Bazen `bile bile lades` der insan. Göz göre göre uçuruma koşar, yanlışı kucaklar, yolun sonunu bile bile yola çıkar. Saflığından, enayiliğinden, çaresizliğinden değil. Bazen yorgunluğundan, bazen yaşamının renksizliğinden, bazen kendine tahammül edemediğinden... Umutsuz bir aşka sığınır, kısacık bile olsa renkli bir kareyi yaşar, belki de onu anlamayanlardan intikam alırcasına boşluğa atlar. Yaralı yürekler, sessiz çığlıklar her an beklenmeyeni yapabilir. Tıpkı yavaş atın tekmesinin pek olması, ummadığın taşın baş yarması gibi... |