ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap
Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul
18 Mayıs 2024, Cumartesi 18:37
ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
bir gün daha yaşandı ve bitti küçük sevinçleri ve küçük kederleriyle herhangi bir gündü çok önemli değildi seni düşündüğüm bir kaç andan başka
bilirim herkes payına düşeni yaşar ve her yeni günde değişir hep bir şeyler sende kendi payından bir hatıra seç ne olur ve o ben olayım unutma beni unutma
beni unutma unutma beni unutma bilirsin unutulmak dokunur ya her insana sende kendi payından bir hatıra seç ve o ben olayım unutma beni unutma
bilir misin seni gerçekten sevdim sevdiğim daha bir çok şeyin arasında bir tek seni seçtim hatıralar arasından sebep diye bir küçük mutluluğum
Anlatılan efsane Sivas’ın Kangal ilçesinin Mamaş köyü yakınlarındaki bir yaylada gerçekleşmiştir.
Bir adamın yedi tane kızı varmış. Hiç erkek çocuğu olmamış. Yaz gelince adam, eşi ve yedi kızı yaylaya çıkarmış. Gel zaman git zaman kızlar evlenme çağına gelmişler. Adam ne zaman yaylaya çıksa gelinlik kızlarından biri hemen evlenirmiş. Bu böyle sürüp gitmiş. Adamın en son küçük kızı kalmış.
Yine yaz gelip yaylaya çıkma zamanı gelince adam, bu kızının da evleneceği korkusuna kapılıp o yaz kızını yaylaya çıkarmamış. Koyunları yayma işini her zaman kızı yaparmış. Ancak bu sefer bu işi adam karısına vermiş.
Bir rivayete göre koyunlar yayladan köye dönmüş ve kızı da alıp tekrar yaylaya gelmişler. Bu arada kız yaylada genç bir çobanla evlenmiş.
Bu sebepten dolayı o yayladaki tepeye Yedi Kızlar Tepesi denilmiş. O kızlar öldükten sonra o tepeye gömülmüşler.
Evlenecek çağa gelen kızlar da, o yaylaya gider ve yayladaki küçük tepede dilek dilerler
Bir sen degil herkes unuttu beni Herkes unuttu beni Bir sen degil herkes uyuttu beni Herkes uyuttu beni Gözden uzak olunca gönlün unuttu beni Sevgimiz ayrı olunca terkedip gittin beni Ayrılık sevgiye ilaç olur Buna sabrın yok senin İstemem artık bunu Aşka ihtiyacım yok benim..
Kaplumbağa eskiden fırıncı imiş. Bir gün Hızır aleyhisselam ondan ekmek istemiş. O da vermemiş, yok demiş. Hızır da ona beddua etmiş. Bunun üzerine fırıncının sırtına un çuvalları geçmiş ve kaplumbağaya dönmüş.
Kaynak: Türk Dünyası Efsanelerinde Değişme Motifi’nden
1. börülceleri yıkayıp birkaç dakika haşlayın. haşladıkltan sonra süzgeçle alıp soğuk suyun altından geçirin.
2. börülcelerin uçlarını temizleyin. her birini bütün olarak veya ikiye bölerek tencerenin dibine dizin. soğanları halka halka doğrayarak börülcelerin üzerine yayın. biberleri şertler halinde doğrayıp dizin. domatesleri ve havuçları da (varsa dolmalık biberleri) soyup şeritler halinde kesip tencereye yerleştirin.
3. tencereye zeytinyağını gezdirin. kaynamış suyu ilave edip kaynamaya bırakın. kaynayınca altını kısın ve sebzeler yumuşayana kadar pişirin.
4. sebzeler yumuşayınca tuzu ilave edin. ılık olarak yoğurt ile servis yapın...
Özledim seni; Sabah rüzgarında ürperirken tenim. Özledim seni; Bir çıkış ararken. Özledim seni; Kalbine yansıyan gülüşünü düşündükçe. Özledim seni; Ayrılığım hatırlatırken seni bana. Özledim seni; Dalarken umuda. Özledim seni; Bir kadeh önümde. Özledim seni; İçimde fırtına. Özledim seni; Gözlerim kapalı yalnız ama bir o kadar seninle. Özledim seni; İşin varken hep. Özledim seni; Beklerken. Özledim seni; Umudum şarkı olmuş dinelerken derin sessizliği. Özledim seni; Unutmuşken acıları razıyken her şeye. Özledim seni; Gözlerime en uzun baktığın o beş saniyede. Özledim seni; Şiirlerimde sana olan aşkımı anlatırken sayfalara. Özledim seni; Nefes alamadığım o akşamlarda. Özledim seni; Elim telefonda. Özledim seni; Bu kalabalık dünyada yapayalnız ken sensizken. Özledim seni; Biten rüyalarımın ardından. Özledim seni; Hep özledim ve özlemek içimde bir volkan gibi genişlerken ve hala söylememişken sana en güzeli, Söylememişken ve tutamamışken ellerinden, Öpememişken o dudaklarını, sarılamamışken sana, İçime çekememişken kokunu,ellerim ellerinde terlememişken henüz ÖZLEDİM SENİ…