ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
paint34
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 26.May.2007 Cmt 00:10:15 Narinim.... |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
NARİNİM
ışığımsın lakin gölgedeykende ışıldayan nedenmi ? ıssızken mazimde sen ennn narin istekli sabırsız edanla vakitsiz içimde yeraldın o riyakar umudumu mahvedip beni eşsizlendiren NARİNİM
| |
paint34
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.Haz.2007 Cmt 20:28:08 |
| fiogf49gjkf0d
Bilmem anlatabildim mi ?
| |
wwarkheww
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 4.Haz.2007 Pzt 05:04:42 |
| fiogf49gjkf0d KALP NE İLE DOLUYSA DUDAKLARDAN O
DÖKÜLÜP GİDER
SEN...
YÜZÜMDEKİ GÜLÜŞLERİN
ELLERİMDEKİ TERLEMENİN
YÜREĞİMDEKİ DELİ ATIŞIN SEBEBİ
HER GECE UYKUM
HER SABAH UYANIŞIM
GÜNEŞİM,YILDIZIM,AYIM,AKAN KANIM
BİTMEYEN MASALIM
BAHÇEDEKİ ÇİÇEĞİM,ÇİÇEKDEKİ RENGİM
GÖKYÜZÜM,DENİZİM,MAVİM
SEN... | |
wwarkheww
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Tem.2007 Cmt 09:53:26 |
| fiogf49gjkf0d Simdi gidiyorsun.. Evet git.. \"Bir ikincisi daha olmayacak asla\" diye belleğime kazıdığım o \"muhteşem duyguyu\" bana yeniden yaşattığın için, hayatının bir kısmına beni de eklediğin, kulaklarında sesimi , dudaklarında dudaklarımı misafir ettiğin için, benimle birlikte aldığın her nefes için minnettarım.. Simdi yolun açık olsun sevgili başlangıcı ile sonu arasında hiç istasyon bulunmayan bu tren yolculuğunda..
*Son iki buçuk cümle*
Hoşçakal beş yüz yıllık sevdiğim.. Hoşçakal 4 mevsimim.. Hoşçakal.. | |
busem6785
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Tem.2007 Cmt 10:33:46 |
| fiogf49gjkf0d | |
wwarkheww
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 13.Ağu.2007 Pzt 09:57:54 |
| fiogf49gjkf0d
Sanırım yorgunluğumun fiziksel hiçbir yanı yok. Artık dayanamıyor olma halimden anlıyorum yorgunluğumu. İflas etmiyor olmaksa bana koyuyor. İflas ederim umudu ile kendimi yorma çabalamalarına son vermek istiyorum. Kendimi alıp biryerlere daha götüreceğim ve geri döndüğüm zaman,başladığım yerden bir milim yol katedememiş olduğumu görerek hüsrana uğrayacağım. Sıkıntı verici bir hadise. Olmasını umduğum şeyler,olsalar da olmasalar da avuçlarımdan akıp giden hevesim kurban ediyor beni.
Ummak ,ümitlenmek böylesi acı çektiriyorken,acının yanında iyi şeyler olarak anılıyor olmaları meşrulaştırmıyor varlıklarını,özellikle de bu kadar çok lanet okuyorken dudaklarımın arasından isimlerini anarak.
Kendimi kendimden çıkarsam sıfır kalmaz.. Hoş kendimi kendimden bile çıkarmaya üşenir haldeyim ama,geriye benden birşey kalmayacak olmasına dair bir düşünceye dalmak bile güzel sanırım.
Beni kendime getiren tek şey bir sesken,beni kendimden çekip alan tek şey yine aynı ses..Ne kötü.Bel bağlayacak kadar güvenmek bile aldatıcılığının çok acı bir yüzü.
Geçip gitme zamanıdır yine akreple yelkovanın,çakılı kaldıkları hain esaretlerinden.Esaret bildikleri, özgürlüklerine açılan tek yolken;özgürlük sandıkları esarete kucak açan tek çıkış oysa. kolay gelsin,bir kere de kolay. Gelsin ve gitsin. Nasılsa unutacağız yine.
Hiçbirisi günah çıkarma değildi oysa ki,anlatılmak istendiler ve anlatıldılar............... | |
wwarkheww
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ağu.2007 Per 20:53:30 |
| fiogf49gjkf0d YoRuLDuM
Yaşadığımızı sandıgımızı ,aslında sürekli yıkıntılarını toplamakla ugraştıgımız bir sevgiyi sürdürmeye çalışıyoruz.Hiç yanılmam sanmıştım,sonu ne olursa olsun...Ama yıkıntılar arasında sevgiyi yaşayamamaktan yoruluyormuş insan,ve her geçen gün kendimizi de yıkıntılar arasında kaybediyormuşuz belki de hiç farkında olmadan... Herkes sevginin fedakarlık istedigini söylese de fedakarlık için sevgiyi yaşamak gerekiyormuş,yaşanılmayan için fedakarlık yapılmaz...
Üzülmekten yoruldum.seni üzmekten de,beklemekten yoruldum,neyi bekledigimi bilmeden özlemekten de yoruldum,en çok da düşünmekten!!!!!Susmaktan yoruldum,sürekli susup içimde avazım çıktıgı kadar haykırmaktan.Hep kendimle başbaşa kalıp,hep kendime sıgınmaktan YORULDUM..........
Ama ögrendim artık aşk yaşanıldıgı sürece vardır.Sen yoksun,ben yokum.. o zaman aşkın olmasını da beklemiyorum artık.O da olmasın artık,eger sürekli kendimi hesapsızca sorgulayacaksam eger kendi iç savaşımda sürekli kendime yenik düşeceksem eger yaşamadıgım bir aşk için sürekli üzüleceksem ve hep üzeceksem seni,OLMASIN...zaten hiç yokmuş,var oldugunu sayarak kandırmışız kendimizi,ya da ben hep kandırmışım kendimi.....
Artık seni sana bıraktım ben zaten hep kendimleydim ve hep kendimi paylaştım.Artık al kendini benden ve yaşamak istedigin gibi yaşa aşkı,hayatı,kendini.yaşamak istedigin ne varsa kendince yaşa çünkü ben yoruldum artık ben yokum...
Yıkık bir sevginin yıkıntılarını toplamakla ugraşma..hiçbir zaman yıkılmayacak bir sevgi için savaşını ver...ben bu savaşta yenk düştüm.Ben yenik kahraman sen kazanan kral ol....
Ne kadar yenik düşsem de, ne kadar üzülsem de güzel yanları da vardı seni yaşamanın,tabi yaşadıgım kadarının.....
Seninle yaşanılan ilkler güzeldi,bazen acıtsa da seni özlemek güzeldi,bazen ağlatsa da kavgalarımız güzeldi,hep ihtiyac duydugumuzda birbirimizin yanında olamasak da beklemek güzeldi,gerçekleşmeyecegini bile bile kendi dünyamızda sıradışı hayaller kurmak güzeldi,en güzeli de uzun bir zamanı kısa kısa yaşamaktı.VE seni tanımak da güzeldi..... | |
paint34
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 12.Eki.2007 Cum 21:11:11 |
| fiogf49gjkf0d
Seninle yorulmanın neznimde yaşamak gibi bir anlamı var ötekimmmmmm...
| |
wwarkheww
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 18.Eki.2007 Per 22:02:34 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Öyle Seviyorum ki Karşımdasın. Elimi uzatıp dokunabiliyorum sana. Ne büyük mutluluk bu... Gördüğüm en güzel şeysin. Senden öte tanımladığım başka hiçbir şey yok. Her şey senin adınla anılıyor benim dünyamda. Bütün çiçekler sen, bütün yıldızlar sen... Bir sanat eserisin, bakmaya doyamadığım. Tanrının bana armağanısın, ve artıyor her geçen gün sana hayranlığım. Yüzünde kuşlar, gözlerinde hayatın ta kendisi var. Öyle gerçeksin ki... Gözümü açıyorum sen, kapıyorum sen... Hiç bitmeyen serüven... Günümün en keyifli anı, uykumun en tatlı rüyası... Seni soluyorum, havadasın. Seni kokluyorum, doğadasın. Hele şimdi sonbaharsın. Ya da sonsuz bahar. Seni yaşıyorum, canımdasın. Canımsın... Sarılsam sana, bin yıl geçse, bir an bile ayrılmasak... Ten tene, yürek yüreğe sonsuz baharın en aşk dolu iki yaprağı olsak... Ağaç ağaç gezip, yeşersek, açsak. Yere düşsek, kalksak... Seni bilsem, bir tek seni. Seni görsem, bir tek seni... Sesin sarhoş etse beni... Öyle içimdesin ki... Bir saniye iste benden sensiz geçirdiğim, veremem. Sensiz geçecekse geçmesin zaman, istemem. Seninle yeniden doğdum, yeniden doğuşun kanıtıyım ben. Senden önce geçen zamanı, sana ulaşmak için yürüyerek geçirmişim, kimmişim bilememişim. Şimdi başımı çevirip geriye bakmıyorum bile. O yol yüründü ve bitti, artık seninle yürünecek bambaşka bir yol var önümde. Yorgunluk nedir bilmeyeceğim, hiç şikayet etmeyeceğim ve bir tek adımda bile tökezlemeyeceğim uzun, aşk dolu bir yol... Öyle aklımdasın ki... Ah, sensiz kalmıyor muyum bazen yıkasım geliyor gördüğüm bütün duvarları. Ardında seni bulurum sanıyorum. Ne ayrı koyduysa bizi, zaman ya da yollar, bir kalemde silesim geliyor. Sana dokunmamı engelleyen ne varsa, bir kadehi yere çarpıp tuzla buz eder gibi parçalamak istiyorum. İsyanım taşıyor, kendi öfkemden korkuyorum. Ve kavuşmak... Bunu düşünmek içimde kırılmış bütün aynaları tamir ediyor. Mavi bir yağmur başlıyor, ıslanıyorum. Maviye boyanıyorum. Öyle özlüyorum ki... Sen ol, hep ol, benimle ol, bende ol... Sendeyim ben, yüreğimi koydum yüreğinin üzerine. Aşk bu, başka isim arama. Hem de en koyu, en deli, en tutkulu... Öğreneceğim çok şey var sana dair. Bilmediğim çok şey var. Ama bir şeyi öyle iyi biliyorum ki... Seni öyle çok seviyorum ki...... | |
wwarkheww
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 18.Eki.2007 Per 22:22:31 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Bir dilin bütün sözcüklerini kullansam seni tarif edemeyeceğimi biliyorum. Ulaşımlaz oldun hep; dokunmak, hissetmek ve dolu dolu yaşamak isterken seni, payıma düşen herşeyi erteledim. Ama erteleyemediğim bir şey vardı, sana benziyordu. Su olsan dokunduğumda bozulurdun, bozulmayan bir "şey"din...
Gidilecek bir yer olsa sonu olurdu, sonu olmayan bir "şey"din... Uykuda görülecek bir rüya olsa uyanırdım, beni rüyamdan uyandırmayacak bir "şey"din... Simsiyah saçların olsun istiyorum, ama bahtın değil... O gün seni gözlerinden, üç ırmağın birleştiği yerinden öpeyim desem, aklına ırmaklar gelir. Düşün ki yılan dağından aşağı iniyoruz ve dünyada sadece iki kişilik türkü kalmış, onu söylüyoruz. Öyle bir "şey"sin sen... Seni düşündükçe yoruluyorum desem dünyanın en büyük yalanı olur. Yalanım yok...
Bu günden yarına ne kalır bilmem, ama sen kalırsın tıpkı yatağı değişmeyen bir ırmak gibi... Yaşadıklarımız azdı, zamana sığmadık yaşamak isterken herşeyi. Bugün şarkı söylüyorsam, o gün şarkı değil, şarkı gibi seni yaşamak isterim. Halkıma benziyordun, bir yanın göç, bir yanın toprak kokuyordu hep. Gezmediğim yerin kalmadı, bazen yasaklandın bana, bazen suç gibi boynumda taşıdım seni.
Yedi telli sazımla bile tam anlatamadım. Sen bir uçurum gülüydün, ellerimi her uzattığımda bin kırıkla geri döndüm. Yasaların bile tanımlayamadığı bir "şey"din sen. Haritalara sığmazdın, her ülkede bir başka gülüyordun, uzundun, inceydin, dokunduğumda nereli olduğumu seninle hatırlardım. Bana hep kendimi hatırlatan bir "şey"sin sen... Uzaksın, yakınsın, özlenensin ama bugün değil, yarın gibi bir "şey"sin sen...
Bugün herşeyi değiştirmek için çabalarken, sen değişmeyen olarak duruyorsun karşımda. Kabul ediyorum. Dünyaya bu kalsın ama sen bilme... Dünyada kaç iklim, kaç zulüm, kaç ölüm var? Bir seni bunların karşısına koymak nasıldır bilemezsin. Bilme!..
Bugün her ölümle biraz ölürken, seni düşündükçe hayata dönüyorum yeniden. Gecenin en karanlık yerindeyim, bir sigara ateşinin aydınlattığı kadar ışık bile olsan yine de istiyorum seni. Sadece benim seni anladığım, kimsenin unutmamak için defterine not düşmediği ama hayatımda hep bir dipnot olarak kalan kendi yasaklarım gibi unutmuyorum seni...
Dağları delmiyorum, inmek istiyorum oralardan. Hepiniz gibi aynada saçlarımı taramak, "günaydın" der gibi sokağa fırlamak ve şarkı söylemek istiyorum sana.
Adına AŞK diyorlar, gelecek diyorlar... Bana yetmiyor. Her şarkımda sana bir adım daha yaklaşmak istiyorum. Bir başka dilden seviyorum, maviden daha uzundur... Gelincikler gibi bir mevsim değil, dört iklim, köşe bucak, kim ne derse desin geri dönecek yerim yok, bir kentin ortasında çığlık çığlığa bağırarak tek başıma kalsam da yine seviyorum seni. Bu bir suç duyurusudur, kendimi ihbar ediyorum... | |
| |