ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
lCIAl
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Ağu.2007 Per 13:39:03 |
| fiogf49gjkf0d
|
|
|
|
|
|
|
ÖZLEDİM SENİ..
özledim seni... ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir. beynimi uyuşturuyor özlemin... çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca zamandır içimi ısıttığını yeni yeni anlıyorum Yokluğun, Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp mütemadiyen bir boşluğa Sabahları seni okşayarak başlamaları aksamları her isi bir kenara koyup seninle baş başa konuşmaları özlüyorum; oynaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu küskünlüğünü... Nasılda serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne kadar yumuşak bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken Gitmeni asla istemediğim halde buna mecbur olduğunu görmek ve sana bunları söylemeden git artık demek beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa demek sana nede zor seni görmemek ve belki yıllar sonra karsılaştığımızda bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden... yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek....
CAN YÜCEL | | | | |
lCIAl
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Ağu.2007 Per 13:41:41 |
| fiogf49gjkf0d
Bak yine yagmur yagiyor Öyle sessiz öyle sakin Bak sokaklar bombos Sen gittiginden beri Hep geliyorum buraya Hepde yagmur yagiyor biliyormusun Ayni simdiki gibi sessiz ve sensiz Hadi gel ne olur Hadi gel beraber islanalim bu yagmurda | |
lCIAl
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Ağu.2007 Per 13:42:21 |
| fiogf49gjkf0d Dualarim Sana!
Hiç kimseyi sevemem sandığım zamanların pençesinde boğuluyorum. Sen yüzünü çevirip, beni benle baş başa bırakınca anladım sensizliğin başlangıcını. Çekip git diyorum artık gözlerimden, ama dayanamaz hasretine diye gözlerim, ben duygularıma gem vuruyorum artık biçare gönlümü susturmak için. Çekip git diyebilmenin yükünü sırtlayarak..
Bunalıyorum yitip giden anıların bağrında. Bir şarkı seçiyorum, favori şarkılardan, eskitiyorum o şarkıyı da. Sonra sen geliyorsun aklıma, beni yine düşündürüyor yokluğun. Daha sonra? Sonrası yok, hadi ânı yaşa..
Belki bu kadar yakışmamıştı hiçbir sevdaya kader ve ceza. Kader birleştirdi, ve kader cezalandırdı ikimizi de. Ceza mıydı, yoksa ödül müydü bu ikimiz için.. Yaklaşımlar da farklı olunca tereddüte düşüyor insan..
Aslında çok şey var sana anlatmak istediğim. Mesela, hala sana yazdığım yazıları okuyorum, biliyor muydun? Geceleri penceremden içeri giriyordu mutluluk. Mutluluğun adıydın, .. Şimdi geceme dolan rüzgar kucağında acımasızlığını bırakıveriyor kucağıma.
Aslalarımızı sorguluyorum içimde. Vicdanım avukat, duygularım sanık, çaresiz sevdam tanık. Bağlanıyor elleri sanığın, suçluymuş!? Suçu ne? Sevmek.. Çek cezanı diyorum acımasızca. Ve hücrelerime işliyor cezanın yansıması..
Şimdi bu satırları yazmama neden olan sen, nerdesin? Bilir misin daha bu sabah resmine bakıp, "Bu fotoğrafları mı silmemi istiyorsun" diyerek kahredişimi zamana.. | |
lCIAl
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Ağu.2007 Per 13:42:57 |
| fiogf49gjkf0d | |
lCIAl
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Ağu.2007 Per 13:43:47 |
| fiogf49gjkf0d
Bugün kederliyim, beterim bugün Sesime ses değse çığlık oluyor Üşüyor toprak, taşlar üşüyor Vuslatı yakın eden yollar üşüyor
Yumma gözlerini uyuma bugün Bütün gölgeler akşam oluyor Üşüyor yaprak dallar üşüyor Savrulup yırtılan rüzgar üşüyor (İçimde kış gibi bir mevsim üşüyor)
Oysa ben senden neler neler isterdim Senli sevdalarda doğmak isterdim Sabahlar isterdin asi ve mavi Büyüsün isterdim ışığın rengi Ama gel gör ki kötüyüm bugün | |
lCIAl
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Ağu.2007 Per 13:44:33 |
| fiogf49gjkf0d
Aşkta Yarın Yoktur Sevgili Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur... Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında. Hindistan da Ganj Nehri nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de... Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan... Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye... Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya... İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır. Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır... Bazen denizler, kıyılar çeker insanı. İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu. Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara... Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi... İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler, kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu... Birazdan sabah olacak... Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular başlayacak... Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım... Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış. Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını, cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek... Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak... Aşkta yarın yoktur sevgili. | |
lCIAl
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Ağu.2007 Per 13:45:14 |
| fiogf49gjkf0d | |
lCIAl
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Ağu.2007 Per 13:45:56 |
| fiogf49gjkf0d Neylersin
Birgün bu mahsun sevdadan geriye Kalırsa sadece o hüzün kalır Sende anladım ki yapayalnızız Buluşmamız yasak, görüşmemiz uzak Devrilmiş kadehler gibi dönüyor başımız Neylersin
Ah güzelim, incinmiş bir sesi vardır yağmurun Yanaklarına vurduğunuda hissedersin Ve bir veda sözcüğü Saçlarına titreyen bir öpücükle dokunduğunda Bu an ı dondurmaya yetmez nefesin Bir film sahnesi gibi akar gider ayrılık Neylersin
Biz zaten hiçbir romanda Kendi hayatımıza rastlamadık Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız Oysa tuttuğumuz balıkları bile Yeniden denize bağışlamıştık Biz hayata dair hiçbir yanlış yapmamıştık Neylersin
Biz bu sonucu haketmedik Hayır, etmedik Ömrümüz bu talana lâyık değildi Bazen acı vurdu bazen de yağmur Hiç gülmedi yüzümüz Hiç büyümedi gülümüz Bizi yalnızca akşamlar kucakladı biliyorsun Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz
Bazen acı dinmez, Bazen de yağmur Sevgilim gülümse herşey unutulur Suskunuz bu akşamüstü Hasrete yanmışız Neylersin...
Birgün bu öykünün sonuna gelince Ansızın desem ki hoşçakal canım Unutursun, mecburen unutursun Yıldızlar söner, bu aşk da biter Bazı gün hatırlayınca sessizce ağlarız Neylersin..
Ah bebeğim, ah.. Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının Dudaklarına sızınca farkedersin İçindeki vurgun aşklar mezarlığında Ayrılık, ölümden üste yazılınca Gideni durdurmaya yetişmez sesin Bir inme gibi dolaşır bedeninde pimanlıklar Neylersin...
Biz zaten hiçbir sinemaya tam vaktinde yetişemedik Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi Oysa Nuh un Gemisi nde bile, bize yer kalmamıştı Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı Neylersin
Biz bu aşkı sürdüremezdik, inan sürdüremezdik Kalbimiz bu heyecana müsait değildi Bize hep acılar kaldı Bize hep yağmur Unutmasan bile artık unutur gibi yapacaksın Ve buruşturup buruşturup attığım kağıtlarda Hiç bitiremediğim bir şiir olarak kalacaksın Şair : Yusuf Hayaloğlu
| |
lCIAl
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Ağu.2007 Per 13:46:40 |
| fiogf49gjkf0d | |
lCIAl
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Ağu.2007 Per 13:47:38 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Hadi gel islanalim sevgi yarmurun da Tut ellerimi birakma sakin Sevgi dolsun yüreklerimiz bak sevgi yagiyor gökten | |
| |