ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
llCCpReNsSsll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 12.Kas.2014 Çar 12:40:21 |
|
https://www.youtube.com/watch?v=wD4X4CQ_JB8&list=TL4sqWpZ1GO1I
Azağ HG - 21 İstanbulun havası kadar pis bi ciğere sahibim | |
llCCpReNsSsll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 12.Kas.2014 Çar 13:07:25 |
|
https://www.youtube.com/watch?v=PdBitBSIDOg
İrem Derici - Düşler Ülkesinin Gelgit Akıllısı | |
llCCpReNsSsll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 12.Kas.2014 Çar 18:34:07 |
|
Aslında Hep Yanımdaydın, Çünkü Insan Hayat denen Akrep Yelkovan Otobanında yanına pek yolluk alıyor, Kimisine Arkadas kimisine Dost, Sevgili yada aile diyor. Bende Kat ettıgım Tum Yollarda, yanıma, kalbıme seni aldim.. Uykuyu Kalmak üzereyken direksyona geçsin,Yada Uyuya Kalmanın En güzel Yeri, Onun Omzu Olsun dıye Bizim bir başimiz yada bir Sonumuz Olmasin.. Böyle biz hep Yaşiyalim istedim Ben uzak uzak yollar katettım Dunya Kuculsun Yuzun Gulsun Diye :) Hayatın Dört bir yanindan Seni ve beni yarattim Bambaşka dillerde bambaşka ten Renklerınden Ses Tonlarında Fotoragraflarda Kat ettiğim Tüm yolların ve en güzel mola Noktasi Senin avuçlarının ici Olsun diye Sana öyle bir yakiştiki bu Cumle Yada bu dünyanın Her kosesine Agzımın Orta yerinden uçup Gitti bu Yazılarım ile, Herkes söylerken birer Kelimeyi,Ben aslinda hep sana fisildadim..
| |
llCCpReNsSsll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 12.Kas.2014 Çar 20:48:10 |
|
Azap HG- Unut | |
IzMiRlIeMrE
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 8.Oca.2015 Per 16:42:27 |
|
https://www.youtube.com/watch?v=JR7MUfxns9c
John Frusciante-Scratches
Sözlerin bir anlamı kaldı mı artık bizim için? Evet, işte sonunda ben de pes ettim; vazgeçtim artık sana yazmaktan.. Vazgeçtim artık seni, beni ve aslında hiçbir zaman olmamış olan `bizi` yazmaktan.. Artık okumayacağını, okusan da umursamayacağını bildiğim satırları yazmaktan vazgeçtim..Son yazım bu.. son seslenişim; ama bu kez sevgilim diye hitap etmeden.. Eğer olur da okursan, benden sana bir veda olarak kabul et bu satırları.. Okumazsan, benim kendi yüreğimdeki sessiz ve dilsiz `elvedam olarak kalsınlar bu sevdaya ve sana..Her zaman tek bir şey istedim Allah`dan o da senin öyle ya da böyle, her koşulda mutlu olman.. Beni bir gün bile anlamamış, dinlememiş, söylediklerime aldırış etmemiş de olsan kızgın değilim sana.. Evet, kırgınlıklarım var; hayat boyu geçmesi mümkün olmayan, ve yaralarım var senden yana; hiç kabuk bağlamayan..Ama bu gün bu satırları yazarken, bu gün sana son defa sesimi duyurmaya çalışırken; bir kenara bırakıyorum bütün kırgınlıklarımı ve yaralanmışlıklarımı.. Artık asla telafisi mümkün olmayan şeyleri dile getirmenin hiçbir anlamı yok.. Belki bir gün sen de bütün kızgınlıkların geçtikten sonra anlayabileceksin beni.. Ama dedim ya bu saatten sonra birbirimizi anlasak ya da anlamasak, bağışlasak ya da bağışlamasak hiçbir şey farketmez.. Benimkisi zaten en başından beri imkansızdı, bile bile `lades` demek, anlamsız bir ümidin peşinde sürüklenmekti.. Anlıyorum şimdi; bütün o aşk, sevgi, güzel günlerin yaşanacağı ümidi.. Hepsi ama hepsi sadece boş bir hayalden ibaretti.. Oysa ben büyüdüm artık, boş hayallere, hiçbir zaman gerçek olmayacak masallara inanacak yaşı çoktan geçtim.. Ama yine de bu sevda benim çocukluğuma dair tek gerçeğimdi, hayatın kirlenmişliğine inat masum ve temiz kalan tek yanımdı.. Bütün yalanlara ve oyunlara inat, bu sevdanın saflığı yıllarca tutunduğum tek dalımdı..Ama bir gün geliyor, insan çocukluğundan ve çocukluğunun hatıralarından kopmak zorunda kalıyormuş.. İşte bu gün o gün.. Bu gün bütün çocukluğumu, aşkımı, anılarımı, o saf ve temiz duygularımı, o hiç varolmamış `biz`e dair her şeyi arkamda bırakıyorum.. Anlamsız bir hayat var önümde; çocukluğumun toz pembe bulutlarından uzak.. Önümü göremediğim karanlık ve sisli bir yolda yürüyorum, ve sonumun nereye varacağını hiç bilmiyorum.. Bundan sonrası için kendi adıma Tanrı`dan tek dileğim; bir gün senin gibi güçlü olabilmeyi, hayata karşı senin gibi her koşulda dimdik ve soğuk kanlı durabilmeyi öğrenmek.. Bir gün senin gibi bir insan olabilmek.. Her zaman hayranlık duydum sana; duruşuna, bakışına, konuşmana, gülmene, kızmana, her şeyine.. Ve artık hayattan tek istediğim senin gibi bir insana sahip olamadığıma göre, senin gibi olabilmek..Yaşadıklarımdan sonra bu sevdadan başka hiçbir şeyin artık beni yıkıp yaralayamayacağını biliyorum, ve en azından bundan güç alıyorum.. Bundan sonraki hayatımsa varolan yaralarımı sarmaya ve geçmişi tamamen unutmaya çalışmakla geçecek.. Mümkün olduğunca sormamaya çalışacağım seni.. Duymamaya, görmemeye, bilmemeye çalışacağım sana dair hiçbir şeyi..Aldırmayacağım dersem yalan olur, işte bu yüzden elimden geldiğince kapatacağım gözlerimi ve kulaklarımı sana dair her şeye.. Hayat bu gün gelip alışıyor ya insan en zor şeylere bile buna da alışacağım elbet.. Kim bilir, belki alışmayı öğreten zaman gün gelir unutmayı da öğretir bana.. Ben o günü sabırla bekleyeceğim.. Sana gelince, masal bitti, ben gerçek dünyaya geri döndüm ve vazgeçtim çocukluk masallarına inanmaktan.. Ama sen bana inat hep masallarda kal olur mu? Sen hep en güzel masalların en güzel kahramanı olarak kal.. Yıllar yılı hiç bitme, dolaş dillerden dillere.. Kim bilir belki bir gün gelir bir yerde, bir kalemden kendi masalını okur, ya da bir dilden senin masalının anlatıldığını duyar, gülümsersin sessizce.. Ve son bir söz eğer gittiğin yerlerin karanlığına aldanıp ta benden başkasına sarılırsan `aydınlığım` diye; hiç ama hiç mutlu olma..
17 Şubat 2013.. TheIastSAMURAI
| |
IzMiRlIeMrE
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 8.Oca.2015 Per 17:07:09 |
|
https://www.youtube.com/watch?v=JR7MUfxns9c
John Frusciante-Scratches
Sözlerin bir anlamı kaldı mı artık bizim için? Evet, işte sonunda ben de pes ettim; vazgeçtim artık sana yazmaktan.. Vazgeçtim artık seni, beni ve aslında hiçbir zaman olmamış olan `bizi` yazmaktan.. Artık okumayacağını, okusan da umursamayacağını bildiğim satırları yazmaktan vazgeçtim..Son yazım bu.. son seslenişim; ama bu kez sevgilim diye hitap etmeden.. Eğer olur da okursan, benden sana bir veda olarak kabul et bu satırları.. Okumazsan, benim kendi yüreğimdeki sessiz ve dilsiz `elvedam olarak kalsınlar bu sevdaya ve sana..Her zaman tek bir şey istedim Allah`dan o da senin öyle ya da böyle, her koşulda mutlu olman.. Beni bir gün bile anlamamış, dinlememiş, söylediklerime aldırış etmemiş de olsan kızgın değilim sana.. Evet, kırgınlıklarım var; hayat boyu geçmesi mümkün olmayan, ve yaralarım var senden yana; hiç kabuk bağlamayan..Ama bu gün bu satırları yazarken, bu gün sana son defa sesimi duyurmaya çalışırken; bir kenara bırakıyorum bütün kırgınlıklarımı ve yaralanmışlıklarımı.. Artık asla telafisi mümkün olmayan şeyleri dile getirmenin hiçbir anlamı yok.. Belki bir gün sen de bütün kızgınlıkların geçtikten sonra anlayabileceksin beni.. Ama dedim ya bu saatten sonra birbirimizi anlasak ya da anlamasak, bağışlasak ya da bağışlamasak hiçbir şey farketmez.. Benimkisi zaten en başından beri imkansızdı, bile bile `lades` demek, anlamsız bir ümidin peşinde sürüklenmekti.. Anlıyorum şimdi; bütün o aşk, sevgi, güzel günlerin yaşanacağı ümidi.. Hepsi ama hepsi sadece boş bir hayalden ibaretti.. Oysa ben büyüdüm artık, boş hayallere, hiçbir zaman gerçek olmayacak masallara inanacak yaşı çoktan geçtim.. Ama yine de bu sevda benim çocukluğuma dair tek gerçeğimdi, hayatın kirlenmişliğine inat masum ve temiz kalan tek yanımdı.. Bütün yalanlara ve oyunlara inat, bu sevdanın saflığı yıllarca tutunduğum tek dalımdı..Ama bir gün geliyor, insan çocukluğundan ve çocukluğunun hatıralarından kopmak zorunda kalıyormuş.. İşte bu gün o gün.. Bu gün bütün çocukluğumu, aşkımı, anılarımı, o saf ve temiz duygularımı, o hiç varolmamış `biz`e dair her şeyi arkamda bırakıyorum.. Anlamsız bir hayat var önümde; çocukluğumun toz pembe bulutlarından uzak.. Önümü göremediğim karanlık ve sisli bir yolda yürüyorum, ve sonumun nereye varacağını hiç bilmiyorum.. Bundan sonrası için kendi adıma Tanrı`dan tek dileğim; bir gün senin gibi güçlü olabilmeyi, hayata karşı senin gibi her koşulda dimdik ve soğuk kanlı durabilmeyi öğrenmek.. Bir gün senin gibi bir insan olabilmek.. Her zaman hayranlık duydum sana; duruşuna, bakışına, konuşmana, gülmene, kızmana, her şeyine.. Ve artık hayattan tek istediğim senin gibi bir insana sahip olamadığıma göre, senin gibi olabilmek..Yaşadıklarımdan sonra bu sevdadan başka hiçbir şeyin artık beni yıkıp yaralayamayacağını biliyorum, ve en azından bundan güç alıyorum.. Bundan sonraki hayatımsa varolan yaralarımı sarmaya ve geçmişi tamamen unutmaya çalışmakla geçecek.. Mümkün olduğunca sormamaya çalışacağım seni.. Duymamaya, görmemeye, bilmemeye çalışacağım sana dair hiçbir şeyi..Aldırmayacağım dersem yalan olur, işte bu yüzden elimden geldiğince kapatacağım gözlerimi ve kulaklarımı sana dair her şeye.. Hayat bu gün gelip alışıyor ya insan en zor şeylere bile buna da alışacağım elbet.. Kim bilir, belki alışmayı öğreten zaman gün gelir unutmayı da öğretir bana.. Ben o günü sabırla bekleyeceğim.. Sana gelince, masal bitti, ben gerçek dünyaya geri döndüm ve vazgeçtim çocukluk masallarına inanmaktan.. Ama sen bana inat hep masallarda kal olur mu? Sen hep en güzel masalların en güzel kahramanı olarak kal.. Yıllar yılı hiç bitme, dolaş dillerden dillere.. Kim bilir belki bir gün gelir bir yerde, bir kalemden kendi masalını okur, ya da bir dilden senin masalının anlatıldığını duyar, gülümsersin sessizce.. Ve son bir söz eğer gittiğin yerlerin karanlığına aldanıp ta benden başkasına sarılırsan `aydınlığım` diye; hiç ama hiç mutlu olma..
17 Şubat 2013.. TheIastSAMURAI
| |
| |