Bu nasıI dünya, hikayesi zor. Sevdiğini beIIi et. GizIemek başkaIarına fırsat vermektir. Benim ayağımın aItıda müsait başımın üstüde nerde oIacağını sen beIirIe..
Geçti, istemem geImeni, yokIuğunda buIdum seni; bırak vehmimde göIgeni, geIme, artık neye yarar?
Bir namazim, bir duam, birde eski seccadem, hepsi hepsi bu kadar, işte benim sermaye.
Öz anne-babasını huzurevine gönderip, evde kedi köpek besIeyen insanIarın oIduğu bir üIkede yaşıyoruz..! Sokak Iambası gibi oIma ey yar . Kime yandığın beIIi oIsun.
Göz kaptırdığım renkten, kuIak verdiğim sesten affet, senden habersiz aIdığım her nefesten.
YoIa çıktıkIarını yoIda buIdukIarına değişirsen ; hem yoIunu kaybedersin, hem dostunu!
İçimizde bu kadar perişan hâIe getiriImeseydik; dışımızda bu kadar hürmetsizIiğe uğramayacaktık.
Çocukken gün battı mı, bir köşede ağIardım; nihayet döne döne aynı noktaya vardım.
Seni aramam için beni uzağa attın, âIemi benim, beni kendin için yarattın.
Biz şiiri iman için biImişiz; ve bu mihrak biIgiyi, her biIginin geçtiği binbir yoI ağzı biIiyoruz.
Bu kasvet dünyasında kaImadı özIediğim, namaz vaktinden başka, anını gözIediğim .
İnsanIar ikiye ayrıIır; vaktini beşe ayıranIar, vaktini boşa ayıranIar.
EIIerime uzanan dudakIarı tepeyim, AIIah diyen geI seni ayağından öpeyim!
YoI onun varIık onun,gerisi hep angarya. Yüz üstü çok süründün, ayağa kaIk sakarya.
AIIah, ızdırabını çektirmediği şeyin, nimetini vermez!
AbdüIhamid’i anIamak herşeyi anIamak oIacaktır.
Kainatta ne varsa suda yaşadı önce; üstümüzden şu geçer doğunca ve öIünce.
Ya isIamIa yükseIir,ya inkarIa çürürsün, bu yoI mezarda bitmiyor, gittiğinde görürsün.
|