ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
| | |
|
Melissa606
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 23.Oca.2008 Çar 00:48:20 TESADÜF BULUŞLAR... |
| fiogf49gjkf0d TESADÜF BULUŞLAR
PENİSİLİN
İSKOÇYA DA KEŞFEDİLDİ. ALEXANDER FLEMİNG ADLI BİLİMADAMI GRİBE ÇARE ARARKEN, İÇİNDE BAKTERİ BULUNAN BİR KAPTA MANTAR ÜREMESİYLE PENİSİLİN İ KEŞFETMİŞ OLDU...
X RAY CİHAZI
ALMANYA DA KEŞFEDİLDİ. 19. YY DA ALMAN BİLİM ADAMI WİLHELM RÖNTGEN RADYASYON İLE DENEY YAPARKEN KEMİKLERİN GÖRÜNDÜĞÜNÜ KEŞFETTİ.
YAPAY TATLANDIRICILAR
NEBRASKA DA KEŞFEDİLDİ. BÜTÜN YAPAY TATLANDIRICILAR, DENEY YAPTIKTAN SONRA ELLERİNİ YIKAMAYI UNUTAN BİLİMADAMLARI TARAFINDAN KEŞFEDİLDİ.
BRENDİ
ORTAÇAĞ TÜCCARLARININ ŞARAPTAKİ SUYU KAYNATMALARIYLA KEŞFEDİLDİ. BÖYLECE, ŞARAP YOLCULUKLARDA DAHA AZ YER KAPLIYORDU.
SERTLEŞTİRİLMİŞ PLASTİK
NEW YORK TA KEŞFEDİLDİ. CHARLES GOODYEAR, 1839 DA, LASTİK-SÜLFÜR KARIŞIMINI YANLIŞLIKLA ISITILMIŞ OCAĞIN ÜZERİNE DÜŞÜRÜNCE, SERTLEŞTİRİLMİŞ PLASTİK DE ORTAYA ÇIKTI.
MİKRODALGA FIRINLAR...
MASAÇUSETS TE KEŞFEDİLDİ.1946 DA PERCY SPENCER ADLI MÜHENDİSİN CEBİNDEKİ ŞEKERLER, BİR MAGNETRON TARAFINDAN ERİTİLİNCE GÜNÜMÜZ MUTFAKLARININ VAZGEÇİLMEZLERİNDEN MİKRODALGA FIRIN KEŞFEDİLMİŞ OLDU...
LSD (UYUŞTURUCU)
İSVİÇRE DE KEŞFEDİLDİ. İSVEÇLİ BİLİMADAMI ALBERT HOFFMAN, DOĞUM ÜZERİNE YAPTIĞI ÇALIŞMALARDA BAMBAŞKA BİR SONUÇLA KARŞILAŞTI: EN YAYGIN UYUŞTURUCU MADDE OLAN LSD
| |
Melissa606
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 23.Oca.2008 Çar 22:56:48 |
| fiogf49gjkf0d
FOTOĞRAF
Mucit: Louis-Jacques Daguerre Tarih: 1838 Kaza: Dağınık laboratuvar dolabı...
Bu rastlantısal buluşun nedeni kırık bir termometre... Louis Daguerre, karanlık odada, gümüş iyodür levhada açığa çıkan görüntüyü sabitlemenin yollarını arıyordu. 1938 yılında bir gün, farklı kimyasal maddelerin bulunduğu dolabına, daha sonra kullanmak ve temizlemek üzere bozuk görüntülü bir film levhası koydu. Bunu tekrar dışarı çıkardığında görüntü belirginleşmişti. Ancak Daguerre, bu garipliğe hangi kimyasal maddenin neden olduğunu bilmiyordu. Bunun üzerine levhaları yerleştirdi ve kimyasal maddeleri birer birer dışarı çıkarttı. Dolabı boşaltmasına rağmen hala aradığı maddeyi bulamamıştı. Sonunda dolabın raflarından birinde, kırılmış termometreden dökülmüş civayı fark etti... Gümüşlü levha üzerine alınan görüntü (daguerreotype), modern fotoğrafçılığın başlangıcı oldu... Yerini ancak on yıl sonra negatif ve, pozitif film sürecine bıraktı...
-----------------------------------------------------------------------
POST-IT KAĞIDI
Mucit: Dr. Spencer Silver Tarih: 1974 Kaza: Kutsal bir ilham ve hatalı üretim... "3M" bilim adamlarından Dr. Spencer Silver, 1970 lerin başlarında dayanıksız yapıştırıcıyı bulduğunda, bunu işe yaramaz bir buluş olarak değerlendirmişti... Bundan yıllar sonra, meslektaşı Art Fry, bir kilisede ilahi kitabındaki ayracın bir türlü istediği yerde durmaması üzerine oldukça sinirlendi. Anlamsız vaazlardan mı yoksa kutsal bir ilhamdan mı bilinmez, kafasını bu konuya yormaya başladı ve birden aklına meslektaşının işe yaramayan buluşu geliverdi... Bu sayede ayıracın kitaba yapışmasını sağlayacak, ancak çıkarttığında da kitaba zarar gelmeyecekti. Post-it kağıdı tabii ki bir gecelik başarının ürünü değil... 3M in ortaya attığı bu örnek, büro malzemeleri içinde vazgeçilmezler arasında yerini aldı...
-----------------------------------------------------------------------
DAYANIKLI CAM
Mucit: Edouard Benedictus Tarih: 1903 Kaza: Kırılması gereken deney tüpünün yere düştüğünde parçalanmaması... Güvenli camın bulunması, tam da en çok ihtiyaç duyulan zamanda gerçekleştirildi: Motorlu taşıt çağında... 1903 yılında Fransız kimyager Edouard Benedictus, deney tüpünü laboratuarının zeminine düşürdü. Tüp kırıldı ancak dağılmadan tek parça halinde kaldı. Benedictus, kolodyum ihtiva eden sıvının buharlaşmasından sonra tüpte kalan ince plastik tabakanın parçalanmayı engel*lediğini anladı. Bunu not ettikten sonra bu konu üzerine fazla kafa yormadı. Ancak, kaza yapan bir aracın içindeki kızın kırılan camlardan çok feci şekilde yaralanması, bu konuyu tekrar gündeme getirmesine neden oldu. Daha önceki deneyiminden esinlenerek iki cam tabakasının arasına selüloz nitrat yerleştirerek üç katlı camı oluşturdu. Buluşu 1920 lerde arabaların ön camlarında kullanılmaya ve otomotiv endüstrisinde ciddi şekilde taklit edilmeye başlandı...
-----------------------------------------------------------------------
KAOS TEORİSİ
Mucit: Ed Lorenz Tarih: 1960 lar Kaza: Bilgisayardaki bozuk çıkış... Amerikalı meteoroloji uzmanı Ed Lorenz in bilgisayarında anlamsız ve komik veriler belirince, Lorenz bunların her zamanki aksaklıklardan kaynaklandığını düşündü. Ancak hatayla ilgili ipuçlarını elde etmek için kağıttaki çıktıda çalışmaya başladı. Bilgisayarın, başlamak için ilk sonuçları eşleştirdiğini, ancak daha sonra haritayı yok ettiğini gördü. Birden jetonu düştü: Lorenz bilgisayara aynı girdileri ikinci aşamada yüklememiş, bu küçük farklılık da, sonraki birkaç hafta boyunca, tamamen değişik sonuçlar verip durmuştu... Lorenz böylece, hava durumu gibi küçük olayların bazen çok büyük sonuçlar doğurabileceğini açıklayan "kaos teoremini" bulmuş oldu...
-----------------------------------------------------------------------
RADYOAKTİVİTE
Mucit: Henri Becquerel Tarih: 1896 Kaza: Fotoğraf camındaki sislenme... Fransız fizikçi Henri Becquerel, 1896 Martı nda laboratuarındaki çekmecesini açtığında büyük bir sürprizle karşılaştı. Kapkaranlık bir ortamda olmasına rağmen bazı fotoğraf camları bulanıklaşmıştı. O sırada Becquerel, yeni keşfedilen röntgen ışınları üzerinde çalışıyor ve bazı kimyasallar yardımıyla bunların yayılmalarını sağlamaya uğraşıyordu, ilk aklına gelen, güneş ışığının etkisiyle kristallerin ışını yaydığı ve fotoğraf camını sislendirdiğiydi... İlk deneyleri onun doğru yolda olduğunu desteklese de hava bozunca olayın seyri birdenbire değişti. Becquerel, kristallerin güneş ışığından etkilenmesini engellemek için kimyasallar kullanarak camları tekrar çekmeceye koydu. Camları dışarı çıkardığında, uranyumlu kristallerden oluşan camlarda artık sisin bulunmayışına oldukça şaşırdı. Ve bugün "bir atom çekirdeğinin ta*necikler veya elektromanyetik ışımalar yayarak kendiliğinden parçalanması" olarak bilinen radyoaktiviteyi keşfetmiş oldu...
-----------------------------------------------------------------------
ŞOK TEDAVİSİ
Mucit: Julius Wagner-Jauregg Tarih: 1917 Kaza:Mezbaha işçilerinin kesim yöntemi... ECT (Electroconvulsive the-rapy) olarak bilinen elektroşok tedavisi, mezbaha işçilerinin, domuzların elektrikle sersemlemelerinden sonra çok sakin durduklarını fark etmelerinin bir sonucu... ECTye, beyne elektrik akımı verilmesi suretiyle, depresyon gibi akıl hastalıklarının semptomlarını engellemekteki son çare olarak bakılıyor. Elektroşok tedavisi fikri, sıtma aşısıyla frengili hastaları te*davi eden Avusturyalı Julius Wagner-Jauregg tarafından geliştirildi. 1927 yılında Nobel Ödülü alan VVagner-Jauregg, bu fikre, "bir sisteme elektrik verilmesinin tedavi edici özellik taşıyacağından yola çıkarak ulaştı. Ve böylece, çok tartışılan şok tedavisi doğmuş oldu... Aynı zamanda, şizofrenlerin doğal yollardan çarpılmalarının, hastalık belirtilerinin iyileşmesine neden olduğu da belirlenmişti. Psikiyatristler, hastaların beynine elektrik akımı uygulamak yoluyla, anlaşılması güç tedavinin gerçekleştiğini belirtiyorlardı. Ancak ECTnin kısa süreli hafıza kaybına neden olması dışında önemli etkisinin bulunmadığına dair klinik bulgulara az da olsa rastlanıyor. Hastaların tedavi edilmesine yönelik olarak bu yöntem çok uzun zamandan beri kullanılmaya devam ediyor.
-----------------------------------------------------------------------
Uzun uğraşlarla, laburatuvarda geçirilen saatler olmasa bu tesadüflerde olmazdı sanırım...
| |
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 23.Oca.2008 Çar 23:17:12 |
| fiogf49gjkf0d Paylaşımın için tşkler Melissa çok ilginçti her bir buluş.Emeğine sağlık
| |
ccbLuEwAyscc
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 24.Oca.2008 Per 00:03:08 |
| fiogf49gjkf0d kardeşim yüreğine sağlık bizimle paylaştığın için... gerçekten önemli bilgiler... zaten öenmli olmasaydı cc forum en iyilerde olmazdı! tekrardan klavyene ve yüreğine sağlık kardeşim... | |
| | |
| |