Sözüm Yok...
Herkes gibi adım attın dünyaya, gülen gözlerin vardı ve isyanının sembolü çığlığın… Ta en başından belliydi, zamanın sana uymayan düzeniyle gün gelip de tanışacağın. Her şeye rağmen belki dedin sen de… Denemeden bilinmeyecek olanlar içerisine en savunmasız denek olan ruhunu da kattın. Hiç düşünmeden, bilmeden… Yeşerirken meyvelerin, biraz daha ısınmaya başladı vücudun. Farklı hisler içerisinde, günleri savruk bir şekilde harcarken aklının ucunda belirmedi anların faniliği. Pişman mısın? Sanmıyorum…
Öyle bir sen var ki içinde; her şeyi isteyerek yapan, arzularının peşinden umarsızca koşan ve pes etmeyen. Hani senin de kaybettiklerin olmadı değil. Sen de gözyaşınla tanıştığında o heyecanı kabul etmen zor oldu biliyorum. Aynen benim gibi… Karşında şu ana inat benim haricim bir soluk, yüzünde geçmişe inat bu anın anısına bir tebessüm ölümsüz kılmaya yetti hatıraları. Bugünden memnun, dünden pişman ve gelecekten şüpheli bir sokak lambası aydınlatmadı odanı hiçbir zaman. Sen hep iyinin arkasında saklanmış bir en iyi isteyip durdun, yetinmedin. Kıymet bilmedin de bu hale geldin. Geç kalmadın aslında, üzülme… Çünkü geç kalmak değil bunun adı, sadece yanlış zaman. Derler ya; zamanında kıymetlidir her şey… İşte öyle bir şey harcadıkların… Belki değerini yitirdiler ama hala varlar. Nice insan ,nice eşya, nice hayvan ya da boşlukta yer kaplayan nice ismini hatırlayamadığım…
Neden eğdin başını öne? Bir anlam veremedim… Avuçlarını açıp sahip olduklarını kıyasladığında emin ol ki hepsinden daha ağır basacak, boşuna karamsar olma. Bak, öyle bir zamanda yaşadım ki ben, o kadar şatafatlıydı ki, uyandığımda ciğerlerime çektiğim ilk duman beni hiç bırakmayacak bir sevgili gibiydi. Ay her gece beni kollayan bir bekçi... Huzurlu uykulara sahip oldum senin anlayacağın. Umurumda olmuyordu o sıralar dünyanın kendi etrafında dönüp dönmediği. Çünkü benim etrafımda dönen bir ben vardı, yakalamıştım. Kazandığım en büyük, en değerli, en önemli vasıftı. Bir kıta keşfinden çok daha zor, bir boğaz aşımından daha sabır gerektiren bir şeydi. Ama başardım!
Şunu unutma, aynada göründüğünden çok daha acizsin aslında. Maddiyat peşi sıra koşan bir kimlik gün gelir açılan tüm kapıların kapanmasından başka hiçbir sonuçla karşılaştırmaz seni. Sarılmak vardır düşlere, soğuğa inat karanlığın kırbacı sırtında dahi olsa meydan okumak vardır yalanlara. Yaşadığın sürece attığın en sağlam adım, başlarken sağ ayağının seni götürdüğü yerdir. En tehlikeli uçurumda kendinle diğer insanlar arasındaki mesafe kadar yüksektedir. Seviyorsan yaşamayı, istiyorsan sevgiyi ve kazanmaksa amacın; göz göze gel herkesle… Ne başını eğ, ne de göğe yönelsin burnun… Ya sus(ma)… Ortası yok…
|