ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
7 Haziran 2024, Cuma 00:13   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  PAPPATTYA> Forum Mesajları
    PAPPATTYA'e ait Toplam 1472 Forum Mesajı var
<<1...93949596979899100101102103 104105106107108109110111112113...148>>


PAPPATTYA

PAPPATTYA resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >Teselli etme oyunu :)))))))>
  18.Haz.2006 Pzr 19:10:53
fiogf49gjkf0d

 

 

Sana ayak uydurabilmek için

Alttaki neden beni sinir ediyorsun



PAPPATTYA

PAPPATTYA resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >Ne Ne oyunu.>
  18.Haz.2006 Pzr 19:07:40
fiogf49gjkf0d

 

 

 

Forum yarışı.

Ne forumu



PAPPATTYA

PAPPATTYA resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >...... çünkü (oyun)>
  18.Haz.2006 Pzr 19:06:08

 

 

senin gibi sefimsiz pokemeonları görünce ailesine sarılıyor çünkü...



PAPPATTYA

PAPPATTYA resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >Alttaki Üyeye Görev Veriyoruz>
  18.Haz.2006 Pzr 17:59:36

yuhahhahah koptummm

:Yazayımbakalım

İslamiyet Mekke de doğmustur çok da iyi olmustur. Hiç batmasın dileğimizle

saygılar.,

Alttaki: Baş harfleri PAPPATTYA olacak şekilde şiir yaz bekliyorum...

 



PAPPATTYA

PAPPATTYA resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >Ne Ne oyunu.>
  18.Haz.2006 Pzr 17:56:55

 

 

Bakkal hesabı.

Ne bakkalı.



PAPPATTYA

PAPPATTYA resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >Teselli etme oyunu :)))))))>
  18.Haz.2006 Pzr 17:56:21

imamzeyt :
ÜZÜLME SENDE BİGÜN DERT SAHİBİ OLURSUN   YAV BANA ZENGİN Bİ KIS BULUN DELİRCEM ÇALIŞ ÇALIŞ NEREYE KADAR KAYINBABA PARASI YİYECEM BEN

 

 

arıyorum merak etme ... En zenginini bulmaya çalışıyoruz ...

Alttaki : Bu misafirler ne zaman gidecek lemm bizden



PAPPATTYA

PAPPATTYA resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >üsttekinin sorusunu cewapla yeni soru sor:)>
  18.Haz.2006 Pzr 17:54:47

 

 

 

okuldayken 24 saat orda net yok ya

Alttaki: cebinde kaç paran var



PAPPATTYA

PAPPATTYA resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >...... çünkü (oyun)>
  18.Haz.2006 Pzr 17:53:18

 

 

 

o aileye değer veren akıllı biridir... çünkü



PAPPATTYA

PAPPATTYA resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >Ne Ne oyunu.>
  18.Haz.2006 Pzr 17:52:00

 

 

makine kolu

ne makinesi?



PAPPATTYA

PAPPATTYA resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >Alttaki Üyeye Görev Veriyoruz>
  18.Haz.2006 Pzr 17:25:08
DENİZ KIRLANGICI

Palmiye deniz kırlangıcı da, yuva yapımında kendi salgısını kullanır. Yuvasını palmiyelerin sallanan dallarının altında ve bazen de insan yapımı köprülerin dikey yüzeylerinde yapar. Kuş, bir yastık oluşturabilmek için yaprağın dikey yüzeyine, tüylerle karıştırarak salyasını bulaştırır. Dişi yumurtlamaya başlayacağı zaman vücudu dikey olacak şekilde bu yastığın üst kısmına yerleşir. Kuş yumurtayı çıkardıktan sonra, yumurtayı kuyruğuyla kenarından yavaş yavaş iterek göğsüyle ve göbeğiyle yastığın içine bastırır. Daha sonra yumurtayı kaplayacak şekilde gagasında salya üretir. Vücudunu yanlara doğru sallayarak, bir yandan da yumurtayı yaprağa yapıştıracak şekilde iyice salyayla kaplar. İkinci yumurtayı da aynı şekilde diğerinin yanına yerleştirir.

David Attenborough, The Life of Birds, s.226



SUNGREBE

Sungrebe kuşunun yavruları yumurtadan 10-11 gün gibi çok kısa bir süre sonra çıkarlar. Bu yüzden az gelişmişlerdir ve diğer su kuşlarından ayrı olarak kör ve çıplaktırlar. Bu yüzden Grebe kuşları yavrularını taşımak için kuşlar alemindeki en sıradışı metodu kullanırlar. Erkeğin kanatlarının altındaki derisinin üstünde semer benzeri keseler bulunur, erkek kuşlar yavrularını korumak için bu keselerde taşırlar. Minik Grebe yavruları, erkeğin her iki yanındaki keselere bilinmeyen bir şekilde ulaşırlar. Erkek kuş, yavrular kanatlarının altındaki keselerde dururken bile uçabilir. Hem uçup, hem de yavrularını taşıyan başka hiçbir kuş bilinmemektedir.

David Attenborough, The Life of Birds, s.256



HAMERKOP

Küçük kahverengi bir balıkçıla benzeyen Afrika kuşu Hamerkop ise oldukça dayanıklı ve büyük yuvalar yapar. Bitmiş bir yuva 45 kg. dan daha fazla ağırlıktadır ve boyu da tabanından kubbeli çatısına kadar 1.5 m. yi geçen yüksekliktedir. Bu yuva 8.000 parçadan oluşur. Hamerkop eğer yuva yapacaksa taşıyabileceği her şeyi kullanarak yuva yapar. Bunlar ağır dal parçaları, çalılıklar, yapraklar, tüyler, kemik parçaları hatta plastik bile olabilmektedir. Yuvanın yeri olarak da genelde ağacın çatallı dallarını seçer.

David Attenborough, The Life of Birds, s.228





HORNBILL

Dişi Hornbill kuşu, (tropikal Asya ve Afrika da bulunan boynuz gagalı kuş) yuva yapımında çok titiz davranır. Yuva yapacağı ağaç kovuğunun havadar olması gerekir. Ayrıca kovuğunun tepesinde herhangi bir saldırı anında kaçabilmesi için bir baca da olmalıdır. Hornbill kuşu, yuva yapacağı kovuğu küçük çatlak ve delikleri de kullanarak genişletir. Kullandığı malzemeler türüne göre değişir. Afrika Hornbillleri çamur, Borneo Rhinoceros Hornbillleri reçine, hepsinden büyük olan Hindistan Hornbillleri ise çiğnenmiş talaş ve besin kullanarak yuva yaparlar. Dişi olan içeride oturarak yuvayı sıvamaya başlar. Erkek kuş da bir yandan ona bu sıvama işlemi için gerekli malzemeyi taşır. Kısa zamanda yuva öyle daralır ki, dişi kuş dışarıya çıkamaz. Aynı boyutlarda hiçbir avcı da içeri giremez. Dişi kuş bu yuvada yumurtalar çatlayıncaya kadar, yani 3 ay boyunca kalır.

David Attenborough, The Life of Birds, s.227





KUŞLAR

Bazı yetişkin kuşlar, yavrularını önceden sindirdikleri besinlerle beslerler. Örneğin güvercinler kursaklarında yağ ve protein yönünden çok zengin bir madde olan ve "güvercin sütü" adı verilen özel bir salgı üretirler. Memelilerin sütünden farklı olarak bu süt hem anne hem de baba tarafından üretilir. Birçok kuş buna benzer besinleri yavruları için hazırlarlar.

David Attenborough, The Life of Birds, s.262



KUNDUZ

Su içine yuva yapan kunduzlar öncelikle baraj yaparak, suyun akışını yavaşlatırlar ve suyun yükselerek yapay bir göl oluşturmasını sağlarlar. Bu baraj yukarıdan bakıldığında, düz bir çizgi şeklindedir. Fakat ırmağın hızı arttıkça dış bükey (konveks) bir biçim alır. Kunduzlar, su bendinin ırmağın aşağısına bakan yüzünü dik, yukarısına bakan yüzünüyse "45 0 eğimli" yaparlar. Yuva yapmak için yığdıkları dalları kil ve ölü yapraklardan yaptıkları bir harçla birbirine yapıştırırlar. Bu harç su geçirmediği gibi suyun aşındırıcı gücüne karşı da çok dayanıklıdır.

Wild Encounters Tale of Beaver, Karvonen Films Ltd.





GREBE

Su kuşlarından olan Grebe yavrularını sırtında taşır. Anne, yavrularının üstünden düşmemesi için kanatlarını hafifçe yukarıya doğru kaldırır ve yavrularını başını yana doğru uzatarak gagasına aldığı besin parçalarıyla besler. Fakat yavrulara verdikleri ilk şey gerçek bir besin değildir. Grebeler yavrularına ilk olarak su üstünden topladıkları ya da göğüslerinden kopardıkları tüyleri yedirirler. Bunun nedeni, sivri balık kılçıklarının veya böceklerin sert bir parçasının yavruların midesinden geçerken, bağırsakların narin çeperlerine zarar vermesini önlemektir. Bu tüy yeme tecrübesi, kuşun tüm hayatı boyunca devam edecektir. Fakat bu kuşun hayatının ilk dönemi için, oldukça önemli bir tedbirdir.

David Attenborough, The Life of Birds, s.256





PANGOLİN

Pangolinler "canlı çam kozalakları" diye de adlandırılırlar. Çünkü hayvanın vücudunda baş, sırt, kuyruk ve bacakları kaplayan, birbirinin üstüne binen iri, kahverengi pullar vardır. Pangolin in yapışkan dili 300 cm . kadar uzunluktadır. Hayvan bu sayede dilini termit, karınca gibi hayvanların yuvalarına sokar ve termit, karınca, pupa, larva, yumurta kısacası yuvada ne varsa diliyle zorlanmadan toplayarak yer. Karınca ve termitlerin bünyelerinde bulunan asitlerin kendisine zarar vermesini ise midesinin kalın kaslı çeperi sayesinde engeller.

Hayvanlar Ans.,C.B.P.C Publishing, Memeliler, s.168





DENİZ EJDERİ

Yapraklı deniz ejderleri adeta birer "kamuflaj ustasıdırlar", akıntılarla dalgalanan yosunlara çok benzerler. Bu familyadaki balıkların gövdesinin etrafında halka biçiminde kemikli, bir dış iskelet zırhı vardır. Hortum biçimini almış uzun ve dişsiz bir ağızları bulunur. Zırhlı gövdelerinden yapraksı uzantılar çıkar. Yosuna benzeyen görüntüleri sayesinde avları tarafından genellikle fark edilmeyen deniz ejderleri, hortumlarını birdenbire uzatarak suda bir emme kuvveti yaratırlar ve karidesleri içlerine çekerek yutarlar. Yapraklı deniz ejderlerinin bir başka önemli özelliği de erkeklerinin yumurtalarını çevresinde korumaya almasıdır. Ejderin kamuflajı sayesinde yumurtalar görünmezler.

Scientific American, Aralık 1998





BAHÇE ÖRÜMCEĞİ

Bahçe örümcekleri, ağlarını dışarıdan çerçeveleyen iplikçiğin alt ortasından kısa saplı bir ipliğe ağırlık bağlayarak oluştururlar. Ve ağı gergin hale getirirler. Bu ağırlık havada sallanarak ağı sağlam hale getiren bir taş parçası, bir ağaç parçası ya da bir salyangoz kabuğu olabilir. Bilim adamları ağa asılı durumda bulunan ağırlığı hafifçe yukarı kaldırdıklarında ve tekrar serbest sallanmasını engellediklerinde, yuvasında beklemekte olan örümceğin hemen geldiğini ve mekanizmayı kontrol ettiğini, daha sonra da ağırlığın tekrar havada serbest olarak sallanabilmesi için örümceğin ipliği kısalttığını gözlemlemişlerdir. Gözlemlerinden çıkardıkları sonuç bütün bu hareketlerin örümcek tarafından ağın sağlamlaştırılması için "amaçlı" olarak yapıldığıdır.

Bilim ve Teknik, Sayı 342, s.100





MANTİS

Dişi Mantis, bir seferde 80-100 yumurta bırakan çekirge benzeri bir böcektir. Bu yumurtalar sert, süngerimsi keselerin içindedir. Dişi bu kapsülleri ince dallara yapıştırır. Mantis yumurtlarken bir taraftan da bir sıvı çıkartır. Vücudunun hareketleriyle bunu karıştırarak köpüklendirir. Yumurtalar ilk çıktığında henüzsertleşmemiş bu maddenin içinde kalırlar. Sonra bu salgı çabucak katılaşarak kurur. Bu süngere benzeyen kapsül, yumurtaları aç kuşlara karşı korumaktadır.

Hayvanlar Ans., C.B.P.C Publishing Böcekler, s.124



UÇAN SİNCAP

Avustralya da yaşayan ve boyları 45 cm. ile 90 cm. arasında değişen "uçan sincaplar"ın bütün türleri ağaçlarda yaşar. Aslında yaptıkları tam olarak uçma değildir. Bir ağaçtan diğerine uzun atlayışlar yaparak hareket ederler. Ağaçlar arasında bir planör gibi uçarak hareket eden bu canlılarda kanat yoktur, uçma zarı vardır. Uçan sincapların bir türü olan "Şeker uçan sincapları"nın uçma zarı, ön bacaklardan arka bacaklara doğru uzanır; dardır ve püsküle benzer uzun tüyleri vardır. Bazı türlerindeyse uçma zarı kürklü bir deriden oluşan bir zar halindedir. Bu zar ön ayağın bileğine kadar uzanır. Uçan sincap, bir ağacın gövdesinden fırlar ve gerilmiş derinin planöre benzeyen etkisiyle bir seferde 30 m. lik bir uzaklık aşabilir. Arka arkaya 6 kaymayla 530 m. lik bir mesafe alabildikleri gözlenmiştir.

Hayvanlar Ans., C.B.P.C Publishing, Memeliler, s.88-91





MEYVE GÜVELERİ

Meyve güveleri (Graptolitha molesta) kur yapmak için çok ince ve karmaşık yöntemler kullanırlar. Dişi güvenin dikkatini çekmeye çalışan erkek güve özel olarak çekici kokulu bir parfüm üretir. Bu parfüm, yasemin özünde bulunan "metil yasmonat" adlı bir bileşiği içermektedir. Karmaşık bir kimyasal yapısı olan bu bileşik, günümüzde üretilen parfümlerin çoğunda kullanılır.

Görsel Bilim ve Teknik Ans., Cilt 3, s.812



SANDGROUSE

Sandgrouse kuşlarının yavrularına su getirme görevini erkek kuş üstlenmiştir. Diğer kuşlar suyu kursaklarında taşıyarak yavrularına getirirler fakat erkek Sandgrouse kuşu uzun yolculuklar yaparak suyu taşıdığı için çok farklı bir yöntem kullanır. Göğsündeki ve vücudunun alt kısmındaki tüylerin iç yüzeyleri ince bir tel katmanıyla kaplıdır. Erkek kuş bir su birikintisine ulaştığı zaman, ilk olarak vücudunun alt kısmını kuma sürter ve toza bulanan tüyleri "su itici yağdan" kurtulmuş olur. Daha sonra suyun kenarına gider ve böylece tüm tüyleri tamamen ıslanır. Tüylerin üstündeki ince tel katmanı bir sünger gibi suyu çeker. Tüyleriyle vücudu arasında adeta sıvı bir kargo taşıyan kuş, kumdaki yavrularının yanına gider ve vücudunu yukarı kaldırır. Yavrular sanki annelerinden süt emen memeliler gibi suyu çekerler. Erkek kuş bu işi en az iki ay boyunca sürdürür.

David Attenborough, The Life of Birds, s.279





PUMA

Puma olağanüstü güç ve dayanıklılığıyla tanınır. Hayvan bir atlayışta 6 m. lik bir uzaklığı aşabilir. Ayrıca 12 m. yüksekliğe sıçrayabilir, 18 m. yükseklikten aşağıya da kolaylıkla atlayabilir. Puma, kendi ağırlığının 3 katı olan bir avını karda rahatlıkla sürükleyerek taşıyabilir. Avını ararken kendi bölgesinden 45-75 km. ye kadar uzağa gidebilir.

Hayvanlar Ans., C.B.P.C Publishing, Memeliler, s.185



YABAN ARISI

Yaban arıları diğer arıların aksine toprakta yaşarlar ve sadece erkekleri uçabilir. Bu yüzden çiftleşmek isteyen dişilerin bitkilerin yüksek gövdelerine tırmanmaları gerekir. Ancak bundan sora dişi "çiftleşme kokusu"nu yayar ve erkeğin onu bulmasını bekler. Erkek yaban arılarının özelliği ise dişilerden iki hafta önce yumurtadan çıkmalarıdır. Bu, Güney Avustralya da yaşayan Çekiç orkidesi için bir avantajdır, çünkü bu orkidenin özelliği yaban arısının dişisine benzemesidir. Erkek yaban arıları ortada gözükmeye başlayınca orkide de bu fırsattan yararlanarak çiçeklerini açar ve dişi yaban arısınınkine çok benzeyen bir koku yaymaya başlar. Erkek yaban arısı çiçeği dişi yaban arısı zanneder ve çiftleşmeye çalışırken çiçeğin içine düşer. Çiçeğin içinden çıkmaya çalışırken polen keseleri arının vücudunun çeşitli kısımlarına yapışır. Polenleri taşıyan yaban arısının diğer çiçeklere gitmesiyle de çiçek döllenmiş olur.

Malcolm Wilkins, Plant Watching, s.143





BAL ARISI

Bir kıtlık döneminden sonra sabah erkenden uçmaya başlamış olan bir arı, bir besin kaynağı bulursa hemen kovana döner ve uyumakta olan işçi arıları birer birer uyandırır. Haberci arı, vücudunu 1-2 saniyede 16 hertz frekansla titreterek arkadaşlarını uyandırır, tüm arılar yaklaşık otuz dakika sonra besin kaynağına doğru uçuşa hazırdırlar.

Science et Vie, Haziran 1998



BAYKUŞ

Baykuş, avını yakalayabilmek için, avının yerini saptar saptamaz, en sessiz şekilde onun üzerine atılmalıdır. Ama kuşların çoğu uçarken bir ses çıkarırlar. Örneğin havada uçan bir kuğunun kanat hışırtısı çok uzaklardan duyulabilir. Birçok büyük kuşun kanatları da uçarken ses çıkarır. Gürültülü kanatlarsa, bir gece avcısı için avının olası bir saldırıyı fark etmesine yol açacağı için açık bir dezavantajdır. Ama bu problem gece avlanan baykuşlara özel tüy yapısıyla çözülmüştür. Baykuşun tüyleri yumuşaktır, uçmasını sağlayan güçlü kanat tüylerinin uçları ise püskülümsü bir yapıya sahiptir. Kanat tüylerinin kadife yumuşaklığındaki yüzeyleri, sesi etkili bir biçimde boğarak, baykuşun sessiz uçmasını sağlar.

Görsel Bilim ve Teknik Ans., Cilt 3, s.784





TERMİT

Termitler selüloz içeren ağaç kabuklarını yutarlar, fakat aslında bunları sindiremezler. Bunun için, yardıma ihtiyaçları vardır. Genellikle termitlerin bağırsaklarında bakteriler yada "protozoa" adı verilen minik canlılar yaşarlar. İşte bu minik canlılar termitlerin yerine selülozu öğütüp sindirirler. Bağırsaklarında selülozu sindiren bir protozoa ya da bakteri yaşamayan termitler beslenemedikleri için ölürler.

Nat. Wildlife Fed., Ranger Rick, Ocak 1993





BAYKUŞ

Baykuşlardaki "görüş derinliği", bütün yırtıcı kuşlarda bulunur. Ancak, hiçbir kuş bu konuda baykuş kadar iyi donanımlı değildir. Baykuşların bazı türleri, görüş alanlarını genişletmek için, başlarını 1800 döndürüp tam arkalarını görebilecek bir yapıya sahiptirler. Bu kolaylık, baykuşların sadece yırtıcı hayvanlardan korunmalarını değil, aynı zamanda avlarının yerini doğru saptamalarını da sağlar. Baykuş gözlerinin belki de en olağanüstü özelliği büyüklükleridir. Yüzün büyük bir kısmını kaplayan bu kocaman gözler birbirlerinden çok ince bir kemikle ayrılmıştır. Bunun sonucu olarak, göz boşluğuna sıkıca yerleşen gözler, göz kasları için hemen hemen hiç yer bırakmazlar. Birçok baykuşun gözü yerinden oynamadığından bu kuşlar değişik yönlere dönmek için oldukça esnek olan boyunlarını kullanırlar.

Görsel Bilim ve Teknik Ans., Cilt 3, s.782



KARINCA

Karıncalar yaprak bitlerini evcilleştirirler. Yaprak bitlerinin salgıları ile beslenen karıncalar, onların her türlü bakımları ile ilgilenirler. Onları düşmanlarına karşı korurlar. Örneğin uğur böcekleri ve eşek arılarının yaprak bitlerinin yakınına bıraktıkları yumurtalarını yerler. Yaprak bitleri de bu bakımın karşılığı olarak karıncaların ihtiyaç duydukları sıvıyı almalarına

 

al bakalımmmm...

Alttaki: Sefiller kitabının 1.cildinin 153 . saysasındaki ilk paragrafı yaz

<<1...93949596979899100101102103 104105106107108109110111112113...148>>