fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d İnsan, kendi beyninin nasıl çalıştığını henüz anşamış değildir. Fakat davranışlarımızın beynin farklı bölgeleri tarafından denetlendiği bilinmektedir. Fareler üzerinde yapılan bir araştırmada, hipotalamusun belli bir bölgesi tahrip edilince farenin çok yemeye başladığı ve aşırı ağırlık kazandığı gözlemlenmiştir. Ancka başka bir farenin hipotalamusunun o bölgeye yakın farklı noktaları tahrip edilince, hayvanın iştahının tamamen ortadan kalktığı görülmüştür.
Sıradan bir incelemede insan beyninin simetrik iki yapıdan oluştuğu gözlemlenmiştir. Gerçekte ise sol yarıküre, sağ yarıküreden her zaman büyüktür. Yaklaşık simetrik yapıları olmasına rağmen işleyişleri bakımından beyin yarı küreleri simetrik değildir.
Sol yarıküre beyinde sağ yarıkürenin yapamadıklarını yapma eğilimindedir. Beyinde görme, konuşma vb. gibi alanların yeri tam olarak bilinmektedir. Konuşma, konuşulanı anlama, yazma ve yazılanı tanıma yetenekleri sol yarıkürede yer almaktadır.
Sol yarıküre sağ el faaliyetlerini, sağ yarıküre ise sol el faaliyetlerini kontrol eder. İşitme de kendi içinde çaprazlanır, ancak bir ses hangi kulaktan alınmış ise o beyin yarıküresinde örneklenir. Benzer şekilde koku duyusu da hangi burun deliğinden alınmış ise o taraftaki yarı küre tarafından alınır.
Son zamanlarda yapılan ayrık beyin araştırmaları da beynin her yarı küresinin üstlendiği işlevler olduğunu göstermektedir. Prof. Ornstein in beynin sağ ve sol kısımlarını ayırdığı ayrık beyin deneyleri, aşırı epilepsi nöbeti olan hastaları sıkıntılarından kurtarmak için 1960 larda önerilmiştir. Amaç; iki yaıküreyi birbirine bağlayan korpu kallosum u kesmekle sara nöbetinin altında yatan ve nöronlarda deneyim altına alınamayan biyoelektiriksel boşalmayı öbür yarıküreye geçmeden kesebilmektir.
Bazı ayrık beyin çalışmaları, iki yarıkürenin de birbirinden farklı işlevleri yaptığını kanıtlayan hayret verici gözlemler ortaya çıkarmıştır. Bu gözlemler sonucunda beynin sol yarıküresinin konuşma ve yazma gibi dilsel davranışlar üzerinde uzmanlaştığı anlaşılmıştır. Ekranın sağ köşesine bir kelime düşürülerek, sol yarıküredeki ilgili bölgeye uyarıcı gönderilirse, denek bu kelimeyi hem okuyabilir hem de söyleyebilir. Aynı kelime ekranın sol tarafına düşürülürse, denek ekranda yazılı olan kelimeyi söyleyemez ancak denek bu kelimeyi söylemesi yerine tanıması istendiğinde başarılı olmuştur.
Bu kadar biyolojik tanımlamanın yeterli olduğu kanısındayım. Beynin işleyişi burada yazığımızdan çok daha karmaşık olmakla beraber aynı zamanda hayret verici bazı özellikler de barındırmaktadır. |