fiogf49gjkf0d Öncelikle çoğumuzun yanılgıya düştüğü akıllılık ve zekilik kavramları arasındaki farkı öğrenmek gerek. Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre akıllı "Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil" anlamına gelirken, zeki "Anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, zeyrek" demektir. Yani zekilik doğuştan gelen bir edinimken akıllılık sonradan kazanılan bir sıfattır. Akıllı olmayan bir insan pekala zeki olacağı gibi, zeki olanlar hakkında aynı zamanda akıllı oldukları şeklinde bir genelleme yapamayız. Bu durumda bahsi geçen konuda akıl düzeyinden ziyade zeka düzeyini tartışmak gerekli.
X kromozomunun fazlalığının bir zeka belirtisi olmadığı bilim çevrelerince bilinen bir durumdur aslında. Turner sendromu olan kadınlardaki kromozom yapısı 45,X iken yani bir X kromozomu eksik olmasına rağmen zeka düzeylerinin 46,XX kromozomuna sahip normal kadınlardan pek farklı olmadığı, onlar kadar yetenekli olduğu ortaya çıkmıştır.
Son olarak ekleyeceğim cümlede sanırım hepimiz hemfikiriz: Önemli olan beynin büyüklüğü, küçüklüğü değil o beyni gerektiği gibi kullanabilmektir. |
fiogf49gjkf0d Wernell, her seferinde forumlara yazdıgın manasız yorumlarından sıkıldık. Bence sen foruma yazı yazma, cidden neyi savundugunu anlayamıyoruz. Kadınların daha akıllı olduğunu hangi anektodlara dayanarak çıkardın? Konuyla alakalı bir sonuç çıkarabilmiş değilsin, neye göre bir savunman var, nereye varmışsın belli değil. İnan, kavram karmaşası yaşıyorsun. Biraz kitap filan oku, araştırma yap, eminim ifade gücünü artıracaktır. İnsanlar genelde bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyorlar. Sorun burada. Akıldan bahsedecek olursak, duygulardan öncelikle bahsetmemiz gerekir. Tüm aldığımız kararlar, davranışlar, düşüncelerin temelinde duygular vardır. Mantıklı davranıyorum diyen insan bile aslında duygularını kullanarak karar alır ve uygular. Tüm duygular harekete geçmemizi sağlayan dürtülerdir.Aslında biz iki zihne sahibiz; birisi düşünüyor, diğeri ise hissediyor...Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedir.Akılcı zihin, bilincimize daha yakındır, düşüncelidir ve tartıp yansıtabilir. Aslında akıl, duygusal zeka olmadan tam verimli çalışamaz. Akademik zekanın, duygusal yaşamla ilgisi pek yoktur. Kişiler arası ilişkilerde zeka, diğer insanları anlamaktır. Özbilinç, duyguları idare edebilmek, kendini harekete geçirmek, başkalarının duygularını anlamak, ilişkileri yürütebilmek, duygusal zekaya ait yeteneklerdir. İnsanı insan yapan niteliklerin çoğu duygusal zekadan gelmektedir. Kararlar, salt mantığa dayanarak alınamaz; kişinin güdülerine ve geçmiş deneyimlerden derlenmiş duygusal bilgeliğe ihtiyaç vardır. Kişisel açıdan doğru kararlar verebilmenin anahtarı, hislerine kulak vermektir. Bize sıkıntı veren duygulara hakim olabilme, duygusal sağlığımızın anahtarıdır. Duygusal zeka açısından umutlu olmak, kişinin zorlu engeller veya yenilgiler karşısında bunaltıcı kaygıya, teslimiyetçi bir tutuma ya da depresyona yenik düşmemesi anlamına gelir. Empati kurmak da bu konuda önem taşır. Empatinin kökeni özbilinçtir.Başkalarının ne hissettiğini kaydedememek duygusal zeka bakımından büyük bir eksikliktir. Çünkü duygusal ahenk, empati yetisinden kaynaklanır, ahlakın kökleri empatide bulunur. Duygusal öğrenmede cinsiyetler arasında farklılıklar vardır. Kadınlar, sözlü-sözsüz duygusal işaretleri okumakta, hislerini ifade etmekte ustalaşırken, erkekler, incinebilirlik, suçluluk, korku ve acıyla ilgili duygularını en aza indirgemekte beceri sahibi olur. Bu da ikili ilişkilerde ve evliliklerde önemli rol oynar.Evliliklerde anahtar niteliğindeki yeterliliklerden biri, eşlerin sıkıntılı hisleri kendi başına yatıştırmayı öğrenmesidir. Kendi kendine konuşma, savunmacı olmayan dinleme ve konuşma, saygı ve sevgi evlilikte düşmanlığın önünü keser. Hisler, bize doğru yönü gösterir; ondan sonra kuru mantık işe yarar. Demek ki duygular mantıklı olmak için gereklidir. Bir bakıma; akılcı ve duygusal olmak üzere iki beynimiz, iki zihnimiz ve iki farklı türden zekamız vardır. Hayatı nasıl yaşadığımız her ikisi tarafından belirlenir. Sadece IQ değil, (EQ)duygusal zeka da önemlidir. İster kadın olsun, ister erkek olsun, bu açıklamalara göre akıllarını kullanabilme yeteneğine haiz, en geçerli olan duygusal zekalarını kullanabildikleri ölçüde "aklını iyi kullanabilir". Erkekler ve kadınlar arasında duygusal farklılıklar gözükse de mühim olan sahip olunan duygusal zekanın nasıl kullanılacağının bilincinde olmaktır.
|