ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

                   tsk nın yapısı için çarpıcı bir örnekleme...

 Masonların acı kaybı !
Bir gazetenin ilan sayfasında, sol üst köşede mason işaretli taziye haberi...Emekli General büyük üstat vefat etti... 
 
 

şehid annesi diyor,

 ben değil..

Reşadiye saldırısı, 24 Mayıs 1993`te 33 Mehmetçiğin şehit edildiği `33 er` olayının dosyasını da tozlu raflardan indirdi

Samsun`un Vezirköprü ilçesi Aşağınarlı köyünde yaşayan Hanım Cansız, herkes gibi Mehmetçiğin neden korumasız gönderildiğini anlayamadığını ifade ediyor. "Üstüne basa basa söylüyorum. Bizim çocuklarımız PKK`ya kurban edildi. Alın size kurban, ne yaparsanız yapın denildi." diyen Cansız, sorularını şöyle sıralıyor: "Çocuklarımız neden zırhlı askeri araçla götürülmedi? Uçakla gönderileceği söylendiği halde neden sivil otobüse bindirildi? Olay anında askerlerimizi götüren subay, teröristlerle haberleşip, `Size 33 peynir bidonu yolluyoruz.` demiş. Şoför yolda 4 kez durup, telefon açıp PKK`ya bilgi vermiş. PKK, benim çocuğumu öldürürken başındaki subay ile şoför nasıl oluyor da sağlam kurtuluyor? Olaydan sonra subayı tutuklayıp hemen serbest bıraktılar. Denizlili sağ kurtulan bir asker var. O asker, eğer subay tutuklansaydı hepsini anlatırdı."

Baba Kazım Cansız da askerin, olayın canlı şahitleri olduğunu, bunların ifadesinin alınabileceğini vurguluyor. Cansız, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Çocuğumu doya doya öpemedim bile. Bingöl`e 15 kilometre kala dağ lokantasında telefon açtı. Akşama da ölüm haberi gelmiş. Demek ki olay, önlerinde olmuş. Şoför, yolu değiştirmiş. Yolda beyaz bir kamyonet barikat kurmuş. Ne koruma ne muhafız, çocukları şehit etmişler. Bu askerin hiç mi kıymeti yok? Biz onları büyütene kadar neler çektik. Anaların babaların yüreği neden yanıyor?"

   Şehit Şenol Cansız`ın annesi, askerlerin yanındaki subayın yol boyunca şüpheli telefon görüşmeleri yaptığını öne sürüyor. Hanım Cansız, "peynir bidonu" diye şifrelenen mehmetçiklerin teröristlere teslim edildiğini düşünüyor.

Cansız ailesi, 33 erin öldürüldüğü olaydan subay ve şoförün sağ kurtulmasını da şüpheli buluyor.

öteyandan erzincanda 8 mehmedimiz sivil minubuste yakılarak öldürülüyor.herşey yanıp kül oluyor, nasıl oluyorsa şöför sağ salim, erlerimizin nüfüs cuzdanları sapasağlam!!!

ve dağlıca şehitlerimiz!!!!

şanlı komutan önce soruşturma(ma) sonrasında plaket ve başarı şiltiyle ödüllendiriliyor!!

diğer satır aralarında ise ;ailesine bile teslim edilmeyen şehid cenazesi vardı..!

Bingöl karayolunda şehit verdiğimiz 33 erin acısı hala yüreklerde. Kalafat ailesi ise bu acıyı çok daha derinden hissediyor. Zira olayın üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen onlar hala çocuklarının cenazesini bile alamadılar.

Mustafa Fırat şehit Ünal Kalafat`ın tertip arkadaşıydı. Ünal Kalafat`ın cenazesini teşhis etmek için o da Bölük komutanı ile birlikte Elazığ`a gitmişti. Ancak ortada cenaze yoktu.

"bir kemiğini bile bulsak acımız yarıya inerdi" diyorlar.

Aile şehidin bir kemiğine bile razı iken, dönemin komutanları bugün televizyon ekranlarında hala sorumlunun kim olduğunu tartışıyor.
16 yıldır zaman zaman gündeme gelen hain saldırı ile ilgili akıllarda çok sayıda soru işareti vardı. Erlerin silahsız ve korumasız olarak yola çıkarıldığını dönemin Bölge Asayiş Komutanı Necati Özgen bu sözleriyle doğruladı. Üstelik saldırı olabileceğine dair istihbarat aldıklarını da itiraf ediyordu. Ama niye korumasız gönderdiniz sorusuna cevap veren olmadı.

Komutanlar ortada bir suç olduğunu söylüyorlardı ama suçu birbirine attılar.

Malatya İl Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Yaşar Ercan ise ben görevimi yaptım diyerek Elazığ ve Bingöl jandarma alay komutanlarını suçladı.

Dönemin komutanlarının, kamuoyu önünde yaptıkları bu açıklamalar, bunca yıldır sorumlunun kim olduğunun bile araştırılıp bulunmadığını bir kere daha gözler önüne serdi. 33 erin ailesinin yüreği ise bir kere daha kanadı.

aziz şehidlerimiz nur içinde yatıyor olmalı!!!

her  din  , kendi müntesipleri tarafından karalanmış, yaralanmış, inkar edilmiştir.

normal sonuç...

edebsizlikte, hayasızlıkta sınır tanımadıkları gibi kendilerini yaratan ALLAH`ı kendilerine hasım seçmeleri kaçınılmaz sona doğru hızla yaklaştıklarının nişanesidir.!

Hastalık Allah`ın bana mükâfatıydı, 10 yaş gençleştim

Kan kanseri (lösemi) tedavisi gördüğü hastaneden taburcu olan Murat Göğebakan, mutluluğunu sevenleriyle paylaştı.

Başarılı bir tedavi süreci yaşadığını anlatan sanatçı, hiçbir zaman pes etmediğini ifade etti. Yaşadığı rahatsızlığı Allah`ın bir mükafatı olarak değerlendiren Göğebakan, yedi aylık tedavi süresinin altı aylık diliminde gitar çaldığını açıkladı. Dört albümlük repertuar hazırladığını bildiren sanatçı, bunu ticari amaçla yapmadığını vurguladı. Murat Göğebakan sevenlerine 22-23 Ocak`ta Almanya`da konser yapacağı müjdesini de verdi. Sahneyi çok özlediğini ifade eden sanatçı, tedavi sürecinde izin alarak hastaneden çıktığı sırada yolda karşılaştığı bir kişinin, yüzündeki maske yüzünden kendisinden kaçtığını ve bu olayın kendisini çok derinden yaraladığını anlattı. Yakalandığı hastalığın tedavisinin çok pahalı olduğunu da belirten Murat Göğebakan sözlerini şöyle sürdürdü: "Hastalık çok yoğun bir tedavi gerektiriyor. Bu nedenle çok paranız yoksa tedavi şansınız azalıyor. Eğer benim birikimlerim, dostlarım ve hastanenin desteği olmasaydı durum çok daha farklı olabilirdi. Bunu yaşayarak gördüğüm için bir vakıf kurup gerekli tedaviyi yaptıramayanlara destek olmak istiyorum."

ISTANBUL İÇİN MÜTHİŞ PLAN konulu  görüşüm laserStar ile hemen hemen aynı..

henüz ihale şartları ve koşulları belli değil.böyle bir plan sanırım yok.sadece galataport ile ilgili olanı vardı,oda iptal edildi.

yabancı sermaye ,globalleşen bir dünyada artık bir gereksinim.belki bu aşamada bu sermayenin asgari ve azami sınırları ile belirlenmesi ,olası bir tehlikenin önünde set olabilir.

gelelim

TURKİYE  İLE İLGİLİ MÜTHİŞ PLANLARDAN  SADECE BİRİSİNE,

                             "KAN DONDURAN PLAN"

Kendilerini Türkiye`nin tek sahibi olarak gören Karanlık Kurul, memleket üzerine yazdıkları bölücü senaryoyu kendi ağızlarıyla deşifre etti. İşte hain aktörlerin kendi aralarında konuştukları "kan donduran" plan...

Beyler üç yüz seneden beri ülke, kullandığımız piyonlar ve stratejik eylem planlarıyla kontrolümüzdeydi. Ülkenin elimizden çıkmasına, başını kaldırıp kendine gelmeye başlamasına fırsat vermeden onu bir şekilde kaosun içine çekerek iktidarımız ve gücümüzün devamını sağladık. son yıllarda halkın içinde vatan delileri ile hukuk, demokrasi, insan hakları, şeffaflık diyen bir kesimin hamleleri bizleri kısmen deşifre etse de her zaman kullandığımız ve başarıya ulaştığımız KAOS, SOKAK ÇATIŞMALARI VE 2011 KONSEPTİ olan İÇ SAVAŞ” mayalanmaya başladı.

- Efendim mayalanmanın ötesinde uyguladığımız asimetrik savaş başarılı oluyor. Emirleriniz gereği manşet ve haberlerimizle olaylar köpürtülüyor. Şiddet sahneleri halkı tahrik edecek şekilde tekrar,tekrar döndürülüyor. İktidarın kamuoyunda da desteğini kaybetmesi için açılım aleyhinde yazılar ve anketler yayınlıyoruz...

- Bütün bunlar, güzel gelişmeler. Şimdi Seksen öncesi yaptığımız gibi sağ elimizle milli damarı çabuk galeyana gelen gençlere, sol elimizle de şiddeti seven bayrak din düşmanlarına silah vererek sağlı sollu sokak çatışmalarıyla her yeri tedirginliğe boğunca, herkes iç savaş mı başladı paniğine kapılacak.

- Usturaya kafa sallatacağız bu ülkenin vatan evlatlarına. batıda Kürt kökenli insanlara ve iş yerlerine saldırılar düzenleyerek, yapılacak provokasyonlarla, doğuda da batılıları aramızda istemiyoruz eylem planıyla, bu vatan için el ele kol kola göğüs göğse çarpışan evlatları birbirine kırdıracağız. Fitilini tutuşturmaya çalıştığımız mezhep çatışmasının başlamasıyla da ülkeyi etnik ve mezhep olarak böleceğiz…..

- Beyler ortalığın sisli ve puslu olması lehimize ama rehavete kapılmadan eylem planlarımız Dört beş aşamalı devam edecek.Her ilde, ilçede mahallede, tinerci, sokak çocukları ve işsiz her şeyini kaybetmiş insanların tespitini yapıp onlarla yakınlaşma sağlanıp, para vererek kendimize bağlamalıyız. ******** unutmayın. Onların organize edeceği bizi deşifre eden medya dahil insanların ev ve iş yerlerine taşlı sopalı baskınlar yapılarak karşı karşıya gelmeleri sağlanmalı.

- Şimdi terörü ve terörün argümanlarını uygulayarak kaybettiğimiz kaleleri alacağız. Böylelikle ülke kontrolümüzde olacak ve bizim mahallenin önünden geçemeyen, kursaktan çıkanlara hesap soracağız.

- Beyler, kendi içinde problemlerini çözmüş Türkiye bölge deki çıkarlarımız açısından da büyük tehlike. Türkiye ve Türk insanını örnek alan ve geçmişten gelen şuuraltı kredilerini bu geniş bölgede bitirmek ve bölgeyi yeniden şekillendirmek için,ülkenizde başarılı olmak zorundayız. Onlar dinlerinden ve köklerinden uzaklaştırılarak geçmişin hesabı mutlaka görülmeli ve görülecek. Bugünlere nasıl geldik. Geçmişten günümüze gelene kadar devşirmeler dönmelerle ne atraksiyonlar yaptırıldı ne filimler çevrildi biliyorsunuz. Milli gözüken bize çalışan, siyasetçi, akademisyen, gazeteci(!) hatta dindar gözüken adamlarımızla projelerimizi gerçekleştırdik. Gerçekleştirmek öyle kolay olmadı bunun için bazen devletin en hassas yerlerine sızdık öyle çözdük..

- Efendim emirleriniz doğrultusunda arkadaşlarımız bölgede çalışmalar yaparak fakir ve işsiz insanları kullanmaya başladı. Yıllar önce bölge insanının hakkını savunması için kurulmuş ama şiddeti ret eden partinin kapatılmasını da değerlendiriyoruz. Medyamızın köpürtmesiyle de “meclis de bize yer yok o zaman yerimiz dağ” cümlesini sloganlaştırılıp şiddete karşı olan halkı da yanımıza almak için çalışmalar yapılıyor.

- Partinin kapatılmasını çok iyi değerlendirmeliyiz. Öncelikle bu kapatma bahane edilerek ülkenin her yerinde terörün tekrar canlandırılmasını sağlamalıyız. Sonrasında sosyolojik ve ekonomik olarak da kullanacağımız sonuçları olmalı… Ayrıca 2011 projesinde de başarılı olamayacağımızı anladığımız anda düğmeye basarak yeniden siyaseten önlerin kapanmasının önünü açmış olduk…

- Efendim asimetrik savaşımızn diğer unsurlarına da devam ediyoruz. Açılımdan halkın rahatsız olduğu anketler yandaş medyamızda zaten çıkıyor ve çıkmaya da devam ediyor. Bir de muhalefet daha da sertleşmeli stratejimiz vardı. Açılım projesinde muhalefeti kullanarak iktidarın geri adım atmasını sağlayacağız.

- İktidarla muhalefet çatışması sokağa da yansıyacak. Bayrak asılmış işyerlerine, camilere, kullandığımız adamlar tarafından saldırılar yapılarak karşılıklı tahriklerle herkesin birbirine düşman olması sağlanacak. Herkesi potansiyel suçlu olarak göstererek birbirilerinden vatan haini diye şüphelenmelerini sağlayıp paranoyalar yaşatılacak. Bu arada uzun süredir üzerinde durduğumuz herkes dinleniyor haberleri de devam edecek.

- Şam`da Selahattin Eyyübi`nin mezarını tekmeledikleri gün mutlu olan atalarımız gibi bizim de mutlu olacağımız an güç ve iktidarımızı tekrar ele aldığımız topraklara güm, güm vurduğumuz andır. Manşetler “iç savaş, erken seçim, istifa, seksen öncesine geri dönüyoruz kim dur diyecek bu gidişe diye bağıracak ve sonrası malum sonuç...

Böyle bir planın parçasımısınız, yoksa parçalarmısınız???

not : *********  yerine gelen ismi gündemi takip edenler bileceklerdir..

güllerin efendisi (s.a.v), rahmet peygamberi "gül " ile temsil edilmiştir.

oysa O `nu ( s.a.v.) tanımayan(lar) bir arap bedevisi,elinde kılıç savaşcı olarak

tanıtmışlardı.

paylaşım için teşekkurler

not: yazı dr.senai demircin olabilirmi ??

dolapdere mitinglerinde ellerinde kuru sıkı silah ile avrupa basın ajanslarına poz veren satın alınmış kişilikler ile onlara 500 TL  veren kişiliksiz ,iyi bir iş çıkardığını zanneden şahsiyetsizlerin verdiği zarara eşdeğer bir 2.ci örneği bu hanım ile görmüş olduk.

sanki vekil maaşları 300 TL den 15.000 TL ye çıkarılmış gibi bir karalama çalışmaı izlenimi verilmek istenmiş.

8 yıl (uzatmalarla yaklaşık sekiz yıl) müslüman bir ülkede c.başkanlığı yapıp aldığı milyarlarca lirayı cebe indirip,bir dini bayram mesajı bile yayımlamamış ,17.500 faili mechul cinayete adı karışmış OHAL kisvesi altında katliamlar yaparak devletten milyarlarca lira maaş almış üniformalı katilleri hiç sorgulamadınız,şimdi böyle bir senaryo ile sözüm ona protesto ediyorsunuz????

pes doğrusu

PESSS....