74 yıl geçmiş...
Anıtkabir full.
Dede-bebe.
Kadın-erkek.
Türbanlı-türbansız.
Zengin-fakir.
Türk, Kürt, Laz, Çerkez.
Niye?
*
9u 5 geçe...
Türkiye esas duruşta.
Kasketli.
Piercingli.
Nasıl olabilir?
*
Ya Dolmabahçe?
Gidersin de...
Küllenmiş olması lazım.
Ağlamazsın.
Ağlıyor herkes.
*
10 Kasımı anlarım, 29 Ekimi anlarım, tatildir, cumartesi pazarı da anlarım...
Mesela, perşembe günü insan niye Anıtkabire gider arkadaş? Salı?
Ankaranın nüfusu 4 milyon...
Geçen sene 13 milyon kişi gelmiş!
*
Bağımsız ruh desen... Bağımsızlık sevdalısı olduğumuz söylenemez pek... Öyle olsa, Amerikanın Avrupanın kucağına oturmaktan, IMFden emir almaktan rahatsız olurduk, mandacıları baş tacı yapmazdık... Sorsan, Cumhuriyetin anlamını bilenlerin oranı, üzücü çıkabilir. Say desen, çoğumuz devrimleri bile sayamaz. Egemenliğe baksan, kayıtsız şartsız milletin olmadığını hepimiz biliyoruz... Çanakkale zaten geçildi. İstanbulun kurtuluşunu, Dokuz Eylülü fener alaylarıyla falan kutluyoruz ama, telefonu İngilize, bankaları Yunana satmaktan gocunmuyoruz.
*
Peki, bunca karalamaya rağmen...
Niye seviyoruz Onu bu kadar?
Niye unutmuyoruz?
Niye özlüyoruz?
Benim cevabım şu...
Bu milleti soymadı!
Ülkesini işgalden kurtaran, rejimini değiştiren, devrimler yapan lider, dünyada çok... Ama bu işleri yaptıktan sonra, milletini soymayan dünyadaki tek lider o...
Rakıyı filan anlatırlar, bunu anlatmazlar. . |