ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
29 Nisan 2024, Pazartesi 13:12   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  MEDDUSA> Forum Mesajları
    MEDDUSA'e ait Toplam 40 Forum Mesajı var
<<1 234>>


MEDDUSA

MEDDUSA resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >VIP2 DEN GÖRÜNTÜLER>
  10.Haz.2006 Cmt 14:31:55

EVET ÇOK HOŞ DAKİKALARDI

infumum sabrın için teşekkür çok ugraştık ama hoş görüntüler yakaladık

o hayaletimiz olmasa olurmu iiki varsın cc hayaleti

bende bi iki poz atayım nasıl olmuş bakın

buradaki arkadaşlarım iiki varsınız hepinizi çok seviyorum

img93/2826/vipiimm4dc.jpg

 

img87/9171/vip2dans3cx.jpg

herkese teşekkür sabırları için



MEDDUSA

MEDDUSA resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >:::Photoshop:::>
  7.Haz.2006 Çar 15:38:13
Vernon harika bunlar paylaşımın için tşk ederim


MEDDUSA

MEDDUSA resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >İlginç Resimler!!!>
  7.Haz.2006 Çar 14:26:07
fiogf49gjkf0d

paylaşımın için tşk toxemia ellerine sağlık



MEDDUSA

MEDDUSA resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >cc nin EN lerini seçioruz>
  5.Haz.2006 Pzt 10:45:46
fiogf49gjkf0d

  cc nin EN lerini seçioruz

demişsiniz ama bende 6 sayfayı okudum ben 1-2 arkadaş haricinde EN yazanını görmedim

herkes kendini yazmış

insan kendi kendini en seçemez

bu kendini begenmişliğe girer

butür şeyler için vakit harcamayın

eminim daha yararlı olabilicek kişilersiniz hepiniz

herkese hoş sohbetler



MEDDUSA

MEDDUSA resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Dostluk Nedir*dostluğa değer veren herkesten yorumlarını bekliyorum>
  5.Haz.2006 Pzt 04:41:22

Dostluk Nedir



DOSTLUK NEDIR?

Herhalde bir gösteriş, birine, aynı cinse, kadınsan erkeğe, erkeksen kadına karşı kendini beğendirme çabası, bir moda, bir gelgeç ruh hali değil.

Sempati! İlgi! Bağlılık! Yüceltme! Taçlandırma! Sorumluluk duyma! Yürekten algılama! Bakışlarla anlaşma! Ses tonuyla destek verme! Kesintisiz ilişki! Kayıp olmaz, yitmez. Yoktan var olmaz bir duygu. Bunların hepsi bir araya gelip, zaman içinde gıdım gıdım birikerek dostluğun çimentosunu oluşturuyor. Gazetelerde okuyoruz. TV lerde seyrediyoruz. Sağda solda konuşmalarda adı geçiyor: Güzel yemek yeme dostu! Edebiyat dostu! Türk Sanat Müziği dostu! Çocukların dostu! Halkın dostu!

Dostluklar nasıl oluşuyor? Unuttuk! Bu hızlı kent hayatı dostluk duygusunu aklımızdan aldı, yüreğimizden çaldı.

Nasrettin Hoca bir Cuma günü camide cemaate namaz kıldırmak üzere ezan okunsun diye bekliyormuş. Bir adam gelmiş"Hocam" demiş! "Eşeğimi yitirdim." Hoca da adama; "Su namazı kıldıralım, senin eşeğinin çaresine bakarız" demiş.Hoca namazı kıldırmış, vaazını vermiş ve cemaate dönmüş:

"İçinizde hiçbir dostuyla bir bardak çay içip saatlerce konuşmamış, dostuyla sekiz saatlik yürüyüşe çıkıp hiç konuşmadığı halde sıkılmadan yürüyüşünü tamamlamamış ve komşunun kızına kem gözle baktı diye dost bildiği arkadaşını arkadaşlıktan silmiş biri var mi?" diye sormuş.

Arka sıralarda saf, sümsük tipli biri parmağını kaldırıp, "Ben varım Hocam..." demiş. Hoca eşeğini yitiren adama dönmüş, "Al bu adamı git, bundan büyük eşek olur mu? Yitirdiğin eşeğin yerine kullanırsın" demiş.

Olumsuz düşünür Sokrates e öğrencileri sormuş: Dostluk nedir? Sokrates de onlara su yanıtı vermiş: "Çocukluğumdan beri arzuladığım bir şey vardır. Kimi insan atları olsun ister, kimi insan köpekleri! Kimisi altını,kimisi de şan şerefi; bense bir dostum olsun isterim!"

İnsan biriktiren yaratık. Şan şöhret biriktiriyor. Süper zenginse boğazda villa biriktiriyor. Tablo biriktiriyor. Repoda para kasalarında naftalin kokulu döviz, antika biriktiriyor. Gençse plak, kaset, cd biriktiriyor. Bazıları da Kuledibi nde, Çukurcuma ya; Üsküdar da, Eskiciler Çarşısı na; Aksaray da Horhor a gidip, antika lambalar, cam şişeler, eski koltuklar, tesbihler, tombaklar biriktiriyor. Alimse kitap biriktiriyor. Cahilse kin biriktiriyor. Dost biriktirmeyi içimizde kaç kişi deniyor? Evet kabul ediyorum, insan birçok kişiyle beraber mükemmel dost olamaz, tıpkı aynı zamanda birçok kişiye aşık olamayacağı gibi.

Fakat biz dost biriktirmeyi unuttuk. İyi halt ettik.



MEDDUSA

MEDDUSA resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >MEDDUSA DAN HAYATA DAİR, AŞKA DAİR HİKAYELER VE SUNUMLAR...>
  5.Haz.2006 Pzt 04:28:42
fiogf49gjkf0d

Tuzlu Kahve



Kıza bir partide rastlamıştı.. Harika birşeydi. O gün peşinde o kadar delikanlı vardı ki.. Partinin sonunda kızı kahve içmeye davet etti. Kız parti boyu dikkatini çekmeyen oğlanın davetine şaşırdı, ama tam bir kibarlık gösterisi yaparak kabul etti. Hemen köşedeki şirin kafeye oturdular. Delikanlı öyle heyecanlıydı ki, kalbinin çarpmasından konuşamıyordu. Onun bu hali kızın da huzurunu kaçırdı..
"Ben artık gideyim" demeye hazırlanırken, delikanlı birden garsonu çağırdı..

"Bana biraz tuz getirir misiniz" dedi.. "Kahveme koymak için.."

Yan masalardan bile şaşkın yüzler delikanlıya baktı..

Kahveye tuz!..

Delikanlı kıpkırmızı oldu utançtan, ama tuzu kahvesine döktü ve içmeye başladı. Kız, merakla "Garip bir ağız tadınız var" dedi..

Delikanlı anlattı:

"Çocukken deniz kenarında yaşardık. Hep deniz kenarında ve denizde oynardım. Denizin tuzlu suyunun tadı ağzımdan hiç eksilmedi.
Bu tatla büyüdüm ben.. Bu tadı çok sevdim. Kahveme tuz koymam bundan.
Ne zaman o tuzlu tadı dilimde hissetsem, çocukluğumu, deniz kenarındaki evimizi ve mutlu ailemi hatırlıyorum. . Annemle babam hala o deniz kenarında oturuyorlar.. Onları ve evimi öyle özlüyorum ki.."

Bunları söylerken gözleri nemlenmişti delikanlının.. Kız dinlediklerinden çok duygulanmıştı.

İçini bu kadar samimi döken, evini, ailesini bu kadar özleyen bir adam, evi, aileyi seven biri olmalıydı. Evini düşünen, evini arayan, evini sakınan biri.. Ev duyusu olan biri..

Kız da konuşmaya başladı.. Onun da evi uzaklardaydı.. Çocukluğu gibi.. O da ailesini anlattı. Çok şirin bir sohbet olmuştu.. Tatlı ve sıcak..

..Ve de bu sohbet öykümüzün harikulade güzel başlangıcı olmuştu tabii..

Buluşmaya devam ettiler ve her güzel öyküde olduğu gibi, prenses, prensle evlendi. Ve de sonuna kadar çok mutlu yaşadılar.
Prenses ne zaman kahve yapsa prensine içine bir kaşık tuz koydu, hayat boyu.. Onun böyle sevdiğini biliyordu çünkü..

40 yıl sonra, adam dünyaya veda etti. "Ölümümden sonra aç" diye bir mektup bırakmıştı sevgili karısına.. Şöyle diyordu, satırlarında..

"Sevgilim, bir tanem..

Lütfen beni affet. Bütün hayatımızı bir yalan üzerine kurduğum için beni affet. Sana hayatımda bir tek kere yalan söyledim.. Tuzlu kahvede.. İlk buluştuğumuz günü hatırlıyor musun?.Öyle heyecanlı ve gergindim ki, şeker diyecekken Tuz çıktı ağzımdan.. Sen ve herkes bana bakarken, değiştirmeye o kadar utandım ki, yalanla devam ettim.
Bu yalanın bizim ilişkimizin temeli olacağı hiç aklıma gelmemişti.
Sana gerçeği anlatmayı defalarca düşündüm. Ama her defasında korkudan vazgeçtim. Şimdi ölüyorum ve artık korkmam için hiçbir sebep yok..
İşte gerçek.. Ben tuzlu kahve sevmem. O garip ve rezil bir tat.. Ama seni tanıdığım andan itibaren bu rezil kahveyi içtim. Hem de zerre pişmanlık duymadan. Seninle olmak hayatımın en büyük mutluluğu idi ve ben bu mutluluğu tuzlu kahveye borçluydum.

Dünyaya bir daha gelsem, herşeyi yeniden yaşamak, seni yeniden tanımak ve bütün hayatımı yeniden seninle geçirmek isterim, ikinci bir hayat boyu daha tuzlu kahve içmek zorunda kalsam da.."

Yaşlı kadının gözyaşları mektubu sırılsıklam ıslattı.

Lafı açıldığında birgün biri, kadına "Tuzlu kahve nasıl bir şey"
diye soracak oldu..

Gözleri nemlendi kadının..

"Çok tatlı!.." dedi..

 

RUZGAR ESTIGINDE UYUYABILIRMISIN?

 

Cok yakisikli genc bir adam amerikanin batisindaki bir ciftlige is basvurusunda bulunmustu. Ciftligin sahibi ona ozelliklerini sordugunda genc adam kendine guvenen bir edayla soyle cevap vermisti:
" Ruzgar estiginde dahi uyuyabilirim"
Bu soz yasli ciftlik sahibinin kafasini cok karistirmisti, fakat bu zeki genc adamdan da cok hoslanmisti bu yuzden onu ise aldi.Birkac gun sonra yasli ciftlik sahibi ile karisi geceyarisi cok sert ve siddetli bir ruzgarla uykularindan firladilar. Bir sorun cikma ihtimaline karsi heryeri kontrol etmeye basladilar.Pencere ve kapidaki kepenklerin sikica kapatilip kancalarinin yerlerine takildigini gorduler. Kalin agac kutuklerini ise sira sira sominenin yanina dizilmisti. Tarim araclarini guvenli bir sekilde hangara yerlestirilmisti. Traktor garajdaydi.Ahirin kapisi duzgun bir sekilde kapatilmis ve kilitlenmisti.Hatta icerideki tum hayvanlar oldukca sakindiler .Genc adam hemen ilerdeki kulubesinde huzurlu bir sekilde uyuyordu. Iste o anda yasli ciftlik sahibi genc adamin ogun ona ne demek istedigini anlamisti.
"Ruzgar eserken dahi uyuyabilirim"
Cunku genc adam firtinasiz guzel gunlerde bir gun siddetli bir firtina ile ciftlikteki herseylerini kaybedebilecekleri dusunerek islerini o kadar baglilikla ve duzgun bir sekilde yapmisti ki , en sert , en siddetli firtina dahi esse yataginda huzurla uyuyabilirdi.
Acaba bunu hangimiz gerceten yasamimizda uygulabiliyoruz ?
Yapabildikleriniz degil , bir gun gercekten yapamadiginiz seyler gunes battiginda size bas agrisi verir.
***
Anlati :Kathleen Pinto

Hayatın Ucundan Tutmayın

 


HAYATIN UCUNDAN TUTMAYIN..TAM BOGAZINA SARILIN......

Birbirlerini severek evlenmislerdi.Alti yillik birliktelikleri evlilikle noktalanmıştı. Yedi yildir da evli idiler..2 yaşinda ki kizlari ile mutlu idiler.. Aslinda kadin mutluluk rolünü oynuyordu.Yaşadigi hayat onu boguyordu,sanki içinde bir saatli bomba vardı ve patlasa herkesi yakacakti, mutsuzdu ama nedenini bir türlü bilemiyordu. Üniversiteyi bitirdikten sonra bir süre çalışmış ama kocasinin farkli yerlere çikan tayinleri yüzünden sürekli bir isi olmamıştı..mimardi..ama 3 yildir evde oturuyor.Evde geçen her günü hayatından koparılmış bir boş sayfa olarak görüyor ve yaşadığı hiçbir şey onu mutlu edemiyordu..kocasi dersen bir dedigini iki etmiyordu hayatta isteyebilecegi hersey onunken kisacasi mutlu olmasi gerek her seye sahipken , O mutsuzdu. Yagmurlu bogucu bir gün de elinden okudugu kitabi birakti. Gidip kendine bir kahve yapti ve gözü o anda kocasinin işi için kullandigi bilgisayara erişti, gecen gün okudugu köşe yazisini hatirladi "internette chat" ,yanlizdi..Yeni taşindiklari bu sehirde universite den tanidigi eski bir dostundan baska kimseyi tanimiyordu. Sohbet edecek birkaç kişiyi bulabilirdi belki.

Bilgisayarin başına oturdu.kahvesini agir agir yudumlarken ,internette gezinmeye basladi,arada havadan sudan muhabbetlerde yapiyordu chat odalarinda ,zamanin nasil geçtiginin farkina bile varamiyordu, sonra gelen bir mesaji açti mesajda "hayatin ucundan tutmayin ,tam bogazina yapışın"yaziyordu..

Dondu kaldi kadin...hayatin ucundan cok kuvvetsizce ve isteksiz ve ne kadar kolay kaybedecek sekilde tuttugunu o an fark etti, hayatin ümügüne yapışacak güçü yoktu ki......
Altan la o gün tanıştılar, Altan da onun gibi evli idi ve bir kizi vardi.
Kadin Altan la konuşurken dünyayi unutuyor Altan la uyuyor,Altan la uyaniyor,hiç tanimadigi bu adami bir dakika bile aklindan cikaramiyordu..
Bir adam nasil bu kadar zarif olabilirdi her seferinde bilgisayarinin actiginda bir demek gül buluyotdu yollasnmış, ve günaydin mutlu bir gün olsun güneş senin için dogsun yaziyordu güllerin arasina sıkıştırılmış kartla. Altan ne yaş gününü unutuyordu ,ne yılbaşında kart atmayi,zaten her sabah kadın degişik bir karti görme coşkusu ile koşuyordu bilgisayarina,artik Altan soluyor,Altan yudumluyordu..
Yuzunu hiç görmedigi bu adama delicesine asik olmuştu..ne yapiyordu kadin?
Med cezir gibi neyaptigini sorgulayan duygularla bir gidip bir geliyordu..
Adam evli idi, kadinda..birer cocuklari vardi..üstelik kadin buyuk bir askla olmasa da büyük bir sadakatla kocasini seviyordu..iki kişi sevilebiliyormuş demek birbirine benzer ama bir o kadar farkli duygularla diye düşündü bir an..
Sonra toparladi kendini. Açmamaliydi artik bilgisayarini.
Bu şekilde noktalanmaliydi bu aşk , dogru olan bu idi..açiklayacakti bunu Altana ve hoşcalak diyecekti ..
kocami seviyorum bu peri masali bitmeli yoksa biz bitecegiz diyecekti..
Altan gene bir demek kirmizi gül yollamiºti üzerinede.."yarin sevgililer günü,seni yakomazda bir demek gerçek gülle bekleyecegim..saat 13.30 da sevgilim "yazmıştı..
Kadin uzun süre dondu kaldi ve bilgisayar ekranina oylece bakti.sonra yazmaya başladi..Gözlerinden akan yaşlar sel olmuştu..
Sevgili Altan..yarin ne yakamozda olacagim nede senin güllerini alacagim..biz yillar önce yaptigimiz seçimleri yaşiyoruz..seni sevmedim diyemem..ama 13 yilimi verdigim sevgimide bitiremem..aradigimiz bir heyecandi.. bunu yaşadik ask adi altinda...hersey cok güzeldi..ama bir sonu vardi bitti...
hoşcakal... gitmeden önce söz veriyorum..uçundan tutmayacagim hayatin tam bogazina sarilicagim...
hoşçakal
canim.........
Butun gece uyumadi kadin..kocasida onda ki bu garipligi fark ediyordu ..
sevgililer gününü evde geçirelim demişti kocasina ama kocasi israrla dişari cikmak istiyordu..
Direnecek güçü yoktu kadinin, gidip giyindi, kizlarini bir arkadaşlarina birakip yemege ciktilar...
Yol boyunca pek konuşmadilar..saten son 3 aydir cok az konuşuyorlardi..
Altanla tanişali 3 ay olmuştu demek..
Gidip deniz kenarinda bir balik restoranina oturdular. Yemeklerini ismarladilar.Şaraplarini yudumlarken adam sevgililerin en güzeline..diyerek bir kuçuk kutu uzatti.. Kadin cok sasirmisti kocasi uzun zamandir hediye almayi birak onemli gunleri bile hatirlamiyordu oysa..saskinlikla kutuyu açti içinden cikan yüzügü parmagina gecirdine gözleri dolmuştu..
Tam o sirada garsonun uzattigi kirmizi bir demet gülle irkilti..
Kartin üzerinde bogazina yapistigimiz bu hayati sonsuza kadar birlikte geçirelim sevgilim. Seni yakomoza getiremedim ama, 13 yil sonra gene kendime asik ettim... Altan, yani kocan Turgay...
Kadin gözlerinden suzulen yaşlarina engel olamadi bu sefer artik hüzün degil mutluluktan agliyordu...
13 yil sonra kocasina tekrar asik olmuştu..

Sevgiyi lutfen uzaklarda aramayin...


Affet Babacığım

 

Evliliğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyor ve onun evde bir fazlalık olduğunu düşünüyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara ulaşıyordu. Yine böyle bir tartışma anında eşi bütün bağları kopardı ve Ya ben giderim, ya da baban bu evde kalmayacak diyerek rest çekti.

Eşini kaybetmeyi göze alamazdı. Babası yüzünden çıkan tartışmalar dışında mutlu bir yuvası sevdiği ve kendini seven bir eşi ve birde çocukları vardı. Eşi için çok mücadele etmişti evliliği sırasında. Ailesini ikna etmek için çok uğraşmış ve çok sorunlarla karşılaşmıştı. Hala onu ölürcesine seviyordu. Çaresizlik içinde ne yapacağını düşündü ve kendince bir çözüm yolu buldu. Yıllar önce avcılık merakı yüzünden kendisi için yaptırdığı kulübe tipi dağ evine götürecekti babasını. Haftada bir uğrayacak ve ihtiyacı neyse karşılayacak, böylelikle eşiyle de bu tür sorunlar yaşamayacaktı. Babasına lazım olacak bütün malzemeleri hazırladıktan sonra yatalak babasını yatağından kaldırdı ve kucakladığı gibi arabaya attı. Oğlu Can Baba ben de seninle gelmek istiyorum diye ısrar edince onu da arabaya aldı ve birlikte yola koyuldular.

Karakışın tam ortalarıydı ve korkunç bir soğuk vardı. Kar ve tipi yüzünden yolu zor seçiyorlardı. Minik can sürekli babasına Baba nereye gidiyoruz ? diye soruyor ama cevap alamıyordu. Öte yandan nereye götürüldüğünü anlayan yaşlı adamsa gizli gizli gözyaşı döküyor oğlu ve torununa belli etmemeye çalışıyordu. Saatler süren zorlu yolculuktan sonra dağ evine ulaştılar. Epeydir buraya gelmemişti. Baraka tipindeki dağ evi artık çürümeye yüz tutmuş, tavan akıyordu. Barakanın bir köşesini temizledi hazırladı ve arabadan yüklendiği yatağı oraya itina ile serdi. Sonra diğer malzemeleri taşıdı. En son da babasını sırtlayarak yatağa yerleştirdi. Tipi adeta barakanın içinde hissediliyordu. Barakanın içinde fırtına vardı adeta. Çaresizlik içinde babasını izledi. Daha şimdiden üşümeye başlamıştı. Yarın yine gelir bir yorgan ve birkaç battaniye getiririm diye düşündü. Öyle üzgündü ki Dünya başına göçüyor gibiydi. O bu duygular içindeyken babası yüreğine bıçak saplanmış gibiydi. Yıllarca emek verdiği oğlu tarafından bir barakaya terk ediliyordu. Gururu incinmişti içi yanıyordu ama belli etmemeye çalışıyordu. Minik Can ise olanlara hiçbir anlam veremiyordu. Anlamsızca ama dedesinden ayrılacak olmanın vermiş olduğu üzüntüyle sadece seyrediyordu. Artık gitme zamanıydı. Babasının yatağına eğildi yanaklarını ve ellerini defalarca öptü. Beni affet der gibi sarıldı, kokladı. Artık ikisi de kendine hakim olamıyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Buna mecburum der gibi baktı babasının yüzüne ve Can ın elini tutup hızla barakayı terketti.

Arabaya bindiler. Can yol çıktıklarında ağlamaya başladı neden dedemi o soğuk yerde bıraktın diye. Verecek hiçbir cevap bulamıyordu, annen böyle istiyor diyemiyordu. Can Baba sen yaşlandığında bende seni buraya mı getireceğim diye sorunca Dünyası başına yıkıldı. O sorunun yöneltilmesiyle birlikte deliler gibi geri çevirdi arabayı. Barakaya ulaştığında Beni affet baba diyerek babasının boynuna sarıldı. Baba oğul sıkı sıkı sarılmış ve çocuklar gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Oğlu Baba beni affet, sana bu muameleyi yaptığım için beni affet diye hatasını belli ediyordu.. Babası oğlunun bu sözlerine en anlamlı cevabı veriyordu...

Geri geleceğini biliyordum yavrum. Ben babamı dağ başına atmadım ki, sen beni atasın. Beni bu dağda bırakamayacağını biliyordum....


Mutluluğun Zamanı

 

Evlendikten sonra, veya bir bebegimiz olduktan sonra, hayatimizin daha iyi olacagi gibi bir inancimiz vardir.Sonra bakariz ki cocuklarimiz daha kucuk. Biraz daha buyumelerini bekleriz. Sonra bir bakmisiz, ergenlik caginda cocuklarimizla ugrasiyoruz. Bu cagi gectiklerinde kesin mutlu olmaya baslayacagimizi dusunuruz. Iyi bir tatil, veya iyi bir araba aldiktan sonra veya emekli olunca mutlulugumuzun tamam olacagini dusunuruz.

Aslinda gercek su ki, su andakinden daha mutlu olacagimiz bir zaman yok! Su anda olmayacaksa, ne zaman olacak? Hayatta her zaman ulasilacak ve gerceklesince daha mutlu olacagimiz yeni hedefler olacak. Bunu kabul edip, simdiden mutlu olmamak neden?

Alfred D Souza soyle demis :"Uzun bir sure guzel hayat baslamak uzere diye dusundum.Gercek guzel hayat! Ama hep bir engel daha vardi onde.Oncelikle yapilmasi gereken birsey, bitmemis bir is, tamamlanmasi gereken bir hizmet, odenecek bir borc...Hemen sonra guzel hayat baslayacak. Sonunda uyandim ki, hayat zaten Bu engeller."Bu perspektif mutluluk icin bir yol olmadigini, bilakis mutlulugun kendisinin asil yol oldugunu gormeme yardimci oldu. Oyleyse yasanan her anin keyfini cikarmali, ve bu anlar,paylasilacak ozel biri ile gecirildiginde daha da cok keyfi hissedilmeli.

Zamanin kimseyi beklemedigini unutmamak lazim.Oyleyse, okulun bitmesini, okula gitmeyi, on kilo vermeyi, 6 kilo almayi cocuk sahibi olmayi, cocuklarin buyuyup evden ayrilmalarini,ise baslamayi, emekli olmayi, evlenmeyi, bosanmayi, Cuma aksamini, Cumartesi sabahini, yeni araba-ev almayi, yeni araba-evin borcunun bitmesini, bahari, yazi, sonbahari, kisi, ayin birini, onbesini, sarkinizin radyoda cikmasini, olmeyi, yeniden dogmayi beklemeyin daha fazla mutlu olmak icin. Mutluluk bir hedef degil yoldur. Gunun sözü: Paraya ihtiyaciniz yokmus gibi calisin, Hic incitilmemis gibi sevin, Kimse seyretmiyormus gibi dansedin...


Gerçek ve Sıradan Arkadaş

 


Gerçek ve Sıradan Arkadaş


** Sıradan bir arkadaş, sizi asla ağlarken görmez. Gerçek arkadaşın omuzları, sizin göz yaşlarınızdan sırılsıklam olmuştur.

** Sıradan bir arkadaş, sizin anne ve babanızın adlarını bilmez. Gerçek arkadaş ise, onları adres defterine not eder.

** Sıradan bir arkadaş, verdiğiniz partiye bir şişe şampanya getirir. Gerçek arkadaş ise, hazırlığınıza yardım etmek için erken gelir ve geç saatlere dek size evinizi temizlemeniz için yardım eder.

** Sıradan bir arkadaş, o yatağında uyurken ona telefon etmenizden nefret eder. Gerçek arkadaş ise, sizin neden bu denli geç saatte aradığınızı sorar ve bir sorun olmadığını öğrenmek istediğini söyler.

** Sıradan bir arkadaş, sorunlarınızı araştırmak için sizinle konuşur. Gerçek arkadaş ise, sorunlarınızı çözmek için araştırır.

** Sıradan bir arkadaş, sizin duygusal yaşamınızı merak eder. Gerçek arkadaş ise, sizin o konudaki acılarınızı paylaşır.

** Sıradan bir arkadaş, evinize geldiğinde bir konuk gibi davranır. Gerçek arkadaş ise, buzdolabınızı açar, kendine yiyecek bir şeyler hazırlayıp, kendi evindeymişcesine rahat davranır.

** Sıradan bir arkadaş, onunla tartıştığınızda arkadaşlığınızın sona erdiğini düşünür. Gerçek arkadaş ise, tartışmalarınızın aranızdaki dostluk ilişkisini bozmayacağını bilen kişidir.



MEDDUSA

MEDDUSA resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne > Çünkü sadece Zaman Aşk ın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir... >
  5.Haz.2006 Pzt 04:08:42
fiogf49gjkf0d

sev tabiiki ravs enişte kardeşimde seni seviyorböyle kocaman zamanla sevginiz inşallah dahada artar hiç ayrılmamanız dileğiyle

cLUCKYLUKEEc sanada tşk ederim senin eklediğin şiirde çok hoş


esteryamm adaşım saol

hepimiz sevelim sevilelim

HERŞEY GÖNLÜNÜZCE OLSUN



MEDDUSA

MEDDUSA resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >FINDIK-FISTIK>
  5.Haz.2006 Pzt 03:08:15
https://www.komikler.com/komiktv/film.php?catid=&filmid=3155&g=


MEDDUSA

MEDDUSA resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >Kendini Kötü Hissedenlere:)>
  5.Haz.2006 Pzt 02:51:13

Jiselim valla harika gece gece sana iltifatlar yagdıran bi

OTOMATİK YAĞLAMA YIKAMA SERVİSİ

birden bu saatte pcbaşında gülmeye başladım

harikasın canımmm


 



MEDDUSA

MEDDUSA resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >Kameralarımız da oradaydı...>
  4.Haz.2006 Pzr 21:06:50

img281/6553/barbiekalp8pu.jpg

abiş sende gene esprilerinden yapmışsın valla iiki varsın abişim

böyle bi organizasyonda bulunmakla çok keyif aldım,çok eğlenceli idi

HÜRREM sen niye hepimize kulp buldun anlamış deilim

daha pasta kesecektik gittin kameraman wcdeydi

logda çıkmamışsın

<<1 234>>