Gerçek nedir ki ?
Yaşadıkların mı, yoksa hissettiklerin mi ?
Gerçek, görmek midir, yoksa sevmek midir?
“Hangisi doğru? Hangisi yanlış?” diye zaman tüketirsen, olan senin ömrüne olur. Yaşa yaşayabildiğin kadar. Zaten gerçekler günün birinde gözüne girecektir. O zamana kadar gül ki, ağladığın zaman güldüğün günler seni avutabilsin. Aşk, gerçekleri ters-yüz eden, yegâne güç. Hangi gerçek aşkın karşında tutunabilmiş ki? Aşk, her şeyi farklı gösterebilecek, yaşamı ve yaptığı işi daha çok sevdirecek, kutsal bir iksir. Bu iksiri iki taraf içtiğinde, yaşam güzel olur. Taraflardan biri içip, diğeri içmediğinde ve gerçek yaşamın içerisinde, çıkar ilişkileri içinde kaybolduğunda, gün gelir, iksiri içen kişi gerçeklerle göz göze geldiğinde kendinden nefret ederek aşka küsecektir. Tıpkı içki masasında, bir kişinin içip çakırkeyif olması, içmeyen kişinin de onu anlamaması gibidir. İçki masasına oturacaksan, içeceksin. Aşkı yaşamak istiyorsan da, mantığın gözlerini bağlayıp, kulaklarını tıkayacaksın ki, yüreğin, seni sevdanla sarhoş etsin.
Aşk, bir bade’dir; içen ayık, içtiren sarhoş. Aşk, bir bade’dir; içen huzurlu, içtiren tedirgin. Aşk, bir bade’dir; içen kendinden geçer, içtiren kendi ile geçinir. Bade diye içilen de kendisidir, içen de kendisi.
|