Dur Ahmet, kimse Berkay`a bir şey yapamaz : 
Tezgahtar, parmaklarıyla rakamları işaret etmeye çalışırken, sürekli: "no english, treinta y cinco euro, treinta y cinco euro" diyordu. Handan kendi kendine söylendi, "ya Dünyada İngilizce bilmeyen adam kaldı mı? İnanamıyorum ya" diyerek o da parmaklarıyla tezgahtara rakamları işaret etmeye çalışıyordu ki, arkadan tok ve kendinden emin bir ses tonuyla: "35 Euro" dendiğini duydu. Handan "oh be" dedi ve kendisine yardım eden kişiye teşekkür etmek için hızla döndü: "Çok teşekk-" Handan donmuştu, cümlesini tamamlayamadı. Bu oydu. Evet bu oydu. Ölmüş anneannesi gelip ona yardım etse bu kadar şaşırmazdı. Sesin sahibi genç adam, Handan`ın heyecan ve şaşkınlığını fark ederek, bu garip anı biraz olsun hafifletmek için tekrar etti: "35 Euro". Handan "te-te-teşekkür ederim" diye ancak kendisinin duyabileceği bir ses tonuyla teşekkür etti.
Bu bir tesadüf olmazdı. Her şey metafizik bir hal almaya başlamıştı, yoksa aklını mı kaçırıyordu? Daha İspanya`ya gelme sebebi olan o kuş figürünü tarağın üzerinde görmenin şokunu atlatamadan, rüyasındaki aynı adam - evet aynı adam - şu anda tam karşısında onunla konuşuyordu. Uzun boylu, atletik vücutlu ve dalgalı saçlı bu adamın gözlerindeki yumuşak ve içtenlik dolu ifadesi, etkileyici ses tonuyla kanlı canlı karşısındaydı. Handan "ço-çok özür dilerim, ben sanki sizi birine çok benzettim, o yüzden böyleyim yo-yoksa ben kuş için gelmiştim.... " Handan söylediklerini kendi kulaklarının bile duymasını istemiyordu, içinden "kızım o ne demek yaaa, kuş için gelmiştim mi? offf Handan gerizekalının tekisin offf..". Genç adam Handan`ın bu sözlerine gülümsedi. Gülümseyince aralanan dudaklarından gözüken inci gibi tertemiz bembeyaz dişleri, Handan`ın neredeyse gözünü alıyordu. Handan sakin olmak için bir taraftan kendini cimcikliyor bir taraftan da iç telkin sistemini çoktan çalıştırmıştı "kızım sakin ol, kızım sakin ol, alt tarafı bir prens.. ay pardon ne prensi.. bir adam" Handan`ın iç telkin sistemi bile iflas etmişti...
(Ahaha gençken çok Jackie Collins romanı okumuştum, oralardan da çook hafif bir üfürüm gelsin istedim  )
|