|
NiHALATSIZ
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 26.Ara.2014 Cum 11:01:16 TÜRK İNANÇ SİSTEMİ - TÜRK MİTOLOJİSİ |
|
Türk İnanç Sistemi , Türk Mitolojisi üzerine inceleme ve araştırmalarımı, resim ve müzik paylaşımlarımı bundan sonra bu başlık altında sizlere aktaracağım arkadaşlar.
Daha detaylı bilgi sahibi olmak isteyenler Facebook sayfamı takibe alabilirler.
Sayfa Takibi İçin TIKLAYINIZ.
|
|
NiHALATSIZ
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 26.Ara.2014 Cum 11:07:24 |
|
AĞAÇ SÜSLEMEK, HEDİYELEŞMEK, AİLELERİN BİR ARAYA GELİP EĞLENMESİ, YEMESİ-İÇMESİ HRİSTİYAN ADETİ DEĞİLDİR!
Evlerinizdeki - Binalarınızın Önündeki Çam Ağaçlarını Yılbaşında Süslemeyi Unutmayın...
NARDUGAN BAYRAMI
Sümerolog Muazzez İlmiye ÇIĞ
|
|
NiHALATSIZ
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 29.Ara.2014 Pzt 10:25:53 |
|
Azerbaycan`ın son göçerleri Tarih: 1903 Yer : Bakü / Azerbaycan Fotoğraf : A.W.Cronquist |
|
NiHALATSIZ
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Ara.2014 Sal 10:13:28 |
|
"ÖLÜ AŞI" KAVRAMI ÜZERİNE İNCELEME:
Defin töreniyle ve ölüler kültüyle bağlı en eski ve iptidai törenlerden biri "ölü aşı" denilen törendir. Bugün medeniyetin yüksek derecesine ulaşmış olan kavimlerin hepsinde gördüğümüz ölüleri anma törenleri iptidai devirlerde ölülere aş verme töreninin tekamül etmiş şeklinden başka bir şey değildir.
"Ölü Aşı" töreninin ilk şekli Tayga ormanlarında kalmış olan Türklerin ilk inanç sistemine mensup boylarda müşahede edilmiştir. Bunlar arasında öyle koca karılar vardır ki koyunlarına yahut çocuklarına bir hastalık geldiği zaman yemek ve içki alıp kocasının mezarına koyarlar ve "ye, iç! bize dokunma! " diye bağırırlar. Demek oluyor ki iptidai devirlerde aş-yemek doğrudan doğruya ölüye sunulmuş kurbanlardır ki bununla onların zararlarından kurtulmak istenilirdi.
Beltirler`de birinci "ölü aşı" definin üçüncü günü verilir. Çadırın güney tarafına masa üzerine sofra kurulur. Bu "aşa" fazla kalabalık toplanmaz. Hazırlanan yemek ve içkilerin yarısını ölünün ruhu için "Ateş Tanrısına" kurban ederler (Ateşe atarlar). Definin yedinci günü bütün oba halkı, kadın ve erkek hepsi toplanıp mezarlığa gelirler. Mezarın sağ tarafına büyük bir ateş yakıp getirdikleri yemeklerden ve içkilerden ateşe atarlar. Sonra herkes mezarın üzerine kadehlerle rakı koyarak ve yemek atarak "bu rakıyı iç! bu yemeği ye! Bunlar sana yukarıdan tayin edilmiş yemek ve içkilerdir" derler. Bu töreni yaptıktan sonra kendileri içmeye ve yemeye başlarlar. Yeme içme tamam olduktan sonra, mezar üzerindeki rakı ve yemekleri ateşe atarlar.
En büyük aş töreni ölünün yıl dönümü münasebetiyle yapılır. Bütün akraba ve dostlar toplanıp mezara gelir, mezar üzerine yemek ve içkiler kor, kendileri de yiyip içerler. Ölünün kocası yahut karısı mezarı üç defa, güneşin seyri yönüne göre dolaşır ve "ben seni bırakıyorum" der. Bundan sonra dul kadın veya erkek evlenebilir.
Bütün Altay ve Yenisey Bölgesindeki Türklerde "aş" töreni bu şekilde gerçekleşmektedir.
Not: Fotoğraflar Temsilidir.
|
|
NiHALATSIZ
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 31.Ara.2014 Çar 10:27:04 |
|
Halen Orta Asya ve Anadolu`da Görülen, Türk inanç sisteminin temelini oluşturan öğelerden Natürizm (Doğaya Tapma) , Animizm (Her Nesnenin Ruhu Olduğuna İnanma) İzlerini Gözler Önüne Seren Taşları Öpme ve El-Yüz Sürme , Dilek/Adak Ağacına Çaput Bağlama Adetlerinden Örnekler
Yer : Elazığ
|
|
NiHALATSIZ
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 5.Oca.2015 Pzt 10:21:17 |
|
Türk Ulusu binlerce senedir önder olarak gördüğü, ululuk ve kutsaliyetlik addettiği kişilere tapmıştır.
Orta Asya Türk İnanç Sisteminin Anadolu`daki Yansımaları Beşikçi Baba (Hırkalı Baba) Türbesi:
Beşikçi Baba türbesi, Harput’ta Balakgazi heykelinin bulunduğu tepenin doğu yamacında bulunmaktadır. (Kendisi Türkmen Beyidir. Artukoğulları devrinde yaşamıştır. Harput ve Elazığ’da anılan ve Harput’un yetiştirdiği en ünlü Türk Fatihi olduğu bilinmektedir)
Beşikçi Baba türbesi çocuğu olup da yaşamayan kadınların çocuklarının yaşamasını sağlamak için ziyaret etikleri, dua edip adak adadıkları önemli bir mekandır. Hasta çocuk ailesi tarafından türbeye bırakır,eğer çocuk bırakıldığı yerde annesinin arkasından ağlarsa, onun yaşayacağına, aksi halde öleceğine dair inanç mevcuttur.Ziyaretçilerden özellikle çocuğu yaşamayan analar, hazırladıkları bebek ve beşik sembollerini bu türbeye bırakarak, yaşayacağına inandıkları çocuklarına kavuşacakları günü ümitle beklerler.
Türbede tahtadan yapılmış, içinde yeşil renkli döşek ve yastık bulunan küçük bir beşik bulunmaktadır. Çocuğu olmayan bayanlar, bezden yaptıkları küçük bebekleri bu beşiğin içine koymakla, özlemle bekledikleri çocuğa sahip olacaklarına inanırlar.
Soğuk günlerde türbe kapısı kapalı olduğu zamanlarda da gelen ziyaretçiler, peçete ve bezlerden yapmış oldukları bebek ve beşikleri türbeye dayandırılmış olan demir çubuklara asarlar. Hasta çocukları, türbe içinde bir süre bırakmakla da şifa bulacaklarına inanılır. Ayrıca çeşitli hastalıklar için türbenin iç kısmında toprak alıp evlere götürülür ve su içinde eritilip içmek suretiyle şifa bulacaklarına inanılır. Daha önceleri türbenin duvarına yaslanmış büyük kuru bir ağaç dalına dilek için bez bağlanırken son zamanlarda, davranışı hurafe olarak nitelendiren bazı kişilerin uyarılar üzerine direk kaldırılmıştır.
Ayrıca ziyaretçiler, dileklerinin gerçekleşmesi için türbenin dış dışına mum yakıp bırakırlar. Şayet mum sönmeden, yanıp biterse içlerinde tuttukları dileklerin gerçekleşeceğine inanırlar.
|
|
NiHALATSIZ
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 7.Oca.2015 Çar 10:35:01 |
|
Türkiye`deki Dilek ve Adak Ağaçlarından Örnekler
|
|
NiHALATSIZ
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 12.Oca.2015 Pzt 10:17:01 |
|
Kam kıyafetlerinde kullanılan başlıklara benzerliği dikkat çekici...
Aynalı Kepez Baş
|
|
NiHALATSIZ
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Oca.2015 Çar 10:21:27 |
|
İdil (Volga) Bulgarları`nın defin töreni X. yy. da İbn Fadlan tarafından kısaca tavsif edilmiştir. Bu tavsiften anlaşıldığına göre, yeni müslüman olan Bulgarlar`da gerçek inanç sistemlerinde varolan defin törenleri olduğu gibi devam ettirilmekte idi. Ölünün çadırı kapısına gelirler, müthiş ve vahşi seslerle ağlarlardı, köleleri kendilerini kamçı ile döve döve feryat ederlerdi. Ölünün çadırına bayrak asarlardı.
Ölüyü mezara bayraklı araba ile götürürlerdi, silahlarını mezarının çevresine bırakırlardı. Yas tutma iki yıl devam ederdi.İki yıl sonra saçlarını keserler, bayrağı indirirlerdi. Bu törenden sonra dul kalan kadınına evlenme müsaadesi verirlerdi.
Eski Bulgarlar`ın defin ve matem töreninde İbn Fadlan`ın tesbit ettiği bayrak unsuru Kazaklar`ın aş törenlerinde ve ölü çıkan ailelerin çadırlarında da müşahede edilmiştir.Kazaklar`da matem bayrağı kara olur. Matemli evde daima misafire yemek verildiği için olsa gerek ki Kazaklarda bir atalar sözü vardır: "karnı acıkan karalı eve koşar". |
|
NiHALATSIZ
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Oca.2015 Cum 10:22:33 |
|
Bizans kaynaklarında İskitlerin TÜRK olduğuna ve Orhun Alfabesi (Göktürk Alfabesi) kullandıklarına dair bilgiler.
|
|