 |
Melissum
 
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajlari
|  | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >1 Nisan Gerçeği..
8.Nis.2010 Per 10:41:46 | |
1 Nisanın tarihçesi
15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu Endülüs Müslümanlarının son kalesini kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olmasına rağmen, kış aylarının da etkisiyle, kale korunabilmektedir. Durumun zorluğunu anlayan Haçlı ordusunun komutanı değişik taktikler düşünmektedir.
En sonunda 31 Mart gecesi Kalenin önüne giderek bir elinde Kur`an bir elinde İncil `Şu iki kitap üzerine yemin ederim ki, teslim olursanız bu akşam size bir şey yapmayacağım` der. Gerekli görüşmelerden sonra canlarının kurtarılması karşılığında Müslümanlar kaleyi teslim ederler.
Ertesi sabah, yani 1 Nisan sabahı, Haçlı ordusu komutanı bütün Müslümanların öldürülmesi için emir verir. Bunun üzerine Müslümanlar `Yemin etmiştiniz, bize söz vermiştiniz` dediklerinde Haçlı ordusu komutanı `Benim sözüm size dün akşam içindi, bugün için size bir sözüm yoktur` diye cevap verir ve BÜTÜN MÜSLÜMANLAR ORADA ŞEHİT EDİLİR.
İşte o gün bugündür 1 Nisan hristiyanlar arasında `Hile Günü` olarak kutlanmaktadır.
Maalesef halkımız arasında da yaygınlaşmış, yüzlerce, binlerce müslümanın katliam günü olan 1 Nisan`lar, bir şakagünü olarak kutlanmaktadır.
|
|
Melissum
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Mayıs..
2.Eki.2010 Cmt 17:12:01 | |
Söylediğim fazla bir şey değil aslında. Söylemediklerimin yanında. Ve görülenden de fazlası var. Sanılandan daha azı. Sessiz harfler gibiyim biraz. Bazen, tek başıma sesim çıkamıyor.
Duvarlar çok suratsız hem. Üzerime gelesileri bile yok. Ve belki orada olduklarının da farkında değiller. Dışarıda hava güzel. Hafif serin. Ellerim ılık. Bakışlarım soğuk. Zihnim fırtınalı. Ama kalbim sıcak. Parmak uçlarım da.
Biraz boşluk. Fakat dolması gereksiz. Biraz da fazlalık. Taşımaktan sıkıldığım. Uzun gece. Sabırsızlık. Korna sesleri. Tınlamaz tavırlar. Dönen başlar. Sırlar. İki kişinin bildiği. Suyumsu ruh halim. Derinlerim. Damarların izlediği yol. Varamadıkları nokta. Çatılar. Kiremit rengi. Boş raflar. Tozdan başka. Tek sayılar. Sıfırın altında sıfır. Bilinçaltı. Farkındalık. Karnım aç. Oyun. Dudaktan dudağa. Papatyalar. Özlemişim hem. ``o3:53``. Yelkovan. Daha yolu var. Esniyorum. Kaşınan bacak. Dalgalı saç. Aynalar. Deliler. Bel kıvrımı. Kıvrak zekalar. Zeki görünenler aptallar. Aptala yatan zekiler. Süt beyazı. Beyaz yalanlar. Kara gerçekler. ``Varım`` diyenler. Büyük hissedenler. Çarkın feleğini çevirenler. Sessiz harf olarak `a` alanlar. `Başak burcu` olanlar. ``Jess``. Yarışmacı arkadaşlara başarılar dileyenler. En zayıf halkalar. Disko kralları. ``Begüm``. For hot. ``Songül ve karlı`` iklimler.
Sırıtıyorum. Pis pis. Azalan pil. Çoğalan istek. Belirsizlik. Kesinsizlik. Susam sokağı. Sokak kadınları. Kadınsı. Kedimsi. Mart. Kazma. Kürek. Arasından bakılan kapılar. Kapısız köyden gelenler. Giderken kapıyı da götürenler. Diken diken tüyler. Tüy gibi hafifleyenler. Hafife alınanlar. Ağırdan alanlar. Ağır ağır çöken uyku. Sevişmeden uyumayanlar. Uykusuzlar. Doyumsuzlar. Boşanıp semerini yiyenler. ``Yemekteyiz``. İki nokta arasındaki en kısa `yolsuzluklar`. Nokta nokta bitişler. Yazıp yazıp silişler. Sıkıldım. İyiler. Sabahlar.
Ö.Özen.
|
|
Melissum
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Kitapkurtları >Çaylak Fırtınası..
6.Eki.2010 Çar 13:18:53 | |
Kitabın Yazarı : İkbal Yorulmaz
Kitabın Yayınevi : Cinius Yayınları
Basım Tarihi : Ağustos 2010
Ben yazarak boşalttım hayatın bana salgılattığı tüm irini. Yazarak teşekkür, küfür, tefekkür ve şükürdü benimki. Ne zamandır yazıyorum bilmiyorum bile, çünkü masa başına geçerek yazmadım hiç. Satırlar rengiyle, sesiyle, dokusuyla geldi ve bana aceleyle, elime geçen ilk kağıda karalamaktan başka seçenek vermedi. Benimki bir gün obur bir tırtılın yanlışlıkla bir reçel kavanozuna düşüp, kanatlanıp kavanozundan çıkmak için bir Çaylak Fırtınası gününü seçmesinin hikayesi. Kelebek uçup yeni hikayelere gitti, bu kitaptaki kelimelerse kavanozda kalan pullarından dikildi. Kim olduğumun egomdan başka kimse için bir önemi yok... Kelebeğin geçmişi önemli değildir bizim için... pulları güzeldir... bir de uçarken bıraktığı hafif esinti... tabii hissedebilene... ) |
|
Melissum
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >PSikoloji REhberi
29.Oca.2022 Cmt 17:04:51 | |
|
" DOStoyevski sürgün yıllarında, hapishanedeki bir köpekle insan ilişkileri üzerine Gözlem YAPar...
Köpeği takibe alır ve yanından geçen her mahkum tarafından tekmelendiğini farkeder,. İLginç olan, köpeğin mahkumlardan kaçmaması ve yanına bir mahkum yaklaştığında otomatik olarak eğilerek tekme pozisyonunu almasıdır. YANından geçen her mahkum köpeği otomatik olarak tekmeler..
DOStoyevski de, birgün köpeğin yanına yaklaşır ve başını okşamaya başlar..KÖpek bir süre şaşkınlıka baktıktan sonra acı acı havlar..
Önüne gelen mahkumun tekmelediği köpek o günden sonra DOstoyevski yi her gördüğünde kaçmaya yaklaşmamaya başlar, KÖpeğin tekme atanlardan kaçacağı yerde başını okşayan DOSToyevski den kaçmasının psikolojik bir açıklaması Elbetteki VAr.
"kötülüğü hayat şartı kabul etmiş canlıların sevgiyi ilgiyi nezaketi gördüğünde çok büyük şaşkınlık yaşayıp afallaşmasına örnektir bu, ruhu köleleştirilmiş Bu KÖpek sevgiye fazlasıyla açtır."
MAlesef İnsanlar içinde ayırt edilemez bi gerçektir, bazen kötü davrandıklarımız bizi sever, bazense iyi niyet süistimaliyle nefret ederler.. "
DOStoyevski `ÖLÜ Evinden ANılar` Kİtabından alıntıdır...
|
|
Melissum
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >ŞAnsa inanır mısınız?
31.Oca.2022 Pzt 09:28:58 | |
Şansa inanır mısınız?
EĞer bir parayı havaya atarsanız bunun yazı ya da tura GElmesini şansa bağlarsınız Diymi? İŞte burada yanılıyorsunuz. EĞer bir parayı fırlattığınızda bunu etkileyen tüm Fiziksel faktörleri hesaplayabilseydiniz , örneğin; ELinizin açısı, yerden yüksekliği, parayı fırlatmak için nekadar güç kullandığınız, rüzgar veya hava akımı, paranın alaşımı filan gibi.. O ZAman yazımı tura mı geleceğini yüzde yüz bilebilirdiniz. ÇÜnkü bu para da, diğer her şey gibi NEwton un mutlak olan fizik kurallarından ETkleniyor. tüm bu anlatılanları doğru hesaplamak olanaksız geliyor Diymi? ASlında insanlar için öyle, ama sırf biz faktörleri hesaplayamıyoruz Dİye bu parayı attığınızda ne geleceğinin şansa bağlı olduğnu söyleyemeyiz.
ANLamı şu; Bİz insanlar evrenin belli gerçeklerini öleçbilecek becerilere sahip değiliz. YANi, olaylar her ne kadar rastgele görünse de, tamamen fiziksel gerçeklerle koşullandırılmşlardır Ve böylede BElirlenirler. BU düşünce akımına DETERMinizm denir. DEterministler hiçbirşeyin belirsiz olmadığına inanırlar; her şey önceki bir sebebin sonucu olarak ortaya çıkar AMa biz bu sebebin ne olduğunu bilemeyiz.
*ADam FAwer - "OLasılıksız"
|
|
Melissum
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Sergi Cadenas`tan `Yaşlanmak`
6.Şub.2022 Pzr 23:23:41 | |
| https://youtu.be/eiXBsx4wYSo
BAkış açısı değiştikçe yaşlanan bir portre.. İspanyol sanatçı Sergi Cadenas`tan `Yaşlanmak`
|
|
Melissum
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >DOlu mu BOş mu?
10.Şub.2022 Per 10:35:42 | |
“Bardağın Yarısı Dolu Mu Boş Mu?” sorusuna eğlenceli bir yaklaşım.
“Bardak dolu.” ( Optimist )
“Bardak boş.” ( Pesimist )
“Bardak yok.” ( Nihilist)
“Bardak benim olmalı.” ( Emperyalist )
“Bardaktan seri üretime geçelim.” (Kapitalist)
“Bi bardak su versen.” ( Konformist )
“Bardağın güzelliğine bak, aynı ben.” ( Narsist )
“Bu bardağı da bulamayanlar var.” (Hümanist )
“Bardağı yoldaşlarla birlikte kullanalım.” (Komünist)
“Bardağı yıkarken kırmayalım.” (Sosyalist)
“Bazen öyle bi bardak düşlüyorum ki…” (Ütopist)
“Kadın bardağı aldı ve narin dudaklarına götürdü.” (Senarist)
“Bu bardak sadece benim.” (Egoist)
“Bu bardaktan bir gün öyle çok olacak ki…” (İdealist)
“Bardak gibi görünüyor da test edelim bakalım bardak mı?” (Pozitivist)
“Bu bardağın asıl sahibi kimse fikrimi ona söylerim.” (Despotist)
“Bardakları asıl yüz yıl sonra gör bak nasıl olacak.” (Fütürist)
“Bardağın çizgileri çok keskin.” (Kübist)
“Bardak güzel de biraz büyük.” (Minimalist)
“Bardak kesin bizim imalatımız, kimse böyle yapamaz.” (Şovenist)
“Bardağı odanıza yolluyorum efendim.” (Resepsiyonist ) 
“Bardağın altında karşıt renkten bir örtü koyamadınız mı?” (Sitilist)
“Kolay bir obje; rahat çizilir.” (Karikatürist)
“Bardağın orada duruyor olması asla bir tesadüf değil; döngü gereği.” (Determinist)
“Bardağın şekli güzel; bir fotosunu çekeyim lazım olur.” (Oportunist)
“Alelade bir bardak işte.” (Sürrealist)
“Bu bardak ne? Niye kristal değil?” (Assolist)
“Hemen atlamayın; bardak olmayabilir o.” (Sofist)
“Altı üstü yarısı dolu bi bardak amma uzattınız.” (Realist)
|
|
Melissum
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Yemek tarifleri >4 MALZEMELİ SEVGİ KURABİYESİ
11.Şub.2022 Cum 09:40:09 | |
4 MALZEMELİ SEVGİ KURABİYESİ🤎
EVdeki malzemelerle 4 malzemeli Sevgi Kurabiyesi yapıyoruz…
SEvgililer günü için PAhalı hediyelere gerek yok… İlla SEvgilin olmasına da gerek yok…
Sevgi her gün paylaşılsın, SEvgi yayılsın 
Malzemeler(12-14 adet)
2 su bardağı yulaf unu veya tam buğday unu veya herhangi bir un 1 su bardağı tahin ¾ su bardağı pekmez 80 gram bitter çikolata
Yapılışı:
Çİkolata hariç diğer MAlzemeler güzelce yoğrulur, KUrabiye kıvamı şekil verilebilir kıvamda olmalı. kıvam ALdığında yuvarlak şekil verilir ve yağlı kağıt serili tepsiye dizilir. Ardından tatlı kaşığı yardımıyla kalp şekilleri yani çukurları yapılır. Ve 170 derecede 14-16 dakika pişirilir. Pişen kurabiyelerdeki kalp çukurlarımıza benmari usulü erittiğimiz çikolata konulur. Çikolatalar donduktan sonra kurabiyelerimiz hazır…
|
|
Melissum
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >`Dİşil ENerji`
4.Mar.2022 Cum 11:53:13 | |
"DİŞil ENerji körelmesinin hayatın ZArafetine etkisi"
Cİnselliğin bastırıldığı TOPlumlarda kadınların SAmimi ve nazik davranışları erkekler tarafından "İLişkiye DAvet" olarak algılanıyor. KAdınlar, "acaba yanlış mı anlaşılırım" Diye düşünmekten karşı cinsle DOstça ve SAğlıklı ilişkiler kuramıyor.
Bu Reel de böyle, SOSyal medyada dahada fazla. Bİrbirimizi dişi ve erkek kimliklerimizden bağımsız önce "İNsan" olarak görmeyi öğrenmemiz lazım.
KAdınların kendilerini korumak adına GÖsterdikleri erkeksi davranış Bİçimleri içlerindeki dişi enerjinin körelmesine ve ERil enerjinin yükselmesine sebep OLuyor. KAdınlar zarafetini Yİtirdikçe ve erkekleştikçe HAyat zarafetini yitiriyor. KADınların nezaketini ve ZARafetini "KUyruk SAllama" olarak görmekten vazgeçelim. VE önce birbirimizle insani İLişkiler kurmayı öğrenelim; DİŞi ve erkek olmak SOnraki aşama!
|
|
Melissum
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >KAvanozu SAllayan Kİm?
27.Mar.2022 Pzr 14:07:57 | |
Gİdin, bir çölden 100 tane kırmızı ateş Karıncası toplayın. DAha sonra bir başka topraktan 100 tane bildiğimiz siyah karıncayı alın ve bunların HEpsini Bir kavanozun içine koyun. Başta hiçbirşey olmayacaktır.
DAha sonra kavanozu elinize alın, oldukça şiddetli bi şekilde SAllayın ve yerine koyun. Kavanozun içinde biranda karıncaların birbirlerini öldürmek için SAvaştığı kaos ortamını göreceksiniz.
Kırmızı Karıncalar BUnu yapan düşmanın siyah karıncalar olduğunu düşünürken, siyah karıncalar bu kaosun nedeni OLarak kırmızı karıncaları görmektedir.
Oysa Çok iyi bildiğiniz ÜZere kaosun asıl nedeni sizin ellerinizdir.
O nedenle GÜnümüzde gerek sosyal medya aracılığıyla gerekse de başka ortamlarda normalde hiç TAnımadığınız insanlarla tartışacak yada kavga edecek DUruma geldiğinizde kendinize hep şu Soruyu sorun;
"KAvanozu sallayan kim?"
|
|
