Kıyâmet kopmasının büyük alâmetleri,
“On” olup, aşağıda beyân oldu her biri.
Birisi “Deccâl”dir ki, çıkar âhir zamanda.
Şaşı, kör ve kâzip’tir, kırk gün kalır dünyâ`da.
Âdem safiyyullah’tan, tâ kıyâmete kadar,
Gelmemiştir dünyâ`ya, böyle hâin, sahtekâr.
Alır hükmü altına hattâ bâzı diyârı.
“Ben ilâhım” diyerek, aldatır insanları.
Îsâ aleyhisselâm, bu dünyâ`ya inince,
“Mehdî” ile birleşip, öldürür onu önce.
İkinci, “Mehdî”dir ki, Resûl’ün soyundandır.
Kendi adı “Muhammed”, babası “Abdullah”tır.
Mutlak müctehid olup, çok yüksek velîdir hem.
İdâresi altına girer hep bütün âlem.
Zamanın halîfesi ve devlet reîsidir.
Allah, onu dünyâ`ya “Kurtarıcı” gönderir.
Üçüncü alâmet de, “Îsâ aleyhisselâm”.
Gökten yere inerek, kırkbeş sene yaşar tam.
Evlenir, oğlu olur ve vefât eder yine.
O da, Resûlullahın defn olunur kabrine.
Dördüncü alâmet de, “Ye’cüc” ile “Me’cüc”tür.
Kulakları çok büyük, gözleri küçücüktür.
Yüzleri yassı olup, hem kısadır boyları.
Hepsi “Bin” çocukludur, pek çoktur sayıları.
Ardında kaldıkları seddi her gün oyarlar.
Lâkin eski hâlini alır o gece tekrar.
Çıkar ve saldırırlar bu sedden insanlara.
Halk, kaçıp saklanırlar şehir ve binâlara.
Yiyerek bitirirler bilcümle hayvanları.
Ve içip kuruturlar nehir ve ırmakları.
Îsâ aleyhisselâm, eder duâ ve niyâz.
Hepsi bir anda ölüp, insanlar olur halâs.
Beşincisi, "Batıdan doğmasıdır güneşin".
Bunu görüp, îmâna gelir bütün ins ve cin.
İnanır hattâ o gün kâfirlerin cümlesi.
Lâkin o inanmanın, olmaz bir fâidesi.
Altıncı, “Dabbetül erd” denen büyük hayvandır.
Her hayvandan bir renk ve benzerlik onda vardır.
Mekke`de, “Safâ dağı” altından çıkar hem de.
Onunla bir olamaz kimse güç ve kuvvette.
Yedinci, “Duhân”dır ki, bir "duman"dır büyükçe.
Gök yüzünden yayılıp, kalır kırk gün, kırk gece.
Öyle müthiş sarar ki kâfirleri o duman,
Çıkar hep burun, kulak, hem de arkalarından.
Sekizinci alâmet, "harâb olur Medîne",
Habeş renkli kimseler "Kâbe`yi yıkar" yine.
Dokuzuncu, şarkta ve garb ve Arabistanda,
"Üç yer, harâb olur" ve yıkılır o zamanda.
Onuncusu şudur ki, "Ateş çıkar Aden’den".
İnsanlar, gürûh gürûh kaçarlar ondan hemen.
Lâkin o, kaçanları kuşatır çepe çevre.
Ve bütün insanları, cem’eder tek bir yere.
Büyük alâmetlerin sonudur bu alâmet.
“Sûr” üfürülmesiyle, kopar birden kıyâmet. |