fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Kafadan koptum be sibob
Geçenlerde GfK Panel şirketi tarafından yapılan bir anket, gençlerin kendi aralarında özel bir dil yarattıklarını ortaya koydu. Araştırma için 11 kentte görüşülen 15 - 24 yaş arası 1000 genç, en çok şu kelimeleri kullanıyorlardı: "Kanka... sazan... kafayı yemek... kopmak... keklemek... kıl olmak... abidik gubidik... aganigi naganigi..." Korkarım çoğunuz anlamadınız. İşte köşemiz, bu dil bariyerinin yaratabileceği nesiller arası kopukluk tehdidine karşı müteessir bir tedbir olarak, bu kelimelerin manalarını yayımlıyor: Kanka: "Kan kardeş"in kasıltılmışı; yakın arkadaş, dost anlamında. Sazan: Kolayca aldatılan, saf kimse. Kafayı yemek: Dengesiz davranışlarda bulunmak. Kopmak: Kendinden geçmek. ("Kafadan koptum" da denir). Keklemek: Kandırmak, aldatmak. Kıl olmak: Hoşlanmamak, gıcık olmak. Abidik gubidik: Aşna fişne. Aganigi naganigi: Kuş dilinde, sevişme.
* * *
Daha önceki kuşaklar arasında da dilde kopukluk yaşanmıştı, ama herhalde durum hiç sözlük gerektirecek kadar vahimleşmemişti. Korkarım internet yaygınlaştıkça uçurum hepten derinleşecek. Bir "chat" sitesine girip sohbete katılmayı deneyin de başınıza geleni görün: Bakalım, "Slm" diye yazılan şeyin "selam" olduğunu, "nbr" yazıp "n aber" diye sorulduğunu, "ii" harfleriyle "iyiyim" dendiğini, "u?"nun "Ya sen?" manasına geldiğini anlayabilecek misiniz? "Asl?" görürseniz, bilin ki, "age, sex, location" soruluyordur, yani "yaş, cinsiyet ve şehir"... Ve veda faslında "bye" veya "muck"...
* * *
Bu tabloya bakıp hep birlikte "Türkçe elden gidiyor" diye feryat etmemiz mümkün; ama sorunun bunu aşan bir boyutu var. Ben yukarıdaki çoğu kelimenin karşılığını Hulki Aktunç un "Argo Sözlüğü"nden (YKY, 1998) aldım. Aktunç, sözlükte, "argo"yu şöyle tanımlıyor: "Kendi sosyal çevreleriyle sınırlı yaşayan ve toplumun geri kalan kesimlerinden ayrılmak ve/ya korunmak isteyen, yaşama ortam ve biçimleri birbirine yakın kişilerce yaratılıp benimsenmiş sözcük ve deyimler bütünü". Anlaşılan o ki, günümüzün gençleri argo - pop - sokak - internet - reklam bulamacından yarattıkları bu özel dil aracılığıyla toplumun geri kalanından ayrılmaya ve korunmaya çalışıyorlar. Bu tuhaf dili, birbirlerini tanımalarını sağlayan bir "parola", kaçıp saklanabilecekleri bir "sığınak", başkaları denetlemeden dertleşebilecekleri bir "şifre" olarak kullanıyorlar. Koca bir isyandan arta kalan yegane "yeraltı örgütü" bu...
* * *
Ayıplamayla, yasaklamayla bu örgütle başa çıkamazsınız. Yaş ortalaması 24 olan bir ülke 70 liklerce yönetiliyorsa bunun "dile düşme"sini engelleyemezsiniz. Siz onları anlamamakta direndiniz, sınavlarda süründürdünüz, sevmeyi, sevişmeyi yasakladınız, iş, fırsat eşitliği, konuşma şansı, seçme, seçilme hakkı vermediniz, ülke yönetiminden kovdunuz; işte şimdi onlar da sizi dilden kovuyorlar. Derinleşen uçurumu doldurmanın yolu, dillerini değil, hallerini "düzeltmek"ten geçiyor. O zamana kadar, bu dili öğrenerek, uçurumun üstünden karşı kıyıya bir köprü döşemeyi deneyebilirsiniz. Bu köşeyi okumak iyi bir başlangıçtı. "Haydi kankalar devam!.. Film kopmadan, düzeltelim façayı... Bye... muck..."
Alıntıdır Can DÜNDAR
Forumda daha önce başka başlıklarda anlatmak istediğimiz Türkçenin gençler arasında bozulduğunu belirten yazılarda burası sadece sanal ortam ne olur böyle yazsalar diyen arkadaşlar olmuştu.. Bu yazıyla Türkçenin sadece burada değil reeldede bozulup tahrip edildiğini görülüyor.. Lütfen Güzel Dilimiz Türkçemize Sahip Çıkalım.. |
fiogf49gjkf0d Kanka sitemizde de oldukça yaygın kullanılan bir ifade şeklidir... Samimiyet belirtisi olarak dillere sakız olmuş bu ifadenin; "qanqa, qankha, kankha, kanki, kankish" gibi çok sayıda türevleri de mevcuttur... Bilindiği üzere "kankalık" aslında kan kardeşliği, herhangi bir yaralanmada, karşı tarafın fedakarlık yaparak herhangi bir yerini kanatmasıyla oluşturulan kan bağıdır... Ya da; avuç içinde açılan kesiklerle bu bağı sağlamak, ölünceye kadar birbirilerini gözetmek için edilen yemindir... Yıllar öncesine dayanan bu ant şeklini günümüz gençliği maalesef samimiyetin ifadesi olarak değiştirirken, en samimiyetsiz şekilde kelime yapısıyla da oynamıştır... Hezeyana uğrayan bir çok değer gibi bu değer de, bilinçsiz gençler tarafından değersizlikler sıralamasındaki yerini almıştır... Kan kardeşliği öncelikle usulüne uygun fedakarlıklar ve samimiyet gerektirir... Fiziksel zahiyatla gerçekleşen bu yeminin mesuliyetini taşıyamayacak kadar samimiyetsiz toplulukların, bir de amiyane dillerle bu gibi kelimeleri vurgulamasından hınç duyuyorum. Maalesef bütün değerlerimizi modernlik ve farklılaşmak adı altında cahilce bir bir harcıyoruz... En kötü olan yanı ise; giderek değişen yeni nesilin bunu bilerek ve isteyerek yapması... Bazen tek kelime içinde çok anlam barındırır... Bu gibi durumlar karşısında söyleyeceğim bir tek kelime var; KEŞKE! Elimde olmadan bu kelimenin önüne dizilen yığınlarca kelimelerden cümleler kuruyor, hıncımı almak istiyorum... KEŞKE! |
fiogf49gjkf0d Bunun başlıca nedenleri aslında çok açık. Televizyon kültürü adı altında yeni nesillere aşılanan İngilizcevari kelimeler ve söylevler. Televizyon gibi kitlesel bir aracın üstlendiği sorumluluk açısından bakarsak insanların konuşma ve yazma şeklini nasıl etkilediğini görürsünüz. Popüler kültür adı altında lanse edilen konuşma, hitap , ayak üstü diyalog şekilleri televizyonun içinde tamamiyle başkalaşıma uğramıştır. En basiti ana haber bültenlerinde yapılan yazım hataları ve imlâ yanlışlarıdır. Dizi kuşağında -genelde prime time(televizyon kanallarının 20.00 - 22.00 saatleri arasina verdikleri isim)- gösterilen kalitesi yüksek(!) dizilerin kullandığı Türkçe dildeki yozlaşmanın en güzel öğrenidir.
Feyza Hepçilingiler gibi yazarların bu konuya eğilimi de gayet sevindiricidir. Toplumumuzda ortaya çıkan İngilizce-Türkçe kargaşası, yeni nesiller üzerindeki olumsuz etkilerinin nedenidir. İngizlice nin 500-600 yıllık tarihine karşın Türkçe nin 10.000 yılı aşkın tarihi vardır. İngilizce konuşmanın getirmiş olduğu prestij de cabası. İngilizce kelimelere olan aşkımızdan mı bilinmez mekan adlarına kadar yurdum insanı İngilizce ye oldukça özen göstermiştir. Cafe, bar, tea store, fast food... Saymakla bitmeyen örneklerdir bunlar.
Konuşma ve yazma dili, insanları bir birine bağlayan en önemli araçtır. Bu aracın bozulup dejenere olması toplumların yararına değil aksine zararınadır. Aynı toplumda yaşayan fakat farklı dili konuşan insanlar arasında olduğumuzu düşündünüz mü hiç? Ürpertici... Dil de yaşayan bir canlı gibidir doğar, büyür ve ölür.. Fakat Türkçe nin zenginliği o kadar fazla ki, o zenginliği kullanarak Türkçe dilini asılar boyu geliştirebiliriz. Türkçe nin matematiksel bir yapısı vardır. Her şey bir kurala dayanır. Kelime türetme özelliği sonsuz denecek kadar fazla. Malesef böyle şeyler dili çıkmaz sokağa itmekte ve kısır bir döngü içine sürüklemektedir. Bu konu üzerine sayfalarca yazı yazılabilir. Bu yazı bile yeterince uzun oldu, kim bilir kim okur. Ne diyelim, Türkçe off, Turkche on olmaması dileği ile...
Ekleme: CC-Forum > Geyik Muhabbet > Öylesine muhabbet başlığının altında olması da ayrıca ironik bir durum olmuş. |