ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
Crotch> Forum Mesajları | | Crotch'e ait Toplam 500 Forum Mesajı var
|
|
Crotch
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >Girişte Sıra Olursa..> 31.Eki.2011 Pzt 08:58:44 | | Beni tutturamamışsın devrem bu kadar sakin bir tepki vermem ben direk Alowwww kardeşim geç arkaya der kolundan tutar savururum..
Ama önüme geçecek bir bayansa ayrı tabi gerekirse kendim arkaya geçer ve bayana yerimi vererek bayanın bu tepkilere maruz kalmasını önlerim
Tamam aşk adamı olabilirim ama aslında özümde bir odun olduğumu unutmayın lütfen
| |
Crotch
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Barış Manço` dan Küstah Fransız Spikere Ders..> 30.Eki.2011 Pzr 02:15:34 | | Barış Manço Fransa`da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur..
Küstah bir spiker vardır ve Barış Manço ile dalga geçmektedir..
Sürekli, "işte Türk, yani barbar, vahşi vs.." demektedir..
Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere "yanınızda kağıt para var mı?" diye sorar! Bu soruya spiker şaşırır ve "evet var ama n`olacak" der.. Barış Manço ısrar edince spiker cebindeki kağıt paraları çıkarır..
Bu olaydan az önce Barış Manço canlı yayında "Anahtar" adlı şarkısını söylemiştir.. Bu şarkının sözleri şöyledir: "Beş Akif Bir saat kulesi, iki kule bir Fatih, Beş Fatih bir Mevlana, İki mevlana bir Sinan" (Barış Manço / Anahtar / Darısı Başınıza Albümü / 1992)
Bu şarkı bir matematik sorusudur ve şarkıda adı geçen kişiler o dönemdeki Türk parası olan banknotların arkasında fotografı olan kişilerdir..
Barış Manço spikere sorar: "Bu paranızda fotografı olan kişi kim?" Spiker: "General ....." Barış Manço diğer paralardaki fotografları olan kişileride sorar, spikerin verdiği cevaplar hep aynıdır, "General....", "Amiral....", "Komutan...."
Spikerin bu "falanca General, falanca Amiral, falanca Komutan" cevabından sonra, bu sefer de Barış Manço cebinden Türk paralarını çıkarır.. Spikere der ki: "Bu parada fotografı olan kişi Mehmet Akif Ersoy`dur. Şairdir.. Bu fotograftaki kişi Mevlana`dır. Düşünürdür.. Bu paradaki fotografı olan kişi Fatih Sultan Mehmet` dir. Adaletin sembolüdür.. Bu paradaki kişi ise Atatürk` tür. "Yurtta barış, dünyada barış" diyen kişidir.. Bizim paralarımız bunlar.. Biz Türkler ince ruhlu, kibar, medeni insanlar olduğumuz için paralarımızın arkasına "şaiirlerimizin", "düşünürlerimizin", "bilim adamlarımızın" fotograflarını bastık.. Siz Fransızlar kendiniz barbar, vahşi olduğunuz için paralarınızın arkasına hep savaş adamlarının fotograflarını basmışsınız!" der..
Barış Manço` nun bu müthiş cevabından sonra televizyon yöneticileri canlı yayını keserler ve spikeri oradan kovarlar, başka bir spiker yerine gelir ve canlı yayın yeniden başlar, yeni spiker Barış Manço` dan ve Türklerden özür diler, programa böylece devam edilir...
| |
Crotch
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Chat her zaman makara değildir..> 30.Eki.2011 Pzr 01:35:38 | | Anneciğim..
3 yıl kadar önceydi, 16 yaşındaydım, hatırlıyor musun? Doğuşta yayımlanan Bir Annenin Feryadı başlıklı bir yazıyı kaç kere okutturmuş ve gözyaşları arasında o acılı anneye dualar etmiş, onun için üzülmüş ve kimsenin böyle bir duruma düşmemesi için dilekler dilemiştik...
Özellikle bizim aile ve kendimiz için dualar etmiştik...
Dizinin dibine oturur, başımı gül kokulu göğsüne yaslar; bal akıtan dilinden nasihatler dinlerdim. Yüreğinin atışında ve her anlatışında bizler vardık. Verdiğin o öğütler, yolumu aydınlatır, ufkumu açar, kendime olan güvenimi artırır, hayata bakışımı şekillendirirdi.
Beynim dinç, ruhum diri, yüreğim huzura kavuşmuş olarak ayrılırdım yanından... Ve biz aile olarak asla parçalanmayacağı derdim kendi kendime... Arkadaş seçimine dikkat et; Sibelle ilişkilerini sınırlı ve mesafeli tut derdin... Dinlerdim ve tutardım da nasihatlerini...
Ama ne oldu da bu hale geldik, hala anlayabilmiş ve sırrını çözebilmiş değilim... Gelsem, kapını çalsam; hem evinden hem de yüreğinden içeri alacaksın, biliyorum; ama, yüzüm yok.... Utanç yığınıyım anne... Hep 16 yaşındaki bebeğin olarak kalsaydım da, sana bu acı ve utancı tattırmasaydım...
İki yıl Atheneumda okudum; benimle gurur duyuyordunuz. Yüzümüzü güldürecek, topluma hizmet eden bir insan olacaksın yavrum; diye, benden herkese övgüyle bahsediyordunuz... İkinci yıl sınıfta kaldım, üzerinde durup, nedenlerini araştırmadınız; sorup/soruşturmadınız...
O yıl ben, Sibelin internet alışkanlığının kurbanı oldum. Sanal ortamda yazışmalar hoşuma gitmişti ve uzun zaman biriyle haberleşmiştim. Dersleri askıya almış, gece-gündüz bilgisayarın başında arkadaşımla yazışıyorduk... Benim bu halimden bile övgüyle bahsediyor, Aferin benim yavruma! Gece-gündüz ders çalışıyor diyordunuz...
Ağabeyimle chat arkadaşlığım Uzun zaman intenette yazıştığımız, hatta kim olduğunu bilmeden, yüzünü görmeden aşık olduğum gençle tanışmak üzere randevulaştık. Korkuyor, çekiniyordum; ama daha fazla dayanamadım ve randevu sözü verdim...
Okanla bir kütüphanede buluşacak ve ben elimde, Kerime Nadirin, hiçkırık adlı romanının okuyor olarak onu karşılayacaktım... Okan, tarif ettiği giyimiyle sözleştiğimiz saatte karşımda duruyordu...
Ama bu olamazdı anne!!! Çünkü karşımda ağabeyim Erhan duruyordu... Aylarca yazıştığım, şiirler gönderdiğim, sevda şarkıları bestelediğim ve hatta sevdiğimi haykırdığım kişi kardeşim Erhanmış... Göz göze geldik, bakışlarımız mum gibi birbirimizi eritiverdi. Bir utanç yığınıydık.. Kanımın donduğunu, dünyanın durduğunu hissettim bir an... Gözlerinde yanan ışığın söndüğünü, alev fışkıran bir ocağa döndüğünü gördüm. Onurluydu, namusluydu ve o bir erkekti... Dövmedi, sövmedi; beni utancımla baş başa bıraktı ve çekip gitti...
Onunla dövüşür, kapışır, kırgın ve küsülü gezerdik ya anne; şimdi onu ne çok özlüyorum bir bilsen!.. Gömlek ve pantolonlarını ütülemeyi, odasına çay-kahve götürmeyi, yatağını düzletmeyi bile özledim anne... O gidince dünyanın yükü omzuma bindi sanki...Ağabeyimin evi neden terk ettiğini hep merak ederdin ya anne, işte gizlenen bu sır ve utançtandı...
Ağabeyimi görmedim ondan sonra; ama, onu görenlerden haberini aldım. İyiymiş, sağlıklı ve çalışıyormuş. Evlenmiş ve bir de kızı olmuş... İsmini de bu yaşamıyasıca kızının adını koymuş...Elif diyorlarmış yeğenime... Ağabeyimin beni affettiğinin bir işareti mi bu anne?
Onun evden gidişinin ve ailenin büyük bir acıyla karşılaşmasının müsebbibi olarak her şeyi askıya almış, okulu boşlamış ve sigaraya başlamıştım. Aşk Çocuklarıyla Tanışıklığım Anne, yine Doğuşta editör imzalı bir yazıda, genç kızlar;Fuhuş Tuzağına düşmemeleri hususunda uyarılıyordu hatırlıyor musun? İnsanoğlu ne çok unutkan oluyor...
Okula artık lafolsun diye takılıyor ve yaşadığım o olayın etkisinden bir türlü kurtulamıyor, değişik yollar deniyor, bir çıkış arıyordum... Okul önünde, sarı saçları, yeşil gözleri, pahalı giysileri ve son model arabası olan bir genç sürekli beni izlemeye başladı. Her türlü konuşma ve arkadaşlık tekliflerini reddettim; diretti, inat etti ve beni pes ettirdi. Beraberce çıkmaya başlamıştık. Beni her gün güllerle; bazen de pahalı hediyelerle karşılıyordu...
Önceleri sadece elimi tutuyor, öpmeye bile yanaşmıyordu. Her hali, tavrı beni kendine bağlamış ve sırılsıklam aşık olmuştum. Onunda beni sevdiğinden ve dürüst olduğundan emindim. Çünkü benden istifade etmeye asla yanaşmıyordu. Her şeyi evliliğe saklamalıyız, seni tertemiz olarak ak duvağınla kabul etmek istiyorum iyordum Romantizmin doruğunda bir aşk yaşıyorduk. Ayaklarım yer değmiyordu. Annem, canım anneciğim! Senin öğütlerini ve başıma nelerin geleceğinin hesabını çoktan unutmuştum.
Bir gün Serhanın oldum; nasıl oldu hala anlamış değilim. Şu an müptelası olduğum uyuşturucuyu, ilk o gün içirmiş olabilir mi diye zaman zaman düşünüyorum.. Ama ne fayda! Zordayım, dardayım, dipsiz karanlık kuyulardayım anne!... Feryadımı duyduğunu ve her gün gözyaşları içerisinde yolumuzu beklediğini biliyorum... Anne! Ağabeyimin evi terk edişine alışamamışken, benim de ortalardan kayboluşum sizi fena halde yıktı biliyorum. Benimle ilgili gerçekleri öğrendiğinizde kahrolacağınızı bildiğimden gitmek zorundaydım anne... Her şeyi anında sana anlatsam bu hallerin hiçbiri başıma gelmeyecekti; ama bunun için artık çok geç...
Serhan, kendisiyle olduğum o utanç anını video olarak görüntülemiş. Bu rezil kaseti size gösterme tehdit ve şantajıyla beni sizden kopardı. Birbirimizi seviyorsak, ailemi evliliğe razı ederim, böyle bir çirkefliğe neden gerek duydun diye sorduğumda verilen cevap benim bitişimin başlangıcıydı....
Ne evliliği be! Bundan böyle benim malımsın ve istediğim şekilde hareket etmek zorundasın! Aksi halde başına gelebilecekleri sen hesapla!.. Fuhuş ve uyuşturucu bataklığındayım Parasız kaldığını söyleyerek başka erkeklere pazarlandım, uyuşturucu bulamama korkusuyla her denilene boyun eğdim. İnsanlığımdan, kadınlığımdan zerre kalmadı anne. İçimde yanan koca bir ateş her gün beni yakıp bitiriyor. Ateşten sıcak olan o kucağını özledim, gül kokunu, yüreğinin atışını, şefkatli bakışını özledim anne!..
Bir gün bu hayata elveda diyeceğim, belki de senden önce göçeceğim.. Saçlarım ve gözlerim artık gece siyahı değil!.. Sarı ve yeşil oldular anne.. Burnum düzeltildi... Öldüğümde teşhis için seni çağırırlarsa tanımakta zorlanır ve belki de,bu benim nazlı kızım Elifim değilder çeker gidersin.. Beni yadellere bırakma anne, beni de al yanına; beni de götür gideceğin yere....
Beni, sol göğsümün, tam yüreğimin üstüne yaptırdığım ve ANNEM; yazdırdığım dövmeden tanı anne!.. Pe..venkler, bu dövmeyi, fuhuş pazarında kimse kimsenin de malını kullanmasın diye kazdırırlarmış, ama ben sana olan sevgimin bir nişanesi olarak kazdırdım ve beni ölünce rahat tanıyasın diye yazdırdım anne!...
Serhanı polise şikayet ettim, üç gün sonra çıkıp geldi ve daha da azıttı, korkuyorum anne!.. Bu şebekeyi durduracak tek güç; aileler ve özgüvenle donatılmış gençlerdir anne...
Anne, bu mektubu sana mı yazdım, yoksa benden sonra bu tuzağa düşmesini istemediğim genç kızlara mı bilemiyorum...
Ben söylenen sözlerden, edilen nasihatlerden ders alsaydım bu hale gelmezdim elbette, benim yazdıklarımdan da gençlik ibret almayacak ve bu fuhuş şebekesi, bu uyuşturucu ve organ mafyası kirli çarklarını işletip duracaklardır.
Nice masum gencin canı yanacak, onuru, namusu incinecektir. Ama ben son bir kez bana düşen insanlık görevimi yapayım ve sana sesimi ulaştırayım istedim... Sen beni mutlaka duyacak ve affedeceksin biliyorum ama, Müslüman-Türk kızları bu çığlığıma kulak verecek mi bilmiyorum...
Seni seven kızın Elif...
| |
Crotch
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Müzik, Vido Klip, Playlist, Konser >Şu Anda Hangi Parçayı Dinliyorsunuz ?> 30.Eki.2011 Pzr 01:02:00 | | Zerrin Özer - Olamazdım Senle
Hayli zor oldu sevdandan vazgeçmem Herşeyden acı bile bile aldanmak Çok yazık oldu seninle geçen zamana En büyük suçtu inanmak yalanlara
Olamazdım senle yapamazdım senle Yaralıydı hergün gönlüm seninle Olamazdım senle yapamazdım senle Bitecekti elbet günün birinde
Bırakıpta gitmem sanıyordun seni Acımasız gerçekler zorladı buna beni İlk kez yenildim ilk defa mağlup oldum Yıkıldım yoruldum varlığınla tükendim
Olamazdım senle yapamazdım senle Bitecekti elbet günün birinde Olamazdım senle yapamazdım senle Bitecekti elbet günün birinde
Olamazdım senle yapamazdım senle Yaralıydı hergün gönlüm seninle Olamazdım senle yapamazdım senle Bitecekti elbet günün birinde
Olamazdım senle yapamazdım senle Yaralıydı hergün gönlüm seninle Olamazdım senle yapamazdım senle Yaralıydı hergün gönlüm seninle | |
Crotch
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >İnternet adreslerinde görülen kısaltmalar ne anlama gelir..> 29.Eki.2011 Cmt 01:24:36 | | gov: Hükümet kurumları (ingilizce "government" kelimesinden)
edu: Eğitim kurumları (ingilizce "education" kelimesinden)
org: Ticari olmayan kuruluşlar (ingilizce "organization" kelimesinden)
com: Ticari kuruluşlar (ingilizce "company" kelimesinden)
mil: Askeri kurumlar (ingilizce "military" kelimesinden)
net: Servis sunucular (ingilizce "network" kelimesinden)
ac: Akademik kuruluşlar (ingilizce "academic" kelimesinden)
int: Uluslararası kuruluşlar (ingilizce "international" kelimesinden)
ftp: FTP arşiv sitesi (ingilizce "File Transfer Protocol"den)
www: World Wide Web (bazen bunun yerine "web" de kullanılabilir)
gov.tr: Türk hükümet kurumları
edu.tr: Türk eğitim kurumları
org.tr: Türkiye`deki ticari olmayan kuruluşlar
com.tr: Türkiye`deki ticari kuruluşlar
mil.tr: Türkiye`deki askeri kuruluşlar
net.tr: Türkiye`deki servis sunucular
gen.tr: Herhangi bir şarta ve kısıtlamaya bağlı olmayan alan adları
nom.tr: Kişisel alan adlarıdır, sadece o ismin sahibi olan kişi alabilir
| |
Crotch
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Kadınlar erkeklerde ne arar..> 29.Eki.2011 Cmt 01:19:00 | | Kadınlar erkeklerde ne arar
Pahalı hediyeler, sürekli pohpohlanmak, peşinden koşulması, kapısında köle olunması değil aslında kadınların istediği.
Sayacağımız özelliklerden hepsinin değil, birkaç tanesinin bile bir arada bulunması yeter, bir kadını erkeğe yaklaştırmak için...
Espri yeteneği
Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçerse, kadının kalbine giden yol da erkeğin espri yeteneğinden geçer. Kadınlar kendilerini güldüren erkeklerden hoşlanırlar gerçekten. Ama sulandırılmamış espriler tercih sebebidir.
Zeka
Kadınlar birlikte oldukları erkeğin başkalarının arasından zekasıyla öne çıkmasından hoşlanırlar. Tabii, bu zekayı sevdikleri kadına karşı ukalalıkta kullanmadıkları sürece...
Güç
Bu güç, sandığınız gibi kas gücü değil. O yüzden erkekler tüm boş zamanlarını spor salonlarında geçirmek zorunda değiller. Bahsettiğimiz güç, olumsuzluklara karşı göğüs gerebilme gücü. Umutsuzluğa kapılmadan, sevdiği kadına da destek olarak mücadele eden erkekler bir puan öndedir her zaman.
Güler yüz
"Erkeğin hası ciddi görünendir" bakış açısı çoktan demode oldu. Göz teması kuran, içten gülümsemeyi bilen erkeklerin kadınların kalbini çalmakta üstüne yoktur.
Doğallık ve samimiyet
Kadınlar erkeklerde, olaylara karşı verdikleri tepkilerde samimiyet, sözlerinde doğallık ararlar. Korktuysa, insan olmasından kaynaklanan doğal tepkiyi göstermesini, "seni seviyorum" derken gözlerinin içine bakıp içtenliği yakalayabilmesini beklerler.
Güven ve sadakat
Her kadın sadık olduğuna dair güven veren bir erkekle birlikte olmak ister. Erkeğin bu güveni vermesinin başlıca yolu, aldatmanın her ilişkide kaçınılmaz olduğu fikrinin terk edilmesidir. Her şeyi konuşup paylaşabilmek, karşılıklı güven duygusu geliştirmekte etkilidir.
Cömertlik
Cömertlikten kastımız, erkeğin eşini sürekli pahalı hediyelere boğması değil kuşkusuz. Gerektiği halde elini cebine atmayan, cimrilik yapan erkekler kadınların hiç hoşuna gitmez. Her zaman değil ama çoğunlukla birlikte yenilen yemeğin hesabını ödemek, sürekli paradan, borçlardan bahsetmemek, hesap kitap yapmadan küçük sürprizler hazırlamak, kadın bir şey istediğinde önce fiyatını sormamak, ideal erkek davranışlarıdır kadınlar nezdinde.
Temizlik ve bakım
Kadınların seks hormonlarını harekete geçiren kokulardan birinin erkeğin ter kokusu olduğunu duyarak zaten haftada bir olan yıkanma alışkanlığını daha da seyrek hale getiren erkekler değil elbette kadınların aradığı. Her gün duşunu alan, temiz giysiler giyen, dişlerinin temizliğine önem veren, güzel kokular süren erkekler, hem seks hem de ilişki için her zaman daha caziptir.
Özgüven
Kadınlar, kendi ayakları üzerinde durabilen erkeklerden hoşlanırlar. Gereksiz utanma ve çekinme halleri de kadınlar açısından hiç çekici değildir. Bir işe girdiğinde başaracağı inancını koruyan, kendine güvenen, güçlü durabilen erkeklerdir kadınların istediği.
Sevgi gösterme yeteneği
Kadınlar erkeklerden, gerek sözleriyle gerekse de jestleriyle sevgisini göstermesini ister. İçten "seni seviyorum" sözleri, sıcak öpücükler, şefkatli sarılmalar, özel günleri bir çiçekle ya da çikolatayla kutlamalar, küçük hediyeler ve sürprizlerle gönül almalar, erkeklere puan kazandıran biricik davranış şekilleridir. | |
Crotch
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Kanseri azaltan vitaminler..> 29.Eki.2011 Cmt 01:11:42 | | Kanseri azaltan vitaminler
A, C, E vitaminleri; güçlü antioksidan vitaminlerdir. Yani vücutta tümör oluşumunu engellerler.
Doğru Vitamin Alımı İçin Hangi Gıdalarla Beslenmeliyim?
A vitaminin bileşeni olan karotenoidler, vücutta oluşan veya dışardan alınan kanser yapıcı maddeleri etkisizleştirerek kanserin oluşumunu önler.
Koyu yeşil yapraklı sebzeler; kayısı, havuç, kırmızı biber, domates, bal kabağı gibi sarı ve turuncu renkli sebze ve meyveler karotenoidlerden zengin besinleri oluşturur ve bağışıklık sistemini güçlendirir, vücut direncini artırır.
Diyette yeterli E ve C vitamini alınmasının kanser riskini yüzde 30 oranında azalttığı belirtiliyor. C vitamininden zengin olan turunçgiller, kivi, çilek, sivri biber, kuşburnu, brokoli ve domatesi sofranızdan eksik etmeyin.
Yine antioksidan olan E vitamini de başta bitkisel yağlar, ceviz, fındık, fıstık gibi yağlı tohumlar ve kuru baklagiller de bulunuyor. E vitamini kimyasal karsinojenleri etkisiz hale getirerek kansere karşı koruyucu etki gösterir.
A ve C vitaminin, düzenli ve yeterli alınması akciğer, mide, larinks (gırtlak kanseri), özefagus (yemek borusu kanseri) ve ağız boşluğu kanserlerine karşı koruyucu etki gösteriyor.
Balığı ne sıklıkla tüketmeliyim?
Omega-3 yağ asitleri; vücudumuz için vazgeçilmezdir. Bu nedenle dışarıdan diyetle mutlaka alınmalı. Omega-3`ün en iyi kaynakları özellikle somon, ton balığı, sardalya, uskumru gibi yağlı balıklar ve semizotu keten tohumu yağı ile ceviz gibi besinlerdir.
Fareler üzerinde yapılan deneylerde, diyetin omega-3 ile desteklenmesiyle akciğer, kolon, meme ve prostat gibi çeşitli kanserlerin büyümesinin yavaşladığı gösterilmiş. Kanserden korunmak için düzenli olarak haftada 2-3 kez 200-250 gram ızgara veya fırında balık yemeye özen gösterin.
Yeşil çayın bir faydası var mı?
Yapılan bilimsel çalışmalarda, yeşil çayda bulunan `epigallokateşin gallat` bileşiğin kanserli hücrelerin ölümünü sağladığı saptanmış. Aynı zamanda yeşil çay güçlü bir antioksandır. Antioksidanlar da vücudumuzu zararlı serbest radikallerden korur. Bu nedenle günde 2-3 fincan tüketilmesi tavsiye edilir.
Bitkisel karışımlar tedavide etkili midir?
Her ilacın ana maddesi bitkilerdir ama kullanılan doz önemlidir. Kanser tedavisi nedeniyle ilaç tedavisi görürken bitkisel kürler kesinlikle kullanılmamalıdır. Aksi halde bitki özleri etkileşime girip ilacın etkinliğini azaltarak tedavinin başarısız sonuçlanmasına yol açabileceği gibi, hastanın hayatını kaybetmesine neden olabilir. Bu nedenle doktorunuzun önermediği hiçbir ilaç kullanılmamalıdır.
Dyt. Müge Özyurt | |
Crotch
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Haber >Güncel haberler >İlk Yerli Füze..> 29.Eki.2011 Cmt 01:05:17 | |
İlk milli seyir füzesi olarak geliştirilen SOM (stand-off mühimmat) test aşamalarını başarıyla tamamladı. İlk yerli güdümlü füze 2012`de üretime hazır olacak.
2012`DE ÜRETİME GEÇECEK
Türkiye`nin ilk yerli üretim güdümlü füzesi SOM (stand-off mühimmat) 2012`de üretime geçecek. Edinilen bilgiye göre, SOM`un çeşitli versiyonları olacak. Özel olarak geliştirilen bir modeli beton delici harp başlığı taşıyacak.
TÜBİTAK GELİŞTİRDİ
Bu da, özellikle terör yuvalarının etkisiz hale getirilmesinde güvenlik güçlerine büyük avantaj sağlayacak. Testleri geçtiğimiz ağustos ayında yapılan füzenin seri üretimi önümüzdeki yıl yapılacak. TÜBİTAK tarafından geliştirilen SOM, pilot tarafından ateşlendikten sonra kanatlarını açarak süzülmeye başlıyor. Daha sonra turbo jet motorunu açıp hedef bölgesine kadar kendisine tanımlanan yolda gidiyor. Hedef bölgesine geldiğinde, hedef koordinatına yöneliyor.
YÜKSEK TAHRİP GÜCÜNE SAHİP
Görüntülemeli ve kızılötesi arayıcı taşıyor. Füze, son aşamada devreye giren kızılötesi görüntülemeli arayıcısı sayesinde hedefini bilgisayarına önceden yüklenen görüntü ile eşleştirerek, birkaç metre hassasiyetle vuruyor ve yüksek etkili harp başlığı sayesinde tahrip ediyor.
Hava Kuvvetleri`nin ihtiyaçlarına yönelik geliştirilen füzenin seri üretimi için yetkililerin çalışmaları devam ediyor. Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan F-4E 2020 ve F-16 Blok 40 uçaklarında kullanılacak şekilde geliştirilen SOM`un ileriki yıllarda envantere girecek F-35 savaş uçaklarında kullanılması için de çalışmalara şimdiden başlandı. SOM`un testi, 9 Ağustos 2011`de Bartın`da yer alan bir test alanında gerçekleştirildi. Füze, F-4E 2020 uçağından atıldıktan sonra 100 deniz milinin üzerinde yol alarak hedefini yüksek doğrulukla vurdu. | |
Crotch
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Barbie30 un hazin sonu..> 26.Eki.2011 Çar 03:50:30 | | Efsane geri döndü | |
Crotch
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Barbie30 un hazin sonu..> 26.Eki.2011 Çar 03:49:08 | |
# |
Maç Bitiş |
Oyundakiler |
Eş |
Kazanan |
Puan |
Sonuç |
1 |
26.10.2011 03:46:21 |
, , , |
|
,
|
|
Mağlup |
2 |
26.10.2011 03:39:41 |
, , , |
|
,
|
|
Mağlup |
3 |
26.10.2011 03:30:26 |
, , , |
|
,
|
|
Mağlup |
4 |
26.10.2011 03:24:55 |
, , , |
|
,
|
|
Mağlup |
5 |
26.10.2011 03:19:24 |
, , , |
|
,
|
|
Mağlup |
6 |
26.10.2011 03:12:16 |
, , , |
|
,
|
|
Mağlup |
7 |
26.10.2011 03:06:58 |
, , , |
|
,
|
|
Galip |
8 |
26.10.2011 03:00:54 |
, , , |
|
,
|
|
Mağlup |
9 |
26.10.2011 02:54:11 |
, , , |
|
,
|
|
Mağlup |
10 |
26.10.2011 02:47:59 |
, , , |
|
,
|
|
Mağlup | | |
| |