ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
| | |
|
Nefertiti585
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 18.Eyl.2008 Per 22:20:42 Gizemli Yeraltı Kentleri |
| fiogf49gjkf0d
YERALTI KENTLERİNİ KİM, NEDEN YAPTI? 85 M. DERİNLİK, ÇAĞDAŞ BİR HAVALANDIRMA SİSTEMİ, BİNLERCE KİŞİNİN YAŞAYABİLECEĞİ BİR KOMPLEKS, MÜKEMMEL BİR SAVUNMA SİSTEMİ; VE BUNLARIN NE ZAMAN, NİÇİN YAPILDIĞI BELLİ DEĞİL. ORTA ANADOLU´DA NEVŞEHİR, NİĞDE AKSARAY YÖRELERİNDE YÜZE YAKIN YERALTI KENTİ, TÜNELLER VE MAĞARALAR BULUNMAKTADIR. BU KENTLER ANCAK 1960´LARIN BAŞINDA FARKEDİLDİ.
YERALTI YERLEŞİMLERİNİN ÜST KATLARI DAHA KABA VE DÜZENSİZ, ALT KATLARA DOĞRU DAHA DÜZENLİ VE İTİNALI OLDUĞU BELİRGİNDİR. BU YERALTI YERLEŞİMLERİNDE NE KADAR KİŞİNİN YAŞADIĞI HAKKINDA HENÜZ YETERLİ BİR BİLGİYE SAHİP DEĞİLİZ.
YERALTI ŞEHİRLERİ AYNI ZAMANDA YÖREDE BULUNAN HEMEN HEMEN HER EVLE GİZLİ GEÇİTLERLE BAĞLANTILIDIR. YÜZLERCE ODADAN OLUŞAN YERALTI ŞEHİRLERİNDEKİ MEKANLAR, BİRBİRLERİNE UZUN GALERİLER VE LABİRENT GİBİ TÜNELLERLE BAĞLANMIŞTIR.
KORİDORLARIN DUVARLARINA AYDINLATMAK MAKSADIYLA KANDİL VE MUM KOYMAK İÇİN KÜÇÜK OYUKLAR OYULMUŞTUR. KANDİLLERE KETEN TOHUMUNDAN ELDE EDİLEN ALTIN SARISI RENKTEKİ BEZİR ADI VERİLEN YAĞI KONULUYORDU. ŞİMDİYE KADAR HİÇ BİR YERALTI YERLEŞİMİNDE BEZİR YAĞI ÜRETEN MEKANA RASTLANMAMIŞTIR. KANDİLLERDE YANAN BEZİR YAĞINDAN YAYILAN ISI AYNI ZAMANDA ISINMA GEREKSİNMESİNİ DE KARŞILAMAKTAYDI.
KATLAR ARASINDA MEKANLARI BİRBİRİNDEN AYIRAN, SAVUNMA AMAÇLI SÜRGÜ TAŞLARI BULUNMAKTADIR. BU TAŞLARIN DIŞARIDAN AÇILMASI ASLA MÜMKÜN DEĞİL. SADECE İÇERİDEN AÇILABİLİYOR. SÜRGÜ TAŞLARININ AĞIRLIKLARI 200-500 KİLOGRAM. ORTALARINDA YER ALAN DELİK KAPIYI AÇIP KAPAMAYA YARADIĞI GİBİ, ARKADAN GELEBİLECEK DÜŞMANI GÖRMEYE YARAMAKTADIR. YANİ MODERN ZAMANDAKİ KAPI DELİKLERİ GİBİ…
YERALTI ŞEHİRLERİNİN EN ESKİ KATLARI GENELDE GİRİŞ KATLARI OLUP, DAHA ZİYADE AHIR OLARAK KULLANILMIŞTIR. BUNUN NEDENİ DE HAYVANLARI DAHA AŞAĞI KATLARA İNDİRMENİN ZORLUĞUNDANDIR.
GEREK KIŞIN GEREKSE YAZIN ILIK OLAN YERALTI ŞEHİRLERİNDE ŞIRAHANELER VE MUTFAKLAR DA GENELDE ÜST KATLARDADIR. YÖREDEN ELDE EDİLEN ÜZÜMLERİN İŞLENEREK ŞARAP HALİNE GETİRİLDİĞİ ŞIRAHANELER, ÜZÜMLERİN KOLAY TAŞINABİLMESİ İÇİN DAHA ÇOK ÜST KATLARA İNŞA EDİLMİŞLERDİR.
MUTFAK SAYILARI GÖZÖNÜNE ALINDIĞINDA HER AİLENİN BİR MUTFAĞI OLMADIĞI, MUTFAKLARI ORTAKLAŞA KULLANDIKLARI ORTAYA ÇIKMAKTADIR. MUTFAKLARDA BUGÜN KAPADOKYA KASABA VE KÖYLERİNDE DE HALA KULLANILAN TANDIR ADI VERİLEN YEMEK PİŞİRMEYE YARAYAN OCAKLAR BULUNMAKTADIR.
KATLAR ARASINDA ODALARIN TAVAN VE TABAN KISIMLARINDA İLETİŞİM MAKSADIYLA YAPILMIŞ, ÇAPI 5-LOCM Yİ GEÇMEYEN HABERLEŞME DELİKLERİ BULUNMAKTADIR. BU DELİKLER SAYESİNDE YERALTI ŞEHRİ HALKI UZUN YORUCU TÜNELLERDEN GEÇMEK ZORUNDA KALMAMAKTA, OLAĞANÜSTÜ ZAMANLARDA İSE KOLAY VE ÇABUK BİR ŞEKİLDE SAVUNMA TEDBİRLERİNİ ALABİLMEKTEDİRLER.
TUVALET KONUSU HENÜZ TAM OLARAK AYDINLIĞA KAVUŞMAMIŞTIR. SADECE TATLARIN VE GÜZELYURT (GELVERİ) YERALTI ŞEHİRLERİNDE TUVALET BULUNMUŞTUR.
BU YERLEŞİM YERLERİNDE -UZUN SÜREN OLAĞANÜSTÜ ZAMANLARDA KULLANILMAK ÜZERE- OTURMA BİRİMLERİ, HATTA MEZARLIK ALANI BİLE BULUNMAKTADIR. BU MEZARLIKLARIN DİNİ GÖREVLİLERE VEYA ÖNEMLİ KİŞİLERE AİT OLUP OLMADIĞI KONUSU HENÜZ AÇIKLIĞA KAVUŞMAMIŞTIR.
YERALTI YERLEŞİMLERİ İÇİNDE HEM HAVALANDIRMA HEM DE HABERLEŞME MAKSADIYLA YAPILMIŞ, ÇOĞU ZAMAN YERALTI YERLEŞİMİNİN TABANI İLE BAĞLANTILI BACALAR BULUNMAKTADIR. BU HAVALANDIRMA BACALARI AYNI ZAMANDA SU KUYUSU OLARAK DA KULLANILMIŞTIR. BAZI SU KUYULARININ AĞIZ KISIMLARI DÜŞMANIN SUYU ZEHİRLEMESİNİ ÖNLEMEK İÇİN YERYÜZÜ İLE BAĞLANTISIZDIR. | |
10TuncaySanli10
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 18.Eyl.2008 Per 22:37:49 |
| fiogf49gjkf0d süpermiş | |
sevginetix
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 19.Eyl.2008 Cum 00:17:29 |
| fiogf49gjkf0d Nevşehir de turda Derinkuyu isimli bir yer altışehrine inmiştik, resimlerdekilere benzer bir yer... Kaybolma riski nedeniyle rehbersiz inememiştik. Benim gibi çok film izleyen biriyseniz gezerken aklınıza gelen ilk şey; mağaralarda kaybolan insanlar ve ucube insanlar (mutant) tarafından katledilişleri...İnsanın psikolojisi bozuluyor. Bunları düşünürken içerde fazla duramıyor çıkmak istiyorsunuz. Geçmişte orada yaşayan insanlar için öyle değil tabi ki sonuçta evleri yurtları onların... Gidip görmenizi tavsiye ederim, fantastik yerler. Heyecan ve biraz da olsa korku orada geçirdiğiniz zamanı farklı kılıyor. Saygılarımla... | |
Jisell
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 19.Eyl.2008 Cum 02:14:08 |
| fiogf49gjkf0d Nevşehirdeki yeraltı kentini görmüştüm gerçekten inanılmaz bir şekilde dar geçitleri vardı kalabalık grup halinde gezmiştik rehber eşiliğinde, rehberimiz arada yüksek sesle bağırırdı, karşı taraftan gelen var mı? Diye ..ses gelmediğinde yürümeye devam ederdik. Eğer karşıdan başka bir grup geliyorsa büyük odalarda durup beklerdik önce diğer gurup geçsin diye çünkü aynı anda gecmek mümkün olmuyordu. Biara ben nerdeyse ruhumu teslim edicektim kapıyı bulamasaydık:)Şuan bile kendime hayret ediyorum klostrofobisi olan biriyim asansore binmekten bile nefret ederim.Oraları nasıl gezmişim hayret:) | |
enuball
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 19.Eyl.2008 Cum 12:55:23 |
| fiogf49gjkf0d Kapadokya Bölgesi nde Prehistorik Dönem ait yerleşimler bulunmasına karşın bunların yeraltı şehirleri ile ilişkili henüz tam olarak saptanamamıştır. Ancak Prehistorik Dönem insanlarının hiç olmazsa birkaç odadan ibaret yapay kaya sığınaklarında barınmış olmaları gerekmektedir.
Orta ve Geç Tunç Çağı na ait kaya kabartmalarının ve yazılı anıtların bölgede sıkça bulunması, ayrıca Hitit şehirlerindeki savunma sisteminde Potern adı verilen yeraltı geçitlerine sıkça rastlanması ve ustaca yapılması nedeniyle yeraltı şehirlerinin yapımında ya da genişletilmesinde Hititlerin de katkısı olduğu kanısı güçlenmektedir.Hitit şehirlerinde bulunan gizli tüneller genellikle şehre yapılacak saldırılarda düşmanı pusuya düşürmek ve onları arkadan çevirmek için kullanılırdı. Bu yerleşim yerlerinin bir kısmını Hititler oymuşsa askeri amaçlı olarak oymuşlardır. Bundan dolayı herhangi bir arkeolojik buluntu ele geçmemesi normaldir. Ayrıca Hititlerden sonra gelen kavimlerin de bu izleri yoketmesi söz konusudur.Kapadokya Bölgesi nde kuvvetli bir Hitit yerleşimi olmamasına karşın bölgedeki tüm antik yerleşimlerde Hititlerin kalıntılarına rastlamak mümkündür. Bölgede yaşayan Hititlerin yerleşim amacıyla yumuşak tüfü oyup yaşamaması için hiçbir neden yoktur.Ayrıca Topada (Ağıllı) ve Sivasa yazılı anıtlarının hemen yanında yeraltı şehirlerinin bulunması bu görüşü desteklemektedir. Özellikle Nevşehir civarında Roma Dönemi ne ait kaya mezarları da yeraltı yerleşiminin hemen yakınında olup onlar gibi geniş alanlara yayılmıştır. Hatta kaya mezar odalarında yer alan nişli klineler yeraltı şehirlerinde de bulunmaktadır. Bu, Roma Dönemi halkının da yeraltı şehirlerinin yapımında bir rolü olduğunu göstermektedir. Yeraltı şehirlerine ait bütün bulgular M.S. 5-10. yüzyıllar arasına yani Bizans Dönemi ne aittir. Genellikle dini ve sığınma amaçlı olarak kullanılan yeraltı şehirlerinin sayısı bu dönemde artmıştır. Bizans Dönemi nde 7.yüzyıl da başlayan Arap-Sasani akınları karşısında Kapadokya da yaşayan Hıristiyan topluluklar sürgü taşlarını kapatarak kendilerini savunuyorlardı. Düşman ise içerde kendini pek çok tehlike ile karşı karşıya kalacağını bildiğinden daha çok su kuyularını zehirleyerek yerli halkı dışarı çıkartmak için çalışıyordu.Selçukluların da bu yeraltı şehirlerinden yararlandıkları ve askeri amaçlı kullandıkları sanılmaktadır. Çünkü Kapadokya Bölgesindeki Selçuklu Kervansarayları bu yeraltı şehirlerinin 5-10km uzağında bulunmaktadır. Örneğin Dolayhan Kervansarayı - Tilköy yeraltı şehri, Sarıhan Kervansarayı - Özkonak yeraltı şehri, Ağzıkarahan Kervansarayı - Pınarbaşı (Geyral) yeraltı şehri.Yeraltı Şehirleri hakkında en eski yazılı kaynak Xenophon un Anabasis adlı kitabıdır. Xenophon, Anadolu da ve Kafkaslarda yaşayan insanların evlerini yerin altına oydukları ve evlerin birbirlerine dehlizlerle bağlı olduğundan bahsetmektedir. Xenophon M.Ö. 4.yüzyılda yaşadığına göre yeraltı yerleşimlerini en kesin bir şekilde bu döneme tarihlemek mümkündür.Bölgedeki en eski ciddi çalışmayı 1960-1970 yılları arasında yapan Alman Martin Urban ise yeraltı yerleşimlerini M.Ö. 7.-8. yüzyıllara tarihlemektedir.Sonuçta, elimizdeki mevcut bilgiler ışığında yeraltı yerleşimlerini bölgedeki ilk medeniyetlerle aynı zamana yani Prehistorik Döneme tarihlemek pek yanlış olmayacaktır. Çünkü taş endüstrisini oldukça iyi bilen Prehistorik Dönem insanlarının basit aletlerle yumuşak tüfü oyması zor değildir. Bu dönemde birkaç odadan ibaret olan, Kapadokya ya gelen değişik topluluklar tarafından devamlı olarak genişletilen yeraltı yerleşimleri, bir önceki kültürün tüm arkeolojik izleri yok edilerek bugünkü halini almıştır. Ancak unutmamak gerekir ki yeraltı şehirlerinin en yaygın kullanımı bizans döneminde olmuştur.Yeraltı şehirleri konusunda bilgi sahibi olduğunu düşünerek iyi paylaşımlar diliyorum! | |
| | |
| |