ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
20 Nisan 2024, Cumartesi 16:56   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler > Sanat ve Felsefe
forum sohbet oyun basliklari
   Paradigma
 <<1 2>>
Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

ExuLLa

ExuLLa resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  20.Ağu.2006 Pzr 13:35:49      Paradigmasohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
DÜSÜNÜN...
PARADIGMA DEGISTIRMEK ZOR DEGIL...


"....Önemli bir toplantida cep telefonuyla bagira bagira konusan bir kisi

garibinize gidiyorsa, paradigmanizi degistirmeden onu degerlendirdiginiz

için, siz yaniliyorsunuzdur.  Örnegin trende giderken, bir baba, 3
evladiyla oturup, sürekli aglayan çocuklarina hiç, susun, demeden yolculuga devam ettiginde; siz ona ne gamsiz adam, diyebilirsiniz. Ama sorsaniz, onlar hastaneden geliyorlardir ve bir saat önce çocuklarin anneleri ölmüstür ve eve dönüyorlardir.  


Prof.Covey in konusmasini dinlemeye gelen annesi, arka sirada oturan 2 kisinin toplanti boyunca sürekli konustuklarini görerek, Çok öfkelenmis ve  oglumu küçümsüyorlar diyerek te çok üzülmüs. Yemek molasinda ogluna, sunlarin kafasina çantami indiresim geliyor,demis.


Oglu, anne o  adam Finlandiyali, burada smultane tercüme yok, mecburen

tercümani yanina oturttuk, demis.  Havaalaninda aktarma yapmak isteyen
yasli bir hanim, uçaginin 2 saat gecikmeli oldugunu ögrenince, dergiler ve bir kutu kurabiye alarak bekleme salonuna geçmis. Yanindaki sehpaya da
dergileri ve kurabiye kutusunu birakarak, okumaya dalmis. Bir ara bakmis ki,yanindaki koltugu oturan bir adam, sehpadaki kurabiye paketini açiyor ve de yemeye basliyor.  Kurabiyelerin kendisine ait oldugunu hissettirmek isteyen kadin, adama dik  dik bakmis. Hatta cani o an istemedigi halde, kutudan bir kurabiyeyi agzina  atmis. Her halde kurabiyelerin sahibinin kim oldugunu artik anlamistir diye  düsünürken, adam bir tane daha agzina atmaz mi.

Hemen kadin da bir tane daha atmis ve bir yarisma baslamis; adam bir tane,kadin bir tane. Sonuçta kutuda tek kurabiye kalmis, adam onu

hizlica kaparak ortadan bölmüs  ve gülerek kadina ikram etmis. O sirada,

kadinin uçaginin alana indigi anonsu duyulmus ve  islemler için  kadin

bankoya gitmis. Pasaportunu çikartmak için çantasini açtiginda, ne görsün

;KENDI KURABIYE PAKETI, HIÇ AÇILMAMIS OLARAK  ÇANTASINDA DURMUYOR MU  !

MEGER,ADAMIN KURABIYESINI YIYORMUS.


Baskalarinin düsünce ve davranislari hakkinda hüküm verirken, elimizdeki

Veriler çogu zaman yeterli olmuyor. Davranislarin nedenini bilmeden çok  yanlis yargilara varabiliyoruz.


Covey bu örnekleri ; ayni enformasyona  farkli bakis, bizim davranislarimizi belirler, diye özetliyor. Buradan yola  çikarak çözemedigimiz sorunlar  için, paradigma (zihin haritasi) degistirmenin geregini vurguluyor. Einstein in bir sözünü animsatiyor :
Karsilastiginiz sorunlari, o sorunlari yarattiginiz düsünce düzleminde kalarak çözemezsiniz.


Çogumuzun zaman zaman yaptigi gibi, "sorunlarin içinde kaybolmak" yerine,

paradigma Degistirmeyi basarip, sorunlara farkli biçimde yaklasabilenler, o

sorunu asma sansini da yakaliyorlar. Zaten sorunlarimizi  dostlarimizla

paylasmamizin nedenlerinden biri de, farkli bir bakisin, bize farkli

davranabilme kapisi aralama ihtimali degil midir.  Çözümsüz gibi

gördügünüz sorunlar konusunda paradigma degistirmenin önemi  vardir.

Aslinda hayatimizi, basarimizi, mutlulugumuz belirleyen bizim kendi

davranislarimizdir.  Basimiza gelen her seyle onlara verdigimiz tepki ve

yanit arasinda genis bir hareket alani vardir......."


Stephan Covey

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

gurcu

gurcu resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  20.Ağu.2006 Pzr 13:44:13sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

 

Çok güzel bir yazı paylaşımın için teşekkürler

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Nehir

Nehir resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  20.Ağu.2006 Pzr 13:48:18sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
Paradigmanın Gücü
Paradigma sözcüğü Yunanca’dan gelir. Başlangıçta bilimsel bir terimdi; günümüzde ise daha çok bir model, kuram, algı, varsayım ya da referans kaynağı anlamında kullanılıyor. Biraz daha genelleştirirsek, dünya “görüşü”müzü belirtiyor; gözle görmek değil; algılamak, anlamak ve yorumlamak anlamında.
Paradigmalardan kastettiğimiz şeyi anlamanın en basit yolu onları birer harita gibi görmektir



.
Diyelim ki Chicago’nun merkezinde belirli bir yere gitmek istiyorsunuz. Kentin yol haritası, istediğiniz yere ulaşmanıza yardımcı olacaktır. Ama diyelim ki size yanlış harita verildi. Bir baskı hatası yüzünden üzerinde “Chicago” yazılı harita aslında “Detroit”in haritası. Boş yere nasıl didineceğinizi, gideceğiniz yere varabilmek için göstereceğiniz çabanın nasıl boşa çıkacağını düşünebiliyor musunuz?
Hepimizin kafasının içinde birçok harita bulunur. Bunlar iki ana gruba ayrılabilirler: Şeyleri oldukları gibi gösteren haritalar ya da gerçeklikleri ve şeylerin nasıl olmaları gerektiğini gösteren haritalar ya da değerler. Başımızdan geçen her şeyi bu zihinsel haritalara göre yorumlarız.
Hepimiz cisimleri oldukları gibi gördüğümüzü, nesnel olduğumuzu düşünürüz. Oysa, durum böyle değildir. Biz dünyayı olduğu gibi değil, olduğumuz gibi görürüz; ya da nasıl görmeye koşullandırılmışsak, öyle. Gördüklerimizi tanımlayabilmek için ağzımızı açtığımız zaman aslında kendimizi, algılarımızı ve paradigmalarımızı tanımlarız. Başkaları bizimle aynı fikirde olmadıkları zaman hemen onlarda bir aksaklık olduğunu düşünürüz.
Paradigma Değişiminin Gücü
Paradigma Değişimi terimini ilk kez Thomas Kuhn, son derecede etkili olan ve bir tür dönüm noktası sayılan “Bilimsel Devrimlerin Yapısı” adlı yapıtında kullanmıştı. Kuhn, bilimsel alandaki hemen hemen her önemli atılımın, öncelikle gelenekler, eski düşünce biçimleri, eski paradigmalarla olan bağların kopartılması anlamına geldiğini gösteriyor.
Bugünkü Amerika Birleşik Devletleri de bir paradigma değişiminin ürünüdür. Yüzyıllar boyunca geleneksel hükümet anlayışı, bir monarşiden ibaretti; kralların tanrısal hakları vardı. Sonra daha farklı bir paradigma geliştirildi: Halkın halk tarafından ve halk için yönetilmesi. Böylece bir anayasal demokrasi doğdu ve müthiş bir insan enerjisi ile zekasının önünü açarak dünya tarihinde benzeri bulunmayan bir yaşam, özgürlük ve bağımsızlık, etki ve umut standardı yaratıldı.
Bütün paradigma değişimleri olumlu yönde olmaz. Gördüğümüz gibi, Karakter Etiği’nden Kişilik Etiği’ne kayılması, gerçek başarı ile mutluluğu besleyen o köklerden uzaklaştırdı bizi.
Paradigmalar, karakterlerden ayrılamaz. İnsan boyutunda; olmak, görmektir. Hızla kendimizi değiştirmezsek, bakış açımızı değiştirme konusunda fazla ilerleme kaydedemeyiz. Bunun tersi de doğrudur.
Paradigmalar güçlüdür. Çünkü onlar, arkasından dünyayı gördüğümüz merceği yaratırlar. Değişim ister birdenbire olsun, ister ağır ağır, temkinli gelişsin; bir paradigma değişimindeki güç, çok önemli bir değişikliğin temel gücüdür.
İlkeler, deniz fenerleri gibidir. Onlar, karşı konulamayacak doğal yasalardır. İlkeler, uygulamalar değildir. Uygulama belirli bir etkinlik ya da eylemdir. Bir durumda işe yarayan bir uygulamanın bir diğerinde etkili olacağı kesin değildir. Bunu, ikinci çocuklarını da tıpkı birincisi gibi büyütmeye çalışan anne ve babalar hemen onaylayacaktır.
Uygulamalar duruma göre belirlenir. Buna karşılık ilkeler, evrensel kapsamı olan derin ve temel doğrulardır.
İlkeler, değerler değildir. Bir hırsız çetesi bazı değerleri paylaşabilir. Ama onlar sözünü ettiğimiz temel ilkelere aykırı davranırlar. İlkeler arazi, değerler ise haritalardır. Doğru ilkeleri değerlendirdiğimiz zaman doğruyu elde ederiz; her şeyin nasıl olduğunu biliriz.
Her türlü yaşamda, bir dizi ardışık büyüme ve gelişme evreleri vardır. Bir çocuk dönmeyi, doğrulup oturmayı, emeklemeyi, sonra da yürüyüp koşmayı öğrenir. Her aşama önemlidir ve zaman alır. Hiçbirisi atlanamaz.
Ancak büyüme ve gelişmemizle ilgili doğal bir süreci atlayarak kestirmeden gitmeye kalktığımız zaman ne olur? Sıradan bir tenisçi olduğunuz halde daha iyi bir izlenim bırakmak için ustalarla oynamaya karar verirseniz, sonuç ne olur? Olumlu düşünce tek başına, bir profesyonelle etkili bir maç çıkarmanızı sağlayabilir mi?
Ya piyanoya yeni başlamış olmanıza karşın, dostlarınızı konser verecek düzeyde olduğunuza inandırırsanız?
Tenis oynamak ya da piyano çalmak konusunda gelişim düzeyimiz bellidir. Bu konularda rol yapmak da olanaksızdır. Ama karakter ve duygusal gelişim konusunda aynı şey söylenemez. Bir yabancının ya da bir iş arkadaşımızın karşısında “rol yapıp”, onu “kandırabiliriz.” Pozlar takınabiliriz. Bir süreliğine, en azından başkalarıyla birlikteyken bunu sürdürebiliriz. Hatta kendi kendimizi bile kandırabiliriz. Ama ben, çoğumuzun, için için nasıl biri olduğunu bildiğine inanıyorum ve bence, birlikte yaşadığımız, birlikte çalıştığımız kişiler de bunu bilir.
Yeni Bir Düşünce Düzeyi
Albert Einstein’ın dediği gibi: “Karşılaştığımız önemli sorunlar, onları yarattığımız zamanki düşünce düzeyiyle çözülemez.”
Hem çevremize hem de kendimize baktığımızda ve Kişilik Etiği’yle yaşayıp hareket ederken yaratılan sorunları gördüğümüzde, bunların, yaratıldıkları yüzeysel düzeyde çözülemeyecek kadar esaslı ve derin sorunlar olduklarını da anlarız. Bu derin kavramları çözümlemek için yeni, daha derin bir düşünce düzeyine; temelinde, etkili insanın ve etkileşim alanını doğru bir biçimde tanımlayan ilkeler olan bir paradigmaya gerek var.
Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı da, bu yeni düşünce düzeyi üzerinedir. Kişinin kendisiyle ve başkalarıyla ilişkilerinde etkili olmasını sağlayan, merkezinde ilkelerin, temelinde karakterin yattığı ve “içten dışa” diye tanımlanacak bir yaklaşımdır.
“İçten dışa” şu anlama geliyor: İnsan ilk önce kendisiyle; daha da önemlisi, benliğinin en iç kısmıyla; yani kendi paradigmaları, karakteri ve amaçlarıyla başlamalıdır işe. Buna göre:
·        Mutlu bir evliliğiniz olmasını istiyorsanız, pozitif enerji yayan bir insana dönüşmelisiniz. Negatif enerjiyi güçlendireceğinize onu dışlamalısınız.
·        Daha cana yakın, uyumlu bir çocuğunuz olmasını istiyorsanız, daha anlayışlı, empatili, tutarlı, sevecen bir anne ya da baba olun.
·        İşinizde daha rahat ve özgür olmayı istiyorsanız, daha sorumlu, daha yardımsever, daha fazla katkıda bulunan bir eleman olun.
·        Size güvenilmesini istiyorsanız, güvenilir bir insan olun.
·        Yeteneklerinizin tanınmasının sağlayacağı ikincil yüceliği istiyorsanız, önce dikkatinizi birincil olan karakter yüceliğine vermelisiniz.
“İçten dışa” yaklaşımı, genel zaferlerden önce özel zaferlerin geldiğini; kendi kendimize söz verip bunları tutmamızın da, başkalarına söz verip tutmamızdan önce geldiğini söyler. Bu yaklaşım; kişiliği karakterden önemli saymanın, kendimizi geliştirmeden başkalarıyla olan ilişkilerimizi geliştirmeye çalışmanın boşuna olduğunu açıklar.
“İçten dışa”, bir süreçtir. İnsanın gelişmesi ve ilerlemesini denetleyen doğal yasalara dayanan sürekli bir yenileme sürecidir. Bu, yukarıya doğru bir büyüme sarmalıdır ve sürekli olarak sorumlu bağımsızlık ve etkili karşılıklı bağımlılığın daha yüksek derecelerine doğru uzanır.
İçten dışa, çoğu kişi için dramatik bir paradigma değişimidir. Bunun en büyük nedeni, koşullandırılmanın güçlü etkisi ve Kişilik Etiği’nin günümüzde geçerli olan toplumsal paradigmasıdır.
 
YEDİ ALIŞKANLIK
Genel Bakış
Sürekli yaptığımız şey neyse, biz de oyuz.
O halde mükemmellik bir eylem değil, bir alışkanlıktır.  Aristo)
Alışkanlıklar yaşamımızdaki güçlü etkenlerdir. Tutarlı ve çoğu zaman da bilinçsiz davranış modelleri oldukları için, her gün sürekli olarak karakterimizi ortaya koyar ve etkili ya da etkisiz olmamıza yol açarlar.
Alışkanlıklar öğrenilir de, unutulur da.
Bütün doğal güçler gibi, yerçekimi hem bizimle birlikte, hem de bize karşı çalışır. Bazı alışkanlıklarımızın yerçekimi, şu ara gitmek istediğimiz yere erişmemizi engelliyor olabilir. Ama dünyamızı bir arada, gezegenleri yörüngelerinde tutan ve evrenin düzenini koruyan da, yine yerçekimidir.
“Alışkanlıklar” Tanımlanıyor
Burada alışkanlığı, bilgi, beceri ve arzunun kesişmesi olarak tanımlayacağız.
Bilgi, kuramsal paradigmadır: Ne yapmalı ve neden?
Beceri: Nasıl yapmalı.
Arzu ise, dürtüdür: Yapma isteği.
Bir şeyi yaşantımızda alışkanlık haline getirmek istiyorsak, bu üçüne de sahip olmalıyız. Bir alışkanlık yaratmak her üç boyutta çaba harcamayı gerektirir.
Olmak/görmek değişimi, yukarıya doğru uzanan bir süreçtir; olmak, görmeyi değiştirirken, görmek de olmayı değiştirir ve yükselen gelişme sarmalında ilerledikçe, böylece sürer gider. Bilgi, beceriler ve arzu üzerinde çalışarak yıllar boyunca belki de yapay bir güvence kaynağı olan eski paradigmalarla bağlarımızı koparabiliriz. Böylece kişisel ve kişiler arası etkinlik konusunda yeni düzeylere erişebiliriz.
Mutluluk, hiç olmazsa kısmen, şimdi istediğimiz şeyi ileride isteyeceğimiz şey uğruna feda edebilme yeteneği ve arzusunun meyvesi olarak tanımlanabilir.
Yedi Alışkanlık, tek tek ya da parçalar halinde moral yükseltici formüllerden oluşan bir dizi değildir. Bunlar, doğal gelişim yasalarıyla uyum halinde, kişisel ve kişiler arası etkililiğin gelişmesinde sürekli artış gösteren, birbirini izleyen ve bir bütün oluşturan bir yaklaşımdır. Bu alışkanlıklar bizi Sürekli Olgunlaşma modeli içinde, önce bağımlılıktan bağımsızlığa, oradan da karşılıklı bağımlılığa götürür.
Yaşamaya, başkalarına tamamen bağımlı bir bebek olarak başlarız. Bizi başkaları yönlendirir, besler ve destekler. Bu besleme olmazsa ancak birkaç saat, en fazla birkaç gün yaşayabiliriz. Sonra doğumu izleyen aylar ve yıllar boyunca, fiziksel, duygusal ve ekonomik açıdan gitgide bağımsızlık kazanırız. Sonunda, başının çaresine bakabilecek, kendine güvenen, kendi işini görebilecek biri oluruz.
Gelişmemiz ve olgunlaşmamız sürerken doğada her şeyin birbiriyle karşılıklı bağımlı olduğunu, toplum dahil, doğayı yöneten bir ekoloji sistemi bulunduğunu gitgide daha iyi anlarız. Sonradan, doğamızın en yüksek etki alanlarının başkalarıyla olan ilişkilerimizle ilgili olduğunu, yani insan yaşamının da karşılıklı bağımlılık olduğunu keşfederiz.
Olgunluk denilen süredurum içinde, bağımlılık, sen paradigmasıdır. Benim bakımımı sen üstlenirsin; imdadıma sen yetşirsin; yardıma gelmeyen sensin; sonuçtan seni sorumlu tutarım.
 
Bağımsızlık, ben paradigmasıdır. Bunu ben yapabilirim. Ben sorumluyum. Ben kendime güvenirim. Ben bir seçim yapabilirim.
Karşılıklı bağımlılık, biz paradigmasıdır. Biz bunu başarabiliriz. Biz işbirliği yapabiliriz. Biz yeteneklerimizi ve becerilerimizi birleştirip birlikte daha büyük bir şey yaratabiliriz.
Fiziksel bakımdan bağımsız olsaydım, kendi başıma hareket edebilirdim. Zihinsel açıdan kendi düşüncelerimi üretir, bir soyut düzeyden diğerine geçebilirdim. Analitik ve yaratıcı bir biçimde düşünür, düşüncelerimi anlaşılacak bir biçimde düzenleyip ifade ederdim. Duygusal açıdan kendi kendimi içten onaylardım. Beni iç dünyam yönlendirirdi.
Bağımsızlığın, bağımlılıktan çok daha olgun bir düzey olduğu kolaylıkla anlaşılır.
Pek az anlaşılan karşılıklı bağımlılık kavramı, birçok kişi için bağımlılıkla eşanlamlıdır. Bu nedenle insanların çoğu zaman bencil nedenlerle eşlerini, çocuklarını terk ettiklerini ve her türlü toplumsal sorumluluktan kaçtıklarını görüyoruz. Bütün bunları bağımsızlık adına yapıyorlar.
Yaşam, doğal olarak, birbirine son derece bağımlı ayrıntılardan oluşur. Bağımsızlık yoluyla en yüksek etkinlik derecesine erişmeye çalışmak, golf sopasıyla tenis oynamaya benzer. Araç, gerçekliğe uygun değildir.
Karşılıklı bağımlılık çok daha olgun, çok daha gelişmiş bir kavramdır. Fiziksel açıdan karşılıklı bağımlıysam, kendisine güvenen yetenekli biriyim, ancak şunun da farkındayım: Siz ve ben birlikte çalışırsak, yalnız başıma en iyi koşullar altında başardığım şeylerin çok daha fazlasını başarabiliriz.
Karşılıklı bağımlı biri olarak, özümü diğer insanlarla anlamlı bir biçimde, derinden paylaşma fırsatı bulurum. Diğer insanların birikimlerine ve geniş kaynaklarına da erişebilirim.
Karşılıklı bağımlılık, ancak bağımsız insanların yapabileceği bir seçimdir. Bağımlı insanlar, karşılıklı bağımlılığı seçemezler. Karşılıklı bağımlı bir dünyanın parçası olarak, bu dünyayla her gün iletişim kurmak zorundasınız. Ancak bu dünyanın ağır sorunları, kronik nitelikteki davaların üstünü kolayca örter. Kişiliğinizin diğer insanlarla bütün ilişkilerinizi nasıl etkilediğini görmek, çabalarınızı birbiri ardından, gelişmenin doğal yasalarıyla uyumlu bir biçimde yoğunlaştırmanıza yardımcı olur.
.

Alıntı
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

WaaLLaaCe

WaaLLaaCe resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  20.Ağu.2006 Pzr 13:55:27sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Bu yazıyı okuduktan sonra ınsan dusunmeye baslıyor.Ben nekadar onyargılı oldugumu farkettım,yasanan olaylar gercekten benım gordugum gıbı mı yoksa bılınmeyen gercekler mı var?

paradigma kavramını ve paradigma değişimini anlatan hoş bir örnek de vardır. frank koch tarafından proceedings dergisinde anlatılmıştır.

günlerce azgın denizde boğuşan filo sisli bir gecede limana geri dönmektedir. amiral gemisinin kaptanı da köprüdedir ve baş iskele tarafında bir ışık görülür. ışığın yönü sabittir, gemi çarpışma rotasındadır. kaptan hemen karşıdaki gemiye mesaj geçilmesini ister "çarpışma rotasındasınız, hemen 20 derece rota değiştirin". cevap gelir "20 derece rota değişikliğini sizin yapmanızı öneririm". kaptan sinirlenir ve hemen cevaplatır "ben kaptanım. rotanı 20 derece değiştir". cevap gecikmez, "ben bir deniz eriyim, asıl siz rotanızı değiştirin". kaptan iyiden iyiye köpürmüştür. "ben amiral gemisiyim ve sana derhal rotanı değiştirmeni emrediyorum" cevap gecikmez, "ben de bir deniz feneriyim". filo rotasını değiştirir.

ExuLLa Bu guzel Paylasım ıcın Tesekkurler...

 

 

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

portakalgibimavi

portakalgibimavi resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  24.Ağu.2006 Per 20:02:49sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Burada bir kavram kargaşası var.

Paradigma, öznenin bilinç sınırlarını belirler. PAradigmanızı değiştirin demek, bilinç dışı süreçlerin yürürlüğüne yaslanın demektir. Oysa alıntılan metindeki amaç bu değildir. Rubilimin en yalın kavramı üzerine kaleme alınmış metinin kavramı: EMPATİ dir.

 

Yani empati kurun demekten öteye gidemeyen bir metin. Oldukça cılız ve zeki değil. Popüler kişilik geliştirici savındaki bir yığın metinden sadece birisi.

 

Empati mi dedim.

İnsanı tanımak, onun yaşam koşullarına dail olmadan onun bilincini kavramaya çalışmaktır ve "anlamak, hissetmek" bu noktada başlar.

Tıpkı Shakespeare in Hamlet ini oynayacak bir oyuncunun, onunla empati kurması zorunluluğunun olması gibi. Öksüz Hamlet i bilinç ve bilinçdışı düzeyde keşfe çıkar oyuncu önce ve sahneye çıktığında kurduğu empatinin yardımıyla Hamlet olmaya başlar....

 

Hiç bir şey demedim. Saçma....

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

bellerophontess

bellerophontess resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  25.Ağu.2006 Cum 19:18:29sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
portakalgibimavi :

Burada bir kavram kargaşası var.

Paradigma, öznenin bilinç sınırlarını belirler. PAradigmanızı değiştirin demek, bilinç dışı süreçlerin yürürlüğüne yaslanın demektir. Oysa alıntılan metindeki amaç bu değildir. Rubilimin en yalın kavramı üzerine kaleme alınmış metinin kavramı: EMPATİ dir.

 

Yani empati kurun demekten öteye gidemeyen bir metin. Oldukça cılız ve zeki değil. Popüler kişilik geliştirici savındaki bir yığın metinden sadece birisi.

 

Empati mi dedim.

İnsanı tanımak, onun yaşam koşullarına dail olmadan onun bilincini kavramaya çalışmaktır ve "anlamak, hissetmek" bu noktada başlar.

Tıpkı Shakespeare in Hamlet ini oynayacak bir oyuncunun, onunla empati kurması zorunluluğunun olması gibi. Öksüz Hamlet i bilinç ve bilinçdışı düzeyde keşfe çıkar oyuncu önce ve sahneye çıktığında kurduğu empatinin yardımıyla Hamlet olmaya başlar....

 

Hiç bir şey demedim. Saçma....

 

Bencede yukardaki metnin temel anlamı "empati kurabilmek üzerine" olmuş her ne kadar senin dediğin gibi popüler bir metin olsada bu empati kurabilmenin önemini değiştirmez. belkide bu kadar popüler bir konu olabilmesinin temel nedeni "empati kurabilmenin" önemidir. klişelerin klişe omasının sebebi evrensel bir gerçeğe sahip olmasıdır. Bence asıl soru veya sorun bunu ne kadar yapabildiğimiz önyargılarımızdan sıyrılıp yada kendi paradigmalarımızdan kurtulup bunu yapabilmemiz mümkünmü? hamlet gibi yaşayıpta mı hamlet oluruz? yoksa hameleti anlamaya çalışmak yeterli olur mu?

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

IRoSI

IRoSI resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  26.Ağu.2006 Cmt 02:07:44sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
        ExuLLa Güsel yasi Zevkle okudum Tşkler...
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

0RFE

0RFE resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  5.Eyl.2006 Sal 23:48:46sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

ExuLLa gerçekten çok güzel bir konuya değinmişşin seni kutluyorum.Bakıyorum ama pek fazla yorum yazılmamış , aslında dikkat edilmesi gereken çok önemli bir konu bu...Yorum yazan arkadaşlarımın hepsine teşekkür etmek istiyorum...Gerçekten  bende olaylara bazen ön yargı ile yaklaşıyorum.Fakat yazıyı okuduktan sonra birazdaha dikkat etmek gerekireceğini anladım açıkçası.Yazıda en çok hoşuma giden kısım havaalındaki bayan oldu.Chat city içerisinde de bazen bu tür PARADIGMA larla karşılaşıyorum.Bence herkesin okumasının gerektiği bir yazı olarka düşünüyorum.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Quarezmax

Quarezmax resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  6.Eyl.2006 Çar 23:24:39sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Öncelikle Exum seni arıştırmacı bir cc-Mod olarak kutluyor ve paylaşım için tşk ediyorum. Böylesine uzun yazılar pek talep görmez. Hoş okuyanlarda akıllı ve düşünmesini-yorumlamasını bilen insanlar.

 Orfe; bence yazıyı okuyan insanların çoğu kendisi ile ilgili olanları düşünmeye başlayıp yazmayı unutabilirler. Dikkat edilmedilir ki şuan en çok okunan yazı olarak ilk sırada yer almakta :) Fakat hayatımızdaki gerçekleri göz ardı etmemek ve her insanın her zaman aynı psikolojide olamayacağını düşünmemiz gerek diye düşünüyorum, ne dersiniz?

Böylesine bilgi verici ve sosyal konulara değinen yazıları forumda görmek çok güzel. Umarım devamı da gelir...

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

0RFE

0RFE resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  7.Eyl.2006 Per 00:05:03sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
Qarezmax cevabın için teşşekür ediyorum.Şunu belirtmek istiyorum en iyiler bölümündeki yazıların görüntülenme sayısı (okunma) olarak oraya seçilmiyorlar.Konuların içeriği bakımından oraya taşıyorlar...Benim üstüne basmak istediğim nokta şurasıdır ki madem emeğe saygı diyoruz madem bu kadar güzel yazılarımız var bari ufak ta olsa bir kaç cümle ile birşeyler eklememiz gerçekten daha güzel olacaktır.Böylece konuyu açan arkadaşımız daha güzel konular araştırmak için biraz destek almış olacaktır.
CC sohbet icin buraya
 <<1 2>>
Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir