ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
20 Nisan 2024, Cumartesi 04:57   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey > ChatCity Dedikoduları
forum sohbet oyun basliklari
   Hasta Ruhlu İnsanın En Temel Özelliği..
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

hilary

hilary resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  14.Ara.2014 Pzr 00:30:21      Hasta Ruhlu İnsanın En Temel Özelliği..sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Hasta ruhlu insanın en temel özelliği nedir diye sorulduğunda ilk aklıma gelen cevap, hasettir. Hangi açıdan ve neye karşı haset ehli olursak olalım hastalıklı bir ruh yapısına sahibiz demektir. Haset ehli kimseler ruhlarını kemiren ve insani vasıfları hiçe sayan bir kötülüğün koridorunda hızla yol almaktadırlar. Tekebbür, riya, kıskançlık, bencillik, fesat, tuğyan, ihtiras gibi kavramlar yolculuklarında en sadık arkadaşlarıdır.

Hasta ruhlu insan neden haset eder? Kişiliğini tamamlamamış insan sürekli olarak kendisini başkasıyla mukayese eder. Birisi bir makama gelmişse onu çekemez, kıskançlıktan kudurur. Birisi zengin olmuşsa, kendi mali durumlarını onların karşısında yetersiz görür ve aşağılık bir ruh hali yaşar. Çevresinde sevgi ve saygı ile mümeyyiz insanların samimi tavırları bile onu rahatsız eder. Zira toplum tarafından sevilen insanların büyük mazhariyete kavuşması bir diken gibi kalbine saplanır.

Hasta ruhlu insanların bir diğer özelliği de kendilerine tapınma hastalığına sahip olmalarıdır. Toplumsal ilişkilerinde hep aşağılık kompleksine sahip oldukları için kendilerini ispatlamak uğruna egosunu devreye sokmayı bir mecburiyet olarak görürler. Bu tür bir ego asla bir şahsiyet belirtisi değil, ‘küçük dağları ben yarattım’ edasıyla kibrin ve ukalalığın şeytanca yansıtılmasından ibarettir. Bu tür insanlar dünyanın en dürüst insanı olduklarına inanırlar. Adalet, merhamet, sevgi, şefkat, vefa gibi temel insanî özelliklerin tümünün kendilerinde bulunduğunu vehmederler. Karakter sahibi olduklarını düşünür ancak, haset ettikleri insanları çok rahat bir şekilde jurnallerler. Vefalıyım derler, önce inançlarına sonra dostlarına ihanet ederler. İçim sevgi ile doludur derler, kıskançlıkları yüzlerini cehennem alevine çevirir. Adalet hayatımın vazgeçilmez ilkesidir derler, kalplerinin terazisinin bozuk olduğunu göremezler.

Hasta ruhlu insan öfkesini kusarken melek rolüne başvurabilir. Yüzüne geçirdiği maske, sevginin ışıltısıyla parlasa da, arkasındaki karanlık kısa sürede o ışıltıyı karartır. İçinden gelmeyen tebessümün dudağında eğreti duruşunun farkında olmaz böylece. Anlattığı mevzuda ciddi olduğunu göstermek için ses tonuna yaptığı akordun kulak tırmaladığını “kulak sahibi” herkes hemen fark eder. Karşıdakiyle el sıkışırken muhabbetli olmaya çalışsa da bedeni geriye eli ileriye doğru kasılır kendiliğinden. Rol yapmaya çalışsa da beyhude bir çaba içinde olduğunun farkında olamaz çoğu kere. Çünkü kalbinde sevgiyi yeşertmeyen bir insanın hasta ruhunu tedavi edemeyeceği aşikârdır. Yıldızları seyrederken düş âleminde gezemiyorsa, arının konduğu çiçeğin rengi ve kokusu ruhunu coşturmuyorsa, sek sek yürüyen çocuğun yüzündeki tebessüm kalbine tatlı huzur vermiyorsa insanın, ruhunu gözden geçirmesi kaçınılmazdır.

Günümüzde seri üretim yapan makinelerin ürünleri gibi hasta ruhlu insanların hızla çoğaldığını görmekteyiz. Hayatı bilgece yaşayan insanları Diyojen’in feneriyle arasak bile bulmak neredeyse imkânsız hale gelmiş. Şairin, ‘yaşa yaşa hep bir başkası olarak yaşa’ dizelerinde belirttiği gibi, kendini unutmuş, sürekli olarak başkasının dünyasında yaşayan insan tipleri ortalığı sarmış. Bukalemun, nemelazımcı, menfaatperest, derinliksiz, hayatın anlamı üzerinde düşünmeyen mebzul insan dolu her taraf. Bakışlarındaki derinlikle insanın iç dünyasına nüfuz eden hikmet ehli insanların hızla dünyamızdan çekilmesiyle birlikte huzuru kaybettik. Gün gelir kalbimize dönersek, bir ormanın patikasında gezmenin, bir gölün derinliğine dalmanın, bir yağmurun saçlarımızı ıslatmasının insanî yönünü kavrayabiliriz ancak. Ruhsuz bir hayattan ruhun güzelliklerinin hale hale yayıldığı bir dünyaya geçişin huzuruyla yeniden hayata döneriz böylece…

CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir