ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
18 Nisan 2024, Perşembe 11:37   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Geyik Muhabbet > Öylesine muhabbet
forum sohbet oyun basliklari
   Hikaye..
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

loirena

loirena resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  24.Haz.2015 Çar 17:12:22      Hikaye..sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Bir hanımefendi diyor ki; 1919 yılı idi. İstanbul baştan aşağı İngilizlerin işgali altındaydı.

Liseyi yeni bitirmiştim.
Güzel bir kızdım.
Dünür gelmeye başladılar.
Biri avukatmış.
Gösterdiler uzaktan, boylu poslu yakışıklı bir delikanlıydı, beğendim.
Nişanlandık.
Nişanlımı seviyordum.
Mutlu bir yuva kurmak hevesi ile lamba ışığının altında sabahlara kadar oyalar örüyor, çeyizler hazırlıyordum.
Ama çok geçmedi ki mahallede bir dedikodu yayıldı.
(Ayşe’nin nişanlısı avukat değilmiş, ipsizin biriymiş, üstelik cami önlerinden tabut taşıyarak karnını doyuruyormuş) dediler.
Alt üst oldum.
Babam götürdü, uzaktan izledik, gerçekten de tabut taşıyordu…
Yıkıldım.
Nişanı atıp, ayrıldık.
Aradan 5 yıl geçti.
Evlenmiştim,
Bir de çocuğum olmuştu.
1924 yılıydı.
Artık ülkemiz özgürdü.
Bir gün Beyoğlu’nda rastladım ona.
Oğlum yanımdaydı.
Beni görünce titredi, çeketini düğmeledi.
Saygı göstererek durdu önümde.
Vaktiniz varsa size bir çay ikram etmek isterim, dedi.
Olur, dedim.
Bir büroya girdik.
Burası bir avukatlık bürosuydu ve kapıda adı yazıyordu.
İçerde yardımcıları çalışıyordu.
Siz gerçekten avukat mısınız, dedim.
Evet, dedi.
Peki, avukatsınız da neden cami önlerinden tabut taşıyordunuz, diye sordum.
Durdu, başı öne eğildi.
Beni affedin,dedi.
İstanbul işgal altındaydı,
Her taraf İngiliz askeri kaynıyordu.
Her şeyi didik didik arıyorlardı.
Biz de Anadoluya ,Milli kuvvetlere ancak,cenaze süsü vererek tabutlarla silah kaçırıyorduk.
Bu ülke için hayati bir işti.
Bunu size bile söyleyemezdim...
BU TÜRK YURDUNU CANLARINI VE AŞKLARINI FEDA EDEBİLENLERE BORÇLUYUZ....

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

loirena

loirena resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  30.Haz.2015 Sal 18:07:25sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Bir Çin prensi tahta çıkacaktı ama yasalara göre, daha önce evlenmesi gerekiyordu.

Uygun bir aday bulmak için bölgedeki genç kızları huzuruna çağırdı.


Saraydaki hizmetçilerden birinin kızı prensi çok seviyordu.

O da prensin huzuruna çıkmak istedi.

Annesinin uyarılarını dinlemedi, çünkü sevdiği adamı bir kere bile görmek onu mutlu edecekti.

Beklenen gece geldi.

Genç ve güzel kızlar en güzel giysilerini giymişler, süslenmişler, kendilerini beğendirmek için her çareye başvurmuşlardı.

Prens kızlara birer tohum verdi.

Bunu saksılarına dikmelerini, altı ay sonra gelmelerini söyledi.

En güzel çiçeği yetiştiren kızı kendine eş olarak seçecekti.

Herkes tohumu alıp heyecanla evlerine geri döndü.

Genç kız da kendisine verilen tohumu alıp saksıya ekti.

O kadar bakmasına, özenmesine karşılık toprakta tek bir filiz bile görünmedi.

Her şeyi denedi, uzmanlara danıştı ama bir fayda göremedi.


Altı ay dolmuştu ama saksı hâlâ bomboştu.

Prens sunacağı bir çiçek olmadığı halde gene de belirtilen gün ve saatte boş saksıyla saraya gitti.

Oysa diğer kızlar güzel çiçekli saksılarla gelmişlerdi…

Sonunda beklenen an geldi.

Prens salona girdi, kızların arasında dolaştı, saksıları birer birer inceledi.

Hizmetçinin kızını kendine eş olarak seçtiğini duyurdu.


Herkes şaşırmıştı.

Diğer kızlar bu karara tepki gösterdiler, itiraz ettiler.

Boş saksıyla gelen kız nasıl eş olarak seçilirdi?

Prens durumu şöyle açıkladı:

“Bu genç hanım en değerli çiçeği yetiştirip bana sundu.

O çiçeğin adı dürüstlük çiçeğidir.

Çünkü sizlere dağıttığım tohumların hepsi sahteydi ve çiçek açmaları olanaksızdı.”

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

loirena

loirena resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  2.Tem.2015 Per 17:25:40sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
Nedir bu Alevilerin bu yobazlardan çektikleri...

"Çocukken, oruç olduğumuzu ispat etmek için dilimizi uzattırırlardı diğer çocuklar. Çocuk aklımızla ispatlamaya çalışırdık. Yoksa onların günah dediği çarpardı bizi. Annemle babamın oruç zamanları diğer anne babalarınkine uymazdı. Diğerlerininkinde top patlar, televizyon program yapar, geceleri davulcu hepimizi uyandırır, sonunda
 da bayram yapılırdı. Bizimkiler sessiz sedasız aç kalırdı da, hiç yaygara kopmazdı. Kimsenin diline bakmazdık biz. Sonra aşure yapardı annem. Bütün sokağa dağıtırdık. Dağıttığımız evlerle aramızdaki bi sırdı sanki boşaltılıp, yıkanmadan geri verilen aşure kapları...

Başkalarının ibadetinin çağrısı, herkesin duyduğu bir ezgiyle beş vakit yapılırdı. Bizimkiler gizli saklı mahallelerde, genellikle bir gecekondunun büyükçe salonunda toplanırdı. Babam saz çalar, hikâye anlatır gibi acılı deyişler söyler, herkes ağlardı. Eskiden susuz bırakılmış, öldürülmüş akrabalarımıza ağlarlardı sanki. Su vermeyenlere lânet okurlardı. Toplulukta gürültü olursa, “Gerçeğe Hü!” denirdi. “Gerçeğe Hü!” dendi mi, herkes toparlanır, sus pus olurdu. Sanki söylenenler daha bi dikkatli dinlenmeli, kendi başına değil, toplulukla hareket edilmeliydi.

Babam beş yıl önce toprağa karıştı. Annem aşure yapıp dağıtmaya devam ediyor. Ve her Ramazan ayında annemi yok saymaya devam ediyor televizyonlar, davulcular, restoranlar. Arabayla o şehirden bu şehre dolaşmayı planlayan arkadaşlarım plan yapıyorlar; "Tokat`ta sorun yaşamayız da Kastamonu? Sigara falan içerken dikkat edicez mecbur..." Mecbur, çünkü dilimizi uzattırıp bakanlar var hâlâ. Kapılarımız çarpılanmaya, içimiz yanmaya devam ediyor...

Kimsenin inancının inançsızlığının sorgulanmadığı, kapıları çarpısız ve kilitsiz bir dünya umuduyla, hayırlı ramazanlar."

Sevinç Koçak
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

loirena

loirena resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  8.Tem.2015 Çar 02:37:21sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Bir adam Microsoft şirketine iş için konuşmaya gidiyor.
Girmek istediği iş de tuvalet temizleyiciliği.

HR menajeri ile görüşüp tıkanmış bir lavaboyu temizleyip testten geçiyor.

HR menajeri adama testi geçtiğini, hangi gün saat kaçta iş başı yapması gerektiğinin kendisine e-mail yoluyla gönderileceğini söylüyor.


Adam, bilgisayarı olmadığını dolayısıyla e-mail kullanmadığını açıklıyor. HR menajeri: "Üzgünüm ama e-mailiniz yoksa siz sanal olarak var sayılamazsınız ve bu yüzden sizi işe alamayız." diyor.

Adam çaresizce dışarıya çıkıyor ve "Ne yapsam, ne etsem!" diye düşünürken cebindeki 10 dolar ile 20 kilo kiraz almaya karar veriyor. Kapı kapı gezerek kirazları satıyor ve 2 saat içinde sermayesini 2 katına çıkarıyor. "Bu şekilde ekmek paramı çıkarabilirim." diyerek her gün sabah erkenden kalkıyor ve kapı kapı dolaşarak kiraz satıyor.


Her gün sermayesi büyüyor. Derken küçük bir kamyonet alıyor ve satışa devam ediyor. Az bir zaman sonra büyük bir kamyon ve birkaç küçük kamyonet alıyor.

...5 sene geçiyor...

Bu adam şu anda Amerika`nın en büyükleri arasında yer alan bir nakliyat şirketinin sahibi. Bir gün ailesinin geleceğini düşünerek sigorta yaptırmak istiyor.


Sigorta şirketi kendisinden bir e-mail adresi istiyor. E-mail kullanmadığını söylediğinde sigortacı: "İlginç, e-mailiniz olmadan büyük bir holding kurmuşsunuz. Bir de e-mailiniz olsaydı neler yapardınız!" diyor.

Adamın cevabı: "E-mailim olsaydı şu an da Microsoft`ta tuvalet temizliyordum."

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

DeggiaI

DeggiaI resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  8.Tem.2015 Çar 09:43:22sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Bunu çok beğendim.

 

loirena :
Nedir bu Alevilerin bu yobazlardan çektikleri...

"Çocukken, oruç olduğumuzu ispat etmek için dilimizi uzattırırlardı diğer çocuklar. Çocuk aklımızla ispatlamaya çalışırdık. Yoksa onların günah dediği çarpardı bizi. Annemle babamın oruç zamanları diğer anne babalarınkine uymazdı. Diğerlerininkinde top patlar, televizyon program yapar, geceleri davulcu hepimizi uyandırır, sonunda
 da bayram yapılırdı. Bizimkiler sessiz sedasız aç kalırdı da, hiç yaygara kopmazdı. Kimsenin diline bakmazdık biz. Sonra aşure yapardı annem. Bütün sokağa dağıtırdık. Dağıttığımız evlerle aramızdaki bi sırdı sanki boşaltılıp, yıkanmadan geri verilen aşure kapları...

Başkalarının ibadetinin çağrısı, herkesin duyduğu bir ezgiyle beş vakit yapılırdı. Bizimkiler gizli saklı mahallelerde, genellikle bir gecekondunun büyükçe salonunda toplanırdı. Babam saz çalar, hikâye anlatır gibi acılı deyişler söyler, herkes ağlardı. Eskiden susuz bırakılmış, öldürülmüş akrabalarımıza ağlarlardı sanki. Su vermeyenlere lânet okurlardı. Toplulukta gürültü olursa, “Gerçeğe Hü!” denirdi. “Gerçeğe Hü!” dendi mi, herkes toparlanır, sus pus olurdu. Sanki söylenenler daha bi dikkatli dinlenmeli, kendi başına değil, toplulukla hareket edilmeliydi.

Babam beş yıl önce toprağa karıştı. Annem aşure yapıp dağıtmaya devam ediyor. Ve her Ramazan ayında annemi yok saymaya devam ediyor televizyonlar, davulcular, restoranlar. Arabayla o şehirden bu şehre dolaşmayı planlayan arkadaşlarım plan yapıyorlar; "Tokat`ta sorun yaşamayız da Kastamonu? Sigara falan içerken dikkat edicez mecbur..." Mecbur, çünkü dilimizi uzattırıp bakanlar var hâlâ. Kapılarımız çarpılanmaya, içimiz yanmaya devam ediyor...

Kimsenin inancının inançsızlığının sorgulanmadığı, kapıları çarpısız ve kilitsiz bir dünya umuduyla, hayırlı ramazanlar."

Sevinç Koçak

CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir