornografisi yayını ve ticareti ile mücadelede ülkemizin yeterli olduğu söylenemez. Zira günden güne gelişip büyüyen internet dünyasının yanında ülkemizde yapılan hukuksal düzenlemeler ve kurulan birimler kapsam itibariyle sınırlı bir alanla ancak mücadele edebilmektedir.[xciv] Derhal yeni birimlerin oluşturulması lazım gelen bu süreçte devletin aktif bir internet politikasının var olmayışı gerek vatandaşlar ve gerekse devlet aleyhine işlenen suçlara zemin hazırlamaktadır. Yapılması gereken ilk iş, konunun hukuki açıdan değerlendirilmesi ve bireyi, toplumu ve kurumları koruyacak yeni ve özel yasal düzenlemelerin yapılarak, bu suçlarla mücadele de etkili olabilmek için özel birimlerin oluşturulmasıdır. Bu hususta, her şeyden önce, 2004 tarihli TCK Tasarısının ilgili maddeleri bir an önce yürürlüğe sokulmalı ve internet süjelerinin sorumluluğu konusuna ilişkin olarak özel bir düzenlemeye gidilmelidir.
Saygılarımla Jelin
|