ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
29 Mart 2024, Cuma 11:47   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  ExuLLa> Forum Başlıkları
    ExuLLatarafından açılmış Toplam 88 Forum Başlığı var
<<1 23456789>>


ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >Trajikomik..
  27.Nis.2007 Cum 11:04:30
fiogf49gjkf0d

İstanbul da Trafik Kuralları

* Yol verilmez, alınır. Eğer bir garajdan ya da otoparktan direkt yola çıkacaksanız, araçların size yol vermesini beklemek hayalcilik olur. Burada kural, bodoslama yola fırlamaktır. Merak etmeyin, hızla gelen araçlar "Zınk!" diye duracaklardır.

* Mecbur kalmadıkça kimseye yol verilmez. Amaç ulaşılacak yere bir an önce varmaktır. Asla yol verilmez. Çok mecbur kalınırsa hafiften hız düşürülür. Yavaşlamanıza sebep olan araçlara bağırmak en tabiî hakkınızdır.

* Yeşil ışığın yanması asla beklenmez. Işıklarda beklerken vites asla boşa alınmaz. Birinci vitese takılır ve bir ayak debriyajda tutularak araba bağırttırılır, iyi bir istanbullu yeşilin yanacağını hisseder ve yanmadan geçer. Yeşil ışık birkaç saniye sonra nasıl olsa yanacaktır. Eğer ışıkta bekleyen diğer araçlar sizin önünüzdeyse, sarı yanmadan kornaya köküne kadar basılır ve "Hadi be, yürüsene!" diye bağırılır.

* En sağ şerit emniyet şeridi değil, acelesi olanların şerididir. Eğer trafik tıkanmışta en sağ şeritten huzur ve güven içerisinde gidebilirsiniz.

* Sinyal vermek delikanlılığa sığmaz. Durmak isteyen veya dönüş yapmak isteyen istediği zamanda ve yerde durabilir ya da dönebilir. Arkadan gelen araçlar bunu altıncı hisleriyle hissetmelidirler. Hissedemezlerse arkadan vururlar ve suçlu duruma düşerler.

* Ağır vasıtaların yeri en sol şerittir. Sadece onlar değil, bütün ticarî araçlar sol şeritten giderler. Küçük ve hafif binek otolar onlara her zaman yol vermeli ve saygıda kusur etmemelidirler.

* Ambulanslar acelesi olanlar için faaliyet göstermektedir. Sirenlerini açmış, son hızla giden bir ambulans görürseniz hemen arkasına takılın. En kısa zamanda varacağınız yere ulaşırsınız. Bu son derece doğal ve sık başvurulan bir uygulamadır, zaten o ambulans da âcil servise hasta değil, televizyondaki maça taraftar taşımakta veya Ramazan daysa iftara oruçlu yetiştirmektedir.

* Korna çalmak en tabu hakkınızdır. Onu sık sık kullanın. Dünyanın parasını verip fıstık gibi bir otomobil satın almışsınız. Kornasını yeteri sıklıkta çalmazsanız oksitlenme yapabilir. Ayrıca az korna çalanlar istanbul trafiğinde hemen farkedilir ve dışlanırlar. En son korna makamlarını minibüs şoförlerinden öğrenebilirsiniz.

* Sollayacaksan önce sıkıştır. Bir araç sollanacaksa, arkadan sellektör yapılmalı ve aracın tamponuna değecek kadar yanaşılmalıdır. Böylece sollanacak kişi arkadakinin niyetini anlar ve kenara çekilir.

* Yol çizgileri sollama zevkini artırmak için vardır, istanbul da kesinlikle tek bir hat üzerine yol alınmaz. Devamlı şerit değiştirilerek sollama yapılır. Yoldaki çizgiler sollama yapmamızı kolaylaştırır.

* Farlar hava iyice kararmadan yakılmaz. Gündüz vakti farlarını yakanlar olursa, diğer sürücüler tarafından anında uyarılırlar.

* Selektör şoförün eli ayağıdır, her zaman kullanılmalıdır. Bazen bir teşekkür, bir uyarı, kızgınlık için sellektör yapmadan araç kullanan iyi şoför olamaz.

* Bayan şoförlerin İstanbul da trafiğe çıkmaya hakları yoktur. Erkek sürücüler her fırsatta bu kaideyi hatırlatmalı, bayan sürücüleri devamlı sıkıştırarak zor durumda bırakmalıdırlar. Bu kurallara dikkat edelim, uymayanları uyaralım.

* İstanbul da hız sınırlaması yoktur. Mahalle aralarında pati çekilip spin atılabilir, son sürat gidilebilir.

* Sürücüler her zaman haklıdırlar. Yayalar yayalığını bilmeli, ona göre davranmalıar. Yaya geçidi, yayaların geçiş üstünlüğü gibi kavramlar istanbul da geçerli değildir.



ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Dünya tersine dönse :)
  27.Nis.2007 Cum 11:18:47
fiogf49gjkf0d
Yorumsuz :)

Bunca zamandır her alanda iktidar olan erkeklerin, kadınlar üzerinde uyguladıkları baskı zaman ve mekan içinde hiçbir önem taşımadan rahatlıkla taciz etmeleri hatta zaman zaman işledikleri namus (!) cinayetleri... Ah dünya bir tersine dönse de biz erkekler anlasak hanyayı, konyayı... :))

 Bir sabah uyansak ve kadınların erkek, erkeklerin de kadın olduğunu, öyle davrandıklarını görsek... Erkekler kadın olmanın zorluklarını bir yaşasalar... Şimdi gözlerimizi kapatalım, sevgilimizin ya da eşimizin sizin yerinize geçtiğini düşünelim. Veeee, işte onun feryatları!!!

 Keh keh keh!

 Ev işleri, çalışma hayatı, çocuk bakımı derken, canından bezdi zavallıcık. Karısının maçoluğu da cabası... Sabah uyanır rahat yok, otobüse biner taciz üstüne taciz, işe gider patron onu kötü emellerine alet etmeye çalışır, gece dışarı çıkamaz, çıksa pişman olur... Baksanıza şu zavallı adamcağızın yaşadıklarına... Keh, keh, keh...Ne güzel bir sabah(tı)!

 Oh, bugün hava çok güzel... Güneş pırıl pırıl, ayrıca yataktan kalkmak için daha yarım saatim var. Ama... ama... of, kalkıp karımın kahvaltısını hazırlamalıyım, ayrıca çocuklar da okula yetişmeli. Kızım formasını keşke akşamdan ütüleseydim. En azından yatakta sabah keyfi yapmak için beş dakika daha kazanabilirdim. Ay, zaten bu evden zamanında çıkmak mümkün değil. Giyinirken karım ikide bir \"gömleğim nerede, çorabım nerede\" diye sorup duruyor. Ne var yani akşamdan çıkardıklarını toplayıp, yatsa... Komşu Ahmet Bey\ in karısı ne kadar düzenli bir kadın, Ahmet\ e fazla iş çıkarmıyor.
.

 En iyisi çıplak evde oturmak herhalde.

 Bir acayiplik de giyinme konusunda... Malumunuz havalar oldukça sıcak, insan şöyle incecik bir şeyler giymek istiyor. Ama ne giysem kabahat! Yok bütün hatlarım belli oluyormuş, bu kıyafetle sokağa çıkmak bir erkeğe yakışıyor muymuş? Üstümde de sanki mini şort var! Tamam kotum ve tişörtum biraz dar ama giyinmek benim de hakkım değil mi? Bu arada alışverişlerimiz de bir curcuna. Sanki alacağım kıyafetleri ben değil o giyecek. Benim beğendiğim kıyafetlerle, beni yanında dolaştıramazmış. Elalem beni seyrederken, o rahat olamazmış, sonra benim yüzümden başı belaya girermiş! Neredeyse beni çarşafa sokacak.

 Patronum ne demek istiyor?

 Otobüs kabusu başlıyor yine, her sabah olduğu gibi. Ayakta kalıp sıkışmak bir tarafa, şu kadınların durmadan, arkadan önden değme çabaları, ellerine kollarına sahip olamamaları ya da olmak istememeleri artık beni canımdan bezdirdi. Neyse, bu sabahki otobüs macerasını atlatabildim de sağ salim işe gelebildim. Buna da şükür! İyi bir işim, iyi sayılabilecek bir patronum var. Kendine güvenen, hoş bir kadın. Fakat bazen garip davranıp, beni şaşırtıyor. Durmadan iş konularını öğle yemeğinde konuşmayı teklif ediyor, ne gerek varsa! Ayrıca, bakışları da çok acayip, sanki yiyecek gibi! Geçen gün de kolunu göğsüme değdirdi. Kaza oldu sanırım! Neyse, yapacak çok fazla bir şey yok. İşsiz kalmamak için bunları görmezden gelmekten başka!...

 Bu akşam biraz \"takılayım\" !

 Her gün aynı iş. Öff, sabah kalk, karıma, çocuklarıma kahvaltı hazırla, hanımı işe geçir, acele acele işe yetiş, patron yılışmalarını çek... Bu gece arkadaşlarımla biraz takılacağım. Kahretsin nasıl da unuttum, evde yemek yok! Her taraf her yerde! Amaaaaaaan, bu gece takılacağım işte! Karım beni hiç akşamları dışarı çıkarmıyor ki, hapsoldum kaldım dört duvara... Ama, şu karşı masadaki kadınlar olmasa... Hayır, ne bakıyorlar anlamıyorum, açıkta bir şey de yok ama... Ben buraya kırk yılda bir kafa dinlemeye geldim, yok neden tanışıp birlikte içmiyormuşuz, beni daha önce de burada görüp, tanışmak istemiş ama bir türlü cesaret edememişmiş! Alakası yok, bu benim bu bara ilk gelişim. Acaba kadınlar bu ucuz numaraları ne zaman bırakacaklar?

 \"Takılmaz\" olaydım!

 Eve dönme saatini ve tek gecelik özgürlüğü fazla abartmadan eve döndüm ama bazı şeyler için geç kalmıştım bile. Daha kapı açılır açılmaz uğradığım laf bombardımanı... Yani hiçbir açıklamaya kabul yok. Evde yemek var mı yok mu, bu kadın, bu çocuklar ne yiyecek diye hiç düşünmeden keyif yapıyormuşum da, bu saatte karımdan sonra nasıl eve gelebilirmişim! Benim buna hakkım yokmuş, çünkü ben erkekmişim, o kadın haliyle bu saate kadar dışarıda kalmıyormuş! Sanki ben kendimi koruyup, sahip olamam. Bu kadın erkekleri ne kadar da aşağı, ikinci sınıf ve aciz görüyor...

 Bu ne dünya kardeşim böyle!

 Eveet, rüyadan uyandınız ve kocanız ya da sevgiliniz yine erkek, siz yine kadınsınız. Yani her şey aynı tas, aynı hamam... Eminiz, kocanız düş bittiğinde, gözleri faltaşı gibi açılmış bir biçimde, asla tahmin edemediği zorluklarla karşı karşıya kalınca dünyanın kaç bucak olduğunu anlamış hale gelecek. Hatta, \"bir erkek olarak\" asla otobüse binmeyecek ve gece bara gitmeyecek. Belki de artık birlikteliğiniz ve paylaştığınız yaşamda daha duyarlı olacak. Ama bu hassasiyet ne kadar sürer bilemeyiz. Erkek, \"erkek\" oldukça ve kadın bu kadar \"kadın\" oldukça, bu düzenin ne zaman değişeceği bir muamma... Tabii siz de çabalamadığınız takdirde. :)



ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Spor >Genel Spor Muhabbeti >Fenerbahçe nin cezası belli oldu !
  1.May.2007 Sal 21:49:59
fiogf49gjkf0d
PFDK derbi maçta ve sonrasında yaşanan olaylar nedeniyle Fenerbahçe ye ceza yağdırdı.

PFDK, Fenerbahçe Kulübü ne 1 maç seyircisiz oynama cezası verirken, Fenerbahçeli Mehmet Aurelio ya da 2 maç ceza geldi.

Futbol Federasyonu Profesyonel Disiplin Kurulu, Fenerbahçe-Beşiktaş maçıyla ilgili cezaları açıkladı.

PFDK, Fenerbahçeli futbolcu Mehmet Aurelio ya Beşiktaşlı Ricardinho ya yumruk attığı gerekçesiyle 2 maç ve Fenerbahçe Kulübü ne de saha olayları ve küfür nedeniyle 1 maç seyircisiz oynama cezası verdi.

Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico da derbi maç sonrası basın toplantısında sarf ettiği sözler nedeniyle 1 maç hak mahrumiyeti cezasına çarptırıldı.

Fenerbahçe: 1 maç seyircisiz, 30 bin YTL para cezası.
Aziz Yıldırım: 1 yıl, 20 bin YTL.
Ali Koç: 2 yıl, 30 bin YTL.
Murat Özaydınlı: 6 ay, 10 bin YTL.
Mahmut Uslu: 1 ay.
Zico: 1 maç.
Aurelio: 2 maç.
Beşiktaş: 2 bin 500 YTL.
Serdar Kurtuluş ve Vedran Runje: İhtar

PFDK, Fenerbahçeli Lugano ve Beşiktaşlı Ricardinho ya ceza vermedi.

Fenerbahçe saha olayları gerekçe gösterildiğinden dolayı Trabzonspor maçını seyircisiz oynayacak. Eğer Beşiktaş maçında küfürden dolayı ceza verilseydi ceza kupa talimatları gereği gelecek seneki kupaya sarkacaktı.


RESMİ AÇIKLAMADAKİ GEREKÇELER
PFDK dan yapılan resmi açıklamada ise verilen ve verilmeyen cezalara gerekçe olarak şunlar gösterildi:


FENERBAHÇE: Taraftarların çirkin ve kötü tezahüratta bulunmaları nedeniyle para, saha olayları nedeniyle 1 maç seyircisiz oynama cezası.


Aziz YILDIRIM: Hakeme ağır şekilde hakaret etmek ve eylemini ısrarla sürdürmek.


Murat ÖZAYDINLI: Hakeme karşı sözle ve eylemle ağır şekilde hakaret etmek ve daha önce de cezası olması.


Ali KOÇ: Federasyon mensuplarına, hakemlere görsel ve yazılı basın yoluyla hakaret ederek kişilik haklarına ağır saldırıda bulunmak.


Mahmut USLU: Federasyon ve mensuplarına karşı sportmenliğe aykırı beyanlarda bulunmak.


Arthur ZİCO: Görsel ve yazılı basında sportmenliğe aykırı beyanlarda bulunmak.


Mehmet AURELİO: Müsabakadan sonra spor ahlakına ağır şekilde aykırı davranışta bulunmak.

BEŞİKTAŞ:
Saha olayları nedeniyle para cezası.


Serdar KURTULUŞ: Müsabakanın bitiminde taraftarlarca sahaya atılan bengal ateşlerini alarak orta sahaya kadar getirmesi nedeniyle sportmenliğe aykırı davranışta bulunmak.


Vedran RUNJE: Müsabakanın bitiminde taraftarlarca sahaya atılan bengal ateşlerini alarak orta sahaya kadar getirmesi nedeniyle sportmenliğe aykırı davranışta bulunmak.


Diego Lugano MORENO: İhraç olması nedeniyle oynamamasına gereken ilk resmi müsabaka dışında ayrıca disiplin cezası verilmesini gerektirir bir eylemi olduğu konusunda yeterli kanaat elde edilemediğinden ceza tayinine yer olmadığına,


Ricado Luis RODRİGUES: Disiplin cezasını gerektirir bir eylemi olduğu konusunda, özellikle dosyaya mübez video görüntülerinin izlenimi sonrasında yeterli vicdani kanaat elde edilemediğinden ceza tayinine yer olmadığına..



ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity nedir ne değildir? >CHATCITY AİLESİ
  5.May.2007 Cmt 00:00:26
fiogf49gjkf0d















ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Tasarım Örnekleri
  25.May.2007 Cum 14:57:36
fiogf49gjkf0d

                                   Kibritli Mum



                          Yumurta Kıran Kupa
                   
     

                     Gece Terliği
                         
     

                     Bıçaklık

     

                            Araba Jantı
        
    

                   Çocuk Diş Fırçası
    
    

                           Traş Makinalı Telefon

    

                        Tuzluk

     

                      Dijital Yemek Kitabı

    
                        Sudoku Tuvalet Kağıdı

   

                                     Sayfa Çevirme Makinası

             

                                Beşli Tırnak Makası

              

                            Paspaslı Çocuk Tulumu

             

                              Tereyağ

              

                     Makarna Soğutucu

              

                Göz Damlalığı

               



ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity nedir ne değildir? >NONSTOP CHATCITY
  8.Haz.2007 Cum 00:48:18
fiogf49gjkf0d













ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Ne Yap Ne Yapma
  9.Tem.2007 Pzt 23:20:29
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

Paranı ver, gönlünü ver, selam ver ama sırrını verme!
Günlerini say, servetini say, büyüklerini say ama yerinde sayma!
Eşini beğen, işini beğen, aşını beğen ama kendini beğenme!
Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama hiçbir zaman boş verme!
Fidan büyüt, garip doyur, çocuk besle ama kin besleme!
Hedefe koş, cihata koş, yardıma koş ama ortak koşma!
Satıcı ol, akıllı ol, kalıcı ol, bulucu ol ama BÖLÜCÜ olma!
Davet et, hayrat et, affet, tövbe et ana ihanet etme!
Elini aç, gözünü aç, kapını aç ama ağzını açma!
Okumaktan zarar gelmez, oku ama lanet okuma!
Rakibini geç, sanıfını geç ama gülüp geçme!
Zulmü devir, nefsi devir, ama çam devirme!
Ev al, araba al, akıl al ama beddua alma!
Yaklaş, konuş, tanış ama uzaklaşma!
Seslen, uslan ama yaslanma!
Doğrul, devril ama eğilme!
İTİL, ATIL AMA SATILMA!..



ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Bunları biliyor muydunuz ?
  4.Şub.2008 Pzt 22:43:31
fiogf49gjkf0d




TARİH BOYU YAPILMİS SAVASLARIN EN UZUNU İNGİLTERE İLE FRANSA ARASINDA
OLMUŞTUR. BU SAVAS 115 SENE SÜRMÜŞTÜR. (1338-1453)





BAYKUS MAVİ RENGİ GÖREBİLEN TEK KUŞTUR




KARINCALAR UYUMAZ





FENERBAHÇE KULÜBÜNÜN İLK ADI SİYAH ÇORAPLILAR DI





BAZI ASLANLAR GUNDE 50 DEFA CİFTLEŞEBİLİRLER





AMERİKAN HALKININ %60 I ÜLKELERİNİ DÜNYA HARİTASINDA BULAMIYOR.





SIFIR I MÜSLÜMANLAR BULMUŞTUR





FARELER VE ATLAR KUSAMAZ





KUTUP AYILARI SOLAKTIR





İNSAN YAŞAMI BOYUNCA UYKU SIRASINDA YAKLAŞIK 70 BÖCEK VE 10 ÖRÜMCEK YER





YILANLAR DUYAMAZ





EN BÜYÜK HÜCRE DEVEKUŞU YUMURTASIDIR





DEVEKUŞUNUN GÖZÜ BEYNİNDEN DAHA BÜYÜKTÜR





ORTALAMA BİR İNSANDA 30.000-100.000 ADET SAÇ VARDIR VE HERGÜN YAKLAŞIK 100
TANESİ DÖKÜLÜR





PARİS TEKİ VERSAİLLES SARAYI NDA 1300 ODA VARDIR AMA HİÇ TUVALET YOKTUR





ÜNLÜ BESTECİ BEETHOVEN SON BESTESİNİ SAĞIR OLARAK YAPMIŞTIR





ALBERT EİNSTEİN 9 YAŞINA KADAR DÜZGÜN KONUŞAMAMIŞTIR





KÖPEKLERİN TER BEZLERİ AYAKLARINDADIR



ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Eski Chatcity ajanları >JoKe
  4.Eyl.2010 Cmt 21:47:58

Yeni görevin hayırlı ve uğurlu olsun güzelim.. Bununda üstesinden geleceğinden şüphem yok   

Kolay gelsin Ajan 141



ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Çayımız tükendi..Artık yok !
  20.Ağu.2012 Pzt 13:51:58



Ya gerçekten tükenseydi,olmasaydı  ?
 
1- Çay keşfedilmeseydi, çaydanlık, çay fincanı, çay kaşığı, işyerlerinde çay paydosu, şehirlerarası otobüslerde çay molası olmayacaktı.


2- Kahvehaneler, çay ocakları olmayacaktı. İnsanlar miskin miskin kahve köşelerinde oturmayacak, çalışarak ekonomiye katkıda bulunacaklardı.

3- Kahvehaneler olmasaydı, kâğıt ve taş oyunları, kumar da yaygınlaşmayacaktı.


4- Kahve ülkesi olarak bilinen Türkiye’de insanlar kahve içmeye devam edecekler, “bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” demeye devam edecektik.


5- Kahvaltılarımızda çayın vazgeçilmez bir yeri olmayacak, evimize gelen misafirlere başka şeyler ikram etmek zorunda kalacaktık.


6- Türkiye, kişi başına yıllık çay tüketiminde 2,3 kg ile dünyada birinci sıraya yerleşmeyecekti.


7- Çayın demi için “tavşan kanı” deyimi ortaya çıkmayacaktı, ince belli cam çay bardaklarından tavşan kanı çayı sohbetle içenlerin tavşan uysallığına kavuşacağını ummayacaktık.


8- Tatsız, bulanık, rengi bozuk ve soğuk çay getiren çaycıya: “Ne bu yahu! İmamın abdest suyuna benzemiş.” diye sitem etmeyecektik.

9- Liselerde çay partileri yapılmayacaktı. Aslında, şimdi bu partilerde çaydan başka her şey içiliyor ama adı yine de “Çay Partisi”.

10- Çay olmasaydı, sigara içenlerin sayısı da giderek artmayacaktı belki de… Yemekten hemen sonra yakılan sigaralar tiryakilere ilaç gibi gelirken akabinde başlayan çay servisi de vücuda su ve dolayısıyla da canlılık getirir.

11- İngiltere’de Çay falına bakılmayacak, 20. yüzyılın başından ortalarına kadar, salgın halinde çay partilerinde bayanlar arasında çay falına bakmak yaygınlaşmayacaktı.

12- Kadınlar, “Beş Çayı” diye kendilerine vakit ayırıp, çay içmeyi ve dedikodu yapmayı alışkanlık haline getirmeyecekler, çay yüzünden ev işlerini ihmal etmeyeceklerdi. Çalışmaya harcanacak zaman çay içmekle tüketilmeyecekti.

13- Çayın tiryakileri için 5 duyu organına hitap ettiği: çayın rengiyle göze, kokusuyla burna, şekerini karıştırırken kulağa, sıcaklığıyla tene, tadıyla ise dile iyi geldiğini ileri sürülmeyecekti.

14- Çok çay içenlerde “Çarpıntı, göğüs anjini, sinir bozukluğu, baş ağrısı, sıkıntı, mide bulantısı, el titremesi ve uykusuzluk” gibi hastalıklar artmayacaktı.

15- İngilizler, klasik beş çayında çaya süt eklemeyi; Çinliler, “yeşil çay içmeyi; Kuzey Afrikalılar, çayı nane ile aromalandırmayı; Orta Doğulular, çayı genellikle limonla içmeyi; Ruslar, çayın içine reçel koymayı ya da “kıtlama” şeker ile içmeyi; kahve tutkunu Amerikalılar ise çayı demleyip buz gibi soğuttuktan sonra keyfini çıkarmayı alışkanlık haline getirmeyeceklerdi.


  ‘Tavşankanı` dediğimiz çayların sıcacık oluşunu kimse yadsıyamaz. Biliriz; Acıların hüküm sürdüğü ruhlarda, çayın o sıcacık güzelliğinin, ruhsal sıkıntılara da deva olduğu saklanılmazdır. Biz şizofreniyi çayla eğitir, çay ile şizofreniden esirgeniriz. Delirmemek için elimizde olan; yazmak ve çaydır. Her birimiz yaşamak yerine yazmayı seçmez ama biliriz ki, çaya sadık oluşumuz gibi çayın berraklığı da çağın buhranları arasında bize sunulan en iyi çıkış yollarındadır. Hayatta bir an duraklayıp serinlemek gibidir çay içmek.


Ramazanın en aranınan içeceğiydi bizim için çay.. ee ramazan bitti bayramımızı kutluyoruz ve çaya olan özlemimizi dolasıya gideriyoruz :) Birde ufak bir çay yorumları yazalım süslü olsun..

Ya tükenseydi ;
 
Mehmet Burhan

Hayatın demine vururduk.
 
Aydoğan K

Günde 4 litre çay içen biri olarak, çayın olmadığı bir dünya demek, Cübbeli Ahmet Hoca olmadan geçen bir hayatla aynı şey. Çay olmasaydı, çayda çıra da olmazdı. Çayda çıra olmasaydı Elazığ da olmazdı. Binaenaleyh gakkoş diyeceğimiz kimse de olmayacaktı. Ya bilmiyorum, çok karışık şeyler bunlar. Çayın yokluğu, bu ülkenin bölünmesine kadar gidebiliyormuş. Şu an moralim çok bozuldu, çay demlemem lazım.
 
Sabri Ünal

Âşık olamazdım; yazar olamazdım ve büyük ihtimal hiçbir iş yapamazdım... Sabah kahvaltılarım açma ve çay; her yemekten sonra bir fincan çay; şu an bile masamın üstünde bir paket bisküvi ve bir fincan çay...
 
Ferit Esmer Genç

Çay olmasaydı eğer; tek başına inceliklerden uzaklaşmış bir kişinin ya da karşılıklı sohbetlerde dostlukların pekiştirilmesi esnasında dertlene dertlene güzelce demlenmiş ve özü itibariyle yoğun bir kişiliğe sahip bir yazardan mahrum kalınmış demektir.
 
Büşra Nur Karaaslan

Çay olmasaydı eğer; hayatımda pek de bir şey değişmezdi her akşam çay saatiyle yanında bonus olarak aldığım kilolar haricinde.
 
Mustafa Atalay

Her şey yarım kalırdı. Belki de hiç başlayamazdı bir demlik muhabbetler. Hüzün yüklü sevdalar kimseyle paylaşılamaz, buharlaşırdı ince belli bardağa yüklenen derunî anlamlar. Kokusuna bir ömür verilecek kavramlar tükenir, cümleler yarım kalır, kitaplar öksüzleşir, kalemler yazamaz olurdu. Dalgın gözlerin sığınabileceği bir liman bulunamaz, zamanın durabileceği ise hiç hatıra getirilemezdi. Sonra çay-simit-deniz üçgeninde çekilen tüm fotoğraflar gösterişini yitirir, sabahın ilk ışığında vapurun arkasında uçuşan martılarla aynı türküyü seslendirirdi tüm öğrenciler. Özetle hayatın bir yerlerinde bir eksiğin olduğu hep fark edilir, fakat bunun çay olduğu bir türlü itiraf edilemezdi.
 
Bilal Can

Çay olmasaydı eğer şiir olmazdı. Şiir olmasaydı ne cümleler bu kadar güzel kurulabilirdi ne de düşünceler bu denli anlaşılır. Çay müthiş bir iksirdir. Çayı sevmeyen insan olamaz.
 
Meryem Betül Altuntaş

Çay olmasaydı eğer; diğer milletleri bilmem ama bizler daha silik, daha garip bir millet olurdu. Şöyle bir inceledim de, çaysız muhabbet edemeyen, şiir yazamayan, ikindiyi aşamayan, dinlenemeyen, ilham perisiyle buluşamayan kişileriz. İddia edebilirim ki, çoğu yazar ve şairler çay olmasa, kelime obezi olurdu.
 
Özgür Atasoy

Sinirli bir birey olurdum. Nasıl farkımızı ortaya koyacaktık. Lüks mekânlarda içilen bütün sıcak içeceklere inat, kültürümüzü yansıtan bir bardak çay içmemek ruhsal durumumuza çok büyük bir baskıya mahal verecekti. Öyle bir ihtimali düşünmek bile büyük bir sıkıntıyı beraberinde getirir.
 
Fehmi Yavuz

Çay olmasaydı eğer karşımda duran boş sandalyeyi kimseyle paylaşmaz kimseye derdimi anlatamazdım. Eğer ki derdimi birilerine anlattıysam da içimi hoş eden o iki yudum çayın verdiği cesaretle anlatmışımdır.
 
Enes Aktaş

Şimdiden çaysadım.
 
Ferhat Özbadem

Çay olmasaydı eğer; hayatımızın bir yanı eksik kalırdı. Şairleri şiirleri zor yazar, mimarlar marifetlerini zor icra eder, muhabbetlerin bir yanı hep eksik kalırdı.
 
Nihat İlhan

Batılıların silahları varsa, bizim de çayımız var! Cahit Zarifoğlu’nun; ‘Evimizde her türlü musibete ve hastalığa karşı bir tek doktor ve ilaç vardı: dua ve aspirin. Daima şifa bulduk.’ sözünün değişimi olarak aspirin yerine çayı betimlerim.

Gülnaz Eliaçık

Çay olmasaydı eğer; ince belli bir bardağın dibinde nice cümleler eskitmezdi dilimiz, uykusuzluğumuza yoldaş olacak bir can da olmazdı sonra. Hem çay olmasaydı iyi şiirler okuyamazdık gibi, birçok şair demli bir çayın dibinde buluyor kendini. Hem sıkıcı mesai saatlerini kalbimizde avutan da onun eşliğidir... Bu yüzden çay iyi ki var.
 
Umut Vera

Çay bir avuntu benim için. Hayatın avuntusu. Üzdüğüm ve hayatını yerler bir ettiğim insanları hatırlarım çay içtiğimde ve nedense boğazıma dizilir çayın yudumları. Ama inadına devam ederim içmeye. Bu cezayı hak ettiğimi düşünürüm belki de. Belki de başta dediğim gibi avuntulardayım sadece. Dileğim o ki öyle bir çay içeyim ki bir daha da ayılmayayım.
 
Abdullah Ünver

Şimdi nasıl anlatayım. Çay yemekle iyi gidiyor ve çay içince kendimi iyi hissediyorum. Eğer bir kafede isek ve çay parasını da başkaları ödemişse o çayın marjinal faydası bende tavan yapıyor. Ne diyeyim; çay içelim, içirelim ve çay ısmarlayalım.

ve devamı..

-- çaysız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.

-- Korkarım ki çay olmasaydı sigara icat edilemezdi. Bir gün çay dünya sahnesinden ayrılırsa çay evlerinin de bir önemi kalmaz. Bu yüzden çaya ve çay evlerine gereken özeni göstermeliyiz.

-- çay olmasaydı.. yada rize olmasaydı desek :)

-- Çay olmasaydı Rize`li üreticiler aç kalırdı :)

-- Çay olmasaydı erdal bakkal batardı çünkü ``çay erdal bakkalda içilir !``.. Erdal bakkal olmayınca leyla ile mecnun biterdi.. insanlar pazartesi günleri eğlenemezdi.. Ve bu insanlar pazartesi sendromunu üzerlerinden atamayarak salı günleri daha stresli olurlardı.. Bu da Türkiyenin yarısını etkilerdi.. Başbakan bile durumdan rahatsız olabilir ve amerikayı atarlayabilirdi.. Bu da 3.dünya savaşının normalden daha önce olmasına sebebiyet verebilirdi..

--çay olmasaydı bim den kim kesme şeker alırdı ?

-- Çay olmasaydı, `` çay olmasaydı...`` diye düşünemeyecektik.Çay var peki olmama ihtimalini neden düşünüyoruz? Canı sıkılan insan sayısı her geçen gün artıyor daha fazla çay olmalı.

-- rize maskotsuz bizde mazotsuz kalırdık (ama millet olarak illa bir şeyi o niyetle içerdik diye düşünce geçti içimden )

Çay ? ;

-- bir cay tiryakisinin muzdarip oldugu bağımlılık türüdür. cay bağımlılığı aynen fallout 2`deki jet bağımlılığı gibidir, hic bir işinize yaramaz ama kullanmadığınız an sizi süründürür. cay bağımlılığında da cay içilmediği donem başın agrıması gibi son derece can sıkıcı bir yan etki mevzubahistir.

-- insanın gecenin bir saati başağrısını farkedip mutfağa doğru yol almasına sebep olan madde bagımlılığı türüdür

-- şu yaz gunu bile icip terlememe kendime iskence etmeme sebep olan bağımlılık.

-- günlük litrelerce çay tüketimine sebeptir. alkol yoksa çay el altında daima olmalıdır. kahve aynı tadı vermez. bir oturuşta hallice bir demlik bitirilebilir. uyanınca yakılan ilk sigara gibi uyanınca çay içmezse akşamdan kalma gibi gezinir insan. sigara ve alkole kıyasla yakınları en az sızlandıran, söylettiren bağımlılıktır.

-- çaysızlık durumunda baş ağrısı yapan bağımlılıktır. aynı zamanda; her zaman sapsağlıklı yaşamalıyız felsefesiyle yaşayan, yiyeceklerin içindeki sizin bile bilmediğiniz kimyasalları bilen ve bu kimyasalları farkedip kaçınan über beslenme uzmanı anneniz tarafından çay yasaklanabilir bu bağımlılık yüzünden.


:)
 

<<1 23456789>>