fiogf49gjkf0d
K İ N
Kalbte yerleşen, öç almaya yönelik şiddetli düşmanlık..
Kin, kötü ahlâka ait niteliklerdendir. Bu nedenle İslam ın onaylamadığı, ortadan kaldırmayı amaçladığı huylardandır. Karşıtı olan bağışlama (af) ise güzel ahlâkın niteliklerindendir; Islâm tarafından teşvik edilen davranışlar arasında yer alır. Kin kötü bir duygu ve huy olduğu kadar birçok kötü tutum ve davranışın da başlıca nedenidir.
Kur an a göre kinin başlıca kaynağı sapkınlık ve azgınlıktır. Bu nedenle öncelikle kâfirlere özgü bir niteliktir. Hristiyanlara ilişkin bir âyette bu ilişki şöyle açıklanır: "Biz Hristiyanız diyenlerin de sözünü almıştık, ama uyarıldıkları şeyden pay almayı unuttular. Bu yüzden Kıyamet gününe kadar aralarına düşmanlık ve kin (bağda ) saldık. Yakında Allah onlara bu yaptıklarını haber verecektir." (el-Mâide, 5/14).
Kin, küfür ve azgınlıkla olduğu kadar isyan ve itaattan çıkmakla da bağlantılıdır. Allah a itaat eden, hayatlarını O nun emir ve yasakları doğrultusunda düzenleyen mü minler doğal olarak kin ve benzeri duygulardan korunacaklar, uzak olacaklardır. Kur an, mü minleri bu konuda uyararak şeytanın oyununa gelmemeleri konusunda uyarır: "Şeytan, şarap ve kumar ile aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah ı anmaktan ve namazdan alıkoymak istiyor. Artık (bunlardan) vaz geçtiniz değil mi?" (el-Mâide, 5/98). Allah ın koyduğu kurallara uygun hareket eden mü minler, itaatlarının ödülü olarak Cennet e konulacaklardır. Cennetteki mü minler tanımlanırken onların kin ve nefretten arındırılmış oldukları belirtilir: "Onların göğüslerindeki kini çıkarıp atmışızdır; (hepsi) kardeşler olarak köşkler üzerinde karşı karşıya oturur" (el-Hicr, 15/47). Aynı olgu diğer bir yerde de şöyle dile getirilir: "Göğüslerinden kinden ne varsa hepsini çıkarıp atmışızdır. Altlarından ırmaklar akmaktadır" (el-A raf, 7/43). Mü minlerin bu durumu, onların bu dünyadaki durumlarının doğal sonucudur. Başka bir deyişle mü minler dünyada düşmanlık ve kin duyguları ile bunların nedenlerinden ve yol açtığı kötülüklerden, uzak oldukları gibi Cennet te de uzaktırlar.
Kin duygusunun psikolojik nedenlerini inceleyen Islâm ahlâkçılarına göre yapılan bir kötülüğe karşı koyamamanın, intikam alamamanın yol açtığı öfke kalbe yerleşerek gizli bir düşmanlık duygusuna, kine dönüşür. Bu nedenle kinin başlıca ruhsal kaynağı öfke ve intikam hırsıdır. Kin birçok ruhsal ve ahlâki hastalıkların da kaynağıdır
Bunların başlıcaları hased, ilişkileri kesmek, aşağılamaya çalışmak, gıybet, sırları açıklamak, çeşitli biçimlerde eziyetler yapmak, borç ve benzeri hakları yerine getirmemek, felaketlere sevinmektir. Bunların tümü haram olan ve insanı yüksek ahlâkî niteliklerden uzaklaştıran davranış ve huylardır.
Hz. Peygamber (s.a.s), birçok hadisinde mü minlerin kinden uzak olmaları gerektiğini belirtir. "Mü min kin tutmaz" buyuran Hz. peygamber (s.a.s) bir başka hadisinde kin tutmamayı hayırlı insanların nitelikleri arasında sayar. Bu hadise göre, insanların hayırlısının kim olduğu yolundaki soruya "Kalbleri mahmum olan herkes" diye cevap veren Hz. Peygamber (s.a.s), kalbi mahmum olanları "muttaki olanlar, kin ve hasetten temiz olanlar" biçiminde tanımlamıştır (Ibn Mace). Hz. Peygamber (s.a.s), Hz. Aişe (r. anha) ya verdiği bir öğütte de Allah a "kalbinin kinini gidermesi ve fitne sapıklıklarından koruması" şeklinde dua etmesini buyurur.
|