ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
28 Mart 2024, Perşembe 19:52   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  loirena> Forum Başlıkları
    loirenatarafından açılmış Toplam 304 Forum Başlığı var
<<1234567891011 12131415161718192021...31>>


loirena

loirena resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Kaldıracak bir el ..
  16.Haz.2014 Pzt 16:12:08
Bazen, bazı günler, bazı insanların ölmüş olmasını dilersiniz.
Öpecek bir toprak,
Kaçacak bir yer, anlatacak birine sahip olabilmek adına.
En zorudur, nefes alan birinin yokluğu,
En zorundan bile daha zordur, size ölmüşsünüz gibi davranan birinin varlığı.
İnsan kaderini seçebilseydi keşke, en azından bir kısmını.
Kendi karar verebilseydi, çekeceği acının miktarına ya da ne bileyim işte..
- boğazım düğüm düğüm
Boşluğundayım bu dünyanın,
Darağacına asılmış bir beden kadar hissizim.
Hem bağıra bağıra ağlamak geliyor içimden, hem öylece susmak tek kelime bile etmeden.
Kim anlar ki içimizin yandığını ?
Ya da kime anlatabiliriz, ciğerimizi deşen acımızı ?
Kime söylenir böyle şeyler ?
Bu yalnızlık kiminle paylaşılır ?
Kim kızabilir özendiğimiz hayatları gözlerimizin önünde yaşayanlara ?
"Hayallerimi çaldınız !" diye bağırsak ne fayda ?
Daha kaça katlanabilir kimsesizliğimiz, yetmiyor matematemiğimiz...
Tanrı`nın gözlerimizin önünde cinayet işlediğini, öldürdüğünü çocukluğumuzu ve gençliğimizi ve erkekliğimizi hırpaladığını kime şikyet edebiliriz ?
Kaç yaşındayım bilmiyorum,
Kaç yaşındaysam milyonlarca kez daha fazla yorgunum.
Kaç yaşında olursam olayım, kalbi kırılmış bir erkek çocuğuyum.
Hiçbir mutluluk, acım kadar samimi ve devamlı olamıyor.
Ki avutmuyor beni, hiç kimsenin sevgisi.
Hiçbir sevilmek,
Sevilmemişliklerimin yerini dolduramıyor.
Bizler, sevinçleri kursağına dizilmiş çocuklarız.
Ertelendik.
Hep bizden önce, bizden önemli işleri vardı büyüklerimizin.
"Uygun olmayan şartlar altında yetiştirildik"
Annelerimizden terlik değil, hayatlarımızdan tekme yedik.
Erken tanıştık kendimizle,
Kendimizi taşımaya erken başladık.
Hepinizden fazla hata yaptık,
Çünkü hepinizden daha cesur olmak zorundaydık.
Korksak bile, karanlıktan; ışıklarımızı yakmaya yetmedi boyumuz,
O tuhaf ürpertiyi hiç unutmasak da,
Alıştık.
Hepinizden daha hızlı koşabilirdik,
Ayağımız takıldığında,
Kaldıracak bir el bulabilseydik.


loirena

loirena resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Bazı adamlar ..
  17.Haz.2014 Sal 08:56:41

Bazı adamlar korkaktır.

Çöker diye sevdanın yüküyle omuzları, sirkelenip sığınırlar bir ayrılığa.

Kızamazsın.

Bazı adamlar çocuktur hala,

Saçlarına dokunamazsın mesela, uyurken öpebilirsin onları.

Çekinirsin.

Bazı adamlar çok gider..

Hiç gelmeden gider, hep gider.

Defalarca kez terkedilirsin bir kez bile bakmadığın yüzünü, bin kez çevirir senden.

Özlersin.

Bazı adamlar yalancıdır,

İnanmak istersin.

Her yalan, bir mermidir vurulmak istersin..

İhanet ederler, gözlerini sıkıca yumar kaybolmuş bir kız çocuğu gibi çöker kuytu bir köşeye,

Ağlarsın.

Bazı adamlar cesurdur.

Yanındayken dünyaya sövsen, saçının teline dokunamazlar bilirsin.

O sarıldıkça sana,

Güçlenirsin.

Bazı adamlar yalnızdır.

Parmaklarının arasına sıkıştırdığı bir sigarayla el sallarlar geceye,

Bir kaç duble daha içerler, hiç konuşmadan seninle.

Bir şarkı daha dinlerler, sustukları çoğalır.

Konuşamazsın.

Bir adamı çok seversin,

İçin çıkacakmış gibi seversin..

Bir kez daha görebilmek için, ölmezsin bazen.

Kutsallaşır dokunduğu tenin,

Konuştuklarını ezberlersin..

Gözlerini kaçırırsın, o hayran olduğun gözlerinden anlayacak diye.

Rakıyı aynı anda yudumlarsın onunla, maçı aynı heyecanla izlersin,

Sigarayı aynı onun gibi içersin bir zaman sonra..

Hani nefes alamıyormuş gibi kollarında.

Uyuyuşunu kazırsın aklına, uyanışını, yürüyüşünü.

Kahkalarını kulaklarına dikersin.

Kokusunun sindiği elbiselerini sahiplenirsin çoçuğun gibi.

Dokunduğu kapı kolunu, adım bastığı kaldırımı, baktığı gökyüzünü sökesin gelir yerinden.

Bir ömür bekle dese, bir ömür bekleyecekmiş gibi hissedersin.

Özlemek ne ulan, yüreğin delinir sanki yanında yoksa.

Adı kurulur, her duana..

Her niyet, her amin ona.

Yastıkların sırılsıklam uyansanda her sabaha, her günaydın yine ona.

Arkandan kuduz köpekler koşuyormuş gibi nefes nefese bıraksada seni gece yarıları bir başına,

Bir tek ona sığınırsın, yine ona..

Korkaksa; seninle korksun istersin.

Çocuksa; sen izle uyurken.

Gidecekse; senden gitsin istersin,

Yalancıysa; seni kandırsın..

Onun için ağlamak istersin, o vursun seni, ona öl.

O sarılsın sana, onunla güçlen.

Ona yenil..

O düşürsün seni isterse, ama yine o kaldırsın ayağa.

O kimsesiz hissettirsin sana, sonra o sahiplensin…

Bütün çaresizlikleri yıksa da üzerine, o çare olsun.

Yara bere içinde kalsanda, o tuz bassın yarana sonra o merhem olsun, yine kanatsın, yine acıtsın, yine o sarsın..

Bazı adamlara benzemez onlar,

Bir inanç, bir din, bir tanrı gibi kurulur göğsüne..

Şimdi bazı adamlar çok seviyor beni

Avuçları umut dolu ama dokunamıyorlar sol göğsümün içine.

Ve sen adam !

Teşekkür ederim, beni sevmemek için çok uğraştın diye.

Bağıra bağıra geliyorsun her seferinde..



loirena

loirena resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Bakarken görmemek ..
  7.Tem.2014 Pzt 17:41:48
Bu akşam eve geldiğimde Eşim Akşam yemeğini servis ediyordu. Elini tuttum ve ona söyleyeceğim şeyler olduğunu söyledim. Masaya oturdu ve sessizce yemeği yemeye başladı. Ve yine Gözlerinde o korkuyu gördüm.

Bir an da kasıldım ağzımı açamıyordum ama düşüncelerimi söylemem lazımdı. Ben boşanmak istiyorum. Sinirlenmedi Sözlerime karşılık vermedi, sadece sebebini sordu.

Bir cevap veremedim ve buna çok sinirlendi elinde ki Çatal Bıçakları fırlattı. Bana bağırdı ve Adam olmadığımı söyledi. Bu akşam tek kelime konuşmadık. Eşim bütün Gece ağladı. Farkındaydım Evliliğimiz ne olacağını merak ediyordu, ama onu tatmin edecek bir şey söyleyemeyecektim. Ben Jane`e aşık oldum, eşimi sevmiyorum artık.

Bu vicdan azabıyla bir Evlilik sözleşmesi hazırladım, Evi, Arabayı ve Şirkettin 30% ona verecektim. Sözleşmeye kısa bir süre baktı ve yırttı. 10 yıl hayatımı paylaştığım bu Kadın bana yabancı olmuştu. Onun harcadığı zamana ve enerjiye üzülüyordum, ama geri dönemezdim, Jane`e çok aşık olmuştum. Sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı, bu benim beklediğim bir tepkiydi. Onun ağlaması benim hafiflememe sebep olmuştu. Bir süredir aklımdan geçiriyordum boşanmayı, bu fikir bende saplantı haline gelmişti ve şimdi bu duyguyu daha da güçlü hissediyordum ve doğru karardı.

Bir sonra ki akşam eve geç gelmiştim ve Eşimi Masada yazı yazarken gördüm. Çok uykum vardı ve Akşam yemeğini yemeden uyumaya gittim. Jane ile geçirdiğim o kadar saat beni yormuştu. Bir ara uyandım ve onu hala yazı yazarken gördüm Masa da. Ama bu benim Umurumda değildi ve başımı çevirip uyumaya devam ettim. .

Ertesi sabah bana Şartlarını yazı halinde sundu. Benden hiç bir şey istemiyordu, sadece boşanmamızı ilan etmek için 1 ay müsaade istedi ve bu zamanda normal bir Aile gibi davranmamızı istedi. Bunun sebebi Oğlumuzun 1 ay sonra Sınavların olması ve bu dönemde ona bu yükü bindirmemekti. Bu kabul edilebilinir. Bir şey daha vardı, benden onu Evlilik Gecesinde onu kapıdan içeriye nasıl taşıdığımı hatırlamaktı, ve 1 ay boyunca her sabah onu Yatak odasında Kapıya kadar taşımamı istedi. Kafayı yediğini düşündüm, ama son günlerimizin iyi geçmesi acısından, kabul ettim.

Sonra bu şartlardan Jane bahsettim, yüksek ses ile gülüp bunun çok saçma olduğunu ve eninde sonunda Boşanmayı kabul etmek zorunda kalacağını söyledi.

Eşimle boşanma konusunu açtığımdan beri Fiziksel temasta bulunmadık. Bu sebepten ilk gün onu kucağıma alıp kapıya götürdüğümde tuhaf bir duygu yaşadım. Oğlumuz arkamızda duruyordu ve alkış yapmaya başladı `Babam Annemi kucağında taşıyor` bu onu çok sevindirmişti, Sözleri canımı acıtmıştı... Yatak odasından Evin Kapısına kadar 10 metre taşıdım. Eşim gözlerini kapattı ve kulağıma` Oğlumuza boşanmamızdan bahsetme` diye fısıldadı. Bende başımı öne eğerek tamam dedim, ve içime bir üzüntü çöktü. Kapı önünde onu bıraktım Eşim Otobüs durağına gitti ve onu İşe götürecek olan Otobüsü bekledi. Bende tek başıma Ofise gittim.

2. Gün bu oyunu oynamak bize daha kolay gelmişti. Eşim başını Göğsüme yasladı, ve onun kokusunu duydum. Birden Eşime uzun süredir bakmadığımı anladım. Ve onun Evlendiğim zaman ki kadar Genç olmadığını fark ettim. Yüzünde hafif çizgiler oluşmuş saclarına ak düşmüştü. Gecen yıllar öylesine yanından geçmemişti, O an kendime ona bununla neler yaptığımı sordum.

4. Gün onu kucağıma aldığımda bir güven duygusu yaşadım. Bu bana Hayatının 10 yılını Hediye eden Kadın.

5. Gün bu güven duygusu daha da büyümüştü. Bundan Jane bahsetmedim. Günler geçtikçe onu taşımak daha da kolaylaşmıştı, belki de bu sayede yaptığım antrenman dan dolayıdır bu.

Bir Sabah onu ne giyeceğini düşünürken izledim. İsyan ederek her gün kıyafetlerin biraz daha bol geldiğini söyledi. Birden onun ne kadar süzüldüğünü ve kilo verdiğini fark ettim. Demek ki onu her sabah daha kolay taşıyabilmemin sebebi buydu. Birden yüzüme yumruk gibi vurdu. Bu kadar Acıyı ve Üzüntüyü Kalbinde taşıyordu. Farkında olmadan başını okşadım. O an Oğlumuz da geldi ve ` Baba Annemi taşıman lazım ` dedi. Bu hayatımızın bir parçası olmuştu, Babasının Annesini odadan Kapıya taşıması. Eşim Oğlumuzu yanına çağırdı ve ona sıkı sıkı sarıldı. Ben başımı cevirdim, son anda kararımdan vazgeçmek istemiyordum. Onu kucağıma aldım ve Yatak odasından Kapıya kadar taşıdım. Elini enseme koymuştu ve ben onu sıkı sıkı tutmuştum. Tıpkı Evlendiğimiz gün gibi.

Artık Huzursuzlaşmıştım bu kadar kilo vermesinden. Son Gün onu kucağım da taşıdığımda hareket etmedim. Oğlumuz okuldaydı ve Eşime Hayatımızda ki yakınlığın ne kadar eksildiğini söyledim. Ofise gittim arabadan fırladım kapıyı kilitlemeden bunun için zaman yoktu. Her anın kararımı değiştirmesinden korkuyordum ve Merdiven den yukarı koştum, yukarı varınca Jane kapıyı actı. Ona Karımdan boşanmayacağımı söyledim.

Şaşkın bir ifadeyle elini anlıma koydu ve ` Senin ateşin mi var` diye sordu. Üzgünüm Jane ama ben artık boşanmak istemiyorum dedim. Evliliğimizin renksiz kalması sevgi eksikliğinden değil, birbirimizin değerini unuttuğumuzdan dı. Şimdi aklıma geldi ki, ona Evlendiğimiz Gün kapıdan içeri taşıyınca ömrümün sonuna kadar Sadakat yemini verdiğimi........ Jane olayı anlayınca yüzüme bir tokat attı ve kapıyı kapatarak ağlamaya başladı. Hemen aşağı koşup ilk Çiçekçiye gidip Eşime bir Buket çiçek aldım, üzerinde ki Karta da```seni her Sabah hayatımın sonuna kadar taşıyacağım```` .

Eve vardığımda yüzümü bir gülümseme kapladı, elimde Çiçeklerle yatak odasına gittim ve Eşimi yatağın üstünde Ölü buldum. Eşim aylardır Kanser ile savaşıyordu ve ben Jane ile ilgilenmekten bunu fark etmemiştim. Fazla yaşamayacağını bildiği için, beni Oğlumun bana negatif tutumundan korumaya çalışmıştı . En azından Oğlumun gözünde iyi bir Eş olarak kalmamı istemişti.

İlişkide ki küçük şeylerdir önemli olan. Villalar, arabalar çok paralar değil . Bunlar hayatı kolaylaştırır ama asla Mutluluğun temeli olamazlar.

İlişkine zaman ayır ve ilişkinin güven ve huzur anlamına gelecek şeylere meşgul ol.

Mutlu bir beraberlik yaşa.


loirena

loirena resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >Kırmızı Başlıklı kız hikayesini bir de Kurttan dinleyin ..
  9.Tem.2014 Çar 09:08:33

Her gün yaptığım gibi ormanı temizlemeye çıkmıştım. Orman benim evim, temiz tutmak da benim görevim.

Derken bir kız beliriverdi. Kırmızı başlık ve peleriniyle çok şüpheli bir görünümü vardı. Kimin aklına gelir bu garip kıyafeti giymek. Bir kurnazlık peşindeydi mutlaka. Bir süre dikkatle izledim bu garip kızı. Elinde taşıdığı üzeri örtülü sepette kim bilir ne taşıyordu!.. Yürüyüşü bile normal değildi.

Yanına yaklaşıp ne yaptığını sorunca bana büyükannesinin evine gittiğini söyledi ama gel de inan.

Yine de bıraktım peşini kendi işime döndüm. Ama aklım o kıza takıldı bir kere… Bir gidip bakayım doğru mu söyledikleri dedim kendi kendime; gerçekten böyle bir büyükanne var mı? Siz olsaydınız gerçekliğini kontrol etmek istemez miydiniz? Orman benim evim. Ben hem ev sahibiyim, hem de diğer orman sakinlerine karşı sorumluyum. Neyse uzatmayayım… Gittim, baktım ve gerçekten bir büyükanne buldum. Sorduğumda “evet o küçük kız benim torunum” dedi.

Ben de sorumlu bir kişi olarak; “bu küçük kız yabancılarla konuşulmayacağını öğrenmemiş daha!…” dedim ve anlattım küçük kızla karşılaşmamı… Büyükanne de ürperdi ve birlikte küçük kıza bir ders vermeye karar verdik. O yatağın altına saklandı, ben onun geceliğini giydim, başlığını taktım ve yatağına yattım.

Küçük kız birazdan içeri girdi. Seslendi cevap verdim. Ne şaşkın bir çocuk !.. Beni büyükannesi sanıvermişti. Ben benim büyükannemi değil sesinden, kokusundan bile tanırım oysa ki. Neyse bunlar bir şey sayılmaz, daha neler yaptı bilseniz. Kulaklarımın niçin büyük olduğunu sordu. Ne ayıp şey hiç sorulur mu!… Yine de çocukluğuna verip yumuşak bir sesle cevapladım. “Seni iyi dinlemek için”…

Ama bu sefer kalkıp da burnumun niçin büyük olduğunu sormaz mı!..

Küçük kız hiç mi hiç terbiye almamış. Ben zaten burnumu kendime kompleks haline getirdim, özgüvenim sallantıda. Psikologlar, estetikçiler… Dünya para harcıyorum ama nafile. Yine aldırmamaya çalışırken bu sefer de ağzımın kocaman olduğunu yüzüme vurmaz mı! Tabi ki kızdım, siz olsanız kızmaz mıydınız? O sinirle ayağa fırlayıp peşinde koşturmaya başladım.

Birden ne olsa beğenirsiniz! Bir kocaman avcı elinde tüfek kapıdan dalıverdi. Beni “seni hain kurt, büyükanneyi yedin değil mi?..” diye suçlamaz mı !.. Halbuki büyükannenin kılına bile dokunmadım, O da saklandığı yerden çıkıp beni korumaya çalışmadı. Malum yaşlılık, kulakları iyi duymuyor.

Avcı mahkeme yapmadan infaz kararımı verdi. Tabi ben de adalet bulamayacağımı, hatta canımı yitireceğimi anlayıp pencereden zor attım kendimi. Geçirdiğim büyük korkunun sarsıntısı yetmiyormuş gibi o gün bu gün ormanda bile yüzümü rahat gösteremez oldum. Adım haine çıktı.

Yeter Artık… Ben Suçsuzum…




loirena

loirena resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Ya başkasını seversem ?
  14.Tem.2014 Pzt 15:16:29
Eskisi kadar özlemiyorum seni,
Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda.
Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor.
Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
Biraz yorgunum.
Biraz kırgın.
Biraz da kirletti sensizlik beni!
Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
“İyiyimler” yamaladım dilime.
Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni.
Gel diye beklemiyorum artık,
Hatta istemiyorum gelmeni.
Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
Arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum.
Benim derdim yeter bana banane!
Alıştım mı yokluğuna?
Vaz mı geçiyorum, varlığından?
Tedirginim aslında,
Ya başkasını seversem?
İnan o zaman seni hayatım boyunca affetmem.

Özdemir Asaf


loirena

loirena resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Kadın ...
  15.Tem.2014 Sal 21:06:21


Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya… En az erkekler kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir.Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe!

İşte o zaman koca bir yumruk ge
lir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra.

Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte.

Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli… Ve kadın ağlar; hem de çok!

Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla, daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü.

Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan, ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler.

İçlerindeki zehirdir onları öldüren! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler yaralarındaki! Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları.

Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar.

Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı…

Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar kendilerinden.
Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan…

İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar.
Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar.

Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E.. o zaman niye sarılsınlar ki!

Niye sarılalım ki!

Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.

Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır.

Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır.

Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır.
O da kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü!





loirena

loirena resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Çocuklar uyurken sessiz olun ölürken değil!
  18.Tem.2014 Cum 16:33:37



loirena

loirena resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Türk Ünlüler Yunan Mitolojisinde Tanrı Olsalardı
  18.Tem.2014 Cum 23:57:58


loirena

loirena resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Uzaydan başka bir dünya
  20.Tem.2014 Pzr 11:29:46
Uluslararası Uzay İstasyonu`nun çektiği fotoğraflar Dünya`ya bakışımızı değiştirecek türden. İçlerinde Amerikan halkının hatırlamak dahi istemediği 11 Eylül saldırısının uzaydaki görüntüsü bile var! İşte Dünya`yı bambaşka boyutuyla karşımıza getiren o müthiş uydu fotoğrafları... 




loirena

loirena resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Sen Gidersen...
  26.Ağu.2014 Sal 01:58:23
Sen gidersen bir ülke öksüz kalır
Koskoca bir ülke
Sen gidersen çay soğur masada kalır
Kahveler kapanır

Susmaz içimin sesi su konuşur susmaz
Evim küser barkım küser
Odam kireç tutmaz

Sen gidersen şarkılar üşür
Mevsim değişir mevsimler üşür
Ayrılık kalın giyinir ayrılık sıcak kalır
Aşk üşür aşk üşütür

Sen gidersen avuçlayıp yalnızlığımı 
Yüreğine sürmez hiç kimse
Hiç kimse bölmez beni
Hiç kimse tamamlamaz

Sancıyla söver ömrüme hasret
Hasret sınır dikenli tel
Karnı hep açtır hasretin karnı hiç doymaz
<<1234567891011 12131415161718192021...31>>