ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
8 Mayıs 2024, Çarşamba 19:27   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  perfectman70> Forum Mesajları
    perfectman70'e ait Toplam 768 Forum Mesajı var
<<12345 6789101112131415...77>>


perfectman70

perfectman70 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >AL SANA AÇILIM !!!!!!>
  7.Oca.2010 Per 10:39:50

prof.dr. yalçın küçük " selam olsun dağdaki kardeşlerime"

chp milletvekili kemal anadol"kürtlere ayrı bir toprak vermek gerekir"

dtp milletvekili emine ayna "taban bizi dağa çağırıyor"(emine aynanın kocası dağda üstdüzey yönetici)

doğu perincek "dağdakilerin mücadelerini tebrik ediyorum"(apo ile bekaa vadisinde çiçek verirken)

içişleri eski bakanı ismet sezgin "33 er bingölde barış olmasın diye katledildi"

pkk sözcüsü " biz silah bıraktık.söz konusu değil".......

pkk 2 numaralı adamı  bayık " tsk yıpratılıyor"    diyecekler .....

ata  et, ite ot verecekler,bazıları kahraman ilan edecek..garip..garip..garip...

ne zaman türkiyede birileri kardeşlik dese, karşısında kalleşleri bulmuştur..bulacağız, bulacaklar....!!

birileri hep bölmekten dem vuracak, diğerleri ise  bir araya toplamayı kendisine şiar edinecek..

 



perfectman70

perfectman70 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Felsefe, Din, İçsel meseleler >ŞEHİDLİK MERTEBESİ (KONUYLA İLGİLİ BİRKAÇ BİLGİ)>
  6.Oca.2010 Çar 16:51:31

şehidlik mertebeler halindedir.

sadece savaşta ölenler şehid değildir.

nafakası için helalinden kazanmaya çalışanın ölmesi, abdestli halde bulunduğu sırada ölmesi,dinini müdaafa ederken ölmesi, namusunu  müdaafa ederken ölmesi,vatanını savunurken ölmesi.... gibi.

ancak iman edenler "şehid" olur.  islam dininin dışında  başka bir din akaidinde "şehidlik" kavramı yoktur.

müslümandan terörist olmaz!! teröristten de müslüman!!!

kur`an-ı kerimde zaten" bir kişinin ölümüne sebebiyet (bilerek) vermek, bütün insanlığı öldürmek"hükmündedir.

bir kişinin hayatını kurtarmak ise aynı dercede bütün insanlığın hayatını kurtarmak olarak  belirtilmiştir.

şimdi bu İlahi hükümler ışığında PKK lı çatışırken şehid olmaz.davası her ne olursa olsun.iman eden, ALLAH`a ve ahiret gününe inanmış  bir kul, gidipte dağa çıkmaz.

zerre miktar kul hakkı olan birisi cephede ölse bile o kul hakkkı ile ilgili hesabını vermeden hiç bir yere gidemez.ilahi beyanlar ile belirlenmiş kaidelerin olduğu gibi,devletler düzeyinde de konulmuş kaideler, kurallar vardır.ve o kurallar saygı ister,riayet bekler.belirlenen sınırlara tecavüz eden birisi öldürülürse de şehid sayılmaz.

ülkemizin resmi dini "islamdır".dolayısıile islam dinine  müntesip bir askerin  vatan müdaafasında iken öldürülmesi sonucu "şehid" kabul edilir.(eğer müslüman ise)

LAİKLİK : her inanışa eşit mesafede durmaktır.dini vecibelere karşı durmak değildir.ordumuzun içerisinde yüzlerce mescidi ve camiisi vardır.boynunda künyesi ile beraber istavroz taşıyan hırıstiyan  türk askeride mevcuddur.Aleviside vardır, sünniside.

 



perfectman70

perfectman70 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >NATO Petrol Boru Hattında Hırsızlık Girişimi>
  6.Oca.2010 Çar 14:56:22

avcıları geçtikten sonra  çok dikkat edeceksin

rüzgarı bile çok ters esiyor

hırsızı ise büyük düşünüyor

litre  kesmiyor, ton  hesabı yapıyorlar



perfectman70

perfectman70 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >!!! Son Dakika !!! >itiraflara devam :)))) bu seferki benden değil :)))>
  6.Oca.2010 Çar 13:37:15

itiraflar, itiraflar,itiraflar....

kaldığı yerden devam ediyor.....

bu sefer itirafçımız  gazeteciliğin(!) duayen ismi  : ilhan selçuk.

yorum sizin.....

İlhan Selçuk sonunda itiraf etti

Yıllardır yayınlarında "şeriat geliyor" diyen, yayın çizgilerini, reklamlarını bu çizgiye oturtan Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz sahibi İlhan Selçuk`tan tarihi bir itiraf geldi.

 

 

Türkiye`ye şeriat meriat gelmez" diyen Selçuk bir anlamda bugüne kadar yaptıkları yayınları da tekzip etti.

85 yaşına basan İlhan Selçuk hastanede tedavi gördüğü için günlük yazılırını yazamıyor. Ancak kendisini ziyaret edenlerle yaptığı sohbetler gazetede yayınlanıyor. Hikmet Çetinkaya`nın dünkü köşesinde İlhan Selçuk`la yapılan sohbetin ayrıntıları yer aldı.

Sohbette bir çok konu gündeme gelirken Selçuk, Türkiye`de irtica tehlikesinin olmadığını şu sözlerle anlatmış: "Türkiye`ye şeriat-meriat gelmez... Yılbaşında televizyonları izleyince gördüm..."

Oysa İlhan Selçuk yönetimindeki Cumhuriyet bugüne kadar bütün demokratikleşme adımlarını "Şeriat geliyor" korkusu yayarak geri püskürtmeye çalışmış. İnsanların dini ve bireysel talepleri yine aynı şekilde karşılık görmüştü.

 

 



perfectman70

perfectman70 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >TÜRK Aserine Neden MEHMETÇİK Denir?>
  5.Oca.2010 Sal 16:26:18
küçük muhammed  anlamına gelir, mehmetcik...


perfectman70

perfectman70 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Çocuklugunuzda en nefret ettiğiniz soru hangisidir ??>
  5.Oca.2010 Sal 15:30:03
sana kızımı vereyimi??


perfectman70

perfectman70 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Dünyanın En Yüksek Binası Burç Halife Muhteşem Törenle Açıldı>
  5.Oca.2010 Sal 14:32:55
ayıp değilmi eski(!)altın rozetli ajan dawson... forumu alet ediyorsun özel şeyler için..


perfectman70

perfectman70 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Sigaraya büyük zam>
  5.Oca.2010 Sal 14:29:29

ingilteredeki sigara fiyatlarına imkanı yok yetişemeyiz.

1 paket : 8 paund

bence % 150 zam yapılmalıydı



perfectman70

perfectman70 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >!!! Son Dakika !!! >Borsa, Günü543,14 Puanlık Artışla 53368,16 Puandan Tamamladı>
  5.Oca.2010 Sal 09:41:02

hatırlıyorum..

başbakan rahmetli ECEVİT , ankarada hastanede ( mehmet haberalın kulakları çınlasın) günden güne  eriyordu(eritiliyordu) başbakanımız.hastane penceresinden elini salldığı gün İMKB  de hisseler binde 1 veya 2 oranında değer kazanırdı, toplam endex 8.000 civarına  ya çıkardı yada çıkma gayreti gösterirdi.

şimdi ki endeks 53.000 üzerinde

ne hale geldi memleket yahuu.



perfectman70

perfectman70 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Köşe Yazısı>
  4.Oca.2010 Pzt 15:31:48

Kim daha kahraman: İlker Başbuğ mu, Mehmet Altan mı? 
  
 Seçilen mekân sadece savaş için kullanılabilecek bir mekân. Deniz Kuvvetleri`mizin en modern savaş gemilerinden Oruç Reis Firkateyni. Kıyafet, askerlerin "arazi kıyafeti" dediği savaş kıyafeti.
Aynı kıyafetlerle kuvvet komutanları, içtima düzeninde doksan derecelik açıyla yan yana dizilmiş. Yanlış anlamamız imkânsız. Genelkurmay Başkanı bu fotoğrafın anlamına akıl erdiremeyecek olanlara da açıklama getiriyor. Konu, İlker Başbuğ`un daha önce de "asimetrik psikolojik harekât" diye nitelediği asker-terör ilişkisine yönelik süreçler ve eleştiriler. Yani Ergenekon davası ve etrafında süren tartışmalar. Savaş gemisinde, bir savaşı yönetiyormuş gibi konuşmasını "Bu konuya özellikle, bugün üzerinde beraber olduğumuz TCG Oruç Reis Firkateyni`nde değinmemin özel bir anlamı vardır. Herhalde herkes, açıkça ne demek istediğimi anlamaktadır." Çok açık bir ihsas değil, ama bir tehdit hem de silahlı bir tehdit olduğu galiba açık.

Öbür tarafta bir iktisat profesörü. Aydın bir gazeteci ve köşe yazarı. Uluslararası ekonomide değişen paradigmaları konuşmak için katıldığı canlı yayında, önüne savaş gemisinden yapılan bu basın toplantısı geliyor. Son derece doğal ve anlık tepkilerle, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ`un sözlerine cevap veriyor. Sözlerinin özü, bu silahlı meydan okumaya boyun eğmediğinden ibaret. Galiba tam da Başbuğ`un şikâyet ettiği "asimetrik psikolojik savaş"ın örneklerinden biri ile karşı karşıyayız. Kaleminden ve çenesinden başka gücü olmayan bir profesör, tam müsellah, savaş gemisinin güvertesinde ordusunun başındaki komutana cevap yetiştiriyor.

Bir yığın soru arasından benim aklıma gelen, başlığa aldığım soru. "Kim daha kahraman: İlker Başbuğ mu, yoksa Mehmet Altan mı?" Yanlış duran şeyleri ve başarısız yürüyen "gerçek asimetrik psikolojik harekâtı" deşifre etmek için, bu sorunun cevabını takip etmek lâzım.

İlker Başbuğ ne diyor?

Bu müsellah ve çok fazla muharip görüntü içinde Genelkurmay Başkanı sadece bir polemik yürütüyor. Polemiğin konusu ise Ergenekon davası ile gündeme gelen asker kişilerin yer aldığı iddia edilen, ordu içindeki kurumsal bir illegal yapılanmayı gündeme getiren terör plan ve eylemleri. Kafes Planı, Danıştay suikastı, Zir Vadisi bombaları, Poyrazköy kazıları, İrticayla Mücadele Eylem Planı vs. İlker Başbuğ gemi güvertesinde, savaş kıyafeti ile basına yaptığı açıklamalarda yargıya hitap ediyor ve "adlî makamların ihbar mektuplarına ve gizli tanıkların ifadelerine karşı daha duyarlı ve daha dikkatli hareket etmeleri" talimatını veriyor. Ben şahsen bu cümlenin peşinden gelen "aksi durumlarda kurumlar arası çatışmalara neden olunabileceği" uyarısından, Oruç Reis Firkateyni`nin bu "çatışma"da yer alacağı sonucunu çıkartmadım. Beşiktaş iskelesinin yanındaki Beşiktaş Adliyesi`ne bu geminin toplarını çevireceğine, savcıların da ihtimal vereceğini sanmıyorum. Ama yine de bu cümlelerin "yargıçlara talimat verilemeyeceği ve telkinde bulunulamayacağı"nı amir Anayasa`nın 138. maddesine aykırı olması durumu değişmiyor. Bir hukuk devletinde böyle bir manzara olabilir mi? Askerin siyasete müdahalesinden daha vahim bir durum. Genelkurmay Başkanı, bir savaş gemisinin güvertesine çıkıp yargıçlara mesaj verebilir mi?

Devamı daha dehşetli: "Terör olaylarını Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişkilendirmeyi, PKK destekleyicileri, PKK sempatizanları yapabilir. Ancak böyle ilişkilendirmeleri ve bu amaca yönelik imalı konuşmaları siyasiler, akademisyenler ve medya mensupları yapamaz, yapmamalıdır." Bu ifade Ergenekon davasını toptan reddetmiyor mu? İfade muğlak, ama TSK bünyesinde görevli her subayın, Ergenekon`da aklanması lâzım. Bir darbe davası ve bu darbenin şartlarını oluşturmak için girişilen ve planlanan provokatif terör eylemlerini "Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişkilendirmeden" nasıl ortaya çıkartabiliriz? "İrticayla Mücadele Eylem Planı"na "kâğıt parçası" diyen ve savcılara "bu belgenin sahte olduğunu ispatlama" görevi veren kişi, bu sözlerin de sahibi değil mi?

"Toplumsal huzura giden yolun, ortak değerlerimizin güçlendirilmesinde olduğunu düşünüyoruz. Farklılıklara elbette saygılı olmalıyız. Ancak farklılıklara saygılı olmak her zaman farklılıklarımızı öne çıkarmayı da gerektirmez." İlker Başbuğ`un bu sözlerindeki "farklılıkları öne çıkartmayın" uyarısına itiraz edenler olabilir. Ama genel olarak ortak değerlere, toplumsal huzura yapılan vurgu güzel. Sorun sadece bu sözlerin bir savaş gemisinin güvertesinde, silahlı bir güç gösterisi eşliğinde söylenmesi. Çelişki burada. Bu sözleri koca ordunun başındaki komutanın bir tehdit havasında telaffuz etmesi. Ve bu ayrıntı bir ülkeyi medeni ülkelerin fersah fersah uzağına düşüren esaslı bir ölçüyü veriyor. Tekrarlamaktan çekinmeyelim: Genelkurmay Başkanı`nın bir savaş gemisinin güvertesinde yüksek komuta heyetinin huzurunda kendi kurumunu ilgilendiren bir dava ile ilgili yargıçlara talimat verdiği, siyasetçileri, akademisyenleri ve medya mensuplarını hizaya çekmeye kalktığı bir ülke medenî bir ülke olabilir mi?

Bir hukuk devleti olamayacağı zaten ortada. Allah aşkına bu manzaranın Türkiye`ye yakıştığını söyleyen biri çıksın. Bu ülkenin dışarıya karşı korunması için benim vergilerimle alınmış bir savaş gemisinde, benim vergilerimle maaşları ödenen komutan nasıl herkesi hizaya çekmeye, tehditler savurmaya cesaret edebilir? Allah aşkına söyleyin: Benim ülkem bu komutanlara müstehak mı?

Asıl can alıcı soruya dönelim: Bu ülkenin askerleri mi, yoksa aydınları mı daha kahraman? O kadar silahın arasından korkutucu bir fonun önünde meydan okumak mı daha cesurca? Yoksa Mehmet Altan`ın yaptığı gibi televizyonda canlı yayında bu yüksek perdeden çekilen zılgıta çatır çatır cevap vermek mi? Kim daha cesur ve kahraman?

Sonuç: Kahraman aydınlara sahip olduğuna göre, bu ülkenin hâlâ medenî bir ülke olma şansı mevcut. Ve dahi sorunlarını silaha müracaat etmeden barışçı yöntemlerle çözme, sağduyu ile birliğini ve dirliğini tesis etme ihtimali hâlâ var. Çünkü en az silahın gölgesinde konuşulabilenler kadar cesurca şeyleri söyleyebilen aydınları var.

 Prof.dr.mümtaz er türköne  / zaman

<<12345 6789101112131415...77>>