Temiz ellerle dokunduğum ilk kadındın.
Şimdi ;
Temiz ellerle yazdığım tek şey senin adın.."
Bir şiir yazacaktım.
Gözlerin geldi aklıma, ağladım !
Biraz da kızgındım.
Şimdi arasam ne derim bilmiyorum, ne dersin, ne kadar susarız.
Sesin yüreğimin kaç gramını acıtır ?
Ne kadar dokunur kelimelerin..
Kaç şiir yazılır ardından.
Ve nasıl örtpas edilir bir özlem dilinin ucundayken..
Vicdanım acıyor.
Sarılsan geçecek.
Ama nasıl gel denir sana yokluğun üzerimde tepiniyorken ?
Bilmiyorum nasıl söylenir bir özlemek inadım gururunla savaşıyorken.
Daha kaç harf yazabilirim ki,
Islanan kirpiklerimin ağırlığı, gözlerimi yumuyorken.
Gelsem şimdi sana..
Öyle aniden,
Bağırsam biraz, gözlerinin içine baka baka..
Bağırsan biraz, sesin karışsa çığlığıma.
Bağırsam, bağırsan, bağırsak...
Susarız, yine birden bire.
Gökkuşağına benzeriz, fırtına ve yağmurdan sonra.
Sanki sen hiç gitmemişsin,
Ben hiç beklememişim.
Sanki sen de hiç hüzünlenmemişsin gibi.
Sanki, kadehlerin hiç boşalmamış gibi senin de..
Ne bileyim işte.
Umudum azalıyor.
Sarılsan geçecek.
Gidip bir uçurum kenarına,
İntikam alır gibi otursak yanyana.
Sanki, atmışısz gibi birbirimiz aşağıya,
Oturup bir deniz kıyısında,
Ufuk çizgisini izlesek.
Sanki birimiz oraya kadar yüzmüş gibi..
Gülümseriz, yine olur olmaz bir sebeple.
Sanki beni hiç kırmamış,
Bana hiç kızmamışsın gibi..
Bilmiyorum işte..
İçim acıyor.
Sarılsan geçecek.
Bilmiyorsun işte,
Herşey üzürime yürüyor bu memlekette.
Kaybolmuş bir çocuk gibiyim, ödüm kopacak yanlışlıkla biri değse.
Herkes yüzüme bakıyor benim,
Sanki sensiz olduğumu biliyorlarmış gibi.
Sanki herkesin haberi var seni nasıl sevdiğimden..
Sanki bütün şairler sana aşık olmuş,
Bütün şarkılar aklıma getiriyor, hiç aklımdan çıkmadığını.
Sanki bir Kadının kokusunu çeksem yanlışlıkla içime, sana ihanet edecekmişim gibi kızıyorum kendime.
Adımlarım karışıyor, kim baksa gözlerime.
Ve daha da ağırlaşıyor hüzün, karanlık çökünce.
Söyleyemiyorum işte..
Özledim.
Sarılsan geçecek.