ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
| | |
|
HurremSuItaan
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 19.Eyl.2008 Cum 22:27:52 KÜLTÜR FIRTINASI... |
| fiogf49gjkf0d Bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük, ona "kendisinden utanma" duygusu aşılamaktır. Böylece o ülke insanlarının zihninde, kendi kültürünün, ana dilinin, yaşam biçiminin işe yaramaz olduğu fikri yerleşir ve dünyanın başka köşelerindeki "gelişmiş" leri taklit etmeye başlarlar.
Bir ülkenin belini kırmanın en etkili yolu budur. Ne silahla başarabilirsiniz bunu, ne ordularla, ne de atom bombasıyla.
Bunları içim yanarak yazıyorum ama ne yazık ki Türkiye böyle bir tehlikenin tehdidi altında.
Seyrettiğimiz her film, her dizi, okuduğumuz her haber, göz ucuyla olsa bile bakmaktan ve müziğini dinlemekten kurtulamadığımız her reklam bu temel fikri işliyor.
Gençlerin bilinçaltına "Sen değersizsin, senin baban, deden de değersiz. Türkçe denilen dil hiçbir işe yaramaz. Yaşam biçimin yanlış. Sen ancak Amerikalı gibi olur, onlar gibi davranır, Teksaslı gibi hareket eder, New York lu gibi sert bakışlar atar, onlar gibi ağzını eğip bükerek konuşursan bir değer ifade edersin. Bunlar olmadan yoksun!" duygusu yerleştiriliyor.
Bu yüzden zavallı çocuk, kabuğundan çıkıp da onu aşağılayan tosbağa misali, kendi kültürüne burun kıvırıyor.
Her ülkenin bir temel jesti, davranış biçimi vardır. Anadolu insanlarının hareketleri yumuşaktır.
Şimdi herkesi renkli cama yapıştıran yerli dizilere bakın: Acaba kaç kişi bu toprağın insanı gibi davranıyor, onlar gibi konuşuyor.
Oyuncuların, mankenlerin derdi Batı televizyonlarından yansıyan görüntülerdeki meslektaşlarına benzemek. Sert, nefret dolu bakışlar ve katı vücut hareketleri. Elbette sonuç komedi: Çünkü bedenlerimiz Teksaslı gibi değil, bambaşka bir hareket tarzımız var. Onlara benzemeye çalıştıkça komik oluyoruz.
Hele anadil bahsine girersek yandığımızın resmidir. Dünyanın en güzel dillerinden birisi olan Türkçe, içine abur cubur İngilizce kelimelerin doldurulduğu argo bir anlaşma dili haline geldi.
Şu anda bir Türk genci için marifet Türk gibi görünmemek. Amerikalı ya, hadi o da olmazsa İtalyan a, İspanyol a benzemek. İşte bir ülke böyle çökertilir.
Gençler de haklı; çünkü bu korkunç kültür fırtınasının karşısına çıkanlar ilkel bir milliyetçilikle "Türk en yücedir, Türk ün sabrını taşırmayın!" filan gibi hiçbir kıymet-i harbiyesi olmayan sözler söylüyorlar.
Benim gibi yıllardan beri kendi kültürünü yüceltmeye çalışan bir avuç insan ise kenarda köşede kalıyor.
Desem ki, "Yahu bu dünyada babasından, dedesinden utanan kim bir fayda görmüş ki sen göreceksin be çocuk!"; inanın hiçbir faydası olmaz. Çünkü karşıdan esen, rüzgâr değil fırtına, bora!
ZÜLFÜ LİVANELİ | |
ilahiben
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 19.Eyl.2008 Cum 22:46:20 |
| fiogf49gjkf0d
Sayın Livanelinin tespitleri çok doğru, katılmamak elde değil..
Birgün gelecek kendi öz değerlerimizi yeniden keşfetmek zorunda kalacağız.. Keşfettiğimiz andan itibaren asıl yükseliş başlamış olacak.. (Keşfetmek sözlük anlamı ; var oldugu bilinmeyen birşeyi bulmak olsada, zaten var olan şeyi unutacagımızı düşünerek yazıyorum..)
Paylaşım için teşekkürler..
Hoş sohbetler.
| |
10TuncaySanli10
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 19.Eyl.2008 Cum 22:50:02 |
| fiogf49gjkf0d Bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük, ona "kendisinden utanma" duygusu aşılamaktır. Böylece o ülke insanlarının zihninde, kendi kültürünün, ana dilinin, yaşam biçiminin işe yaramaz olduğu fikri yerleşir ve dünyanın başka köşelerindeki "gelişmiş" leri taklit etmeye başlarlar.
Bir ülkenin belini kırmanın en etkili yolu budur. Ne silahla başarabilirsiniz bunu, ne ordularla, ne de atom bombasıyla.
zülfü livaneli çok güzel yorumlamış ülke gerçeğini
| |
autumn1
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 20.Eyl.2008 Cmt 00:32:54 |
| fiogf49gjkf0d Çok güzel anlatmış Zülfü Livaneli.. Adamlar hakikaten topla tüfekle elde edemediklerini yavaş yavaş kendi özdeğerlerimizden uzaklaştırarak başardılar ne yazıkki.. ßunun gibi daha öncede başlıklar açmıştık ne acıki sitenin genç üyeleri okuma zahmetinde bulunmadı bile okuyanların bi kısmıda yazıyı doğrularcasına yazılar yazdı.. ßir gün kendi değerlerimizi sahip çıkabilme ümidiyle.. | |
SiyahxBeyaz
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 5.Ağu.2015 Çar 22:56:21 |
|
HurremSuItaan :
Bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük, ona "kendisinden utanma" duygusu aşılamaktır. Böylece o ülke insanlarının zihninde, kendi kültürünün, ana dilinin, yaşam biçiminin işe yaramaz olduğu fikri yerleşir ve dünyanın başka köşelerindeki "gelişmiş" leri taklit etmeye başlarlar.
Bir ülkenin belini kırmanın en etkili yolu budur. Ne silahla başarabilirsiniz bunu, ne ordularla, ne de atom bombasıyla.
Bunları içim yanarak yazıyorum ama ne yazık ki Türkiye böyle bir tehlikenin tehdidi altında.
Seyrettiğimiz her film, her dizi, okuduğumuz her haber, göz ucuyla olsa bile bakmaktan ve müziğini dinlemekten kurtulamadığımız her reklam bu temel fikri işliyor.
Gençlerin bilinçaltına "Sen değersizsin, senin baban, deden de değersiz. Türkçe denilen dil hiçbir işe yaramaz. Yaşam biçimin yanlış. Sen ancak Amerikalı gibi olur, onlar gibi davranır, Teksaslı gibi hareket eder, New York lu gibi sert bakışlar atar, onlar gibi ağzını eğip bükerek konuşursan bir değer ifade edersin. Bunlar olmadan yoksun!" duygusu yerleştiriliyor.
Bu yüzden zavallı çocuk, kabuğundan çıkıp da onu aşağılayan tosbağa misali, kendi kültürüne burun kıvırıyor.
Her ülkenin bir temel jesti, davranış biçimi vardır. Anadolu insanlarının hareketleri yumuşaktır.
Şimdi herkesi renkli cama yapıştıran yerli dizilere bakın: Acaba kaç kişi bu toprağın insanı gibi davranıyor, onlar gibi konuşuyor.
Oyuncuların, mankenlerin derdi Batı televizyonlarından yansıyan görüntülerdeki meslektaşlarına benzemek. Sert, nefret dolu bakışlar ve katı vücut hareketleri. Elbette sonuç komedi: Çünkü bedenlerimiz Teksaslı gibi değil, bambaşka bir hareket tarzımız var. Onlara benzemeye çalıştıkça komik oluyoruz.
Hele anadil bahsine girersek yandığımızın resmidir. Dünyanın en güzel dillerinden birisi olan Türkçe, içine abur cubur İngilizce kelimelerin doldurulduğu argo bir anlaşma dili haline geldi.
Şu anda bir Türk genci için marifet Türk gibi görünmemek. Amerikalı ya, hadi o da olmazsa İtalyan a, İspanyol a benzemek. İşte bir ülke böyle çökertilir.
Gençler de haklı; çünkü bu korkunç kültür fırtınasının karşısına çıkanlar ilkel bir milliyetçilikle "Türk en yücedir, Türk ün sabrını taşırmayın!" filan gibi hiçbir kıymet-i harbiyesi olmayan sözler söylüyorlar.
Benim gibi yıllardan beri kendi kültürünü yüceltmeye çalışan bir avuç insan ise kenarda köşede kalıyor.
Desem ki, "Yahu bu dünyada babasından, dedesinden utanan kim bir fayda görmüş ki sen göreceksin be çocuk!"; inanın hiçbir faydası olmaz. Çünkü karşıdan esen, rüzgâr değil fırtına, bora!
ZÜLFÜ LİVANELİ
|
|
|
Mükemmel bir tespit | |
| | |
| |