fiogf49gjkf0d Diyanet dergisinde"Ne olursan ol yine gel" sözünün Mevlana ya değil, Ebu Said Ebu l-Hayr a ait olduğunu belirtildi.
Diyanet dergisindeki makalede ünlü "Ne olursan ol yine gel" sözünün Mevlana ya ait olmadığı belirtildi ve eklendi: Sema ayinleri bir eğlence gibi algılanıyor, bu çok yanlıştır..
Diyanet İşleri Başkanlığı nın yayın organında Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri, ünlü tasavvuf düşünürü Mevlana ile ilgili yeni tartışmalara yol açacak değerlendirmeler yaptı. "Sevgi Medeniyetine Mevlana Çağrısı" başlığıyla çıkarılan Diyanet dergisinin mayıs sayısında yayınlanan makalelerde, "Ne olursan ol yine gel" sözünün Mevlana ya değil, Ebu Said Ebu l- Hayr a ait olduğu öne sürüldü. Makalelerde Mevlana nın magazinleştirilmeye çalışıldığı ve semâ ayinlerinin bir eğlence aracı olarak kullanıldığı da savunuldu.
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Dr. Ömer Yılmaz, "Mevlana ve Magazinleştirilmesi Sorunu" makalesinde bu konudaki eleştirisini özetle şöyle anlattı: "Mevlana nın magazinleştirilmesinde iki konu öne çıkıyor; bunlardan biri ona ait olmadığı halde kendisine atfedilen sözler, diğeri ise uygun zaman ve mekâna bakılmaksızın düzenlenen sema ayinleri. Mevlevi kültüründe Allah aşkıyla dönüşü sembolize eden semanın bir eğlence aracı yapılması, bir dans gibi uygulanması doğru bir yaklaşım değildir." Dr. Yılmaz, "Ne olursan ol yine gel" sözünün Mevlana ya değil, Ebu Said Ebu l-Hayr a ait olduğunu belirterek, Mesnevi uzman Abdulbaki Gölpınarlı ve Mesnevihan Şefik Can ın da bu konuda uzlaştıklarını anlattı.
Aksaklık Uygulamada
Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Doç. Dr. Halil Altuntaş ise, "Mevlana ya dar bir açıdan bakıp O nun üzerinden İslam ın artık yeniden dizayn edilmesi gerektiği yaklaşımını sergilemek, her şeyden önce Mevlana yı incitir. İslam, ilk vahyedildiği dönemdeki tazeliğini aynen korumaktadır. Mevcut aksamalar İslam dan değil, Müslümanlardan kaynaklanıyor" değerlendirmesini yaptı. Mevlana nın Yunan felsefesinin etkisi altında bulunan "aklı her şey kabul edip, duygu ve oluşlara önem vermeyen ve bazı dini esasları inkâr konumunda olan" felsefeye karşı çıktığını belirten Dr. Halil Altuntaş, "Onun dergâhında solunan hava, buram buram bir İslami havadır" yorumunda bulundu.
Sabah |