Pi Sayısını bilirsiniz.. 3.14 Daha doğrusu (3.141592653...) diye devam eden matematiğin sabit gizemli ve sırrı hala tam olarak çözülememiş sayısı.
Pi sayısı, dairede, çevrenin çapa oranından ibaret. Dairenin ölçüsü değişse dahi çevre uzunluğunu çapa böldüğünüzde hep o büyülü sayıyı, Pi`yi elde ediyorsunuz. ... Bu sabit sayı, Yunan alfabesinin 16. harfi olan "p" sembolü ile gösterilir. Çoğumuzun hafızasında Pi sayısı 3,14 veya 22/7 olarak yer etmiş olsa bile, Pi`nin gerçek değeri bunların ikisi de değildir.
Peki bu sayı, yani Pi, tam olarak kaçtır? İşte bu soru, Pi sayısını tam olarak hesaplamak isteyenleri 4.000 yıldır meşgul etmektedir. Bilim ve teknolojinin bu kadar ilerlediği günümüzde bile, bir çemberin çapına oranının tam olarak hesaplanamaması, işlem sonsuza kadar devam ettiği için hikmetleri açısından üzerinde düşünülmeye değer bir husustur.
Fibonacci, Leibniz, Newton ve Euler gibi Batılı matematikçilerle birlikte İslam dünyasından da El-Harezmi ve Gıyasüddin Cemşid gibi matematikçilerin p sayısında virgülden sonraki ileri basamakları çözmeye çalışmışlardır. Gıyasüddin Cemşid 15. yüzyılın başlarında p sayısının virgülden sonraki 12 basamağını, Avrupalı matematikçilerden 200 yıl kadar önce doğru bir şekilde hesaplama başarısını göstermiştir.
Çudnovski kardeşler ise Pi sayısını hesaplamak için, satın aldıkları parçalarla bir bilgisayar yapmışlardır. Evlerine kurdukları bu bilgisayarı kullanarak 1989`da Pi`nin 1 milyara yakın basamağını hesaplama rekoru kırmışlardır. Niçin bu basamakları bulduklarını David Çudnovski "Pi`yi keşfetmek, kainatı keşfetmek gibidir." sözü ile açıklar...
"Muhakkak ki Biz her şeyi bir kaderle, bir ölçü ile yarattık." [Kamer Suresi, 49.ayet]
|