ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


23 Mayıs 2024, Perşembe 06:21   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Mühim Mevzular > Politika, Tarih
forum sohbet oyun basliklari
   **TURK UCAK FABRİKASI**
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Roen

Roen resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey
ozel karakter ile sohbete katil
sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  17.Ara.2006 Pzr 13:49:53      **TURK UCAK FABRİKASI**sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

 

Türkiye nin ilk uçak fabrikasında Nuri Demirağ tarafından üretilen Nu D.36 ve Nu D.38 uçakları, hızları ve uzun mesafe kat etmeleriyle bütün dünya havacılarının ilgisini çekmeyi başardı. Test uçuşu sırasında kullanan pilotun acemiliği neticesi düşen ve pilotu şehit olan uçaklar gerekli belgeyi alamadığı için seri üretime geçemedi.

Kurtuluş Savaşı nın ardından dünyada ve Türkiye de ekonomik sıkıntı had safhaya ulaşmıştı. Bu yüzden orduya uçak ve benzeri ihtiyaçlar ancak halkın bağışlarıyla alınabiliyordu. O yıllarda her ilden toplanan paralarla yada zengin vatandaşların bağışı ile bir uçak alınıyor ve kuyruğuna bağışlayanın ismi yazılıyordu. O yıllarda Türkiye nin sayılı zenginlerinden olan Nuri Demirağ a da bu teklif sunuldu, ancak o uçak almak yerine uçakların imal edilebileceği bir fabrika yapmaya talip oldu. Yanına aldığı teknisyen ve mühendislerle birlikte seyahatlere çıkan Nuri Demirağ, Almanya, Çekoslovakya ve İngiltere deki uçak fabrikalarını gezdi ve bilgi aldı.

Nuri Demirağ, 1936 senesi ortalarına doğru uçak fabrikası için hazırlıklara başlamış ve ilk etapta on senelik bir program yaptı. Bir Çekoslovak firmasıyla anlaşarak İstanbul Beşiktaş ta Hayrettin İskelesi nde, bugün Deniz Müzesi olarak kullanılan, o zamana göre modern bir bina yaptırdı. Nuri Demirağ, Türkiye nin ilk uçak mühendislerinden olan Selahattin Alan ile birlikte çalışıyordu. Selahattin Alan, ilk Türk tipi uçaklarının çizimini yapmış ve yapımını sağlamıştı. Nuri Demirağ ile birlikte kolları sıvayan Selahattin Alan, Türkiye nin ilk modern uçak fabrikasını kurmaya başladı. Fabrikanın ilk siparişi Türk Hava Kurumu (THK) tarafından verildi. İlk sipariş 65 adet planör, sonrasında 10 adet başlangıç eğitim uçağıydı. Planörler, 1937-1938 yıllarında tamamlanarak teslim edildi. Bu dönemde Selahaddin Alan ın, Eskişehir de prototipini yaptığı, Nu D.36 rumuzuyla 24 adet uçak imal edildi. 1938 yılında, Alman uzmanların da yardımıyla, Nu D.38 rumuzlu, çift motorlu ve madeni gövdeli, 6 kişilik yolcu uçağının dizaynına başlandı.

NU D.38 DÜNYA HAVACILARININ DİKKATİNİ ÇEKMEYİ BAŞARDI

Nuri Demirağ ın Beşiktaş taki fabrikada yapılan ve hiç bir arıza göstermeden başarılı uçuşlarına devam eden uçakları, Türkiye de olduğu kadar yurtdışında da büyük yankılar uyandırmıştı. Özellikle çift motorlu, barışta yolcu uçağı, savaşta istenildiği zaman eksiksiz bir bombardıman uçağı görevini görecek şekilde yapılan ve saatte 270 kilometre hıza ulaşan, 5 bin 500 metre yükseğe çıkabilen Nu D.38 in yapılması, dünya uçak sanayicilerinin dikkatini birden Türkiye ye ve Nuri Demirağ ın uçak fabrikasına çekmişti. Ürettiği Nu D.38 adını taşıyan çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağı yurt dışında büyük ilgi gördü ve bu uçaklar Dünya havacılığı yolcu uçakları A sınıfına alındı. Nuri Demirağ ın işleri giderek büyüyordu. Atölyede yapılan uçakların testleri için bir piste ihtiyaç vardı. Bu yüzden Yeşilköy de, şu anda Atatürk Havalimanı olarak kullanılan, Elmas Paşa Çiftliği ni satın alarak, orada 1559 dönümlük geniş arazi üzerinde, 1000x1300 metre ölçülerinde bir uçuş sahası yaptırdı. Bu sahanın üzerine bir de, Nuri Demirağ Gök Okulu, uçak tamir atölyesi ve hangarlar yapıldı. Bu tesisleri yaptıran Nuri Demirağ, "Türk ün yaptığı uçakları elbette Türkiye de yetişen pilotlar uçuracaktır" düşüncesiyle hareket ediyordu. Bu yüzden havacılık üzerine eğitim verecek 150 yataklı bir yurdu da bulunan Gök 0kulu na, üniversitede okuyan veya mezun olmuş öğrenciler alınıyor ve uçuş eğitiminin yanı sıra uçağın teknik yapısıyla ilgili eğitimler de verilerek pilot yetiştiriliyordu.

Türk Hava Kurumu, sipariş ettiği uçakların testini Eskişehir de bulunan pistte yapılmasını istedi. Bu test uçuşunu henüz yeterli uçuş deneyimi olmayan baş mühendis Selahattin Alan yapmak istedi. İniş sırasında piste hayvanların girmemesi için kazılan hendeğe düşen Selahattin Alan şehit düştü. Bu olay üzerine THK bütün siparişlerini iptal eder ve şartlara uygun değildir diye belge verir. Nuri Demirağ bütün çabalarına rağmen yetkililerin bu karanını düzeltemez. THK yi mahkemeye veren ve zamanın Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkililerine mektuplar gönderen Nuri Demirağ, hiçbirinden sonuç alamayınca fabrikasını kapattı ve siyasete atıldı.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Harwest

Harwest resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  26.Ara.2006 Sal 13:57:16sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

T.C. NIN ILK UÇAK FABRIKASı KURULUYOR

1930 lu yıllara gelindiğinde dünyada ve Türkiye de ekonomik sıkıntı had safhadaydı. Bu yüzden orduya uçak ve benzeri ihtiyaçlar ancak halkın himmetleriyle alınabiliyordu. O yıllarda ilginç bir kampanya düzenleniyor ve her ilden toplanan paralar ile bir uçak alınıyor ve alınan uçağın kuyruğuna da o ilin ismi yazılıyordu. Bunun yanında zengin işadamları da tek başlarına uçak alarak devlete hibe ediyorlardı. O zaman da uçağın kuyruğuna o işadamının ismi yazılıyordu.

İşte yine böyle bir himmete başvurulmuştu ve büyük işadamlarından yardım talep ediliyordu. Tabii bu himmetle Nuri Demirağ da muhataptı. Gerisini ilk damadı Mansur Azak anlatıyor: " 1932 senesinde gazetelerde bir havadis var. Diyor ki havadiste, bu memlekette uçağa ihtiyacımız var. Uçak fabrikamız olmadığı için parayla satın alıyoruz. Devletin bütçesi de o zaman 200 milyon lira. Diyorlar ki bir kampanya açalım. Milletin himmetine baş vurup para toplansın, bu paralarla uçak alalım. O zamanlar Ankara nın en zengini Vehbi Koç tu. Vehbi Koç a gidiyorlar ve durumu izah ediyorlar. Hay hay diyor, ne kadar verelim? Gönlünüzden ne kadar koparsa diyorlar. Ve Vehbi Koç da çıkarıp 5 bin TL veriyor. Daha sonra Abdurrahman Naci Bey e geliyorlar. Durumu izah ediyorlar. Abdurahman Naci Bey de 120 bin TL veriyor. Sonra da Nuri Demirağ a geliyorlar ve durumu izah ediyorlar. Nuri Bey de Siz ne diyorsunuz? Benden bu millet için bir şey istiyorsanız, en mükemmelini istemelisiniz. Madem ki bir millet teyyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lutfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim diyor. Sonra da hazırlıklara başlıyor."

Zaten senelerden beri Nuri Bey in aklı fikri bu işte idi ve kendi kendine, "Göklerine hakim olamayan milletler, yerlerde sürünmeye, yerin dibinde çürümeye mahkumdur", "Zafer süngünün ucunda değildir. Zafer kartalı süngünün ucundan kalktı, havalandı, tayyare kanadının üstüne kondu" gibi vecizeler üretiyordu. Önüne çıkan bu fırsatı değerlendiren Nuri Bey, yanına aldığı mühendis ve teknisyenlerle seyahatlere çıkarak incelemelerde bulunmaya başladı. Almanya, Çekoslovakya ve İngiltere deki uçak fabrikalarını gezdi.

Nuri Demirağ büyük sabır ve azimle işe atılmış ve yanına aldığı bir çok mühendis ve teknisyenle hızlı bir çalışmaya başlamıştı. "Avrupa dan, Amerika dan lisanslar alıp tayyare yapmak kopyacılıktan ibarettir. Demode tipler için lisans verilmektedir. Yeni icat edilenler ise bir sır gibi, büyük bir kıskançlıkla saklanmaktadır. Binaenaleyh kopyacılıkla devam edilirse, demode şeylerle beyhude yere vakit geçirilecektir. Şu halde Avrupa ve Amerika nın son sistem teyyarelerine mukabil, yepyeni bir Türk tipi vücuda getirilmelidir" diyen Nuri Demirağ, 1936 senesi ortalarına doğru uçak fabrikası için hazırlıklara başlamış ve ilk etapta on senelik bir program yapmıştı. 17 Eylül 1936 da da fiilen teşebbüse geçti ve bir Çekoslovak firması ile anlaşarak Beşiktaş ta Hayrettin İskelesi nde, bugün Deniz Müzesi olarak kullanılan, o zamana göre modern bir bina yaptırdı. Programa göre burası etüt atölyesi olacak, asıl büyük fabrika da memleketi olan Sivas Divriği de kurulacaktı.

Bu arada Türk Hava Kurumu ıo tane eğitim uçağı ve 65 tane de planör siparişi vermişti. Nuri Demirağ ve ekibi, bir yandan bu siparişleri yapmak için tüm gay retlerini sarfederken, bir yandan da yepyeni bir model geliştirmişlerdi. Bu Nu.D.38 ismini taşıyacak olan altı kişilik, çift motorlu, gövdesi alüminyum kaplama bir yolcu uçağı idi.

Türkler in kendi uçaklarını kendilerinin yapması belli başlı uçak fabrikalarını endişelendirmişti. Ama yine de Türkler in iyi bir uçak sanayii kurabileceklerine inanamıyorlardı.

Nuri Demirağ ın Beşiktaş taki fabrikada yapılan ve hiç bir bozukluk göstermeden başarılı uçuşları na devam eden uçakları, Türkiye de olduğu kadar yurtdışında da büyük yankılar uyandırmıştı.

Hele çift motorlu, barışta yolcu uçağı, savaşta istenildiği zaman eksiksiz bir bombardıman uçağı görevini görecek şekilde yapılan ve saatte 270 kilometre hıza ulaşan, 5 bin 500 metre yükseğe çıkabilen Nu.D.38 in yapılması, dünya uçak sanayicilerinin dikkatini birden Türkiye ye ve Nuri Demirağ ın uçak fabrikasının üzerine çekmişti.

Türkler in kendi uçaklarını kendilerinin yapması belli başlı uçak fabrikalarını endişelendiriyordu. Özellikle İngiliz ve Almanlar dan başka Amerika nın endişeleri daha büyüktü. Gerçi Türkler in bu işin altından kalkabileceklerine inanmıyorlardı; fakat bu iş gerçekleşirse, ileride bir pazar kaybetmenin endişesi içerisindeydiler.

 



 

CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir