ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
perfnya> Forum Mesajları | | perfnya'e ait Toplam 274 Forum Mesajı var
|
|
perfnya
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...> 20.May.2009 Çar 17:07:29 | | fiogf49gjkf0d ATEŞ VE SU Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına. Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa Demiş ki suya: Gel sevdalım ol, Hayatıma anlam veren mucizem ol...
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş; Yüreğim sana armağan... Sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına...
Zamanla su, buhar olmaya, ateş, kül olmaya başlamış. Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı... Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su...
Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları... Aramış suyu diyarlar boyu, günler boyu, geceler boyu Bir gün gelmiş, suya varmış yolu Bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın, biraz hırçın.
Ve o an anlamış; aşkın bazen gitmek olduğunu. Ama gitmenin yitirmek olmadığını.... Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla.
İşte o zamandan beridir ki: Ateş sudan, su ateşden kaçar olmuş..
Ateşin yüreğini sadece su, Suyun yüreğini Sadece ateş alır olmuş...
| |
perfnya
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >***HEY AŞK***> 20.May.2009 Çar 16:22:19 | | fiogf49gjkf0d Günün birinde bir çiçekle su karşılaşır ve arkadaş olurlar. İlk önceleri güzel bir arkadaşlık olarak devam eder birliktelikleri, tabii zaman lâzımdır birbirlerini tanımak için. Gel zaman, git zaman çiçek o kadar mutlu olur ki, mutluluktan içi içine sığmaz artık ve anlar ki, su ya aşık olmuştur. İlk kez aşık olan çiçek, etrafa kokular saçar, "Sırf senin hatırın için ey su" diye... Öyle zaman gelir ki, artık su da içinde çiçeğe karşı birşeyler hissetmeye başlamıştır. Zanneder ki, çiçeğe aşıktır ama su da ilk defa aşık oluyordur. Günler ve aylar birbirini kovalalar ve çiçek acaba "Su beni seviyor mu?" diye düşünmeye başlar. Çünkü su, pek ilgilenmez çiçekle... Halbuki çiçek, alışkın değildir böyle bir sevgiye ve dayanamaz. Çiçek, suya "Seni seviyorum der. Su, "Ben de seni seviyorum" der. Aradan zaman geçer ve çiçek yine "Seni seviyorum" der. Su, yine "Ben de" der. Çiçek, sabırlıdır. Bekler, bekler, bekler... Artık öyle bir duruma gelir ki, çiçek koku saçamaz etrafa ve son kez suya "Seni seviyorum." der. Su da ona "Söyledim ya ben de seni seviyorum." der ve gün gelir çiçek yataklara düşer. Hastalanmıştır çiçek artık. Rengi solmuş, çehresi sararmıştır çiçeğin. Yataklardadır artık çiçek. Su da başında bekler çiçeğin, yardımcı olmak için sevdiğine... Bellidir ki artık çiçek ölecektir ve son kez zorlukla başını döndürerek çiçek, suya der ki; "Seni ben, gerçekten seviyorum." Çok hüzünlenir su bu durum karşısında ve son çare olarak bir doktor çağırır nedir sorun diye...Doktor gelir ve muayene eder çiçeği. Sonra şöyle der doktor: "Hastanın durumu ümitsiz artık elimizden birşey gelmez." Su, merak eder, sevgilisinin ölümüne sebep olan hastalık nedir diye ve sorar doktora. Doktor, şöyle bir bakar suya ve der ki: "Çiçeğin bir hastalığı yok dostum... Bu çiçek sadece susuz kalmış, ölümü onun için" der. Ve anlamıştır artık su, sevgiliye sadece "Seni seviyorum" demek yetmemektedir............ https://video.eksenim.mynet.com/hbgokhan/CICEK_VE_SUYUN_ASKI/308034 | |
perfnya
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >***HEY AŞK***> 13.May.2009 Çar 14:53:26 | | fiogf49gjkf0d
Erkeğin Cevabı Kızın Tavrı =)
Kız: Sence ben sevimli miyim? Genç:Hayır
Kız:Beni hiç aklından geçiriyor musun? Genç:Hayır
Kız:Benden hoşlanıyor musun?
Genç:Hayır
Kız:Beni istiyor musun? Genç:Hayır
Kız:Eğer gidersem ağlar mısın?
Genç:Hayır
Kız:Benim için hiç birşey yapmaz mısın? Genç : Hayır=(
Kız:Bir seçeneğin olsa beni mi yoksa kendi hayatını mı seçerdin?
Genç:Kendi hayatımı
Kız üzüntü içinde koşarak gider, çocuk peşinden koşar sonra kızın ellerini tutarak ona :
"Neden seni sevimli bulmuyorum çünkü sen güzelsin.
Neden seni hiç klımdan geçirmiyorum çünkü sen hep aklımdasın.
Neden senden hoşlanmıyorum çünkü seni seviyorum.
Neden seni istemiyorum çünkü sana ihtiyacım var.
Neden gidersen ağlamam çünkü gidersen ölürüm.
Neden senin için hiç birşey yapmam çünkü senin için herşeyi yaparım.
Neden kendi hayatımı seçtim çünkü sen benim HAYATIMSIN...." der...
|
|
|
| | |
perfnya
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Aşkım ölmesin diye gitme demedim, diyemedim!> 13.May.2009 Çar 14:49:29 | | fiogf49gjkf0d
Gönülsüz Gidişler... | Gönülsüz kelimeler düşer ya bazen dudaklarımızdan işte öyle bir kelime bu da, “ gidiyorum!” Aslında karşı gönlün en derinine kök salmış olmayı isterken, gözlerimizi indirip yere biraz toz biraz toprak arasından, belki içimizden akan isyanın hızından kuvvetlice dökülen sadece bir tek kelime : Gidiyorum.
Duyan kulaklar kabullenemesin, isyan etsin “gitme” desin diye bekleyen yüreğimizin belki vicdansız çırpınışlarıdır bu ama dil her zaman gönülden konuşmaz maalesef.
Dil; bazen gönlün her istediğinin tersine akar, tersine koşar, aksine eser …. Her şeyi geride bırakıp uzaklaşmak isteyenlerin değil de kalmak istediğini söyleyemeyen aşkların cümlesidir bazen “Ben gidiyorum”. Sevgili, “Kal” desin diye bir yakarıştır aslında veda etmekten öte.
Ancak çocuklar arsızca ağlarlar istedikleri şeylere sahip olmak, paylaşmamak ve bırakmamak için. Büyükler ise hemen yanı başlarında “ayıp, ağlama!”diye azarlamakla meşguldür bu arada. Büyük aşklar da böyledir işte, ayıp diye ağlamazlar, ağlayamazlar kapınızda. İstemediklerinden değil…Öğrendikleri arasında olmadığından bir şekilde.
Gönül, “Sen git ben kalıyorum” diyebilir mi bedene? Bazen demese bile kalıverir, beden ise giderken kansız cansız bir iki adımdan ibarettir o kadar. Ruh takılmıştır, durağın ilerisi ötesi bir sonraki yoktur, olmayacaktır. Beden ne bilebilir ve ne kadar varolabilir ki içi boşalmışken. İlla bir yerlerde kendini gömmeye uğraşıyordur hatıraların altına. Ruh ise, bedeni terk ettiği son durakta; tam olarak yüreğine saplandığı bedenin üst sol ortasında atıp duruyordur bir başına …
Arsız olmak gerek bazen, çocuk rahatlığında. Ağlamak, bağırmak, tepinmek belki. Hatta belki paçalarına yapışıp sürüklenmek… Karşı tarafı mecbur etmek, gönülden Kal demesini beklemeye gerek duymamak olsa da aslı eylemin, sonucu belki de Kal! kelimesini duyduracaktır kulaklarımıza. .
Veya sadece “Gidiyorum” demeden önce “ Kalayım mı?” diye sormak.
Veya, sadece “Gidiyorum” demek… | |
perfnya
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >SANA BAKMAK!!!> 13.May.2009 Çar 00:48:08 | | fiogf49gjkf0d İşte böyledir karşılıksız sevmek . Bir umutla cıkarsın yola önüne engeller çıkar …şarkılar dinlersin şiirler yazarsın ama nafile hiç biri başlayamamış bir sevginin avuntusu olamaz ? sonra düşünürsün neden olmadı neden? Hep ben mi dersin oysaki etrafına baktıgında senin gibi bir çok insan wardır. Bitti artık buraya kadar artık dersin onu görmek bile istemiyorum dersin ama buda kendine söz werdigin bi yalandır. Ne zaman ki bir odada yalnız kalsan hemen aklına o gelir ve oturur düşünürsün acaba olsaydı nasıl olcaktı?.
Gece olunca rüyanda onu görürsün sabah onunla uyanırsın ve bir kere daha hayata lanet edersin senin olmadıgı için ! ama ne zaman ki sokaktan gecse ne zaman ki onu görsen yada geldigini fark etsen elin ayagına dolaşır çünkü sevmişsindir bi kere ne kadarda olmasada baslamasada onu görünce kalp atışlarının hızlanmasına ne sen engel olabilirsin ne de baska biri?
Sonra kendini teselli etmek için başka birini bulmaya calışırsın beklide bulursun ama O hep wardır senin hayatında? başka biri hiçbir zaman onun yerini tutamaz yalnızca geçici bir boşlugu doldurmaktır görevi! Teselliye devam edersin iyikide olmadı felan türünden laflar edersin ama bunlarda içini acıtmaktan başka bi işe yaramaz.
İşte böyledir karşılıksız sevmek gecen gündüzünle birleşir uyumak sana uzak bir kavram olur.Sen atmışsındır ilk adımı ama o elini uzatmamıştır sana. eger ki halen seviyorsan beklemekten baska bi çaren yoktur? Beklide bir ömür boyu o elin sana uzanmasını bekleyeceksin…yıkılmış hayallerin tükenmiş umutlarınla.Eğer Gidecegin Yerin Bir Sınırı Varsa, Eğer Yapacakların Bir Sınırı Varsa, Eger Bir Gün Mutlaka Bir Sonla Önün Kesiliyorsa... Sen Ömrün Boyunca Daima Bir FANUSUN İçindesin Demektir. | |
perfnya
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >***HEY AŞK***> 13.May.2009 Çar 00:04:52 | | fiogf49gjkf0d
Uykuların kaçar geceleri Bir türlü sabah olmayı bilmez Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında Ne çarşaf halden anlar, ne yastık Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın Onun unutamadığın hayali Sigaradan derin bir nefes çekmişcesine dolar içine Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin Gün gelirde sesini bir kerecik duymak için Vurursun başını soğuk taş duvarlara Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın Duyarsın Ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin Niçin yaratıldığını Bu igrenç dünyaya neden geldiğini Uzun uzun seyredersinde aynalarda güzelliğini Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın Dolar gözlerin için burkulur Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın sevilen dudakların Sevilen gözlerin erişilmezliğini O hiç beklenmeyen saat geldi mi Düşer saçların önüne ama bembeyaz Uzanır gökyüzüne ellerin Ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın hayal kurmayı Beklemeyi Ümit etmeyi Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi Lanet edersin yaşadığına Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın O zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden
SENI SEVDIĞIMI BIRGÜN ANLARSIN
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
perfnya
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >***HEY AŞK***> 12.May.2009 Sal 23:51:47 | | fiogf49gjkf0d
Bekleyenler İçin
Bir ayak sesi duymayayım Kapıya koşuyorum Gelen sen misin diye Bir siyah saç görmeyeyim Yüreğim burkuluyor Ağlamaklı oluyorum Her şey bana seni hatırlatıyor Gökyüzüne baksam Gözlerinin binlercesine görürüm Bir rüzgar değse yüzüme Ellerini düşünmeden edemem Yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer Tadı senden gelir Yediğim yemişlerin İçtiğim içkilerin Ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı Bu emsalsiz hüzün Seni beklediğim içindir
Resmine bakamaz oldum Uykulardan korkuyorum artık Utanıyorum odamdaki bütün eşyalardan Şu sedir hala gelip oturmanı bekliyor Şu ayna karsısında güzelliğini seyretmeni Şu kadeh dudaklarına değebilmek için duruyor masada
Ve şu saat geldiğin anda Durabilir sevincinden Zaman çıldırabilir Çünkü benim dünyamda Ölümsüzlük, seni sevmek demektir. Bir çocuk dogmayı bekler Bir ağır hasta ölmeyi Bitkiler yağmur ve güneşi bekler Yalnız bir kadın sevilmeyi Ve düşün ki bir adam İçinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi Seni bekler Asılmayı bekleyen bir idam mahkumu gibi
Sen gelinceye kadar Pencerem kapalı duracak Rüzgar gelmesin diye Artık perdeleri açmayacağım Gün ışığı girmesin diye Sonra kahrolacağım Bu karanlıkta, bu derin yalnızlıkta Ve günlerce gecelerce haykıracağım Nerdesin diye, Nerdesin? Bir gün bu kapıdan sen gireceksin Biliyorum Ergeç bu bekleyişin bir sonu gelecek Yıllarca sonra Öldüğüm gün bile gelsen Butun bu bekleyişimi ve olduğumu unutup Çocuklar gibi sevineceğim Kalkıp sarılacağım ellerine Uzun uzun ağlıyacağım
Ümit Yaşar Oğuzcan
| |
perfnya
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >***HEY AŞK***> 12.May.2009 Sal 23:43:45 | | fiogf49gjkf0d
Ne güzel şey seni seviyorum demek Sevdiğini söyleyebilmek ne güzel... Her baharda, gece gündüz, her saniye SENİ SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM SEVİYORUM SENİ Diyebilmek ne güzel..
Çünküsü yok, nedeni yok sevmenin Zamanı hiç yok, Dakikalar zaman üstü... Utangaç bir gecenin kucağında Yağmurlar vuruyor pencereme, Aşkın vuruyor kalbimin kıyılarına Gecenin bu çıldırtan yalnızlığında Aşkın ayak seslerini duyuyorum yüreğimde Ve hasretini içimde, SENİ SEVİYORUM
Sesini duymak istiyorum uyumadan önce Sabahlara kadar konuşmak, Hiç kapatmamak telefonu... Aynı düşlere uyumak sonra Ve uyanmak aynı güneşe SENİ SEVİYORUM
Daha bir güzelleştim son günlerde Gözlerimin içi parlıyor Kabına sığdıramıyorum aşkı. Gülmek geliyor içimden Sokaklarda koşar adım yürümek Tanıdık, tanımadık herkese selam vermek, Merhaba ülkemin güzel insanları, Hepinize, hepinize merhaba sizi de SEVİYORUM
Yağmuru, denizi, kokusunu toprağımın Gök mavisinde güvercinleri, martıları, Dağ eteklerinde gelincikleri seviyorum ateş kırmızısı Bindallılarıyla köy kızlarını, Ve elleri hamur kokan anaları Hepsini sende seviyorum SENİ SEVİYORUM
Senin sevdiğin gibi topluyorum saçlarımı, Siyah kazağımı daha çok yakıştırıyorum kendime Ve daha çok seviyorum limonlu çayı Senin sevdiğin her şeyi seviyorum Türkülerini memleketin, feneri, kara kartalı senin için, Davamızı ve şiiri sende seviyorum. SENİ SEVİYORUM
İyi ki doğdun iyi ki varsın. Doğum günün kutlu olsun SENİ ÇOK SEVİYORUM SENİ ÇOK SEVİYORUM Yaşamaksa seni sevmek, Ben hiç ölmedim... SENİ SEVİYORUM!
Şebnem Kısaparmak | | | |
perfnya
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >ANNEM...> 10.May.2009 Pzr 17:27:14 | | fiogf49gjkf0d
Dünyadaki Meleğim |
Dünya ya gelmeden önce, Yalvardım Yaradan a. Ağladım hıçkıra, hıçkıra - Nasıl yaşarım Dünya da?
Ulu Yaradan buyurdu: - Gönderdim bir melek Dünya ya - O yemez, seni yedirir. - O giymez, seni giydirir - Ben onu nasıl bilicem? - Sen ona anne diyecen. CENNET bile ANANIN AYAĞI ALTINADIR | Annem yok artık.Beni düşünen kalbi yok.Bitti. Umutsuz olmak istemiyorum. Umutsuzlugun bir çıkar yol olmadıgını biliyorum. Annem yok artıkyeryüzü çok gördü onu Kalabalığın arasında kuş gibi çırpınan varlığını Çok gördü Dalgın yüregini çok gördü Bizim için çarpankaygılarla dolu yüreğini. Annem yok artık.Bu kesin.Gelinecek bir yere gitmedi. İşte geldim çocuklar demeyecek Nasılsın yavrum demeyecek Sobanın yanında oturup uzatmayacak yorgun ayaklarını Sabah kahvaltılarının masası olmayacak artık Yine gel demeyecek Çıkarken ben kapıdançıkıp karanlığa karışırken Yeni bir dönemi başladı ömrümün Annemin olmadığı dönemi Onu yüregimin üstüne nasıl bastırmak İstediğimi bilemeyecek artık. Gençlik dönemleri birşey anlatmıyor bana Aklımda hep son dönemlerinin annemi Hayatım sürüp gidecekannem olmadan Çocuklarım oldugunda onlara annemi anlatabileceğim Sadece. Fotoğraflarına bakacaklar Ufarakbiraz mahsunca bir kadın Küçücük tozlu pabuçlarıyla merdivenleri tırmanıp Kapımı açıp girmeyecek Yüreği dopdolutrafikten insanlardan şaşkın Kocasına sıgınan biraz bütün fotograflarında Hayatım rüzgar gibi akıp geçiyor Ugultulu bir rüzgar gibi akıp geçiyor hayatım ...
Ellerime baktım...
Hala yumuşak ve kar beyazı...
Ne değişmişti ?
Annem ellerime dokunup derdi
—ellerine dokununca yüreğini görüyorum yumuşacık bir kalp her sabah kendini yenileyen beyaz yağmurlarda yıkanan bir masumluk...
Söylesene annem ne değişti ?
Sen diyordun yüreği güzel olanlar mutlu yaşarlar diye...
Ne değişti hayatımda ?
Mutlu değilim be annem!!!
Her gece yıldızları yorgan gibi üstüme örtüp gecenin soğuk sularında boğuluyorum...
Haberin var mı senin ?
Alfabemi değiştirdim ben bütün tabularımı yıkarak...
Artık sesli harflerim yok benim...
Anlamsız nedensiz öksüz kendi kendine küsmüş harflerim var...
Birde hastalıklı noktalama işaretlerim . . .
Duydun mu annem beni ?
Notasız umutsuz müzikler dinliyorum...
Ruhum rahatsız olmuş dünyanın satılık müziklerinden...
Yasakladı notalı umutlu anlamlı müzikleri...
Birde ağıtları dinler oldum...
Annem yüreğim yanıyor be!!!
Mevsimlerimi yakıyorum her gece ruhumun ağlayışına...
Ne kış var hayatımda nede yaz...
Öyle soğuk öyle boğuk...
Gülüşlerimi anlamlı cümlelerimle yolcu ettim...
Sevinçlerim arkalarından ağıt yaktılar...
Ağlama ne olur annem yakma canımı...
Gözyaşlarımı yalnızlığıma bağışladım...
Annem bir avuç sevgiye ihtiyacım var...
Yarım kalmış öykülerden geldim...
Kapısı kapalı masallarda yaşadım...
Bu gece ellerini saçlarımda gezdirir misin ?
Bu gece bu gece kollarında uyuyabilir miyim ?
Annem bu gece yüreğine sığına bilir miyim?
| |
perfnya
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 9.May.2009 Cmt 19:27:00 | | fiogf49gjkf0d Dostluk
Bir gece yıldızlara baktım, Gözüme bir ışık çarptı, O hepsinden farklıydı Tüm şehvetiyle parlıyordu gökyüzünde Sanki diğer yıldızlara nispet yaparcasına Ben en güzelim diyordu, bunu hakediyordu Diğer yıldızlar sönük kalmıştı onun bu güzelliği karşısında Kıskanıyordu diğer yıldızlar.. Neden O daha güzel diyorlardı neden daha çok parlıyor ? Ama sebebini anlayamıyorlardı Sonra birgün sönük yıldız parlak yıldıza sordu Sen neden bu kadar güzelsin diye Parlak yıldız şöyle dedi : Ben kötülük yapmıyorum, herkese yardımcı oluyorum Kimsenin kalbini kırmıyorum DOSTUM !! Sönmüş yıldız büyük bir şaşkınlığa uğruyor Parlak yıldızın ne anlatmaya çalıştığını anlamıyor Ona DOST ne demek diye soruyor Çünkü bugüne kadar DOST kelimesini duymamıştır sönmüş yıldız. Parlak yıldız açıklamaya başlıyor Dost; kötülük yapmayı sevmeyen , arkadaşları için herşeyi yapabilen Gerektiğinde onunla mutlu olup , onunla acı çekebilen Hayatındaki tüm güzellikleri arkadaşlarıyla paylaşabilen kişidir DOST Sönmüş yıldız o an duruyor, kendini sorgulamaya başlıyor Sonra üzülüyor kahroluyor , neden ben dost değilim diyor DOST un tavsiyelerine uyuyor Dost gibi olmaya başlıyor , sevinçlerini mutluluklarını Başkalarıyla paylaşmaya başlıyor Diğer sönmüş yıldızlarla tek tek konuşuyor Ve sonunda gökyüzündeki bütün yıldızlar parlamaya başlıyor..
Ama orada bir yıldız var ki; Onun şehvetine güzelliğine hiçbir yıldız ulaşamıyor Çünkü o yıldız TEKTİR ve gerçek bir Dost tur
Asalet; Boyda değil,soyda
İncelik; Belde değil,dilde
Doğruluk;sözde değil özde
Güzellik;yüzde değil, yürekte olur...
Asiller İdare Eder
Acizler Şikayet Eder
Basitler İftira Eder | |
| |