ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
29 Mart 2024, Cuma 13:49   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Mühim Mevzular > Bilim - Teknoloji - Sağlık - Yaşam
forum sohbet oyun basliklari
   Sigara ve Akciğer Kanseri
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

emrahsr53

emrahsr53 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  23.Mar.2013 Cmt 18:12:42      Sigara ve Akciğer Kanserisohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

I)   SİGARA:


Genel Bilgiler:


Kristof Kolomb Amerika`yı keşfettiğinde, yerlilerden öğrenilen tütün içme alışkanlığı kısa zamanda yaygınlaşmıştır. 20.yy`ın başlarında tütünün kağıda sarılarak üretilmeye başlanması bu yayılmayı hızlandırmıştır. İlk zamanlarda çok ucuz satılan hatta bedava dağıtılan sigaranın 2.Dünya Savaşı`ndan sonra zararları görülmeye başlanmış. Günümüzde sigaraya karşı pek çok dernek kurulmuş ve sigarayı bırakma kampanyaları düzenlenmeye başlanmıştır.

35 yaş üstü nüfusumuzun %45`inin sigara içtiği ülkemizde, sigaraya bağlı hastalıklar ciddi bir sorun oluşturmaktadır.



Sigaradaki Zararlı Maddeler:


Sigara ve tütünde aktif olarak 4000`den fazla sitotoksik(hücre öldürücü), mutajenik (hücrenin yapısını bozucu) ve karsinojenik (kanser yapıcı) madde vardır. Sigara içen şahıslarda duman solunmasına bağlı ağız, burun, gırtlak ve tüm solunum yolunda kanser gelişebilir. Bazı maddeler direk solunumla etkiliyken, bir kısmı kana geçerek ya da tükrükle yutularak etki gösterir.


Tütünün içindeki en önemli madde nikotindir. Nikotin, vücuttaki bazı sinir hücrelerini hem uyaran hem baskılayan bir maddedir. Etkilerin çoğu katekolaminlerin (adrenalin,noradrenalin vb.) salınımına bağlıdır. Sigara içen normal bireylerde tansiyonun artması, kalp hızında artma, kalp kası kasılma gücünde artma, kalbin oksijen tüketiminde artma, kalp damarlarında kan akımında artma ve diğer damarlarda daralma meydana gelir. Ayrıca nikotin, serumda glukoz, kortizol, serbest yağ asidi, adrenalin ve beta endorfin düzeylerini arttırır.


Karbon monoksit ( CO ) oksijen kullanımını engelleyen toksik bir gazdır. Sigara dumanında %2-6 oranında bulunur. Sigara içenlerde kanda seviyesi yükselir. Pıhtılaşma artışından ve bazı sinir sistemi bulgularından sorumludur.



Sigaranın Etkileri:


Koroner kalp hastalığı ve akciğer kanseri en önemli iki ölüm sebebidir. Sigara içimi ile bu hastalıklar arasında güçlü bir ilişki vardır. Sigaraya başlama yaşı, içilen sigara sayısı ve alınan nefesin derinliği önemlidir. Sigara bırakılınca hastalanma oranı da azalmaya başlar.

Akciğerlere etkileri:


 

Sigara içimi hem ana hem küçük hava yollarını, akciğer yüzey hücrelerinin yapı ve fonksiyonlarını bozar, akciğerin bağışıklık sistemini değiştirir. Sigara içimiyle normal akciğer yapısı değişir (psödostratifiye silyalı epitel, yassı hücreli metaplaziye, karsinoma in situya) ve sonuçta kansere dönüşür. Sigara içenlerde kronik öksürük, balgam ve nefes darlığı olur. Sigara içimi KOAH (kronik bronşit, amfizem vb.) gelişimi için esas risk faktörüdür. Solunum yolu enfeksiyonları da sigara içenlerde daha fazladır. Ameliyat sonrası komplikasyonlar ve pnömotoraks da içenlerde daha sıktır.


Sigara akciğer kanseri dışında ağız, gırtlak, yemek borusu ve mesane kanserine de yol açar, böbrek ve pankreas kanseri gelişimine katkıda bulunur, mide ve rahim kanseri ile beraberlik gösterir.


Kalbe etkileri: Koroner kalp hastalığında en önemli 3 risk faktörü sigara, kolesterol yüksekliği ve hipertansiyondur. Erkeklerde sigara içimiyle koroner kalp hastalığı riski %60-70 artmaktadır. Kalp hastalığına bağlı ani ölüm sigara içen erkeklerde 2-4 kat daha fazladır. Kadınlarda hem oral kontraseptif (doğum kontrol hapı) hem sigara kullanımı halinde kalp hastalığı riski 10 kat artmaktadır. Yüksek tansiyonu olanlarda sigara içimi beyin kanaması riskini arttırmaktadır, dolayısıyla sigara içenlerde felç daha sık gözlenmektedir.


Mideye etkileri: Sigara içenlerde mide ve duodenum (oniki parmak barsağı) ülserleri daha sıktır. Ülserin ilaçla iyileşmesini geciktirir. Mide asit salgısını arttırır, pankreas salgısını azaltır.

Diğer etkiler: Sigara ilaç toksitesi daha çabuk oluşur ve ilaç dozları yetmez ( sigara karaciğerde ilaçları parçalayan enzimleri arttırır).


Pasif içicilik:


Sigarada, sigarayı içenlerin akciğerlerine soluduğu "anaakım dumanı", sigaranın ucunun yanmasıyla çevreye yayılan "yanakım dumanı" mevcuttur. Sigara içmeyenlerin bu yanakım dumanına maruz kalmalarına pasif içicilik denir. Pasif maruziyetin de akciğer kanseri ve koroner kalp hastalığı yaptığına dair sağlam deliller vardır.


Kocası sigara içen kadınlarda akciğer kanserine yakalanma riski 1.2-2 kat artmıştır. Yapılan birçok çalışmada anne babası sigara içen çocuklarda pnömoni, bronşiolit ve bronşit gibi hastalıkların arttığı gösterilmiştir.


Gebelikte sigara içimi: Sigara anne karnındaki fetüsü etkiler. Hamileliğinde sigara içen anneden doğan bebek düşük doğum ağırlığındadır. Bunun nedeni, sigaranın anne bebek arasındaki kan dolaşımını bozması ve bebeğin beslenememesidir. Annenin sigara içimi düşük, fetal ölüm ve ani bebek ölümlerini arttırır. Fetüsün beyin gelişimini yavaşlatır, çocuğun uzun vadede gelişimini de bozar.




Sigaranın bırakılması:


Sigarayı bırakma yöntemlerinden bazıları; kendi kendine bırakma, doktor yardımıyla bırakma, grup terapileri, davranış tedavileri, hipnoz, akupunktur ve nikotin tedavisidir.


Son dönemlerde nikotin bantları ve sakızları ile nikotin replasman tedavisi uygulanmaktadır. Bu maddeler nikotin yoksunluğu nedeniyle gelişen bulguları önler. Grup terapileriyle birleştirilirse etkinliği artar.


Sigarayı bırakmanın kısa ve uzun vadede faydaları çoktur. Bıraktıktan kısa süre sonra koku ve tat alma duyuları düzelir. 1 yıl sonra kalp krizi geçirme riskinde belirgin azalma olur. Sigara ile ilgili kanserler, beyin hastalıkları ve kronik akciğer hastalıkları riski de zamanla beraber azalır. Sigara içenlerin %90`ı sigaraya 20 yaşından önce başladığından bu yaş grubuna yönelik ciddi eğitimler ve kampanyalar yapılmalıdır.


Ülkemizde son zamanlarda sigara içimine çeşitli kısıtlamalar getiren 4207 sayılı kanunun kabulu atılmış önemli bir adımdır.


Hastanemizde "Sigarayı Bırakma Polikliniği" açılmış olup her pazartesi ve çarşamba günü saat 13.00`da hizmet verilmektedir.


II) AKCİĞER KANSERİ:


Kanser gelişimi çok aşamalı bir olaydır. Meme, kolon gibi kanserlerde birçok kalıtımsal mekanizma belirlenmiş olup son yıllarda akciğer kanserinde de genetik yatkınlıklar tanımlanmaya başlamıştır. Sigara içimi önemli bir faktör olmakla birlikte, sigara içenlerin %20`sinde akciğer kanseri görülmesi başka etkenlerin de, özellikle genetik yatkınlığın önemli rol oynadığını düşündürmektedir. Kanser oluşumunda; normal hücre genleri çevresel veya henüz aydınlanmamış bazı etkilerle hücresel onkogenlere (kanser yapıcı genlere) dönüşürler. Kanser hücreleri normal büyüme faktörlerinin etkisinden kurtulup kontrolsuz bir şekilde çoğalırlar.

Akciğer kanseri tüm dünyada erkeklerde en sık görülen kanserdir. Tüm kanserlerin %16`sı, tüm kanser ölümlerinin %28`i ( erkeklerde %35, kadınlarda %19 akciğer kanseri nedeniyledir.

Ülkemizde her yıl 35.000 kişinin tütün ile ilgili hastalıklardan öldüğü düşünülürse yaklaşık 15-20.000 kişi akciğer kanserinden ölmektedir. Ülkemizde akciğer kanseri erkeklerde en sık görülen kanserken kadınlarda meme ve genital bölge kanserlerinden sonra 3.sıradadır.

Akciğer kanserli hastalar; genellikle 60-70 yaşlarında sigara içen bir bireydir. %5 akciğer kanseri 40 yaş altında gelişir. Sigara içiminin artmasına bağlı olarak kadınlarda da yüzde giderek artmaktadır.


Akciğer kanserinin ekonomik yükü korkunç boyutlardadır. Hastalığa ait medikal harcamalar ve işgücü kaybı bu giderleri oluşturmaktadır. Geçen yıllarla birlikte tanı ve tedavi yöntemlerinin gelişmesiyle 5 yıllık yaşam şansı bir miktar artış göstermiştir.



Akciğer kanseri oluşumunda etkisi olan fiziksel ajanlar:

 

  1. SİGARA
  2. Yanma sonucu ortaya çıkan maddeler, fırınlardan, ısıtıcılardan ve sigaradan yayılan karbonmonoksit (CO), aerosoller, uçucu organikler, sülfür ve nitrojen oksitler.
  3. inşaat materyali, mobilyalar ve kimyasal ürünler (formaldehit, asbest, böcek ilaçları)
  4. Binaların alnındaki topraktan çıkan gazlar (radon)
  5. Biyolojik süreç (akarlar, küfler)


Diyetin Etkisi:

A vitaminin akciğer kanseri gelişimini önleyici etkisi olduğu düşünülmektedir. Bu vitamini bol miktarda alanlarda akciğer kanseri gelişme riskinin %50 azaldığı bildirilmektedir. Sigara içen insanlarda A vitamini düzeyi azalmaktadır, onun için sigara içenlerin daha fazla Avitamini almaları gerekmektedir.

C vitamininin de olumlu etkisi olduğu düşünülmektedir. E vitaminiyle ilgili yeterli çalışma yoktur.


Diğer akciğer hastalıklarıyla akciğer kanseri ilişkisi:


Diffüz pulmoner fibrozis ve KOAH`ta akciğer kanseri riski artar.


Akciğer kanserinin belirtileri:


Bulgular tümörün yerleşim yerine göre değişir. En sık;

1.    Öksürük

2.    Göğüs ağrısı, nefes darlığı

3.    kan tükürme (hemoptizi)

4.    Hırıltılı solunum

5.    Sık tekrarlayan pnömoni

6.    Yutma güçlüğü

7.    Ses kısıklığı

8.    Vena kava süperior sendromu (yüzde dolgunluk, kızarma, baş ağrısı, nefes darlığı, öksürük)

9.    Şilotoraks (Göğüs kafesi içinde lenf sıvısı birikimi)

10. Ateş

11. Çarpıntı ve senkop (bayılma)

12. Kilo kaybı, halsizlik, iştahsızlık

Tümörün yayılımına ve oluşturduğu diğer sistem tutulumlarına göre de çeşitli bulgular oluşabilir:

1.    Omuz ve kol ağrısı

2.    Göz kapağında düşme, gözün içine çökmesi vb.


Nasıl tanı konur?

Tanıda hastanın bulguları, hikayesi, fizik muayenesi ve balgam incelenmesi önemlidir.

Akciğer röntgenogramı %70-80 doğru sonuç verir ve 5-6 mm. üzerindeki lezyonları tanımlayabilir. Bilgisayarlı tomografi de önemli ve duyarlı bir yöntemdir. Bazı sorunlu olgularda MR kullanılabilir. Ayrıca plevra mayi incelemesi, plevra biopsisi, bronkoskobi, transtorasik iğne aspirasyonu da tanı için kullanılır.


Tedavi:

Akciğer kanseri uygun dönemde yakalandığında tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tümör tespit edildikten sonra evrelenir ve evresine göre tedavi yaklaşımı uygulanır. Kesin tedavi cerrahi olarak tümörün çıkarılmasıdır. Tümörün yayılımı, büyüklüğü ve lenf nodu yayılımına göre evrelenen tümör operasyona engel başka bir hastalık da yoksa cerrahi olarak çıkarılır.


Tümörün hücre tipine ve evresine göre sağkalım oranları değişmektedir. Her kanserde olduğu gibi erken teşhis çok önemlidir. 5 yıllık sağkalım oranları %15-%40 arasında değişmektedir. Ancak, cerrahi tedavinin uygulandığı erken evre (kanserin erken dönemde teşhis edildiği) hastalarda 5 yıllık yaşam şansı %70`lere çıkabilmektedir.

CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir