Marks Barfield Architects, Cambridge`de yerellik, sürdürülebilirlik kavramları ile öne çıkan bir cami tasarladı.

Cambridge Mosque Trust tarafından açılan uluslararası yarışmayı kazanarak projeyi uygulayan ofis, Cambridge Merkez Camii’nin tasarımının dikkat çekici ve aynı zamanda çevresine duyarlı bir yapı olmasını hedeflemiş.

Marks Barfield Architects kurucu ortağı Julia Barfield proje çıkış noktalarını, “21. yüzyılda bir İngiliz camisinin ne olması gerektiği sorusuna cevap aradık. Asıl mesele İslam’ın artık İngiliz kültürünün bir parçası olduğunu ve yüzyıllardır var olduğunu kabul etmekti,” şeklinde özetliyor.

Cemaat için çok küçük olan eski bir caminin yerini alan bina cennet bahçesini andıran “sakin bir tefekkür vahası” fikri etrafında tasarlanmış. Stüdyo, bu vizyonu 2.340 metrekarelik caminin yapısında somutlaştırmış. Sekizgen şeklindeki gölgeliği taşımak için ahşaptan ağaç benzeri kolonlar kullanılmış. Ağaç şeklindeki kolonlar binanın her yerinde görülebildiği gibi, dışarıdan bakıldığında da net bir görsel kimlik kazanıyor.

Ağaç benzeri kolonlar duvar karolarıyla kaplı çapraz lamine ahşaptan (CLT) yapılmış yapısal ahşap duvarlarla çevrelenmiş. Bu kolonlar, kubbeli çatı etrafında cennet ve dünyanın buluşmasını sembolize etmek üzere için bir kaleyi andıran korkuluklarla çevrelenmiş.

bulunan yaratıcı bir tasarım ortaya koyabilmiş. Yapının tamamı ahşap olduğu için, duvar kaplamasını andıran bu desenli tuğlalar sayesinde mekana farklı bir derinlik katılmış. Caminin duvarları, geleneksel olarak Kuran’ı yazıya dökmek ve mimari dekorasyon için kullanılan bir Arap alfabesi üslubu olan kare Kufi hat yazısında tuğlalarla oluşturulmuş bir mesaj içeriyor.

Dini yapılar ve İslami geometri uzmanı Profesör Keith Critchlow, üst yapının geometrisinden kubbe desenine, tuğla desenlere ve atriyum tabanında bulunan motiflere kadar tüm sanatın tasarımını elle çizmiş.