ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
infial
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 26.Oca.2007 Cum 11:26:20 |
| Benmiyim kaderimi belirleyen?Yoksa kader mi bunca acıyı çektiren? Susmak mı herşeyi anlatan?Yoksa avaz avaz bağırmak mı hiç susmadan? Can mı ki bedeni terk edip giden?Yoksa beden mi canı asice iten? Minicik bebekler mi doğunca sebepsiz ağlayan?Yoksa acımasız dünya mı onları vefasızca ağlatan? ÖLÜM;uçmak mı özgürce dünyadan?Yoksa kaçıp gitmek mi arkaya bile bakmadan..? Peki sevda mı ki bizi bunca ağlatan?Yoksa bizlermiyiz sevdayı bu kadar acı ve acıklı yapıp ağlayan? Ya da ağlamakmıdır sessizce dökülen gözyaşları?Yoksa acı bir tebessüm mü buruk,kırık istemeden... İnsanlarmı ki dünyada yaşayan?Yoksa dünya mı vefalı insanları kendinde yaşatan? Ölüm toprağın altına mı girmek sadece?Yoksa yeni bir dünyaya yelken açmak mı bilmeden? Peki şimdi söyleyin bana hangimiz HIRSIZ? Bizlermiyiz zamanı umursuzca yaşayan?Yoksa zaman mı hayatımızı çalıp giden? Susmak mıdır ki?Dudakları sımsıkı birbirine kenetlemek?Yoksa konuşmak mı içten,gizlice kimseler duymadan? Peki insanlar mı haklı? Halime gülüp geçerken?Yoksa benmiyim haklı?Onlar güldükçe sessiz hıçkırıklarla söven? Hadi söyleyin bana? Çiçekler mi ki baharı açmak için bekleyen?Yoksa bahar mı çiçekleri yeşertmek için gelen? Ya şimdi ne yapmak gerekir...? Şarkılar söyleyip içten içe yüreği sızlatmak mı? Yoksa ağıtlar yakıp bağıra çağıra tüm yürekleri acıtmak mı? Anlamadım ki ben,kim daha şanslı? Bırakıp giderken içi kan ağlayan yar mı?Yoksa geride kalıpda ardından bakıp ölmek isteyen can mı? Ya hangisi daha zordur ki?Dertlerle çaresiz kalmak mı?Yoksa onca çare içindeyken cesaretsiz olmak mı? Ağlaması gereken hangi göz? Herşeyi bilipte içi kanarken gülen mi?Yoksa dayanamayıp yaşlara sığınan aciz yürek mi? Hangisi daha adil? Gurur için iki yüreğide yıkıp yakmak mı?Yoksa gururunu ayaklar altına alıp içindeki acıya merhem olmak mı? Şİmdi giderken dönmeyeceğini bile bile vuslat yakındır diye ağlayan ben... Yaren ağlatan da sen... Anlamadım ki?Hangimiz yalancı? Benmiyim?Başka çarem yok diyerek sadece ağlamayı becerebilen...Yoksa o yüreksiz mi bana bunun yalan olduğunu bile bile söyleten? HADİ..!Hadi söyleyin bana... Benmiyim onu ölümüne seven?Yoksa o mu?Beni vefasızca bırakıp giderken..? DURMAYIN HADİ SÖYLEYİN... SİZMİSİNİZ Kİ BEN HAKLI OLDUĞUM İÇİN BU KADAR SESSİZ KALAN? YOKSA BENMİYİM SİZ YÜZSÜZCE SÖYLERKEN HERŞEYİ,ARTIK BIKIP DUYUPTA DUYMAYAN...
Buda benden olsun bari :Pp | |
infiaI
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 26.Oca.2007 Cum 12:27:20 |
| fiogf49gjkf0d
Oturdum başka bir istanbul düşündüm Daha çok sen olan daha bir seninle Yeşili daha yeşil, mavisi daha mavi O, herşeyi daha güzel yapan ellerinle
Sildim bütün yıldızları gökyüzünden Yerine gözlerini koydum, gözlerini Serdim saçlarını üstüne İstanbul un Dudaklarının rengine boyadım heryerini
Şimdi İstanbul aydınlık, öyle pırıl pırıl Estirdiğim senin kokundur denizlerden Senin güzelliğinle süsledim bahçeleri
Seni İstanbul yaptım, İstanbul u sen Her sokağına şiiirini yazdım satır satır Şimdi bütün semtleri bu şehrin seni anlatır... |
|
| |
|
İstanbul Seninle Güzel
| |
infial
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 26.Oca.2007 Cum 12:31:01 |
| canım aşkım benim
İstanbul Sensiz Uyanmasın Yağmur Bile Yağmasın | |
Myos0tis
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 6.Şub.2007 Sal 15:58:15 |
| fiogf49gjkf0d Sen.....
Benden yazmamı istiyorsun. Günlerdir, sana yeniden yazmamı istiyorsun benden. Tek kanatlı, solgun düşlerimi, yüzünde kanayan o kutsal ışıkla aydınlatan sonsuzluk meleğim... Sana neyi anlatayım? Ruhumu yaktıktan sonra şimdi de damarlarımda dolaşan sensizliğin , etimi yakan acısını mı? O acıyı uyutsun diye sığındığım, ama sevgini orada da hep ama hep kaybettiğim soğuk rüyalarımı mı? Odamın tavanındaki, yoksulluğumu ve kimsesizliğimi harç yapıp içine doldurduğum o derin, o sonsuz çatlakların altında, sen diye her gece koynuna girdiğim o zamansız ölümlerimi mi? Gözlerinden özgürlüğe akan siyah nehirlerde boğulduğum, canım sevgili, söyle... Sana neyi anlatayım?
Şimdi burada değilsin. Ama beni duyuyorsun, biliyorum. Kapat gözlerini benim için ve dinle ne olur: Bak, yoksun... Bunun anlamını biliyor musun? Yokluğun, yüreğimdeki bu yıldızsız, bu dipsiz, karanlık gece... Yokluğun odamın duvarlarına astığım suretlerine bakarken, gözlerinde unuttuğum dalgın gözlerim... Yokluğun, yastığımda bıraktığın bu kimsesiz saç tellerin... Yokluğun, gönül bahçenden kopartıp verdiğin içini soldurmayıp, kuruttuğum ve tıpkı sevdam gibi sonsuzluğa mahkum ettiğim bu kırmızı güllerin... Sırf kalemini değdirdiğin için atmaya kıyamadığım bu kağıtlar... Her an gözümün önünde sakladığım mektupların, peçetelere yazdığın şiirlerin, hediyelerini sardığın paket kağıtların... Sen gidince, hala sen kokuyordur diye üzerime giydiğim ve derin derin soluduğum giysilerin...
Yokluğun, elimin, kokunun, soluğunun değdiği her şeyi dünyanın en değerli hazinesi gibi saklayan, bu yarı deli, bu hayattan kopuk ruhum... Kapat gözlerini ve bana bak: Ben diye ne varsa gördüğün, işte o senin yokluğun...
Şimdi burada değilsin. Ama beni duyabiliyorsun, biliyorum. Kapat gözlerini benim için ve dinle ne olur. Çünkü sana ancak bir kez söylemeye cesaretim var: Aşk hala yüzünde taşıdığın, o derin, o bir türlü iyileşmeyen yara izi değildir sevgili... O iz hırstır. O iz bencilliktir. O iz, sana değil, kendine tapan bir ihtirastır. O iz, senin o sonsuz ve hep kendini kanatan merhametin gibi değil. O iz sen gibi değil sevgili...
Fırtınalarınla sürüklendi aşkımız. Korkularının, yaralı geçmişinin, savruk benliğinin dalgalarında, beni kaybedip kaybedip yeniden buldun. Seni hep uzaklara çağıran o yalnızlık rüzgarının alabora ettiği parçalanmış düşlerimi, ben sessizce yeniden toplandım sensizlik sürgünlerinde. Kanayan sevdamı, vurgunu olduğum yüzündeki o kutsal ışıkla sardım. Sığındığım bu huzurun bedelini hayatımla ödedim hep. Bilmediğim yollardan geçtim, kanatarak kendimi. Ve şimdi sorular cevaplarını buldu. Sükunetinin ve güveninin o bilge dinginliğinde süzülüyor artık aşkım. Artık biliyorsun ki, sevgimin inadı hiç kırılmayacak... Uyurken yüzümde gördüğün, o bu dünyaya ait olmayan iyilik ve o “yasadışı gülümseyiş” bir kez olsun solmayacak... Benim sonsuzluk meleğim, affet ama, bedeli ebedi sensizlik olsa da, sana hayattan daha kötü davranmayacağım...
Günlerdir sana yeniden yazmamı istiyorsun benden...
“ (...) Sana neyi anlatayım... Her sarnıç küflü bir yağmuru, her sevda bir ayrılığı yaşar..”
CEZMİ ERSÖZ
Şizofren Aşka Mektup | |
alesta83
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 7.Şub.2007 Çar 11:30:10 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d | |
nonexenon
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 7.Şub.2007 Çar 11:34:23 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Bugün bana dokunmayın Benden haberim yok Tutmuyor elim ayağım Benim benden haberim yok
Harmanımı yeller aldı Bostanımı seller aldı Bir yar sevdim eller aldı Benim benden haberim yok
Harmanımı yele verdim Bostanımı sele verdim Bir yar sevdim ele verdim Benim benden haberim yok
Deryada bir sal gibiyim Dilim dönmez var gibiyim Eşe dosta el gibiyim Benim benden haberim yok
| |
livyl
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 7.Şub.2007 Çar 11:40:25 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
!!!NEFRETIMSIN!!!
|
| Herseyindin; Artik hicbirseyinim, Sevdicegin,gelincigindim Artik dostun bile degilim...
Dünyamdin; Artik hayatim degilsin, Sirdasim,dostum,sevdigimdin Artik düsmanim bile degilsin...
Ben senin,sen benimdin, Artik NEFRETIMSIN.... |
| |
SuNnShiNee
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 7.Şub.2007 Çar 11:56:05 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d EĞER O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, Arkalarında doldurulması Mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı Eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, En güzel yerde başlatılsaydı Eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak, Yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı Eğer
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık, Çalınan birinin kalbiyse Eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların, İnsan bütün derilerden soyunabilseydi Eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses, Hiçbir zaman duyulmasaydı Eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar, Kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı Eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla, Öylesine delice bakmasalardı Eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de Kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi Eğer.
Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin, Son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı Eğer.
Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman, Meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı Eğer.
Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman, Beklemeye değecek olan gelecekse sonunda Eğer.
Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla, Tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı Eğer.
O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi, Yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı Eğer.
O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar, Son umut ışığı da sönmemiş olsaydı Eğer.
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri, Her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı Eğer.
Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de, Dew bir özlem dalgası meydan okumasaydı Eğer.
Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel, Namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi Eğer.
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından, Dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı Eğer.
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de, Sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı Eğer.
Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine, Kulağına okunacak biri olsaydı Eğer.
İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de, Kartvizitinde onca ayrılığın birinci dereceden failidir denmeseydi Eğer.
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar, İhanetinden onlar da payını almasaydı Eğer.
Issızlığa teslim olmazdı sahiller, Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın Eğer.
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, Ya canım ellerini tutmak isterse...
Evet Sevgili, Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, Kim uzanmak isterdi ince parmaklarına, Mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı Eğer!!
Can Yücel
| |
xxakrppxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 7.Şub.2007 Çar 12:11:56 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d COK romantik HEMDE cok UZUN ben BUNLARI okuyamam 750 syflık kitap okudum çünküüüüü | |
16benan
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 10.Şub.2007 Cmt 22:59:50 |
| fiogf49gjkf0d SÖYLE BANA Her takvime uc bes omur bahtimizin bilmecesini bolusturduk cabuk dusen yapraklara her seyiye bu kadar cok zaman aliyor ? niye ? ne cabuk geldik bu soruyu derin bir ic sizisiyla soracak yasa olum karsisinda kazanilabakis derinligi niye yitirildi yasamda ? Eski bir fotografa bakiyordum Bu sorular beni yokladiginda Fotografta sen de varsin Bak ve soyle bana Murathan MUNGAN
| |
| |