fiogf49gjkf0d Bilinç, zihninizin düşünen, yargılayan, mantık kuran kısmıdır. Bilinçaltı ise hayatta yaşadığınız her deneyimin depolandığı koskocaman bir arşiv deposudur. Anne karnından başlayarak ölene kadar duyduğunuz, gördüğünüz, yaşadığınız, tattığınız, şahit olduğunuz her olayı bu arşiv deposunda saklar. Zihnin ‘akılcı, sorgulayan’ bölümü dışında kalan her şeyi kapsayan bilinçaltı hiçbir bilgiyi atmaz ve bu bilgileri ilerleyen zamanlarda sizi korumak için kullanır.
Bilinçaltının en büyük özelliği yaşanan deneyimlerle olaylarla duyguları eşleştirmesidir. Mesela sigara kullanıyorsanız şimdi ilk sigara içtiğiniz zamanları hatırlayın. Sinirliyken içtiğinizde sakinleştiyseniz bilinçaltı bunu “sigara = sakinlik hissi” olarak kayıtlarına geçmiştir. Ve siz şu anda bilinçli olarak sigaranın zararlarını bilip bundan kurtulmak isteseniz bile bilinçaltınıza göre sigara sakinleştirici bir etki oluşturduğu için yararlıdır. Aynı şey yemek için de geçerli mesela. Her sıkıldığınızda yemek yiyip sıkılganlığınızı böyle geçirtirdiyseniz bugün bilinçaltınız “yemek yeme = sıkılganlığın geçmesi, rahatlama” olarak kayıtlara geçmiştir. İşte bu yüzden bilmem kaç kiloyu şu kadar zamanda vermeliyim diye başlayan diyetler hüsranla son bulur.
Bilinçaltınız sorgulamaz. Siz yaparsınız o devam ettirir. Siz düşünürsünüz o sizi destekler. Tamamen sizi korumak için proğramlanmıştır...
Hem somut değişimlerde (yeni bir yere taşınmak, başka bir işe geçmek, sigarayı bırakmak, spora başlamak, yemek alışkanlığını değiştirmek vb…) hem de soyut değişimlerde (daha olumlu düşünme alışkanlığını kazanmak vb…) bilinçaltı durumu ele alır, arşivindeki dosyalarla karşılaştırır, ona göre sizi gizliden yönlendirir.
bilinçaltı boyle muazzam bırseyken bazen bu denızın tasmaları oluyor..sız bunları hayatınızda ne kadar yasıyorsunuz ve de ne kadarının farkına varıyorsunuz??
bu yazı bilinç altınzda bulunsun lütfen :) |